LEĞEN a. (fars. leğen).
1. Türlü amaçlarla, genellikle de çamaşır yıkamak için kullanılan yayvan, derinliği az, yuvarlak kenarlı ve geniş ağızlı, metal ya da plastikten kap.
2. (Bir kızı) leğen başından almak, bir kızı iş içinde görerek, onun çalışkan ve hamarat olduğunu anlayarak seçip evlenmek. || Leğen ibrik, aptes alma ya da el yüz yıkama işinde kullanılan, leğen ve ibrikten oluşmuş takım.
—Anat. Üstün yapılı omurgalılarda, gövdenin arka ya da alt ucunda bulunan ve bir yandan omurgaya öte yandan bacaklara bağlı olan kemik kemer, kalça kemeri. (Bk. ansikl. böl.) || Küçük leğen, leğenin üst darlığının altındaki bölüm. || Leğen üst darlığı, leğen alt darlığı, leğenin içinde bulunan iki dar bölgeye verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)
—Antropol. Leğen açıklığı, kalça çıkıntılarının en dıştaki uç noktaları arasında kalan açıklık.
—Kad. doğ. Yassı leğen, ön arka ekseni, son derece büyümüş enine eksenine göre kısa olan leğen. (Bu tip leğen amerikan sınıflandırmasındaki bakışımlı dört normal leğenden biridir. Kadınların % 25'inde görülür.)
—Sütç. Kaymak leğeni, kaymak yüze çıkıp biriksin diye süt konan geniş ve az derin kap.
—ANSİKL. Anat. Genellikle leğen adı verilen kalça kemeri, özel yapısı ve başlıca üç kemiği (kalça, oturga, çatı) ile ilk kez saçakyüzgeçlilerde ortaya çıkar; labyrinodonta grubunda (fosil amfibyumlar) bu üç kemik hokka çukurunu meydana getirir ve kalça kemiği yalnız kuyruksokumu omuru ile eklemlenir. Sürüngenlerde, çatı ve oturga kemikleri hafifler ve kıkırdaksı oynamaz eklemlerle birleşmiş çubuklara dönüşür. Dinozorlarda yarı yatay bacakların ortaya çıkışı, arka bacakların kaslarına sağlam bir yapışma yeri sağlayabilmek üzere, çatı kemiğinin öne doğru, oturga kemiğinin arkaya doğru ileri derecede uzamasıyla leğende yeni bir yapışmaya neden olur. Oturga kemiği çubuğuna arkaya doğru bir art çatı kemiğinin eşlik ettiği fosil ornithischia grubunun leğeni ile saurischia grubununki de birbirinden farklıdır. Kuşların leğeni dinozorlarınkine benzer, ama kalça kemiği kuyruksokumu kemikleriyle kaynaşır, kıkırdaksı eklemler kaybolur. Memelilerde leğen dönüşüme uğrar, kalça kemiği ön duruma geçer, oturga ve çatı kemikleri arkada “tıkayıcı” bir deliğin çevresinde birbirine kaynar. Tekdelikliler ile keselilerde, uyluk kaslarının yapışmasını sağlayacak bir düzlük oluşturmak üzere kese kemiği çatı kemiği ile eklemlenir. Kalça kemiği, toynaklılarda, bazı kemirgenlerle primatlarda levha gibi yassılaşabilir.
insanda leğen oynamaz eklemlerle birleşmiş dört kemik parçasından oluşur: arkada kuyruksokumu ve kuyrukkemiği, yanlarda ve önde kalça kemikleri (bunların üzerinde dışta birer hokka çukuru bulunur ve uyluk kemiğinin başı bu çukura yerleşerek kalça eklemini oluşturur). Kemik leğen böylece huni biçiminde bir boşluk oluşturur; bu boşluk üst darlık denen bir kabartıyla ikiye bölünür: karın boşluğunun altında kalan büyük leğen, onun altında kalan ve alt kısmı bir kas-aponevroz perdesiyle (apışarası) kapanan küçük leğen. Küçük leğenin içinde gödenbağır- sağı, cinsel organlar ve işeme organları bulunur. Kadında leğen daha geniş, üst ağız daha açık, çatı kemiği açısı daha büyüktür; bu özellikler doğumu kolaylaştırır.
