Arama

Senaryo Nedir?

Güncelleme: 15 Eylül 2012 Gösterim: 7.011 Cevap: 5
Fırtına - avatarı
Fırtına
Ziyaretçi
24 Kasım 2007       Mesaj #1
Fırtına - avatarı
Ziyaretçi
senaryo, bir filme konu olacak olayın, hikâyenin, romanın sinema tekniğine göre sahnelere bölünerek açıklamalar ve diyaloglar tarzında hikâye edildiği yazılardır. senaryo, sesli filmler çekilmeye başlandıktan sonra ortaya çıkan ve teknik imkanların sinemada her geçen gün daha fazla kullanılmasıyla gittikçe önem kazanan bir türdür. senaryolar filmlerin çekilmesine temel oluştururlar. “iyi bir senaryodan kötü bir film yapılabilir ama kötü bir senaryodan iyi bir film asla yapılamaz.” (rene clair)

Sponsorlu Bağlantılar
senaryo; süje, eşel ve tretman denen aşamalardan geçtikten sonra senaryo hâline gelir. filme çekilecek konu sinemaya göre önce özet şekilde kabataslak yazılır (süje). sonra konu içindeki olayların birbirleriyle bağlantısı bir plân dahilinde kurulur. buna şema da denir (eşel). daha sonra ayrıntılar dahil edilerek konu genişletilir, karakterler çizilir ve konuşmalar yazılır (tretman). bu aşamada sinematoğrafik hikaye kurgusu ve işlenişi bakımından filmlik bir şekil alır. son olarak senaryo yazarı kendisini eleştirel bir gözle filmin tenkidini yapan seyirci yerine kor ve sinema tekniğinin inceliklerini de hesaba katarak senaryosuna son şeklini verir.

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
31 Aralık 2009       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
senaryo

Sponsorlu Bağlantılar
isim (sena'ryo) Fransızca scénario

1 .
Tiyatro oyunu, piyes, film, dizi film vb. eserlerin sahnelerini ve akışını gösteren yazılı metin:
"Kusursuz bir senaryoyu adım adım oynuyor."- A. Ümit.
2 .
mecaz Bir olayı başka bir yöne, bir amaca ulaştırmak için uydurulan yalan:
"Kurcalamazsam belki de çok iyi hazırlanmış bir senaryoyu bana gerçek diye yutturacak."- A. Ümit.
Birleşik Sözler
çevirim senaryosu
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
14 Eylül 2012       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Senaryo
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Bir film ya da televizyon programının gerçekleştirilmesinde çekilecek bütün bölümlerin yer, olay ve konuşmalarını içeren plânlanmış temel metin. Senaryo birkaç evrede oluşur. Önce konu (tema) seçilir ve bunun özeti (sinopsis) yapılır. Daha sonra konu genişletilerek ayrıntılı bir öykü (tretman) hazırlanır. Varsa, diyaloglar da yazılarak çekim senaryosu için gerekli aşamalar tamamlanmış olur. Normal bir filmin senaryosu yaklaşık 100-150 daktilo sayfası kadardır. Sayfa yukarıdan aşağıya doğru ikiye bölünür. Solda çekimle ilgili bilgiler (konunun açıklaması, dekor, ortam, oyuncuların karakterleri, belli sahnelerdeki hareketleri) sağda da sesle ilgili bilgiler (diyaloglar, efektler) yer alır.
Sen sadece aynasin...
eku123 - avatarı
eku123
Ziyaretçi
14 Eylül 2012       Mesaj #4
eku123 - avatarı
Ziyaretçi
SENARYO NEDİR?

Senaryo, bir filme konu olacak olayın, hikâyenin, romanın sinema tekniğine göre sahnelere bölünerek açıklamalar ve diyaloglar tarzında hikâye edildiği yazılardır. senaryo, sesli filmler çekilmeye başlandıktan sonra ortaya çıkan ve teknik imkanların sinemada her geçen gün daha fazla kullanılmasıyla gittikçe önem kazanan bir türdür. senaryolar filmlerin çekilmesine temel oluştururlar. “iyi bir senaryodan kötü bir film yapılabilir ama kötü bir senaryodan iyi bir film asla yapılamaz.” (rene clair)


Senaryo; süje, eşel ve tretman denen aşamalardan geçtikten sonra senaryo hâline gelir. filme çekilecek konu sinemaya göre önce özet şekilde kabataslak yazılır (süje). sonra konu içindeki olayların birbirleriyle bağlantısı bir plân dahilinde kurulur. buna şema da denir (eşel). daha sonra ayrıntılar dahil edilerek konu genişletilir, karakterler çizilir ve konuşmalar yazılır (tretman). bu aşamada sinematoğrafik hikaye kurgusu ve işlenişi bakımından filmlik bir şekil alır. son olarak senaryo yazarı kendisini eleştirel bir gözle filmin tenkidini yapan seyirci yerine kor ve sinema tekniğinin inceliklerini de hesaba katarak senaryosuna son şeklini verir.


