KÂFİL sıf. (ar. kefaletten kâfif). Esk.
1. Bir işi üstüne alan, sorumluluğunu yüklenen: ‘'Milli hareket bir mucize olan bu eseriyle yalnız yaşamak hakkımızı değil, Şark'da sulhun muvâzenesini kâfil yegâne millet olduğumuzu ortaya koydu" (Y. K. Beyatlı).
2. Ödeyen; birinin yerine kefil olan.
1. Bir işi üstüne alan, sorumluluğunu yüklenen: ‘'Milli hareket bir mucize olan bu eseriyle yalnız yaşamak hakkımızı değil, Şark'da sulhun muvâzenesini kâfil yegâne millet olduğumuzu ortaya koydu" (Y. K. Beyatlı).
Sponsorlu Bağlantılar
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.