Arama

Ağırlıksızlık Nedir?

Güncelleme: 27 Şubat 2016 Gösterim: 685 Cevap: 1
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
27 Şubat 2016       Mesaj #1
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
MsXLabs & Büyük L.

Sponsorlu Bağlantılar
AĞIRLIKSIZLIKa. Yerçekimi etkilerinin yok olduğu durum.
ANSİKL. Bir nesne yalnızca gökcisimlerinin çekim etkisiyle balistik bir yörünge çiziyorsa, ağırlıksız durumuna girmiş demektir. Bu koşullarda ağırlığın görünürde yokoluşu, nesneyle nesneyi tadan terazinin aynı yörüngeyi izlemesinden ve birbirine hiçbir kuvvet uygulamamasından kaynaklanır. Aynı şekilde, bir astronot da kabininde yüzme eğilimi gösterecektir; çünkü onu kabin çeperi ne çekecek bir kuvvet yoktur. Bu durumda duvar, döşeme, tavan kavramları bütün anlamlarını yitirir ve yalnızca uzlaşmalı bir anlam taşır. Astronot lar aracın çeperlerine bağlanmadıkça ne çalışabilir ne de uyuyabilirler. Sıvılar yalnızca yüzeysel gerilimlerin etkisiyle yuvar biçimi alır.
Gerçekte bir uzay aracının içinde ya da yakınında yerçekimi hiçbir zaman tümüyle yokolmaz. Aracın kendi ağırlık merkezi çevresindeki hareketi, titreşimleri ve araçtaki nesnelerin karşılıklı çekimleri nedeniyle çok zayıf parazit ivmeler sürer. Dolayısıyla ağırlıksızlık yerine "mikroağırlık" terimini kullanmak daha doğrudur. Bu parazit etkilerin varlığı, ancak yerçekimsiz bir odamda sonuç verebilecek deneyleri güçleştirmektedir. Ama bunun üstesinden gelmenin belki de yolu vardır. Örneğin, aracı kendi akseni üzerinde döndürerek oluşturulacak bir merkezkaç kuvvetiyle yapay bir ağırlık elde edilebilir.
* Yörünge uçuşlarında ağırlıksızlığın fizyolojik etkileri.

