Arama

Özdeşleşim Nedir?

Güncelleme: 11 Aralık 2015 Gösterim: 1.086 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Aralık 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ÖZDEŞLEŞİM a. Psikan. Bir öznenin, bir başka öznenin ayırtedici bir özelliğini benimsemesine yol açan süreç. (Benimsenen özellik genellikle o kişiye özgü tek bir öğedir: giysi, duruş, hareket, bir kişilik belirtisi.) [Bk. ansikl. böl.] || Yansıtmalı özdeşleşim, küçük çocuğun temel ruhsal etkinlik mekanizması (buna göre kişiliğin bölümlerini birbirinden ayırarak onları hem bir dış nesne üzerine yansıtmak, hem de o nesne içine sokmak olanaklıdır). [Bk. ansikl. böl.]

Sponsorlu Bağlantılar
—ANSİKL. Psikan. 3. Freud, özdeşleşlmin üç biçimini ayırt eder: babanın ideal özelliklerini alma yoluyla özdeşleşim; kaybolmuş bir nesneyle özdeşleşim (böylece özne, kaybolan şeyin yerine kendini koyarak onu alıkoymaya çalışır); ve genellikle özneyle tamamen ilgisiz bir öteki kişiden ödünç alınan bir özellikle özdeşleşim.
Yansıtmalı özdeşleşim. Birçok narsis belirtiyi açıklayan bu mekanizma, Melanie Klein tarafından ortaya kondu. Ona göre bu mekanizmanın kökeni, şizoparanoid duruma kadar (3. ya da 4. aya doğru) uzanmaktaydı.
Yansıtmalı özdeşleşimin ilk ereklerinden biri, nesneden (ana ve daha da başlangıçta meme) ayrılmama isteğine dayanır. Çocuk böylece ananın vücuduna yerleşerek kendini onunla birleştiren ilk bağlardan birini kurar. Eğer bu ilk bağ engellenir ya da yok edilirse, bu durum aşırı ve patolojik bir yansıtmalı özdeşleşime ve gelişimde bir bozulmaya yol açar. Bu bağa yönelen yok edici saldırılar, kökenlerini çocuğun içinden ya da dışından alabilirler. Süt çocuğunda yansıtmalı özdeşleşim, beni ben-olmayandan ayırmakta bir güçlüğe yol açar. Bu karışıklık, bu yaşta normaldir. Bununla birlikte, “yoğun'' denilen yansıtmalı özdeşleşimleri yaşayanlardaki karışıklıklar, daha tehlikeli ve daha süreklidir (nesnenin dışı ve içi, dış gerçeklik ve ruhsal gerçeklik, fantazma ve gerçek nesne arasında karışıklık).
içeatım mekanizması, yansıtma mekanizmasının karşılığıdır ve şelfin ya da nesnelerin iyi ya da kötü bölümlerinin işe karışmaları, durumu değiştirmez. Freudcu haz ilkesi bakımından, çocuk ana memesinde kendini bir uyartılar birikiminden kurtarmaya, bu birikimi boşaltmaya çalışır. Bu uyartılar ilkin dışarı atılmasında yarar olan kendinde şeyler olarak yaşanmışlardır. Bu durumda düşünce bir devinmek boşalma ikamesi ve bir kas gibi çalışan zihnin, uyartı artışından kurtulmasına yarayan bir eylem gibidir. Düşünce, daha önce devinmek boşalmaya düşen bu işlevi, ancak yansıtmalı özdeşleşim aracılığıyla yerine getirebilir.
Gerçeklik ilkesi geliştikçe yansıtmalı özdeşleşim, yavaş yavaş tümgüçlü fantazma niteliğini bir ölçüde yitirir. Küçük çocuk bastıramayacağı korkular, örneğin ölmek korkusuna karşı koymak zorunda kaldığı zaman, bu korkuları kişiliğinin onları içeren bölümüyle birlikte bölüp ayırmaya ve anaya yansıtmaya çalışır. Anlayışlı bir anada, bu korkuyu kavrama, iyileştirme “zehirinden arındırma" ve böylece değişikliğe uğrattıktan sonra küçük çocuğa geri verme yeteneği vardır. Öyle ki, küçük çocuk, dayanılabilir bir biçimde o korkuyu yeniden kendi kişiliğine alabilir.
Çocuğun kötü olarak yaşanan bölümleri nesneye yansıtılarak onu da kötüleştirdikleri zaman, bu aynı yansıtmalı özdeşleşim mekanizmasıyla onu denetlemek ya da yok etmek gereksinimi doğar. Şelfin iyi bölümlerinin memeye yansıtılarak, "iyi” memenin bir ilk olumlu yatırımının oluşturulması da çok önemlidir.
Normal bir süreçte, öznenin dış ve iç gerçekliğini zenginleştirmek bakımından yansıtma içeatma ilişkisi zorunludur. Çocuk geliştikçe yansıtmalı özdeşleşim azalır, çöküntülü durum sırasında yavaş yavaş tüm nesnelere uygulanır. Çöküntülü durum gelişerek iç gerçekliğin daha açık bir biçimde ortaya konmasını ve dış dünyanın daha gerçekçi bir biçimde algılanmasını sağlar. Bu da, yansıtmalı özdeşleşimin içerdiği sonsuz güçten vazgeçmeyi gerektirir ve çocuğun öz kişiliği ile ana-babası arasında, yol açtığı tüm çatışmalarla birlikte, bir ayrım yapması olanağını sağlar. Nesneler serbest kalır ve bene bağımlı bir duruma getirilmeden karşılıklı olarak birbirlerini onarırlar.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.