ÖRGÜTLENME a. Örgütlenmek eylemi; teşkilatlanma.
—işi. ikt. Örgütlenme şeması, karmaşık bir örgütün (işletme, işletmeler grubu vb.) yapısını, çeşitli öğeleriyle ve bu öğeler arasındaki ilişkilerle birlikte gösteren grafik. (Bk. ansikl. böl.)
—Ruhbil. Örgütlenme ruhbilimi, işletme içindeki çeşitli hiyerarşik örgütlenme ve işbölümü tiplerinin ve bunların, emekçilerin güdülenim ve doyumu üzerindeki etkisinin doğurduğu sorunlarla ilgilenen ruhbilim kolu.
—Topbil. Bilimsel iş örgütlenmesi, yapılacak işlerin çözümlenmesinin bu işlerden her birinin, içindeki beklenmedik durumların payı en aza düşürülecek üretim sü- süren kuram, (Bk. ansikl. böl.) || iş örgütlenmesi, belli bir toplumsal oluşum (atölye, sanayi ya da ticaret kurumu, işletme) içinde üretim ereğiyle her bireyin görev ve sorumluluklarının dağılım ve eşgüdümünü amaçlayan etkinliklerin tümü. (Bk. ansikl. böl.) || Toplumsal örgütlenme, bir toplumun oluşturucu öğeleri arasında var olan az ya da çok kararlı ilişkilerin tümü. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. işi. ikt. Örgütlenme şemasında işletmenin iç yapısı, her düzeyde, bir alt düzeyden birkaç birimi, bir şefin yönetimi altında bir araya getiren birimler halinde gösterilir. Şema, işletmenin insan gücü kaynaklarını en iyi biçimde kullanmayı sağlayacak bir düzenlemeyi yansıtmalıdır. Böylece, çeşitli yapı tipleri (hiyerarşik yapı, işlevsel yapı, staff*-andline yapı) oluşturulabilir. Böyle bir grafik, ya var olan bir örgütün kusurlu yanlarının (emir kumanda ikiliği, aynı şefe bağlı görevli sayısında aşırı fazlalık vb.) ortaya çıkmasına olanak verir ya da yeni bir örgütlenme ağı kurulması bakımından yararlı olur Ancak, çoğu kez, resmi örgütlenme şemasına, işletmenin ve gerçek karar devrelerinin somut işleyişine karşılık gelen resmi olmayan bir örgütlenme şeması da eklenir (devre dışı bırakmalar, yan bağlantılar, resmi olmayan "atlamalar" vb.).
—Topbil.
• 1900-1930: Bilimsel iş örgütlenmesi. iş örgütlenmesi konusundaki ilk tutarlı kuramı, F. W. Taylor ve öğrencilerine borçluyuz. Taylorcı yöntemin üç temel ilkesi, uygulama işini tasarlama işinden kesin olarak ayırmak, yapılacak işleri yinelenen, dolayısıyla kronometre ile ölçülebilen temel öğelere bölmek ve bireysel emekçiyi uygun bir ücretlendirme sistemiyle (parça başına ücret) özendirmekten oluşuyordu. Taylor’ın izleyicileri arasında, Henry L. Gantt, C. B. Thompson, Cari G. Barth, Frank B. ve Ullian Gilbreth, üuther Gulick, Lyndall Urvvick ve James D. Mooney gibi kişiler vardı. Avrupa’da bilimsel iş örgütlenmesi, özellikle Henri Fayol'un çabalarıyla ancak Birinci Dünya savaşı’ndan sonra büyük bir yaygınlık kazandı.
•1930-1950: İnsan ilişkileri. Elton Mayo yönetimindeki harvardlı araştırıcılar, Western Electric'in Havvthorne'daki atölyelerinde yaptıkları uzun bir soruşturma sırasında, Bilimsel iş örgütlenmesinin kuramsal çerçevesi içinde açıklanamayan olgularla karşılaştılar. Bu araştırıcılar, çalışma grubunun ve bu grup içinde gelişen insan ilişkilerinin, bireylerin çalışma ahlakı ve doyumu üzerinde olduğu kadar başarıları üzerindeki etkisini de yavaş yavaş ortaya koydular. Bu doğrultuda yapılan birçok inceleme, çalışma ekiplerinin en uygun boyutu ve bu ekipler içinde uygulanması gereken komuta üslubu konularına yöneldi. Elton Mayo'nun en ünlü ardılları, F. J. Roethlisberger, T. N. VVhitehead, W. F. Whyte ve G. Flomans gibi araştırıcılardır.
