ÖD a.
1. Karaciğerin yeşil sarı renkli, acı salgısı. (Eşanl. SAFRA.)
2. Öd kanalı — KOLEDOK.
3. Ödü bokuna karışmak, aşırı ölçüde korkmak: Adlan okununca korkudan ödleri boklarına karışmıştı (kaba.). || Ödü kopmak, ödü patlamak, birdenbire karşılaşılan ürkütücü bir durum karşısında çok korkmak: Köpeğin hırlayarak kendisine doğru koştuğunu görünce ödü koptu korkudan. || (Birinin) ödünü kopartmak, patlatmak, çok korkutmak.
ÖD a. (hintçe id, arapça ud'dan).
1. — ÖDAĞACI.
2. Ödağacının kıyılan parçalarının yakılmasıyla yapılan tütsü. ÖDAĞACI a. Çinhindi’nde ve Endonezya adalarında yetişen ve odunu dinsel törenlerde tütsü olarak kullanılan ağaç. (Bil. a. Aquillaria agallocha ya da Aloexylum agallochum; thymelacaceae familyası.)
1. Karaciğerin yeşil sarı renkli, acı salgısı. (Eşanl. SAFRA.)
Sponsorlu Bağlantılar
3. Ödü bokuna karışmak, aşırı ölçüde korkmak: Adlan okununca korkudan ödleri boklarına karışmıştı (kaba.). || Ödü kopmak, ödü patlamak, birdenbire karşılaşılan ürkütücü bir durum karşısında çok korkmak: Köpeğin hırlayarak kendisine doğru koştuğunu görünce ödü koptu korkudan. || (Birinin) ödünü kopartmak, patlatmak, çok korkutmak.
ÖD a. (hintçe id, arapça ud'dan).
1. — ÖDAĞACI.
2. Ödağacının kıyılan parçalarının yakılmasıyla yapılan tütsü. ÖDAĞACI a. Çinhindi’nde ve Endonezya adalarında yetişen ve odunu dinsel törenlerde tütsü olarak kullanılan ağaç. (Bil. a. Aquillaria agallocha ya da Aloexylum agallochum; thymelacaceae familyası.)
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Öd Nedir?
