Arama

Âb-ı Hayat Nedir?

Güncelleme: 22 Ocak 2015 Gösterim: 26.363 Cevap: 5
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
5 Aralık 2007       Mesaj #1
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Hayat İksiri..
Dirilik suyu. Ayrıca ab-ı hayvan, ab-ı hızır, ab-ı cavidani, ab-ı zindegi, ab-ı iskender, ab-ı cüvan ve aynü’l -hayat da denilmektedir. Bazı rivayetlerde bu suyu, karanlıklar ülkesinde rastlayarak içen hızır ile ilyas aleyhimesselamdır. Hızır aleyhisselamın ruhu, bazı velilere feyz vermiştir. Öldükten sonra, ruhu insan şeklinde görünüp, gariplere ve darda kalıp sıkıntıya düşenlere yardım etmektedir. Ab-ı hayatın kaynağı karanlıklar içindedir ve nerede olduğu bilinmemektedir. Hızır aleyhisselamın teyzesinin oğlu olan iskender-i zülkarneyn de bu suyu karanlıklar ülkesinde aramış, fakat bulup kavuşamamıştır. Dünya tarihinde üç iskender’e rastlanmaktadır. Bunlardan birincisi iskender-i zülkarneyn olup peygamber veya veli olduğu bilinmektedir. Yafes’in soyundan olan bu zat, yemen’de yaşayan münzir iskender ile aristo’nun talebesi olan makedonyalı iskender’den önce yaşamıştır. İbrahim aleyhisselamla birlikte haccetmiş, hızır’ı kumandan yapmış ve dünyayı şirk ehlinden temizlemiştir.
Sponsorlu Bağlantılar

İslami kaynaklarda, canlılık veren ve diriliğe sebeb olan başka bir sudan da bahsedilmektedir. Musa aleyhisselam genç arkadaşı ile (yuşa aleyhisselam) ile birlikte hızır’ı (aleyhisselam) iki denizin kavuştuğu yerde aramaya gitmiştir. Hızır’ı bulmasına alamet olarak da allahü teala ona, zenbil içine tuzlanmış bir balık koymasını ve balığın canlanıp denize aktığı yerde o zatı bulacağını bildirmiştir. Bunun üzerine yolculuğa çıkmışlar, iki denizin birleştiği mevkide konaklamışlar ve dinlenmek için başlarını yere koyup uzanmışlardır. Bu anda sepetteki balık canlanıp bir yol bulup, denize gitmiştir. Bir rivayette yuşa aleyhisselamın abdest suyundan damlayan sular bu canlanmaya sebep olmuştur. Yuşa aleyhisselam bunu unutmuş, tekrar yolculuğa başlamışlar daha sonra hatırlayınca geriye dönerek konakladıkları yerde hazret-i hızır’ı bulmuşlardır. Artık hazret-i musa ile hızır aleyhisselamın arkadaşlığı başlamıştır. Hızır aleyhisselam, hazret-i musa’ya allahü tealanın kendisine bir ilim verdiğini bunu onun, bilmediğini; musa aleyhisselamdaki bilgileri de kendisinin bilmediğini ve sabır etmesini söylemiştir. Hızır aleyhisselamdaki bu ilim ledünni bilgidir. Bu sebeple tasavvuf ehlinin ıstılahında hızır bast-ı kalb, yani kalb genişliğinden kinaye olduğu için ab-ı hayat da ilm-i ledün yerinde kullanılmıştır. Bunun için bir mürşidin (rehberin) sözleri ve nasihatları insanları hak yola çağırmada mühim rol oynar. Böylece ölü kalbler dirilmiş olur. Velilerin batınları yani kalbleri de ab-ı hayattır. Bunlardan bir damla nasibi olan ebedi hayatı bulmuş ve saadete kavuşmuş olur.

Bundan başka olarak, yine tarikat ehline göre, hakiki aşk ve gerçek sevgi de ab-ı hayattır. Çünkü kalpler aşkla dirilmiş ve hakk’a yönelmişlerdir.

Şairlere göre ise, sevgilinin ağzından çıkan sözler de ab-ı hayatı andırır. Bu sözler, tıpkı mutasavvıflardaki gibi, ister mecazi (gerçek olmayan), ister hakiki aşkta olsun; saf, nazik ve latiftir. Aşık bu sözlerle dirilir.

Coğrafyada da ab-ı hayata yer verilmiştir. Bu durumda, katip çelebi ve ebü’l - fida’ya göre ibn-i battuta çin’deki buzun veya puzine (wosung) çayı için ab-ı hayat veya aynü’l-hayat demektedir. Bu çayın kaynağı pekin şehri yakınlarındaki büzüne (maymun) veya kurt dağıdır.
sozluk.sourtimes.org

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
5 Aralık 2007       Mesaj #2
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Bengi su
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Bengi su, abıhayat, hayat suyu ya da dirilik suyu, birçok söylencede adı geçen, içen kişiye ölümsüzlük kazandırdığına inanılan efsanevî su.