Patoloji. Trafik kazalarının artmasıyla birlikte leğen kırıklarında da artış olmuştur. Kemik bölümlerinden herhangi birinde meydana gelen kısmi kırıklar, leğen çemberi parçalanmamışsa, genellikle tehlikesiz sayılır. Hokka çukuru kırıkları uyluk kemiğinin uğradığı şiddetli bir darbeden ileri gelir; tedavisi güçtür ve önemli sekeller bırakabilir. Kalça kemeri kırıkları leğen halkasının bütünlüğünü bozar; bu kınklar çoğu zaman damarlarda, sinirlerde ve özellikle idrar yollarında ihtilaflara neden olabilir (idrar torbası yırtılması, üretra kopması). Acil olarak tedavisi gereken bu ihtilaflar önemli sekeller bırakabilir.
Kadın doğum. Leğen, dölütün geçmek zorunda olduğu leğen-dölyatağı yolunun ana öğesidir. Bundan ötürü, doğumdan önce leğenin boyutlarını ve biçimini kesin bir biçimde saptamak gerekir. Bu saptama parmakla ve gerekirse bir leğenölçerle muayene yapılarak gerçekleştirilir. Üst darlık dölüt başının ilk girdiği yerdir; alt darlık dölütün leğeni terk ettiği çıkış yeridir. Leğendeki kemik anomalileri distosi adı verilen doğum zorluklarına neden olur
• Leğen üst darlığı büyük leğen ile küçük leğen arasındaki doğal ayırım çizgisidir. Her iki yanda, arkadan öne doğru, promontorium, kuyruksokumu kemiği kanadı, kalça kemiği kanadının iç yüzündeki adsız çizgiler, çatı kemiğinin yatay dalı ve çatı kemiği birleşiğinden oluşur. Enlemesine en büyük çapı 13,5 cm, ön arka çapı 11 cm, iki verev çapı 12 cm’dir. Bunlardaki darlıklar çoğu zaman distosilere neden olur, çünkü “dölütün gelişi" aslında büyük darlığın geçilmesi demektir. Leğen alt darlığı küçük leğenin alt deliğidir, leğeni apışarası bölgesi ile birleştirir. Büyük bir kısmı ile kirişlerden oluşur. Bundan ötürü nadiren distosilere neden olur.
—Güz. sant. İslam sanatında çeşitli metallerden yapılmış, ince işçilikte leğenler bulunmaktadır. Eyyubiler döneminden, yüksek kenarlı bir pirinç leğen (XIII. yy. ilk yarısı), gümüş kakma tekniğinde figürlü bezemeleriyle dikkati çeker (Louvre müzesi). Bir başka önemli gümüş kakmalı örnek, Arenberg' leğeni’dir OsmanlI döneminde de değerli metallerden leğen-ibrik takımları yapılmıştır. Özellikle Topkapı sarayı ve Türk ve İslam eserleri müzelerinde, formlarının zarifliği ve bezemeleriyle osmanlı maden sanatının güzel örnekleri olan gümüşten, tombaktan yapılmış leğen-ibrik takımları sergilenmektedir.
—Tar. Arkeolojik kazılardan elde edilen bulgular, Türkler’in çok eski çağlardan beri el yüz ve çamaşır yıkamada leğen kullandıklarını göstermektedir. Bunların çoğunluğu madenden, özellikle bakırdan yapılmıştır. Çamaşır leğenleri daha geniş, el yüz yıkama leğenleri daha ufak boyutludur. Saray ve konaklarda altın, gümüş gibi değerli madenlerden yapılmış leğenler de kullanılmıştır. Bunların bazılarında iki yanından tutmak üzere geçirilmiş süslemeli kulplar da olurdu. Özellikle padişahın el yüz yıkama leğeni, ibriğiyle takım oluşturur ve değerli madenlerden yapılırdı. Eskiden berberler de bir yanı boyna yerleşecek biçimde oyuk çinko leğenler kullanırlardı. Günümüzde madenden yapılmış leğenlerin yerini, çoğunlukla, plastik leğenler almıştır.
