Arama

Mayın Nedir?

Güncelleme: 7 Ocak 2016 Gösterim: 1.300 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Ocak 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MAYIN a. (ing. mine’dan). Ask.
1. Toprak altına, köprü ve tünele ya da su altına yerleştirilen, doğrudan patlamayla ya da dolaylı olarak, basınç etkisiyle çalışan patlayıcı madde. (Ayarlanabilen ya da kendiliğinden harekete geçen bu patlayıcı madde [obüs, bomba, tuzaklı el bombası], yerleştiren kişi tarafından uzaktan, ya da düşmanın [personel, araç, tank ya da gemi] temasıyla patlar; bu durumda, patlayıcı madde, değişik çalışma biçimleri olan bir ateşleyici ile donatılmıştır [basmalı, çekmeli, salmalı, mıknatıslı ve akustik vb.].) [Bk. ansikl. böl.]
Sponsorlu Bağlantılar
2. Mayın demeti, mayın tarlasına, 2 m yarı çapında bir daire içerisinde 1,5 adet mayının yerleştirilmesiyle oluşturulan standart mayınlama düzeni. || Mayın geçidi - GEÇİT. || Mayın gözetlemesi, mayın dökme işleminde bırakılan mayınların yerlerinin saptanması. || Mayın grubu, mayın demetinden farklı biçimde ve değişik boyutlardaki arazi parçası üzerine döşenmiş, iki ya da daha fazla mayından oluşan mayın topluluğu. || Mayın kuşağı, birbirinden altı adım aralıkla ve aynı zamanda döşenmiş, iki koşut mayın sırası. || Mayın şeridi, iki ya da daha çok mayın kuşağını kapsayan arazi parçası. || Mayın tarama, çeşitli tipteki mayınları özelliklerine göre arayarak yok etme. || Mayın tarlası, belirli bir tasarıma göre ya da gelişigüzel biçimde döşenmiş mayınları içeren toprak parçası. || Mayın tarlası gediği, bir mayın tarlasında, dost birliklerin geçişine olanak verecek aralıkta mayınlanmamış bölüm. || Mayın temizleme, araziye, nehir ya da denize gizlice yerleştirilen patlayıcı maddeleri tarama ve temizleme işi. (Bk. ansikl. böl.) || Mayın temizleyici, mayınların yerinin saptanması ve ortadan kaldırılmasıyla görevli asker.

—Mayın temizlemede kullanılan araç ve aygıtlar. || Mayın tuzaklama düzeni, bir mayın kaldırıldığında öteki mayınların patlamasını sağlayacak biçimde mayınların birbirine bağlı olduğu düzen. || Örümcek mayın, birbirinden ayrı kollardan ve aynı anda ateşlenen barutluklardan oluşan ve planı bir örümceği andıran mayın türü.

—Ask. denize. Mayın dökme gemisi, mayın dökmek için özel olarak düzenlenmiş suüstü gemisi ya da denizaltı. (Gemilerin kıç taraflarına, denize geminin dümen suyuna doğru mayınları dökmeyi sağlayan boyuna raylar döşenir.) || Mayın imha aracı, deniz altında 5 deniz milli bir hızla yol alabilen taşıt; bir patlayıcı yükü taşır ve mayın tarama gemilerince denizaltı mayınlarını imha etmede kullanılır. || Mayın tarama gemisi — TARAMA. || Mayın tarayıcı, mayın tarama harekâtlarında denizaltı mayınlarını toplamada ya da imha etmede kullanılan, mekanik, akustik ya da manyetik düzenek. |] Dip mayını, deniz dibine yerleştirilen ve üzerinden geçen bir deniz taşıtının deniz dibinde yarattığı etkiyle patlayan mayın. || Serseri mayın, bağlı olduğu mevkiden, bağlantı telinin ya da zincirinin kopması sonucu serbest kalarak su üstüne çıkan ve akıntının ya da rüzgârın etkisiyle deniz üzerinde dolaşan mayın. (Ayrıca, bu mayınlar savaş sırasında, düşman gemilerinin yoğun olarak geçtiği sahalara da bilinçli olarak bırakılırlar.)

—Elektromanyet. Mayın detektörü, MAYIN ALGILAYICISI*'nın eşanlamlısı.

—Sil. Nükleer mayın, ana maddesi kimyasal patlayıcı olan bir mayın gibi kullanılmaya elverişli, nükleer tepkimelerle etki eden patlayıcı silah.

—ANSİKL. Ask. Kara, antipersonel ya da. tanksavar mayınları, ikinci Dünya savaşı’nda çokça kullanılan bu mayınların özelliği, karşı tarafın'toprakları üzerinde ilerleyen düşmanın temasıyla patlayabilmesidir. Özellikle tanklar, savaş alanına girdiklerinde, onları durdurmaya ya da ortadan kaldırmaya yarayan mayını harekete geçirirler. Almanlar daha savaş başlamadan ve tüm savaş boyunca bu konuda üstün olduklarını gösterdiler. Daha 1935'te, yıldırım savaşında mayın kullanımı üzerine eksiksiz bir sistem geliştirmişlerdi. Metal mahfazalı bir tanksavar mayını olan Tellermine 35, bir tankın yatak takımını ağır bir biçimde tahrip etmeye ya da onu hareket edemez duruma getirmeye yetecek kadar, aşağı yukarı 5 kg patlayıcı içeriyordu; ateşleyicisi 150 kg’lık bir basınçla çalışıyordu; bu da yaya bir savaşçının ağırlığıyla patlamasını önlüyordu. Ama mayının, etkisiz duruma getirilmesini engelleyen bir tuzakla donatılması da mümkündü. Ayrıca, 100 g ile 10 kg arasında değişen patlayıcılara takılabilen standart telli çeşitli ateşleyicileri olan sabit tipte antipersonel mayınlar kullanıldı. S-35 sıçrar antipersonel mayında bulunan ek bir patlayıcı, mayını telle önceden saptanan bir yüksekliğe sıçratıyordu; mayın bu yüksekliğe ulaşınca 100 m'den daha uzağa her yönde öldürücü şarapnaller fırlatarak patlıyordu.

