NAFİZ, sıt. (ar. nüfr/z'dan nafiz, dişi, nafize). Esk.
1. Delen, delip geçen.
2. içeriye giren, işleyen.
3. Etki eden, sözü geçen: Hükm-i nafiz (etkili hüküm).
4. Nafiz-ül-emr, sözü dinlenen, kendisine boyun eğilen. || Nafiz-ûl-kelim, sözü geçen.
1. Delen, delip geçen.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Etki eden, sözü geçen: Hükm-i nafiz (etkili hüküm).
4. Nafiz-ül-emr, sözü dinlenen, kendisine boyun eğilen. || Nafiz-ûl-kelim, sözü geçen.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.