LATA â. (fr. latte). Yapıda çeşitli amaçlarla kullanılan dar, uzun kereste. (Latalar, bir tavanın, bir sıvanın ya da bir kaplama levhasının donatısını oluşturmak için döşeme kirişlerine ya da ahşap çatkıya, çatıda kaplama öğelerini tespit etmek için mertekler üzerine çivilerle çakılır. Türk standartlarına göre latalann enine kesit ölçüleri 18/48, 24/48, 28/48, 38/58 mm'dir. [Latalar, çatı kaplama tahtaları gibi birbirine bitişik olarak çakılmaz; aralarında ızgara oluşturacak biçimde belli bir aralık bırakılır.])
—Ambal. Genellikle 100 mm'ye 10 mm'den küçük dikdörtgen kesitli, uzunlamasına kesilmiş, dilimlenmiş ya da yarılmış tahta eleman.
—Denize. Gemilerde, baş ve kıç kasara çıkmaları, çanaklık döşemeleri ve ızgara yapımında kullanılan belli genişlikte ve uzunlukta tahta çıta. || Sandal tentelerini sarmaya yarayan çıta.
—Dy. Yürüme latası, rayların yürümesini önlemek için destek görevi gören ve birçok traversi birbirine bağlayarak hem bu traversleri sağlamlaştıran hem de bir yol şasisi oluşturan uzun ve yassı metal lata.
—inş. Donatılı lata, burulmuş demir tel sıralarıyla önceden birleştirilmiş aralıklı ahşap parçalardan oluşan önüretimli lata. || Saçak latası, düz kiremitlerle kaplanan bir çatıda, lata sıralarının en altında yer alan yamuk kesitli ahşap parça. || Takviye latası, lataları taşımak ve yerinde tutmak için, bir çatıda merteklere koşut olarak yerleştirilen büyük kesitli lata.
—Orm. san. Parke, mobilya parçaları ya da fıçı yapmak için kullanılan dar ve kısa tahta. (Parke için latalar 27 mm kalınlığında kesilir ve dört işlem makinelerinde düzeltilir.)
—Tekst, işleme tezgâhının bir parçası.
LATA a. (ital. cocaletta'dan). Esk. giy. OsmanlIlar döneminde ulema sınıfından olanların giydiği, yakası ve kolları setre biçiminde uzun üstlük.
—ANSİKL. Lata, genellikle çuhadan yapılır ve barut renginde olurdu. Cüppenin üzerine pardösü gibi giyilir ust tarafına kabarık durması için tela konurdu. Setre gibi iki santimetre yüksekliğinde dik bir yakası olur, kolları setreye benzerdi. Daha geniş kollu olanlarını yaşlılar giyerdi. Boyu topuklara değin iner, ön kısmında iki ucu hafifçe birbiri üzerine binerdi. Rütbeleri nedeniyle biniş giyemeyenler, şeyhülislamın huzuruna çıkarken lata giyerlerdi.
Sponsorlu Bağlantılar
—Denize. Gemilerde, baş ve kıç kasara çıkmaları, çanaklık döşemeleri ve ızgara yapımında kullanılan belli genişlikte ve uzunlukta tahta çıta. || Sandal tentelerini sarmaya yarayan çıta.
—Dy. Yürüme latası, rayların yürümesini önlemek için destek görevi gören ve birçok traversi birbirine bağlayarak hem bu traversleri sağlamlaştıran hem de bir yol şasisi oluşturan uzun ve yassı metal lata.
—inş. Donatılı lata, burulmuş demir tel sıralarıyla önceden birleştirilmiş aralıklı ahşap parçalardan oluşan önüretimli lata. || Saçak latası, düz kiremitlerle kaplanan bir çatıda, lata sıralarının en altında yer alan yamuk kesitli ahşap parça. || Takviye latası, lataları taşımak ve yerinde tutmak için, bir çatıda merteklere koşut olarak yerleştirilen büyük kesitli lata.
—Orm. san. Parke, mobilya parçaları ya da fıçı yapmak için kullanılan dar ve kısa tahta. (Parke için latalar 27 mm kalınlığında kesilir ve dört işlem makinelerinde düzeltilir.)
—Tekst, işleme tezgâhının bir parçası.
LATA a. (ital. cocaletta'dan). Esk. giy. OsmanlIlar döneminde ulema sınıfından olanların giydiği, yakası ve kolları setre biçiminde uzun üstlük.
—ANSİKL. Lata, genellikle çuhadan yapılır ve barut renginde olurdu. Cüppenin üzerine pardösü gibi giyilir ust tarafına kabarık durması için tela konurdu. Setre gibi iki santimetre yüksekliğinde dik bir yakası olur, kolları setreye benzerdi. Daha geniş kollu olanlarını yaşlılar giyerdi. Boyu topuklara değin iner, ön kısmında iki ucu hafifçe birbiri üzerine binerdi. Rütbeleri nedeniyle biniş giyemeyenler, şeyhülislamın huzuruna çıkarken lata giyerlerdi.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Lata Nedir?