• 1950-1970: Örgütlenme toplumbilimi. Toplumbilimciler, Max Weber'in bürokrasi çözümlemesini yeniden ele aldılar ve işletmeyi, bünyesinde çeşitli güçlerin yer aldığı, bilgilerin aktarıldığı ve çeşitli stratejilerin rol oynadığı bir kurum olarak incelediler. Bu açıdan iş örgütlenmesi toplam bir kurumsal bütünlüğün tikel bir öğesinden başka birşey değildi, iş yerlerindeki kurallar nasıl oluşuyor ve nasıl değişikliğe uğruyorlardı? Bu kurallar kimilerince nasıl kullanılıyor ya da amaçlarından uzaklaştırılıyorlardı? Bürokratik sistemin kurumsal çıkmazları nerelerdeydi? Robert K. Merton, R. Dubin, Philip Selznick, Alvin W. Gouldner ve Michel Crozier gibi araştırıcılar işte bu soruların yanıtını arıyorlardı.
• K. Marx’ın Kapitalde manüfaktürden fabrikaya geçiş konusunda yaptığı gibi, bazıları da işin çeşitli ardışık aşamalarındaki örgütlenmesini teknolojik gelişmeye sa'da özellikle A. Touraine ve öğrencilerinin araştırmalarını etkiledi.
Taylorcı iş örgütlenmesi modeli, sanayide egemenliğini sürdürmekle birlikte, güçlü direnişlerle de karşılaştı (iş yavaşlatmalar. çatışmalar, sorumsuz davranışlar, teknik değişimlere uyumsuzluklar, vb.). Hem insan ilişkileri (ustalık eğitimi, özerk ya da yarı özerk küçük ekipler kurulması), hem hiyerarşik yetkinin kullanılması (amaca göre yönetim, danışma yapıları, yönetimin iktisadi seçimleri konusunda personelin bilgilendirilmesi), hem de emekçinin teknikle ilişkileri (işlerin çeşitlendirilmesi, çokdeğerlilik) konusunda birçok deney yapıldı.»
Sponsorlu Bağlantılar
—Ruhbil. Örgütlenme ruhbilimi, işletme içindeki çeşitli hiyerarşik örgütlenme ve işbölümü tiplerinin ve bunların, emekçilerin güdülenim ve doyumu üzerindeki etkisinin doğurduğu sorunlarla ilgilenen ruhbilim kolu.
—Topbil. Bilimsel iş örgütlenmesi, yapılacak işlerin çözümlenmesinin bu işlerden her birinin, içindeki beklenmedik durumların payı en aza düşürülecek üretim sü- süren kuram, (Bk. ansikl. böl.) || iş örgütlenmesi, belli bir toplumsal oluşum (atölye, sanayi ya da ticaret kurumu, işletme) içinde üretim ereğiyle her bireyin görev ve sorumluluklarının dağılım ve eşgüdümünü amaçlayan etkinliklerin tümü. (Bk. ansikl. böl.) || Toplumsal örgütlenme, bir toplumun oluşturucu öğeleri arasında var olan az ya da çok kararlı ilişkilerin tümü. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. işi. ikt. Örgütlenme şemasında işletmenin iç yapısı, her düzeyde, bir alt düzeyden birkaç birimi, bir şefin yönetimi altında bir araya getiren birimler halinde gösterilir. Şema, işletmenin insan gücü kaynaklarını en iyi biçimde kullanmayı sağlayacak bir düzenlemeyi yansıtmalıdır. Böylece, çeşitli yapı tipleri (hiyerarşik yapı, işlevsel yapı, staff*-andline yapı) oluşturulabilir. Böyle bir grafik, ya var olan bir örgütün kusurlu yanlarının (emir kumanda ikiliği, aynı şefe bağlı görevli sayısında aşırı fazlalık vb.) ortaya çıkmasına olanak verir ya da yeni bir örgütlenme ağı kurulması bakımından yararlı olur Ancak, çoğu kez, resmi örgütlenme şemasına, işletmenin ve gerçek karar devrelerinin somut işleyişine karşılık gelen resmi olmayan bir örgütlenme şeması da eklenir (devre dışı bırakmalar, yan bağlantılar, resmi olmayan "atlamalar" vb.).