1. Türlü amaçlarla, genellikle de çamaşır yıkamak için kullanılan yayvan, derinliği az, yuvarlak kenarlı ve geniş ağızlı, metal ya da plastikten kap.
Sponsorlu Bağlantılar
—Anat. Üstün yapılı omurgalılarda, gövdenin arka ya da alt ucunda bulunan ve bir yandan omurgaya öte yandan bacaklara bağlı olan kemik kemer, kalça kemeri. (Bk. ansikl. böl.) || Küçük leğen, leğenin üst darlığının altındaki bölüm. || Leğen üst darlığı, leğen alt darlığı, leğenin içinde bulunan iki dar bölgeye verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)
—Antropol. Leğen açıklığı, kalça çıkıntılarının en dıştaki uç noktaları arasında kalan açıklık.
—Kad. doğ. Yassı leğen, ön arka ekseni, son derece büyümüş enine eksenine göre kısa olan leğen. (Bu tip leğen amerikan sınıflandırmasındaki bakışımlı dört normal leğenden biridir. Kadınların % 25'inde görülür.)
—Sütç. Kaymak leğeni, kaymak yüze çıkıp biriksin diye süt konan geniş ve az derin kap.
—ANSİKL. Anat. Genellikle leğen adı verilen kalça kemeri, özel yapısı ve başlıca üç kemiği (kalça, oturga, çatı) ile ilk kez saçakyüzgeçlilerde ortaya çıkar; labyrinodonta grubunda (fosil amfibyumlar) bu üç kemik hokka çukurunu meydana getirir ve kalça kemiği yalnız kuyruksokumu omuru ile eklemlenir. Sürüngenlerde, çatı ve oturga kemikleri hafifler ve kıkırdaksı oynamaz eklemlerle birleşmiş çubuklara dönüşür. Dinozorlarda yarı yatay bacakların ortaya çıkışı, arka bacakların kaslarına sağlam bir yapışma yeri sağlayabilmek üzere, çatı kemiğinin öne doğru, oturga kemiğinin arkaya doğru ileri derecede uzamasıyla leğende yeni bir yapışmaya neden olur. Oturga kemiği çubuğuna arkaya doğru bir art çatı kemiğinin eşlik ettiği fosil ornithischia grubunun leğeni ile saurischia grubununki de birbirinden farklıdır. Kuşların leğeni dinozorlarınkine benzer, ama kalça kemiği kuyruksokumu kemikleriyle kaynaşır, kıkırdaksı eklemler kaybolur. Memelilerde leğen dönüşüme uğrar, kalça kemiği ön duruma geçer, oturga ve çatı kemikleri arkada “tıkayıcı” bir deliğin çevresinde birbirine kaynar. Tekdelikliler ile keselilerde, uyluk kaslarının yapışmasını sağlayacak bir düzlük oluşturmak üzere kese kemiği çatı kemiği ile eklemlenir. Kalça kemiği, toynaklılarda, bazı kemirgenlerle primatlarda levha gibi yassılaşabilir.
insanda leğen oynamaz eklemlerle birleşmiş dört kemik parçasından oluşur: arkada kuyruksokumu ve kuyrukkemiği, yanlarda ve önde kalça kemikleri (bunların üzerinde dışta birer hokka çukuru bulunur ve uyluk kemiğinin başı bu çukura yerleşerek kalça eklemini oluşturur). Kemik leğen böylece huni biçiminde bir boşluk oluşturur; bu boşluk üst darlık denen bir kabartıyla ikiye bölünür: karın boşluğunun altında kalan büyük leğen, onun altında kalan ve alt kısmı bir kas-aponevroz perdesiyle (apışarası) kapanan küçük leğen. Küçük leğenin içinde gödenbağır- sağı, cinsel organlar ve işeme organları bulunur. Kadında leğen daha geniş, üst ağız daha açık, çatı kemiği açısı daha büyüktür; bu özellikler doğumu kolaylaştırır.