Senaryonun temeli “bir hikâye en iyi şekilde nasıl anlatılır?” sorusudur. Eğer iyi bir hikâyeniz varsa onu anlatmak için iyi bir senaryo ilk şarttır. Hitchcock’un dediği gibi “iyi bir film çekmek için 3 şey lazımdır: Senaryo, senaryo ve de senaryo”.
Senaryolar önceleri edebiyattan, sonraları tiyatrodan geliyordu. Ardından çıkan ‘özgün senaryo’ kavramı ise hikâyeleri sadece sinema için yazmak ve görselliği düşünen bir şekilde anlatmak anlamındadır.

İyi bir senaryonun temel özellikleri nelerdir: İyi bir senaryonun ilk şartı hikâyenin iyi olmasıdır. Hikâye yöresel olmamalı, sınırları asmalı, tüm dünya insanlarına ulaşmalı. Hikâyenin bir çıkış noktası olmalı. Senaryo “Ben ne anlatacağım?”, “Bir mesaj veriyor mu?” soruları ile kurulmalı. Burada mesajı bilgi olarak verip, altını çizip dikte etmek seyirciyi sıkmanın en kestirme yolu. Örneğin bir kıskançlık hikâyesi olan ‘Raging Bull’ filminde ‘kıskançlık’ üzerine tek bir kelime geçmez. “Hansel ile Gratel” masalı aslen sütten kesilen içerlemiş çocuğun halen ana babaya yemek konusundaki bağlılığını anlatır. Ama bu mesaj gayet iyi gizlenmiş durumda.
Beni motive eden bir cümlem var ve bunu anlatmak istiyorum. En basit şekilde nasıl anlatabilirim? Ne olursa olsun hikâye en basit şekilde, tepeden bakıp görerek anlatılmalı. İçine girildiğinde detaylarda boğulmak çok kolay. Bazı şeyler de saklanmalı. Senaryoya koyduklarımız kadar koymadıklarımız da önemli. Bilmemek seyirciyi heyecanlandırır ve meraklandırır. Olası şeylerin söylenmesi de heyecanı arttırır. Pilota annesinin ‘Aman oğlum bugün uçma kötü bir rüya gördüm’ demesi gibi.


Senaryonun Ögeleri:


Kişiler, olay ya da durum, yer, zaman, oyuncular, yönetmen, izleyicilerdir.
• Kişiler:
Senaryonun konusu olan olay, bir kişinin ya da grubun başından geçer. Kişiler olayla ilgilerine göre birinci derecede ve ikinci derecede önemli kişiler diye ayrılır. Kimi senaryolarda olay hayvanların başından geçmişgibi gösterilir. Oyuncu olarak eğitilmiş hayvanlarla çalışırlar. Senaryo yazarı kişileri doğal ve toplumsal çevre içinde verir; onları çevresinden soyutlamaz. Tip ya dakarakterler çizer.
• Olay ya da Durum:
İnsan başına gelebilecek her türlü olay, insanınkarşılaşabileceği her durum konu olabilir. Konu, kahramanının kendisiyle ya da çevresiyle çatışmasından doğar. Onun eyleme dönüşmüş beğenme, istek,özlem, tutku, öfke, korku… gibi duygularından, destek alarak gelişir, sonuca ulaşır. Senaryoda olay plânı yine üç bölümdür: Serim, düğüm, çözüm.
• Yer:
Senaryo, sinema, tiyatroya göre çevreyi çok özgür kullanır. Dünyanınher yeri mekân olarak karşımıza çıkabilir.
• Zaman:
Senaryoda zamanın verilişinde de sorun çıkmaz; kronolojik zaman,düğümden başlatılan zaman, sonuçtan başlatılan zaman,. düzensiz zamananlatımlarından biri seçilebilir.
•Oyuncular:
Senaryolarda karşılıklı konuşma çok önemlidir; senaryonunbaşarısını etkiler. Rol yapan erkek ise aktör, bayan ise aktris denir. Günümüzde her ikisi için de oyuncu terimi daha çok kullanılmaktadır. Oyuncular canlandırdıkları kişiliğe uymak için makyaj yaparlar; rollerine uygun kostüm giyer aksesuar kullanırlar.


