KARABATAK a.
1. Orta boylu, kızıl parıltılı koyu renk tüylü, güçlü ve kıvrık gagalı, perdeli ayaklı sukuşlarının genel adı. (Karabatakgiller familyası.) [Bk. ansikl. böl.]
2. Karabatak gibi, ortalıkta bir görünüp, sonra uzunca bir süre görünmeyen kimse için kullanılır.
—Esk. sil. Menzil eğitimlerinde kullanılan soyalı bir tür ok.
—Müz. Türk müziğinde, saz eserlerindeki kimi pasajların tek bir çalgıyla ya da çalgı grubuyla seslendirilmesi ilkesine dayalı icra biçimi. (Bölümleme eskiden, genellikle mızraplı çalgılarla yaylı ya da üflemeli çalgılar arasında soru-cevap biçiminde yapılırdı. Günümüzde karabatak icra, bir yapıtın birden çok solocu çalgıyla çalınması biçimindedir.)
sıf. Karabatak tarzında icra edilmek üzere bestelenmiş saz eseri için kullanılır: Karabatak peşrev.
—ANSİKL. Karabatak türleri yırtıcı, her gün kendi ağırlığınca balık yiyebilen kuşlardır. Balıkları dalarak yakalar; ama tüyleri su geçirdiğinden ağırlaşır ve sudan çıkınca uçmaları güçleşir: hatta zaman zaman kanatlarının kuruması için beklemek zorunda bile kalırlar. Yalıyarlarda ve büyük ağaçlarda yuva yaparlar. Türkiye'de yaşayan üç türü vardır: karabatak (Phalacrocorax carbo), tepeli karabatak (P. aristotelis), cüce karabatak (P [ya da Haliaetor] pygmaeus). Karabatak türü dünyanın birçok yerine yayılır; Çin'de bu kuşların boynuna bir halka takılarak balık avlamada yararlanılır (halka kuşun balığı yutmasına engel olur). Tepeli karabatağa bütün Avrupa’da ve Kuzey Afrika'da rastlanır. Cüce karabataksa Balkan ülkelerinden başlayarak bütün Ortadoğu ülkelerine yayılır. Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan başka karabatak türleri de vardır: japon karabatağı (P capillatus); P. pelagicus; Galâpagos adalarında yaşayan kanatsız karabatak (Nannopterum harrisi) uçarnaz. Steller’ın Bering adasında tanımladığı dev karabatağı (Carbo perspicillatus) XIX. yy.'da denizaslanı avcıları yok ettiler (avcılar dev karabatağı yiyorlardı). En büyük karabatak sürülerine Şili ve Peru kıyılarında rastlanır; buralarda karabataklar guanoların birikmesine büyük katkıda bulunurlar.
1. Orta boylu, kızıl parıltılı koyu renk tüylü, güçlü ve kıvrık gagalı, perdeli ayaklı sukuşlarının genel adı. (Karabatakgiller familyası.) [Bk. ansikl. böl.]
Sponsorlu Bağlantılar
—Esk. sil. Menzil eğitimlerinde kullanılan soyalı bir tür ok.
—Müz. Türk müziğinde, saz eserlerindeki kimi pasajların tek bir çalgıyla ya da çalgı grubuyla seslendirilmesi ilkesine dayalı icra biçimi. (Bölümleme eskiden, genellikle mızraplı çalgılarla yaylı ya da üflemeli çalgılar arasında soru-cevap biçiminde yapılırdı. Günümüzde karabatak icra, bir yapıtın birden çok solocu çalgıyla çalınması biçimindedir.)
sıf. Karabatak tarzında icra edilmek üzere bestelenmiş saz eseri için kullanılır: Karabatak peşrev.
—ANSİKL. Karabatak türleri yırtıcı, her gün kendi ağırlığınca balık yiyebilen kuşlardır. Balıkları dalarak yakalar; ama tüyleri su geçirdiğinden ağırlaşır ve sudan çıkınca uçmaları güçleşir: hatta zaman zaman kanatlarının kuruması için beklemek zorunda bile kalırlar. Yalıyarlarda ve büyük ağaçlarda yuva yaparlar. Türkiye'de yaşayan üç türü vardır: karabatak (Phalacrocorax carbo), tepeli karabatak (P. aristotelis), cüce karabatak (P [ya da Haliaetor] pygmaeus). Karabatak türü dünyanın birçok yerine yayılır; Çin'de bu kuşların boynuna bir halka takılarak balık avlamada yararlanılır (halka kuşun balığı yutmasına engel olur). Tepeli karabatağa bütün Avrupa’da ve Kuzey Afrika'da rastlanır. Cüce karabataksa Balkan ülkelerinden başlayarak bütün Ortadoğu ülkelerine yayılır. Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan başka karabatak türleri de vardır: japon karabatağı (P capillatus); P. pelagicus; Galâpagos adalarında yaşayan kanatsız karabatak (Nannopterum harrisi) uçarnaz. Steller’ın Bering adasında tanımladığı dev karabatağı (Carbo perspicillatus) XIX. yy.'da denizaslanı avcıları yok ettiler (avcılar dev karabatağı yiyorlardı). En büyük karabatak sürülerine Şili ve Peru kıyılarında rastlanır; buralarda karabataklar guanoların birikmesine büyük katkıda bulunurlar.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
SİLENTİUM EST AURUM