Patoloji. Trafik kazalarının artmasıyla birlikte leğen kırıklarında da artış olmuştur. Kemik bölümlerinden herhangi birinde meydana gelen kısmi kırıklar, leğen çemberi parçalanmamışsa, genellikle tehlikesiz sayılır. Hokka çukuru kırıkları uyluk kemiğinin uğradığı şiddetli bir darbeden ileri gelir; tedavisi güçtür ve önemli sekeller bırakabilir. Kalça kemeri kırıkları leğen halkasının bütünlüğünü bozar; bu kınklar çoğu zaman damarlarda, sinirlerde ve özellikle idrar yollarında ihtilaflara neden olabilir (idrar torbası yırtılması, üretra kopması). Acil olarak tedavisi gereken bu ihtilaflar önemli sekeller bırakabilir.
Kadın doğum. Leğen, dölütün geçmek zorunda olduğu leğen-dölyatağı yolunun ana öğesidir. Bundan ötürü, doğumdan önce leğenin boyutlarını ve biçimini kesin bir biçimde saptamak gerekir. Bu saptama parmakla ve gerekirse bir leğenölçerle muayene yapılarak gerçekleştirilir. Üst darlık dölüt başının ilk girdiği yerdir; alt darlık dölütün leğeni terk ettiği çıkış yeridir. Leğendeki kemik anomalileri distosi adı verilen doğum zorluklarına neden olur
• Leğen üst darlığı büyük leğen ile küçük leğen arasındaki doğal ayırım çizgisidir. Her iki yanda, arkadan öne doğru, promontorium, kuyruksokumu kemiği kanadı, kalça kemiği kanadının iç yüzündeki adsız çizgiler, çatı kemiğinin yatay dalı ve çatı kemiği birleşiğinden oluşur. Enlemesine en büyük çapı 13,5 cm, ön arka çapı 11 cm, iki verev çapı 12 cm’dir. Bunlardaki darlıklar çoğu zaman distosilere neden olur, çünkü “dölütün gelişi" aslında büyük darlığın geçilmesi demektir. Leğen alt darlığı küçük leğenin alt deliğidir, leğeni apışarası bölgesi ile birleştirir. Büyük bir kısmı ile kirişlerden oluşur. Bundan ötürü nadiren distosilere neden olur.
—Güz. sant. İslam sanatında çeşitli metallerden yapılmış, ince işçilikte leğenler bulunmaktadır. Eyyubiler döneminden, yüksek kenarlı bir pirinç leğen (XIII. yy. ilk yarısı), gümüş kakma tekniğinde figürlü bezemeleriyle dikkati çeker (Louvre müzesi). Bir başka önemli gümüş kakmalı örnek, Arenberg' leğeni’dir OsmanlI döneminde de değerli metallerden leğen-ibrik takımları yapılmıştır. Özellikle Topkapı sarayı ve Türk ve İslam eserleri müzelerinde, formlarının zarifliği ve bezemeleriyle osmanlı maden sanatının güzel örnekleri olan gümüşten, tombaktan yapılmış leğen-ibrik takımları sergilenmektedir.
—Tar. Arkeolojik kazılardan elde edilen bulgular, Türkler’in çok eski çağlardan beri el yüz ve çamaşır yıkamada leğen kullandıklarını göstermektedir. Bunların çoğunluğu madenden, özellikle bakırdan yapılmıştır. Çamaşır leğenleri daha geniş, el yüz yıkama leğenleri daha ufak boyutludur. Saray ve konaklarda altın, gümüş gibi değerli madenlerden yapılmış leğenler de kullanılmıştır. Bunların bazılarında iki yanından tutmak üzere geçirilmiş süslemeli kulplar da olurdu. Özellikle padişahın el yüz yıkama leğeni, ibriğiyle takım oluşturur ve değerli madenlerden yapılırdı. Eskiden berberler de bir yanı boyna yerleşecek biçimde oyuk çinko leğenler kullanırlardı. Günümüzde madenden yapılmış leğenlerin yerini, çoğunlukla, plastik leğenler almıştır.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Leğen Nedir?