Senaryo yazmaya nasıl başlanır:


Senaryo yazmak, sürekli senaryo yazılarak öğrenilir. Üzerinde defalarca çalışılan ve birçok revizyonlardan geçen bir senaryo final haline ulaşır. Senaryo yazarken ekonomik olmak çok önemlidir. Ne bir fazla ne bir eksik, bir yap-bozun parçaları gibi hersek tam olmalıdır. Senaryo yazarken kural-kaide düşünülmeden önce hikâye yazılır. Gerektiğini hissettiğimiz herzeyi yazarız. Düzenli bir şekilde çalışarak hergün bir saat ayrılarak bir sayfa senaryo yazılsa bu yılda yaklaşık üç senaryo eder. Fikir almak, kişilere anlatıp onların düşüncelerini öğrenmek yapılacak düzeltmelere yardımcı olabilir. Yazarın en sevdiği kısmi bile atabilmesi gerekir.


Tekrar tekrar yazılarak senaryo son halini alır. Ustalık öncelikle birsiyi öğrenmek, öğrenilenlerle zoru kolaylaştırmak; kolayı her gün yaparak güzelleştirmek olarak tanımlanabilir ki bu senaryo yazımı için de geçerli. Kurallara gelince, senaryoyu düzelten profesyoneller de bulunabilir. En son aşamada onlardan yardım alınabilir. Senaryo yazmanın altın kuralları: yoldan ayrılma, ana temada kal, sahneleri uzatma, seyirciyi sıkma.


Senaryo kimin hikâyesini anlatır:



Film kaç kişi üzerine olursa olsun, episodik olanlar yani bölümlere ayrılarak farklı hikâyeler anlatanlar haricinde, bir tek kişinin hikâyesini anlatır. Nasıl bir insanin hayati ‘karakter’ olabilir?
Niye bizler hikâye olamıyoruz. Temel sebep kendimiz ortaya çıkıp ‘ben şunu yaşadım ben bunu yaşadım’ demek durumundayız ve bunu yapmıyoruz. Ya da hikâye olacak yaşıyor muyuz gerçekte? Tekdüze bir hayatimiz mi var? Burada söylenmesi gereken TV’nin bizlere ne olduğumuzu, sinema ne olamadığımız gösteriyor olduğu. Filmden zevk almamızın temel sebebi; yapamadıklarımızı, olamadıklarımızı, kahramanın ayakkabıları içine girerek yaşıyormuş hissine kapılmamızdır. (James Bond gibi tür filmlerini biraz ayrı tutmak gerekiyor)
Filmimizde ana karakter, antigonist (yani kötü karakter), ana karakterin hikâyesi, ana hikâye ile tamamen ayni paralellikte gidiş gösteren ’sub story’ bulunur. Ana tema dış çatışmayı anlatırken, sub story karakterin duygusal yönünü ve iç çatışmayı anlatır. Bu yan hikâye anlatılmazsa eksiklik hissedilebilir. Diyaloglar da buna göre beslenir.
Anlatılan hikâye karakterin hikâyesi olmaktan çıkıp seyircinin kendi hikâyesi olmaya baslarsa yani seyirciler kendini ne kadar o role koyabilirse, senaryo da o kadar hedefe ulaşmış demektir. Burada seyircinin bunu kabullenmeye hazır olarak sinemaya gelmesi avantajdır.
Karakter seçilirken sıradan olan, daha çok zorluk çekecek olan tercih edilir. Örneğin yüzüğü dağa gotürüp atmak ve amansız kötülüğe son vermek görevi savaşçıya değil ufak tefek, korkak ve evinden çıkmak istemeyen birine verilir. Zaten sonuca ulaşmak kolay olsa hikâyede olmaz. Yüzüğü alıp gotürüverse ve bir çırpıda yanardağa atsa macera olmaz.
Aynı zamanda bir çatışma yaratılır. Başrol kızı seviyor ‘evlen benimle’ diyor. Cevap ‘evet’ olursa bu bir hikâye değildir. ‘Hayır’, ‘noolur evlen’, ‘kesin olmaz’, ‘ölüyorum senin için’, ‘iyi git o zaman Kaf dağından 3 elma getir’ .Böylece macera başlamış olur. Macera anlatılırken hikâyelerdeki iyi-kötü arasındaki mesafe ne kadar büyük olursa, film de o kadar heyecanlı olur. İyi ve kötü farklı amaçlarla da olsa aynı hedefe koşarlar (yüzük, ask, vb). Aynı zamanda pasif karakter ile hikâye anlatılmaz. Pasif karakter dramatik etkiyi kuvvetlendirdiğinden ancak bazen etkili olur
Dünyanın en iyi oyuncuları çocuklar, hayvanlar ve sokaktaki insanlardır. Sadece kendilerini oynarlar. 15 dakika sonra kamera ve ışıklara olan çekingenliklerini kaybederler. Örneğin Kustarika, ‘Çingeneler Zamanı’nda gerçekten o hayatı yaşayan çingeneleri oynattı. ‘Tanrıkent’ sokak çocuklarının hayatını onların içinden çocuklarla son derece başarılı bir şekilde anlattı. Burada yönetmenin gücü çok büyük. Oyuncu ise ancak başkasını oynayınca ‘oyuncu’ olur.


