ORTAM a.
1. Çevrenin, belli bir fiziksel etkenler bütünüyle tanımlanan ve bir bireyin, bir topluluğun, bir türün ya da bir türler öbeğinin yaşadığı bölümü: Tütün yetiştirmek için uygun bir ortam.
2. Bir kimsenin içinden çıktığı ya da aralarında yaşadığı kişiler, muhit, çevre: Mutlu bir aile ortamında yaşamak.
3. Bir kimsenin ya da bir topluluğun yaşamını etkileyen ve yönlendiren koşulların tümü: iyi bir çalışma ortamı. Başarılı olması için bir kimseye gerekli ortamı hazırlamak. Ortam hazır değil. Demokratik bir ortam arayışı.
4. Bir tamlayanla, bir etkinliğin gerçekleştiği çevre; muhit: Edebiyat ortamı. Kültür ortamı.
—Anat. Göz ortamları, göz küresinin içindeki saydam maddeler.
—Bakteriydi. Kültür ortamı, elverişli steril bir kaba uygun bir biçimde yerleştirilen ve çok az sayıda bekteriden kısa bir sürede bir bakteri yığınının türemesini sağlayan ya da teşhis amacıyla incelenmesi öngörülen mikroplu bir maddenin o mikropları ayrı koloniler halinde ayırmaya yarayan yapay besleyici madde. (Bk. ansikl. böl.)
—Bilş. Bilgi kayıt ortamı, üzerine bir bilişim sistemine ilişkin bilgilerin kaydedildiği delikli kart, delikli şerit, manyetik şerit ya da disk gibi her tür öğe. üg
—Biyol. Bir hayvanı, bitkiyi ya da biyosenozu sürekli olarak etkileyen ve organizmaları yaşamak için uyarlanmaya zorlayan etmenlerin tümü. (Bk. ansikl. böl.) || Bir hayvan ya da bitki türünün yaşadığı yer, biyotop. || iç ortam, üstün yapılı hayvanlarda canlı hücreleri doğrudan doğruya saran ortamı, yani kan ile lenfi belirtmek için Claude Bernard'ın önerdiği deyim. (İç ortamın başlıca özelliği, değişken olan dış ortamın tersine, kimyasal ve fiziksel karakterlerinin değişmezliğidir; bu değişmezliği sağlayan süreçlere düzenleme işlevleri denir Bulunduğu yere rağmen sindirim borusu iç ortamdan değil, dış ortamdan sayılır.)
—Cev. hazl. Ağır ortam, yoğun bir asıltı (genellikle çok ince öğütülmüş manyetit) oluşturmada kullanılan yoğun katı. || Ağır ortam derişimi, bir malzemeyi oluşturan bileşenlerin kimilerinin yoğun bir sıvının ya da asıltının yüzeyinde yüzerken, diğerlerinin bu sıvının ya da asıltının dibine çökme olgusundan yararlanarak, bir malzemeyi deriştirme yöntemi.
—Coğ. Coğrafi ortam,eskiden, yüzeyindeki canlı varlıkların yaşayışını etkileyen fiziksel (yüzey şekilleri, iklim, bitki örtüsü vb.) özellikler bütünü. (Günümüzde bu bütünü belirtmek için doğal ortam ya da doğal çevre terimi kullanılmaktadır; doğal ortam, gerçek coğrafi ortamın ancak bir bölümünü içerir; buna karşılık, insanın geniş anlamda etkilerini [siyasal, iktisadi, toplumsal, kültürel ve dinsel vb.] de hesaba katar.)
—Kim. ve Fiz. Bir tepkimenin, bir olayın meydana gelmesine olanak veren ve kimi özellikleriyle ayırt edilen madde. (Örneğin asit ortam, yükseltgen ortam, soğutucu ortam, vb.)
—Teknol. Belirli bir işlemin gerçekleştirildiği yerin yapısı ve özellikleri (fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik).
—ANSİKL. Bakteriyol. Kültür ortamı. Bir bakterinin boyalı ya da boyasız olarak mikroskop altında incelenmesi, genellikle onun doğasını kesin olarak saptamaya yetmez; bundan ötürü onu alıcı bir hayvana aşılamak ya da uygun bir ortama (kültür) ekmek gerekir En çok kullanılan ortam, gerek sıvı, gerek jelozla sertleştirilmiş olarak kullanılan peptonlu sığır et suyudur. Kültür süresinde koloniler sıvı içinde ya da sertleştirilmiş ortamların yüzeyinde gelişir ve mikroskopla gözlenebilen tipik bir görünüm alır Ayrıca, bazı bakteriler uygun ortamlarda karakteristik topluluklar meydana getirirler: örneğin streptokoklar, sıvı ortamlarda, zincir şeklini alırlar. Kültür ortamlarına, çeşitli maddeler eklenebilir; bunlar uygun şekilde kullanıldıklarında, kültür sırasında ortama verdikleri görünümle ya da bazı türlerin gelişmesini kolaylaştırmakla, hızlı teşhis konmasını sağlar Örneğin, bazı bakteriler jelatini sulandırır; difteri basili pıhtılaşmış serum üzerinde çabuk gelişir; tifo basili safralı ortamda çoğalır; kolibasil, laktozun asit mayalanmasına neden olur; enterokok, eskülozidi siyaha boyar, vb.
—Biyol. Biyosfer başlıca iki ortamdan oluşur: hava (ya da kara) ortamı ve su ortamı. Bunlara toprak ortamı (toprak fauna ve florası) ile organik ortamı (hayvanların ve bitkilerin iç asalakları) eklemek gerekir. Bu ortamların her biri de kendi içinde ondan daha homojen birçok ortama ayrılır: abis ortamı, su ortamına ait deniz ya da okyanus ortamıdır.
Bir ortam, yalnız içerdiği etmenlerin (sıcaklık, aydınlık, basınç, oksijen oranı, vb.) her birinin ortalama değeriyle değil, kendisini etkileyen değişikliklerin genliği, ritimi ve hızı da dikkate alınarak betimlenir. Ani değişiklikler genellikle öldürücüdür, deniz kulaklarında durum böyledir. Ama hayvanlar âleminde hareket, bitkiler âleminde diyasporların dağılımı canlı varlıklara, elverişsiz hale gelen eski ortamı terk ederek uyanabilecekleri yeni bir ortama yerleşme olanağı sağlar Göç denilen olgu budur. Ayrıca organizma, düşman bir ortamla alışveriş ve temaslarını kapanma yoluyla (barınak yapma, kistleşme kış uykusu, anhidrobiyoz, vb.) azaltabilir. Son olarak, bir canlı türü kendi ortamını kendi başına da hazırlayabilir (toplum halinde yaşayan böcekler, kunduz, en yüksek derecede, insanoğlu).
Kaynak: Büyük Larousse