1. Hayvanlar üstündeki etki. Kas kasılması, kalp atışı, solunum ritmi ve beyin etkinliği incelenir. Bütün bu öğeler hızlanma döneminde (fırlatma) büyük değişimlere uğrar; sonra ağırlıksızlık durumuna ulaşıldığında, elektromiyogram, kasılmaların hemen hemen tümüyle yokolduğunu gösterir, solunum güçleşir ve düzgünleşir; kalp atışları yavaşlar ve düzgünleşir, elektroan- sefalogram büyük şenlikli dalgalar kaydeder ve bu olgu beyin etkinliğinin azaldığını kanıtlar (aynı hayvanlara sakinleştirici ilaçlar verildiğinde de benzer grafikler elde edilir).
2. insanın sinir sistemi ve duyu alıcıları üstündeki etki.
A. Denge. Denge duyusunu algılayan organlar içkulak labirentindeki yarım dai resel kanallardır. Başın konumuna ve ivmeye karşı duyarlı olan bu kanallar, havalanma sırasında büyük ölçüde etkilenir. Ağırlıksızlık durumuna gelindiğinde alışılmış uyarı halinin ortadan kalkması, dengeyi sağlayan sinir yollarında düzensizliğe yol açar: okülojir krizleri (gözlerin istem dışı dönmesi), bulantı eşliğinde başdönmesı, fırlatılma ve dengesizlik duyumları. Ağırlıksızlık işitmede bir değişiklik doğurmaz; ama uçuş koşulları (kalkışta şiddetli gürültü ve sonra mutlak sessizlik) boşlukta kalma duygusunu yoğunlaştıran bir çelişkiye yol açar.
B. Görme. Amerikalılar gerek uyduda, gerek ağırlıksızlık koşulları altında görme gücünün arttığını açıklarken Ruslar bir değişiklik olmadığını bildirdiler.
C. Kas ve eklem duyumları Bu duyumlar vücudun ve öğelerinin konumunu anlamak, davranışları sürdürmek ve hareket etmek için çok önemlidir.
Vücutta veher bir öğesinde ağırlığın yok oluşu, genellikle bu öğeleri (taban, kabalar) etki altında tutan basıncın kalkmasına yol açar. Aynı olgu eklem yüzeylerinin ve kasgerilimlerinin karşılıklı etkisi için de ge- çerlidir. Bu yüzden başlangıçta vücut öğe lerini birbirine göre ve vücudu ortama göre (mürettebat kabini) yönlendirmenin yanı sıra öğelerin ve vücudun konumlarını belirlemede de güçlükler doğabilir. Kozmonotlar ağırlıksızlığın bu belirgin özelliğine kısa sürede alışırlar.
D. Psikolojik etkiler. Çeşitli duyu organları düzeyinde yukarıda incelenen engelleme etkileri, aklın üst işlevlerinin bozulmasına neden olmaz; yani zekâda, düşünmede, karar vermede ve kararlaştırılmış eylemleri gerçekleştirmek için gereken mekanizmada (bilinçli hareketler) sapmalara yol açmaz. Nitekim kozmonotlar, seyir kumandaları yerden hesaplanan ve denetlenen ilk uçuşlar boyunca, temel yaşamsal eylemlerden başka çeşitli ölçümler, gözlemler ve deneyler yapmışlardır.
3. Kan dolaşımı, solunum ve sindirim sistemi üstündeki etki. Yer'de yerçekimi kan kütlesini bacaklara doğru İnmeye zorlarken bunun uyandırdığı damar daralması refleksi kanı yukarı iterek yerçekimini dengeler. Ağırlıksızlık damar daralması refleksini yok eder ve basınçları yalnızca kalp atışları sağlamaya başlar; bu nedenle kalp hareketlerinin genliği ve ritmi azalarak yeni bir denge kurulur. Bacak damarlarında daralma yokluğu, bacaklarda hacmin artmasına yol açar; ama ivmenin etkilerini sınırlamak için öngörülen anti-g bileşimi bu sıvı göçüne karşı koyar. Solunum, arı oksijenden ya da havayla aynı oranda oksijen-azot karışımından oluşan, atmosferden daha düşük basınçlı gaz ortamda olağan biçimde sürer.
Sindirim sistemi, Yer'de olduğu gibi sıvıların mide ve bağırsakta "sıvı düzeyleri’ halinde toplanmayarak dağılmasına karşın normal çalışır. En önemli sorun beslenme, özellikle içecek sorunudur; katı besinler çiğnenebilir ve yutulabilir, içecek
lerse bardakla değil dışmacunu tüpleri gibi küçük hacimli plastik kaplarla içilir.
4. Metabolizma üstündeki etki. Su altında yapılan ağırlıksızlık deneylerinde göğüs boşluğundaki sıvıların hacimlerinin büyümesi, dıürez artışına (çok miktarda idrar salgısı) yol açmakta ve dolayısıyla susuz luğa neden olmaktadır. Astronotlar koşullara çabuk alışır ve ağırlıksızlık benzeşimi deneylerinde gözlemlenen rahatsızlıkları (huzursuzluk, baygınlık) göstermez.
Kalsiyum metabolizması en çok kaygı veren olgudur. Gerek benzeşim deneylerinde, gerek yörünge uçuşlarında idrarda kalsiyum artışı gözlenmiştir. Kalsiüri demlen bu rahatsızlık, iskeletin sağladığı ya da karşılaştığı kuvvet ve destekten yoksun kalan kemiklerin kalsiyum yitirmesi anlamına gelir. Bu metabolizma değişikliği uzun süreli uçuşlarda sorun doğurmaktadır.

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
ѕнσω мυѕт gσ ση ツ
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ağırlıksızlık ingilizcesi
  • weightlessness

Sponsorlu Bağlantılar
SİLENTİUM EST AURUM