Libya ve Mısır’da çöl savaşı sırasında, doğal engellerin bulunmadığı yerlerde engeller oluşturmak için milyonlarca mayın kullanıldı. Tunus, İtalya ve Rusya mayının en çok kullanıldığı bölgelerdi. Yavaş ve kullanışsız olan elektromanyetik detektörlerin sağladığı koruma, 1942’den itibaren Almanlar’ın bulduğu, detektörle saptanmayan mayınların (ağaç, bakalit, bitüm, cam, beton) yaygınlaşmasıyla iyiden iyiye gözden düştü. Almanlar beşli kümeler halinde mayın yerleştirme yöntemini kullandılar ve mayın tarlalarının yoğunluğunu isteyen amaca uygulamayı her zaman başardılar. Ucuza mal oluşu, kullanım kolaylığı ve etkinliği bu mayının tüm savaşanlarca benimsenmesini sağladı. Mayının taşıdığı tehlikenin belirsizliği ve sürekliliği, savaşanları büyük ölçüde etkiledi ve alınması gereken ek önlemler zırhlı araçların ve piyadelerin hızını azalttı. Mekanik araçlar, patlayıcılar, hatta hayvanlarla yapılan mayın tarama çalışmaları, sondayla karış karış incelemekten vazgeçmeyi gerektirecek kadar verimli olmadı.
Dünyanın önemli ordularında eksiksiz bir tanksavar ve antipersonel sistemi vardır. Bazıları, önceden hesaplanan bir gecikmeyle, hatta elektronik olarak uzaktan harekete geçirilen çeşitli ateşleyicilerden ve plastikten yararlanarak, mekanik olarak ya da helikopterle yerleştirme yöntemleri ve etkisi ayarlanabilen imla hakları (çukur ya da düz imla haklan) geliştirerek mayınların gizlenmesi temel ilkedir. Buna karşılık, mayınlar da belirli bir süre sonra etkisiz kılınmasına ya da kendi kendini imha etmesine olanak veren aygıtlarla donatılmıştır. Nihayet, elinde nükleer güç bulunan ülkeler, doğal olarak kullanımı gizli tutulan, ama zorunlu geçiş noktalarında kesin uir durdurma etkisine sahip, düşük güçte nükleer haklı mayınlar üzerinde araştırmalar yapmaktadır.
ilk deniz mayınları liman ve kıyıları savunma amacıyla 1880’e doğru ortaya çıktı. Bunların iki tipi vardı: düşman gemisinin geçiş noktalarına yerleştirilen, ağırlığı 250-800 kg arasında değişen ve karadan elektrik ateşlemeli, kontrollü mayınlar; bir halatla dipteki demire bağlı olan ve su üstünde yüzen 30 kg'lık demirli mayınlar. Dost gemilerin geçebilmesi için mayınlanmış bölgelerde güvenlik geçitleri bırakılırdı. Mayın kullanımı Birinci Dünya savaşı sırasında arttı: kıyıların savunulması dışında, özellikle denizaltılara karşı oluşturulan mayın tarlaları biçiminde kullanıldı. Herhangi bir geminin gövdesi, mayının dış yüzeyindeki dört ya da beş antenden birine çarptığında, mayın infilak ediyordu; bunlar, genellikle 100-200 kg'lık imla hakkına sahip "halattı ve demirli” mayın tipleriydi. Serseri mayınlar ile özel düzenekler, mayın tarama çalışmalarını bozmada kullanılıyordu. Mayınlar özellikle Kuzey de nizi'nde (ingilizler tarafından Norveç ile is- koçya arasına dökülen 100 000 mayın) ve Akdeniz'de (Otranta kanalı ve Çanakkale boğazı) kullanılmıştır. 1914’den 1918'e kadar Müttefikler, mayınlar nedeniyle 595 gemi kaybetmiştir. (1 Mt, yani toplam kaybın % 9'u). ikinci Dünya savaşı sırasındaki en büyük yenilik ise manyetik mayındır. Almanlar tarafından icat edilen bu mayın, etkili bir savunma bulunana dek Müttefıkler’e önemli kayıplar verdirmiştir (1930 -40'ta, 425 000 t). Uçak ya da gemiden bırakılan bu mayın, düşey doğrultusundan bir geminin metal bölümü geçtiğinde oluşan toprak manyetik alanının değişmesiyle harekete geçen bir ateşleyiciyle donatılmıştı. Bu sisteme karşı oluşturulan savunma ise, gerek gemileri elektrikli bir kabloyla çevrili havuzdan geçirerek, gerek gemi çevresinde toprak manyetik alanın düşey bileşenini yok eden bir elektrik akımı dolaştırarak, manyetikliğin giderilmesiyle sağlanmıştır. Manyetik mayın, daha sonra geliştirilen ve bir geminin geçişinde meydana gelen her türlü ortam değişimiyle harekete geçen bir dizi mayının ilkörneğini oluşturur: akustik mayınlar, pre- şer mayınlar (istiridye mayınlar). Hem akustik, hem manyetik ve preşer olan kimi mayınlar, mayın tarama çalışmalarını oldukça zorlaştırmıştır Ayrıca, kara mayınlarından türetilen ağlı mayınlar, serseri mayınlar ve betondan kıyı mayınları, kıyıya çıkışı önlemek amacıyla, özellikle 1943-44 arasında Fransa'da kullanıldı. Savaş sırasında İngilizler ve Mihver devletleri yaklaşık 250 000 mayın dökmüştür. Amerikalılar bombardıman uçaklarıyla (uçan kale) binlerce manyetik mayın dökerek Japonlar'ı gerçek bir deniz ablukası altına almışlardır. Kısacası mayınlar, Müttefikler'e 1,4 Mt ve Mihver devletleri'ne ise yaklaşık 2 milyon ticaret gemisi kaybettirmiştir. Bununla birlikte, mayınlar müttefik savaş gemisi kaybının yalnızca % 5'ine neden olmuştur; bu da, sürekli gelişen yöntemlerle yapılan büyük çaplı tarama çalışmalarının etkinliğini ortaya koyar.

• Mayın temizleme Mayın temizleyiciler genellikle mayın tarlasının planını bilmezler. Bu durumda ilk önce mayınların yerini tarama yaparak (sonda ya da dedek- törle) saptamaları, sonra da onların yerini işaretlemeleri, toplamaları ya da imha etmeleri gerekir Elle yapılan mayın temizlemenin yerini ikinci Dünya savaşı sırasında, bir saatte yan yana 3 tane 10 m genişliğinde ve 2 000 m uzunluğunda koridor açabilen özel mayın temizleyici tanklar aldı. Bu yöntem, mayınların çok daha fazla gelişmesi üzerine terk edildi. Bugün mayın tarlalarının temizlenmesinde patlayıcılar kullanılmaktadır. Denizde mayın tarama ve temizlemeyse özel gemiler ya da mayın tarama gemileriyle gerçekleştirilir.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Benzer Konular

23 Mart 2017 / HipHopRocK Siyasal Bilimler
24 Aralık 2006 / Kral_Aslan Müzik tr
16 Nisan 2009 / Keten Prenses Osmanlı İmparatorluğu