Aslında ayrı ayrı mitolojik dizgelerde karşılaşılan bir anlayıştır. Bengi su'ya, söylenceler ve mitolojik metinlerden başka dini kitaplarda, Hızır'ın adıyla bağlı ve Musa'nın öyküsü anlatılırken karşılaşılır. Anlatılara göre bu suyu ilk içenler Hızır ve İlyas -peygamberler- olmuştur. Bengi su ve sonsuz yaşam aktarışıyla bağlı çok sayıda anlatı olsa da bu anlatılar, eski yeryüzü uygarlıklarında, Gılgamış, Oğuz Han ve İskender Zülgerneyn gibi, yalnız bir kaç kişinin adıyla bağlantılı düşünülmüştür. Bu anlatılar arasındaki bağlılık araştırıldığında, Bengi su ile ilgili anlatıların kökeninin Sümerler olduğu anlaşılmıştır. Sonraki dönemlerin araştırmaları ise Bengi su ile bağlı anlatıların kökünden daha eski geleneklerde aranması gerektiği görüşünü doğrulamıştır.

Adına bazen 'Dirilik Suyu' denilen Bengi su, Zulmet diye tanımlanan karanlık ve bilinmeyen bir dünyada gizlidir. İskender'de Bengi suyunun peşinden Zulmet'e kadar gider, ancak onu elde etmeyi başaramaz. Onun adıyla ilgili Bengi su, yaratıcı başlangıç sayılan ilk karmandan (kaos - sudan), dirilik verme, sonsuz yaşatma, ölümsüzleştirme imlerini alıp, kendinde saklamıştır. Bu anlamda Bengi suyu simgesinde, yaratılış mitinde olan başlangıç gibi, ilk suyun izlerini bulmak mümkündür. Yani, suyun varlığa yaşam veren gücü, çeşitli inanç dizgelerinde onun, sonsuzluğa kavuşturan ve ölümsüzlük kazandıran güç olduğuna dair görüşlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Bengi suyunun yaşam verme gücü üstüne ilk düşüncelere anlatılarda rastlanır. Örneğin ölen kahramanın üstüne su serpilmesiyle, hapşırıp ayağa kalkması, karşılaşılan konulardan biridir. Söylence ve anlatılarda, bazı kahramanların Bengi su içerek ölümsüzlük kazanmaları da sık görünür. Aşk masallarında buta alarak, inanılmaz güzelleşen kahramanın içtiği Işık kadehi'nin de Bengi su ile dolu olduğu söylenir. İnanışlarda Bengi suyunun eskiden gelen, karışık bir anlamı vardır. Yani o da bir semboldür.

Tasavvuf şairleri, onunla ilgili şöyle demişlerdir: "Toprağı düşen adi tohuma can veren su, dirilik suyu değilse, nedir o zaman?"

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
29 Ocak 2010       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
ÂB-I HAYÂT

İçene ölümsüz bir hayat verdiğine inanılan su. Âb, Farsça'da "su", hayat ise Arapça'da "yaşam" demektir. Buna, âb-ı hayat, âb-ı Hızır, aynü'l-hayat, nehru'l-hayat da denilir. Anlamları; hayat suyu, Hızır suyu, hayat pınarı ve hayat ırmağı demektir.

Kur'an-ı Kerîm'de Hz. Musa ve Hızır kıssası anlatılırken âb-ı hayata dolaylı olarak temas edilir. (el-Kehf, 18/60-82). Ayetlerde anlatılanlar şöyle özetlenebilir: Hz. Musa bir gün genç arkadaşıyla birlikte, kendisine Allah tarafından "rahmet ve gizli ilim" verilen Hızır (a.s.)'la buluşmak üzere yola çıkar. Buluşma yeri "iki denizin birleştiği yer" (Mecmau'l-Bahreyn)'dir. Yanlarına azık olarak aldıkları tuzlu balığın canlanıp denize atlaması buluşma yerini belirleyen bir işaret olacaktır. Deniz sahilinde rastladıkları bir kayanın yanındaki pınarın suyu tuzlu balığa temas edince balık canlanır ve denize atlar. Genç arkadaşının elinde gerçekleşen bu olağanüstü olayı daha sonra öğrenen Musa Peygamber geri döner ve hayat pınarının başında Hızır (a.s.)'la buluşarak, ibretli olayların geçeceği yolculuğa çıkarlar (bkz. Kehf Suresi mad.). Buhârî'deki bir rivayette, buluşma yeri olan Mecmau'l-Bahreyn'den maksadın hayat pınarı olduğu ifade edilir. Bu hadîse göre; "Hızır'la buluşacakları kayanın dibinde bir kaynak 'ayn' vardı ki buna hayat kaynağı (aynü'l-hayât, ab-ı hayât) deniyordu. Bu suyun temas edip de diriltmediği hiçbir şey yoktu. İşte balığa bu sudan sıçramış" (Buhârî Tefsîr, Suretü'l-Kehf, 4).

