Kalpazanlık Nedir?

KALPAZANLIK a. Düzenbazlık, hilekârlık.

—Cez. huk. Paraları taklit ederek ya da bozarak yapılan sahtecilik. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Cez. huk. Kalpazanlık suçu, türk hukukunda kamu güvenliğine karşı işlenmiş suçlardan sayılır Kalpazanlık suçunun konusu olacak paranın, ulusal para olmasıyla yabancı devlet parası olması arasında bir ayrım gözetilmemiştir. 20 nisan 1929 tarihinde Cenevre’de yapılan uluslararası bir sözleşme ile kalpazanlık suçlarının uluslararası alanda önlenmesi için bazı hükümler getirilmiştir.
Sözleşmenin ana ilkeleri şunlardır:
1. kalpazanlık suçları devlete ve mala karşı değil, kamuya karşı işlenmiş suçlardan sayılır;
2. taklit edilen-ya da bozulan paranın, ulusal para ya da yabancı devlet parası olması arasında bir ayrım gözetilmez;
3. kalpazanlık suçu yabancı bir ülkede işlenmiş olsa bile, suçlunun bulunduğu yerde işlenmiş gibi kovuşturma açılır ve ceza verilir;
4. suçlunun amacı ne olursa olsun, kalpazanlık her zaman suçluların iadesi ilkelerine bağlıdır;
5. sahte paralar ve bunları yapmakta kullanılan aletlere elkonulur ve kullanılmayacak hale getirilir.

Türkiye, 4 mayıs 1936 tarih ve 2963 sayılı yasayla kalpazanlığa ilişkin Cenevre sözleşmesi’ne katılmış ve Ceza yasası'nın bu suça ilişkin kuralları sözleşmeye uydurulmuştur. Türk Cez. k.'nun kalpazanlığa ilişkin 316. maddesinin başlığı “paralarda, itibarı amme kâğıtlarında veya kıymetli damgalarda sahtekârlıktır, aynı maddeye göre, suçun cezası üç yıldan on iki yıla kadar hapis ve yüz seksen bin liradan bir milyon sekiz yüz bin liraya kadar da ağır para cezasıdır.