—Topbil.
• 1900-1930: Bilimsel iş örgütlenmesi. iş örgütlenmesi konusundaki ilk tutarlı kuramı, F. W. Taylor ve öğrencilerine borçluyuz. Taylorcı yöntemin üç temel ilkesi, uygulama işini tasarlama işinden kesin olarak ayırmak, yapılacak işleri yinelenen, dolayısıyla kronometre ile ölçülebilen temel öğelere bölmek ve bireysel emekçiyi uygun bir ücretlendirme sistemiyle (parça başına ücret) özendirmekten oluşuyordu. Taylor’ın izleyicileri arasında, Henry L. Gantt, C. B. Thompson, Cari G. Barth, Frank B. ve Ullian Gilbreth, üuther Gulick, Lyndall Urvvick ve James D. Mooney gibi kişiler vardı. Avrupa’da bilimsel iş örgütlenmesi, özellikle Henri Fayol'un çabalarıyla ancak Birinci Dünya savaşı’ndan sonra büyük bir yaygınlık kazandı.
•1930-1950: İnsan ilişkileri. Elton Mayo yönetimindeki harvardlı araştırıcılar, Western Electric'in Havvthorne'daki atölyelerinde yaptıkları uzun bir soruşturma sırasında, Bilimsel iş örgütlenmesinin kuramsal çerçevesi içinde açıklanamayan olgularla karşılaştılar. Bu araştırıcılar, çalışma grubunun ve bu grup içinde gelişen insan ilişkilerinin, bireylerin çalışma ahlakı ve doyumu üzerinde olduğu kadar başarıları üzerindeki etkisini de yavaş yavaş ortaya koydular. Bu doğrultuda yapılan birçok inceleme, çalışma ekiplerinin en uygun boyutu ve bu ekipler içinde uygulanması gereken komuta üslubu konularına yöneldi. Elton Mayo'nun en ünlü ardılları, F. J. Roethlisberger, T. N. VVhitehead, W. F. Whyte ve G. Flomans gibi araştırıcılardır.
• 1950-1970: Örgütlenme toplumbilimi. Toplumbilimciler, Max Weber'in bürokrasi çözümlemesini yeniden ele aldılar ve işletmeyi, bünyesinde çeşitli güçlerin yer aldığı, bilgilerin aktarıldığı ve çeşitli stratejilerin rol oynadığı bir kurum olarak incelediler. Bu açıdan iş örgütlenmesi toplam bir kurumsal bütünlüğün tikel bir öğesinden başka birşey değildi, iş yerlerindeki kurallar nasıl oluşuyor ve nasıl değişikliğe uğruyorlardı? Bu kurallar kimilerince nasıl kullanılıyor ya da amaçlarından uzaklaştırılıyorlardı? Bürokratik sistemin kurumsal çıkmazları nerelerdeydi? Robert K. Merton, R. Dubin, Philip Selznick, Alvin W. Gouldner ve Michel Crozier gibi araştırıcılar işte bu soruların yanıtını arıyorlardı.
• K. Marx’ın Kapitalde manüfaktürden fabrikaya geçiş konusunda yaptığı gibi, bazıları da işin çeşitli ardışık aşamalarındaki örgütlenmesini teknolojik gelişmeye sa'da özellikle A. Touraine ve öğrencilerinin araştırmalarını etkiledi.
Taylorcı iş örgütlenmesi modeli, sanayide egemenliğini sürdürmekle birlikte, güçlü direnişlerle de karşılaştı (iş yavaşlatmalar. çatışmalar, sorumsuz davranışlar, teknik değişimlere uyumsuzluklar, vb.). Hem insan ilişkileri (ustalık eğitimi, özerk ya da yarı özerk küçük ekipler kurulması), hem hiyerarşik yetkinin kullanılması (amaca göre yönetim, danışma yapıları, yönetimin iktisadi seçimleri konusunda personelin bilgilendirilmesi), hem de emekçinin teknikle ilişkileri (işlerin çeşitlendirilmesi, çokdeğerlilik) konusunda birçok deney yapıldı.»
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Örgütlenme Nedir?
