Arama

Karanlık Nedir?

Güncelleme: 24 Şubat 2016 Gösterim: 9.346 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Mart 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Karanlık -ğı
sıfat
Sponsorlu Bağlantılar

1 .
Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan.
2 .
isim
Işık olmama durumu:
"Biz, karanlığın içinde ilerliyoruz."- H. Taner.
3 . mecaz
Yasalara, töreye uygun olmayan:
"Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar."- M. Ş. Esendal.
4 . mecaz
Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum):
"Bu kadar karışık ve karanlık bir mevzuda neye istinaden, hangi ... teşhis konulabilir?"- A. Ş. Hisar.
5 . mecaz
Karışık.
6 .
isim, mecaz
Üzüntü, sıkıntı, perişanlık:
"Demiştim ya; bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı."- Y. K. Karaosmanoğlu
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • karanlığa gömülmek
  • karanlığa kalmak
  • karanlığı deşmek (veya yırtmak)
  • karanlık basmak (veya çökmek)
  • karanlık etmek
  • karanlık kesilmek
  • karanlıkta göz kırpmak

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KARANLIK a.
1. Işık yokluğu, aydınlık almayan yerin durumu: Kış akşamlarının karanlığı. Elektrikler kesilince karanlık çöktü. Karanlıkta kalmak.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Karanlık basmak, hava kararmak, akşam olmak: Karanlık basarken eve döndük. || Karanlık etmek, bir şeyin önünde durarak görünmesini engellemek. || Karanlığa kalmak, gidilecek, varılacak yere ulaşmadan akşam olmak: Yola geç çıktık, karanlığa kaldık bu yüzden. || Karanlığa kurşun sıkmak, yapılacak iş ya da tutulacak yol konusunda kesin bir bilgisi bulunmama yüzünden gelişigüzel davranışlar içinde olmak. || Karanlıkta göz kırpmak, bir şeyi, anlamasını istediği kimsenin bile anlayamayacağı biçimde anlatmaya çabalamak.

sıt.
1. Işıktan yoksun bir yer için kullanılır: Karanlık bir koridor.
2. Yeterince ışık almayan ya da gün ışığının içeri giremediği bir yer için kullanılır: Karanlık sokaklar. Avluya bakan odalar çok karanlık.
3. Anlaşılması, kavranılması güç, kapalı: Karanlık bir metin.
4. Kuşkulu ya da eksik olarak bilinen; belirsiz: Tarihin karanlık dönemleri. Bu olayın karanlık yönleri var.
5. Endişe belirtisi gösteren, mutsuzluk verici olayların izini taşıyan: Geleceği karanlık gözüküyor
6. Gizli kapaklı, yasalara aykırı, karışık: Karanlık işler yapmak. Karanlık bir yaşam sürmek.
7. Gizli kapaklı, iyice anlaşılamayan ya da yasalara aykırı bir yaşam süren kimse için kullanılır: Karanlık bir adam.
8. Karanlık gece, çok karanlık olan gece. || Karanlık görmek, bir işin, bir kimsenin geleceği konusunda iyimser olmamak, onu parlak bulmamak: Bu işin sonunu karanlık görüyorum.

—Foto. Karanlık oda, fotoğraf makinesinde duyarlı yüzeyin konduğu kapalı, karanlık bölüm -Fotoğraf makinesinde ya da bir laboratuvarda, fotoğrafların işlendiği ve basıldığı karanlık bölüm.

Kaynak: Büyük Larousse

SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Şubat 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
karanlık ingilizcesi
  • dark, gloomy; obscure, murky, dreamy; the dark, darkness, gloom
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

14 Nisan 2015 / Misafir Uzay Bilimleri
2 Mayıs 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış