Arama

Olguculuk Nedir?

Güncelleme: 17 Aralık 2015 Gösterim: 769 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Aralık 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
OLGUCULUK a.
1. Tüm felsefi ve bilimsel etkinliklerin, yalnızca deneyle doğrulanan gerçek olayların incelenmesi çerçevesinde gerçekleştirilmeleri gerektiğini, "nesnelerin kendilerine" (eğer böyle bir şey varsa) erişmenin olanaksız olduğunu ve insan zekâsının görüngüler arasında kurulan ilişki ve yasaları ortaya koymakla yetinmesi gerektiğini düşünen Auguste Comte'un sistemi. (Eşanl. POZİTİVİZM) [Bk. ansikl. böl.]
Sponsorlu Bağlantılar
2. Mantıksal olguculuk, iki savaş arasında Viyana çevresinden çıkan mantıkçıları bir araya getiren felsefe akımı; bu akımın öğretisi. (Eşanl. YENİOLGUCULUK.) [Bk. ansikl. böl.]

—Huk. Hukuksal olguculuk, pozitif hukukun doğal hukuka üstün olduğu görüşünü savunan öğreti.

—ANSİKL. Auguste Comte "olguculuk" (pozitivizm) terimini XVI11.yy.'da ortaya çıkan ve kesinlikle tanımlanan olguların titiz ve sistemli bir gözlemi anlamına gelen "olgucu bilim" deyimine bakarak türetti. Olguculuk, en son geliştirilen yöntemleri, yeni bir bilim olan ve üstelik kendine özgü bir yöntemden, statiği dinamiğe ve dinamiği de statiğe bağlayan tarihsel ve karşılaştırmalı yöntemden yararlanan toplumbilime uyguladı. Toplumbilimin inceleme konusu matematiğin sunduğu en yalın genelliğin tersine, en karmaşık genellik düzeyidir, insan zekâsının toplumsal ve tarihsel durumuna bağlı inceleme alanına yönelik nesnel bir incelemenin ardından, Comte’a göre her zaman öznel olan, yani bir toplumun ağır basan verileriyle yüzleşen bir bireşim gelir. Öznel birlik, Descartes'ın cogito ile ileri sürdüğü gibi bireysel değil, toplumsaldır. Toplumbilimsel düşünüm, hepsinden ayrı olmakla birlikte gene de bağlı bulunduğu bütün bilimlere yeni bir ruh kazandırmak gücünü taşır. Toplumbilimin ayırtedici özelliği, tüm öteki bilimlere ilişkin bir yasa olarak ileri sürdüğü üç durum yasasıdır (teolojik, ardından metafizik, son olarak da olgucu durum). Ancak toplumbilim, bilimsel bir siyaset olanağı sağlayarak, insan toplumuna yeni bir ruh kazandırmaya da adaydır. Bu anlamda olguculuk, Fransız devrimi'yle çözülmeyen sorunlara bir karşılık olarak ortaya çıkar. Nitekim Auguste Comte olguculuğun metafizik XVI11.yy. felsefesinin devamı olarak (bu felsefe de, geleneğin metafizik idealizm olarak adlandırdığı felsefeye yol açan teolojik felsefenin devamıydı), kendi oluşma tarihinden çıkan bir felsefe olduğunu ortaya koyar. Bununla birlikte, tarihin hareketi üç duruma karşılık düşen üç tutumun bir zamandaşlığını da yadsımaz; çünkü, insani olguların tarihsel hareketi değişik hızlar gösterir. Ama olgucu kuram ayrıca, daha önce aşılan tutumlara insan ufuklarıyla sınırlı bir yönelim vermekle birlikte, bu tutumları eski durumlarına getirmeye yönelen bir dine, bir estetiğe ve bir ahlaka da varır. Toplumsal çalışma zorunluluğunun, salt düşünsel işlevlerin gelişmesine neden olması karşısında, Comte o kadar zor olmayan koşullar içinde yeteneklerin gelişiminin daha estetik ve daha duyarlı olabileceğini ileri sürer.
Mantıksal olguculuk. Rudolf Carnap (özellikle Der logische Aufbau der Welt [1928] adlı yapıtıyla), H. Hahn, Otto Neu- rath, Kari Popper, Heinrich Reichenbach, Moritz Schlick, Andrö Tarski gibi filozoflarla Alfred Jules Ayer (özellikle Languağe, Truth and Logic (1936) adlı yapıtıyla), Gilbert Ryle, Lizzie Susan Stebbing (1885 -1943) gibi Analysis çevresinden İngiliz filozoflar, bu akım içinde bir araya gelirler) John VVİsdom, Bertrand Russell ve Ludwig VVİttgenstein da çoğu kez bu akıma bağlanırlar. Kuram olarak manfiltsal olguculuk, aha çizgileriyle duyu verilerini bilginin ilk ğğeleri durumuna getiren deneyci bir felsefenin, açıkça metafizik düşmanı bilimleşfirici bir görüşün, Frege ve Russell'dan alınan mantıksal bir dil çözümleme yönteiğinin ve bir önermenin anlamını onun doğrulama yöntemiyle özdeşleştiren bir anlam anlayışının bileşimidir. Mantıksal olguculuk yandaşları, doğrulama ilkesi adına metafizik önermelerin tüm anlamını yadsır ve mantıksal çözümleme yöntemleriyle bilim önermelerini duyu verilerine dayanan basit önermeler (“protokol önermeleri") terimleriyle açıklarlar. Basit bir önermenin, ancak bir duyu deneyini açıkladığı zaman bir anlamı vardır ve bir önermenin bir anlamı olup olmadığını bilmenin tek yolu, onun nasıl doğrulanabileceği sormaktan geçer. Böylece olguculuk ve mantık, birleştirilmiş olur.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Benzer Konular

5 Mayıs 2012 / Mystic@L Felsefe