Senaryo hikâyeyi nasıl anlatır:



Sinemada temel amaç inandırıcılık olduğundan, gerçekçi olma çabası gereksizdir. Gerçekçilik televizyon için geçerli bir konu. Senaryolar duyulmamışı anlatmalı ve inandırıcı bir atmosfer yaratmalı. Seyirci de zaten sinemaya inanmaya hazır bir şekilde gelir.
Film yaparken hep bir çatışma durumu vardır. Sessiz sahne arkasından aksiyon, birbiri ardına gündüz-gece, hüzün-neşe gibi. Film hep kontrastlarla anlatılır. Örneğin bir kiliseye girildiğinde atmosferden dolayı kişilerin ruh durumu, tutumu değişir. Daha sessiz olunmaya çalışılır. Bir anda sokaktan gelen taşkın bir grubun kiliseyi basması ile atmosfer bir anda değişir. Aynı atmosferde ayni anda iki farklı durum olamaz. Başka bir örnek, ölüm haberi gelen bir düğünün bir anda neşesini kaybetmesi olarak verilebilir.
Senaryonun anlatımının temellerinden biri dramadır. Dramayı ele aldığımızda objektif drama ya da sübjektif drama kullanılabiliriz. Objektif dramayı, tanımasak bile insanlar için üzülmek ya da endişelenmek olarak tanımlayabiliriz. Duvarda yürüyen bir bebek için tanımadığımız halde düşecek mi diye korkarız. Sübjektif dramada ise karakteri tanırız. Korkularını biliriz ve karakteri bu korkulacak durum içine koyarsak seyirce de korkar.
Gerilimi yüksek tutmanın ve akılda kalıcılığın daha kolay sağlanması için ani bir şoktansa, seyircinin bildiği ancak karakterin bilmediği bir tehlike daha etkili olur. Bir anlık bomba patlaması yerine bir masa altına bomba koyulduğunu göstermek ve karakterin bundan habersizce sandalyeye oturulup bu masada yemek yemesi çok daha büyük ve etkili bir gerilim yaratır. Bu şekilde tansiyonun uzun süre yüksek tutulması sağlanabilir.
Tesadüfler ancak karakterin aleyhine islerse ve hedefler zorlaşırsa seyirci inanır. Aksi taktirde hedefi kolaylaştıran tesadüfler karakteri pasifleştirir ve filmdeki gerçekçilik duygusunu bozar.
murat_1907 - avatarı
murat_1907
Ziyaretçi
14 Eylül 2012       Mesaj #5
murat_1907 - avatarı
Ziyaretçi
Senaryo (sinema), belli bir teknik ve yeteneğe dayanan, yedinci sanat kurallarını ve o günün teknik kurallarını dikkate alan, ilk satırdan son satırına dek sinemaya uygun olarak hazırlanan metin. Bir başka deyişle senaryo, görüntü ve sese dönüşecek bir düşüncenin, bir olayın yazıya dökülmüşüdür.
Senaryo Biçimleri [değiştir]

Film [değiştir]
Senaryo yazımı Amerikan ve Fransız tarzı olarak iki farklı biçimde gerçekleştirilir. Amerikan tarzında her sahne için altı çizili biçimde bir künye (üstbaşlık) oluşturulur. künyede sahne numarası, karakterler, mekân, iç-dış ve gece-gündüz ayrımları belirtilir. Fransız tarzı senaryonun sahneler ikiye ayrılmış sayfada solda görünecekler, sağda duyulacakların yazılmasıyla oluşturulur. Senaryoda sadece eylemler ve dialoglar bulunur. Teknik detaylara yer verilmez. Evrensel senaryo formatında bir sayfa 1- 1,5 dakikaya denk gelmektedir.Senaryonun evreleri ; Sinopsis , Tretman , Ayrımlama Senaryo , Çekim Senaryosu.
eku123 - avatarı
eku123
Ziyaretçi
15 Eylül 2012       Mesaj #6
eku123 - avatarı
Ziyaretçi
Yani arkadaslar ozet olarak senaryo hikaye demektir

Benzer Konular

28 Nisan 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
15 Nisan 2012 / Centilmen Soru-Cevap