Arama

Mehdi Nedir?

Güncelleme: 9 Ocak 2016 Gösterim: 707 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Ocak 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MEHDİ sıf. (ar. hidayetken mehdi). Esk. Doğru yolda olan, hidayete ermiş olan.

Sponsorlu Bağlantılar
♦ a. isi. Kıyametten önce, dünyada adaleti, dirlik ve düzenliği sağlamak için gizlendiği yerden çıkıp dünyayı egemenliği altına alacağına inanılan kişi (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Müslümanlığın ilk yıllarında sözcüğe, kıyametten önce gökten inerek dünyada adaleti sağlayacak olan İsa peygamber ile ilgili efsane dışında, bazı din ulularına (Hz. Muhammet, İbrahim peygamber) verilen bir onur unvanı olarak da rastlanır. Bu nedenle Tanrı’nın doğru yolu göstermesiyle müslüman olanlara muh- tedi ya da mehdi denilmiştir. Ali’nin halifeliğinden (656-661) sonra çıkan olayların müslüman toplum üzerinde bıraktığı olumsuz etki, insanları ister istemez, İsa efsanesinin de etkisiyle ileride dünyayı adalet içinde yönetip yürütebilecek birinin çıkabileceği umuduna kaptırdı. Umulmadık bir zamanda ortaya çıkarak toplumu iyi yöneten ve adaleti titizlikle uygulayanlara da bu unvan verildi ve böyleleri- nin gerçekten mehdi olduklarını kanıtlamak için de ya birtakım hadisler uyduruldu ya da bazı hadisler bu biçimde yorumlandı. Ayrıca, zamanla mehdinin hangi aile ya da kabileden gelebileceği konusu üzerinde de duruldu; mehdinin Kureyş ya da Kahtan kabilesinden çıkacağı ileri sürüldüğü gibi, çeşitli dönemlerde mehdi efsanesine benzer nitelikler taşıyanlara da bu ad verildi ya da kendisinin mehdi olduğunu öne sürenler görüldü. Emevi halifelerinden Ömer'e (717-720) de “Mehdi” unvanı verildi. Kûfe’de, Kerbela olayının etkisiyle mehdinin ehl-i beytten biri olması gerektiği üzerinde duruldu ve bununla ilgili hadisler rivayet edildi. Şiiliğin kollarından keysaniye, halife Ali'nin oğlu Muhammet ibni Hanefiye’yi mehdi olarak kabul etti. Hz. Muhammet’e atfedilen bir hadisle, günün birinde kendi ailesinden birinin ortaya çıkarak dünyayı esenliğe kavuşturacağı, bu kişinin aynı zamanda çok eli açık (saffah) olacağı ileri sürülür. Abbasiler'in iktidara gelmeden önceki çalışmaları sırasında ehl-i beytten bir kurtarıcının çıkıp işleri düzelteceği düşüncesi egemendi. BU nedenle ilk abbasi halifesi Ebülabbas "Saffah” (eli çok açık; çok kan dökücü) unvanını aldı ve Haşimiler’in mehdisi olarak nitelendirildi. Horasan'daki abbasi ayaklanmasını desteklemek ve Kûfe’de bu harekete yandaş kazandırmak için mehdilik konusunda birçok hadis uyduruldu. Ancak, çok geçmeden Ali yanlıları Abbasiler’in mehdilik savlarına karşı çıktılar ve mehdinin Fatıma yolu ile Hz. Peygamber soyundan geleceği inancını yaydılar. Mehdi inancı Mısır, Suriye ve Irak’ta da yaygınlaştı, mehdinin nitelikleri ile nerelerde ne kadar kalacağı yolunda görüşler ortaya atıldı. Bu arada İstanbul'u alarak gökten inecek İsa'ya teslim edecek bir mehdiden de söz edildi. Böylelikle gerek Doğu, gerekse Batı İslam dünyasında dinin ihmal edildiği, adaletsizliklerin baş gösterdiği, ekonomik ve toplumsal düzenin bozulduğu her dönemde, bütün bu kötü durumları ortadan kaldıracak birinin ortaya çıkacağı umudu sürekli olarak yaşadı. Hemen hemen bütün dinlerde benzerlerine rastlanan bu umut, en güçlü biçimini şiiler arasında buldu. Şiilerde dünyayı düzeltmek üzere gelecek olan mehdi, beklenen (muntazar) ve gizli-saklı (gaybe) niteliklerini taşır Nitekim Muhammet ibni Hanefiye’yi mehdi kabul eden keysaniye, onun Razva dağlarında saklandığı, zamanı geldiğinde dönüp dünyayı düzelteceği inancını savunur. Şii mehdinin bu iki niteliği (muntazar ve gaybe) yanında bir de ka'im (ayağa kalkma) niteliği vardır; buna göre mehdi, gömüldükten sonra ayağa kalkacaktır. Kaybolma, saklanma nitelikleri Muhammet ibni Hanefiye’den sonra VII. imam Musa’ya da verildi. Şiilerde, sonuncu imama da mehdi denildi. Örneğin sii inançlarından vakıfıyeye göre imamlık VII. imam Musa el-Kâzım ile son bulur. On iki imam inançlı (isna aşeriye) Şiiliğe göreyse, beklenen (muntazar) imam ve imamlık biter. On iki imamlı inançta olan şiiler, on birinci imam olan Haşan Askeri’nin ölümünden önce dünyaya gelen mehdinin 69 yıllık küçük bir gizlenmeden (gaybe) sonra, büyük bir gizlenme içinde olduğuna ve günün birinde ortaya çıkacağına inanırlar. Mehdinin görevi, toplumsal haksızlık ve aksaklıkları gidermektir. Karmatiler biraz daha ileri giderek mehdinin şeriatı kaldırarak yerine kendisinin yeni bir şeriat getireceğini ileri sürerler ve bu savlarını imam Cafer'in "Bizim kaim kalkınca Kuran’ı yeniden öğrenecek ve o eskisinden farklı bir emir getirecek” biçimindeki sözlerine dayarlar, imamiler, sün- nilerin eleştirilerini çürütüp, mehdi kavramının Sünni hadisler içinde de bulunduğunu, Hızır, İsa, Deccal ve uzun ömürlüler hakkındaki verilere dayanarak On iki imam'ın gaybe öğretisinin akıldışı olmadığını kanıtlamaya çalışırlar. Bu çalışma, XIII. yy.'da sünnilerin de beklenen XII. imamın mehdi olduğu düşüncesini kabullenmelerine yol açmıştır. Sufller de XII. imamın mehdi olduğu inancını benimserler. Fatımiler'den önceki ismailüerde mehdi ve kaim öğretileri, imami şiflerdeki gibiydi. Fatımi devleti kurulunca (909), devletin kurucusu ve ilk halifesi “Ubeydullah el -Mehdi" adıyla mehdi sayıldı.


Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Benzer Konular

26 Nisan 2010 / LaSalle Siyaset tr
29 Kasım 2013 / iceslush Soru-Cevap
29 Kasım 2015 / Misafir Spor ww