OLUMLU sıf.
1. Sonucu, etkisi vb. bakımından amaca, beklentilere, istenilene uygun olan şey için kullanılır; müspet: Şirketin bu yılki bilançosu son derece olumlu. Bunalımın aşılması yolunda olumlu gelişmeler var.
2. Onaylama, kabul belirten şey için kullanılır: Başvurusuna olumlu bir yanıt almak.
3. Yapıcı, yararlı olan şey için kullanılır: Son filmi olumlu eleştiriler aldı.
4. Değerlendirmelerinde yapıcı olan, sorumluluğunu bilen bir kimse için kullanılır: Olumlu bir insandır.
5. Aranılan sonucu ya da veriyi ortaya koyan şey için kullanılır; pozitif: Tahlil sonucu olumlu mu?
—Dilbil. Olumluluk özelliği taşıyan bir cümle için kullanılır || Olumlu fiil, olumsuzluk ekiyle ya da olumsuz koşaçla kullanılmamış olan fiil. || Olumlu koşaç, sürerlik, kesinlik ya da güçlü bir olasılık kavramı vermek üzere yüklemin sonuna getirilen ek (-dir). [koşaç.]
—Ed. Olumlu kahraman, toplumcu gerçekçi edebiyat estetiğinin yücelttiği, devrimci idealle biçimlenmiş kişi.
a. Fels. Olumlu olan. (Bk. ansikl. böl.)
♦ be. Bir şeyin uygun, elverişli bulunduğunu, beklentileri karşıladığını belirtir: Tasarı büyük bir çoğunlukça olumlu karşılandı. Bu uygulama olumlu sonuçlanmadı.
—ANSİKL. Fels. Hegel'de, olumlu olan ya da olumlu (alm. positiv), verili dolayımsızlıktan çok, diyalektik olumsuzlamanın sonucunu adlandırır. Hegel şöyle der: “Bilimsel davayı kazandıracak tek şey, olumsuzun aynı zamanda olumlu olduğu ya da çelişik olanın sıfırda, soyut hiçlikte değil, yalnızca kendi tikel içeriğinin olumsuzlamasında ortadan kalktığı [...]; dolayısıyla sonuçta özsel olarak ona yol açan şeyin içerildiği yolundaki mantık önermesini anlamaktır; bu da, gerçek deyimiyle bir yinelemedir, çünkü böyle olmasa, bir sonuç değil, bir dolayımsız olurdu” {Wissenschaft derLogik [Mantık bilimi], 1812 baskısı, "Giriş”).
1. Sonucu, etkisi vb. bakımından amaca, beklentilere, istenilene uygun olan şey için kullanılır; müspet: Şirketin bu yılki bilançosu son derece olumlu. Bunalımın aşılması yolunda olumlu gelişmeler var.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Yapıcı, yararlı olan şey için kullanılır: Son filmi olumlu eleştiriler aldı.
4. Değerlendirmelerinde yapıcı olan, sorumluluğunu bilen bir kimse için kullanılır: Olumlu bir insandır.
5. Aranılan sonucu ya da veriyi ortaya koyan şey için kullanılır; pozitif: Tahlil sonucu olumlu mu?
—Dilbil. Olumluluk özelliği taşıyan bir cümle için kullanılır || Olumlu fiil, olumsuzluk ekiyle ya da olumsuz koşaçla kullanılmamış olan fiil. || Olumlu koşaç, sürerlik, kesinlik ya da güçlü bir olasılık kavramı vermek üzere yüklemin sonuna getirilen ek (-dir). [koşaç.]
—Ed. Olumlu kahraman, toplumcu gerçekçi edebiyat estetiğinin yücelttiği, devrimci idealle biçimlenmiş kişi.
a. Fels. Olumlu olan. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Fels. Hegel'de, olumlu olan ya da olumlu (alm. positiv), verili dolayımsızlıktan çok, diyalektik olumsuzlamanın sonucunu adlandırır. Hegel şöyle der: “Bilimsel davayı kazandıracak tek şey, olumsuzun aynı zamanda olumlu olduğu ya da çelişik olanın sıfırda, soyut hiçlikte değil, yalnızca kendi tikel içeriğinin olumsuzlamasında ortadan kalktığı [...]; dolayısıyla sonuçta özsel olarak ona yol açan şeyin içerildiği yolundaki mantık önermesini anlamaktır; bu da, gerçek deyimiyle bir yinelemedir, çünkü böyle olmasa, bir sonuç değil, bir dolayımsız olurdu” {Wissenschaft derLogik [Mantık bilimi], 1812 baskısı, "Giriş”).
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Olumlu Nedir?
