Öyle Nedir?

ÖYLE göst. sıf.
1. Ona benzer, onun gibi: Öyle işlerle uğraşma. Öyle adamlarla görülmen doğru değil. Öyle filmlerden hoşlanmam.
2. Öyle şey, öyle yağma yok, olmaz, öyle bir şey yapılmamalı, yapılmasına kimse izin vermez anlamında söylenir.

♦ be.
1. O türlü, o biçimde, o yolda: insan kardeşine öyle davranır mı? Öyle durması daha iyi. Öyle söyleme, aslında iyi bir insandır.
2. (Birine) öyle gelmek, sanmak; zannetmek: Bana öyle geliyor ki, bu iş gerçekleşmeyecek. || Öyle olsun, tonlamaya göre kimi zaman sitemli bir kabul etmeyi belirtir. |j Öyle öyle, öylece, öylelikle, yavaş yavaş, böylece: Öyle öyle araba kullanmayı öğrendim. || Öyle ya, elbette, tabii: Öyle ya, onu düşünmek zorundasın.

♦ ünl. Nasıl, ne, vb. sözcüklerle kurulan, şaşkınlık ya da hoşnutsuzluk bildiren cümlelerin sonunda anlamı güçlendirir: O nasıl söz öyle!

♦ öylesi, öyleleri göst. adi. O yaradılışta, o özellikte olan kimse;, kimseler ya da şey, şeyler; onun gibisi: Öylesine iş yaptırmak zordur. Öylelerine güven olmaz, dikkat et.

♦ öylesi göst. şif. O yaradılışta, o özellikte olan; öyle: Öylesi adamlarla iş yapılmaz.