Halk arasındaki mitolojik anlayış ve inanışa göre yeri bilinmeyen bu pınardan içen kimse, uzun ömre veya sonsuz yaşayışa kavuşmuş olur. Hızır (a.s.)'ın uzun yaşayışı da bununla açıklanmak istenir.

Wensinck, L. Massignon ve Friendlaender gibi müsteşrikler, İskender efsanesi ile Hz. Musa ve Hızır kıssası arasında ilgi kurmaya çalışmışlardır. Çünkü âb-ı hayât unsuru bu hikâyelerde ağırlık noktasını teşkil eder. Müfessirlerin bu bilgilere yer vermesi, muhaddis ve tarihçilerin yaptıkları aktarmalar, Kehf Suresindeki (18/83-98) Zülkarneyn kıssası onların başlıca delilleri olmuştur. Müfessirler IX. yüzyıldan itibaren, İskender efsanesini Kur'an-ı Kerîm'deki Zülkarneyn kıssasını açıklarken geniş ölçüde kullanmışlardır. Buna göre, İskender-i Zülkarneyn, içene sonsuz hayat veren ve insanüstü güçler kazandıran âb-ı hayattan söz edildiğini duyar ve bunu aramaya karar verir. Halasının oğlu olan ve Hızır diye anılan Elyesa ile ordusunun refakatinde yolculuğa çıkar. Âb-ı hayât, "karanlıklar ülkesi"ndedir. Yolda fırtına yüzünden ordudan ayrı düşerler. Karanlıklar ülkesine gelince Zülkarneyn sağa, Hızır sola giderek yollarını tayine çalışırlar. Günlerce yol aldıktan sonra, Hızır ilâhî bir ses duyar ve bir nur görür. Orada âb-ı hayâtı bulur. Bu sudan içer ve yıkanır. Böylece hem sonsuz bir hayata kavuşur ve hem de olağanüstü güçler kazanır. Sonra Zülkarneyn'le karşılaşır. O da, âb-ı hayâtı ararsa da bulamaz ve bir süre sonra ölür (Buhârî, Tefsir, 18/4; Zemahşerî, el-Keşşaf, Kahire 1307, I, 575; Taberî, Câmiu'l-Beyân, Bulak 1323-29, Beyrut 1398/, XV, 163-167; Beyzâvî, Envâru't-Tenzîl, Kahire 1285, II, 19-20; A. Yaşar Ocak, İslâm-Türk İnançlarında Hızır Yahut Hızır-İlyas Kültü, Ankara 1985, s. 43-58; İ. Hakkı İzmirli, "Âb-ı Hayât ", İTA, 1, 48-49; A. J. Wensinck, "Hızır", İA, V/I, s.457-462).

Âb-ı hayât tasavvufta Cenâb-ı Hakk'ın "el-Hayy" isminin gerçeğinden ibarettir. Bu ismin sırrına erenler âb-ı hayâttan içmiş olurlar. Dinî, tasavvufi edebiyat türlerinde bu anlamı bulmak mümkündür. Mevlânâ'nın şu mısraları örnek verilebilir: "Hızır, Tanrı keremiyle âb-ı hayâta kavuştu", "Sen ya baştan başa cansın, yahut zamanın Hızır'ı, yahut âb-ı hayât; onun için halktan gizlenmektesin", "Sana nasıl Hızır demeyeyim ki âb-ı hayat içtin, sen âb-ı hayatsın; sula, kandır bizi" (Dîvân-ı Kebîr, trc. Abdülbâkî Gölpınarlı, İstanbul 1957, I, 92, 166, 352, II, 62, 355-434).

Hamdi DÖNDÜREN
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
1 Nisan 2011       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Ab-ı Hayat

İçene ölümsüzlük bağışladığına inanılan su, hayat suyu, bengisu. Efsaneye göre, İskender-i Zülkarneyn, Hızır ve İlyas, karanlıklar ülkesinde bu suyu aramaya çıkmışlar. İskender kaybolmuş, Hızır ve İlyas, abıhayatı bulup içmişler. İnanışa göre, bu nedenle ikisi de ölümsüzdür. Yılda bir kez de buluşurlar. Hıdrellez (Hızır-İlyas) o gündür. Sözlü halk edebiyatında da abıhayat motifine sık sık rastlanır.

Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Aralık 2012       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Abı- hayat (ölümsülük)suyu Marmara denizindedir. Dibinde.
_AERYU_ - avatarı
_AERYU_
Ziyaretçi
22 Ocak 2015       Mesaj #6
_AERYU_ - avatarı
Ziyaretçi
Ab-ı Hayat Nedir?
MsXLabs.com


Bengisu, hayat suyu, ölümsüzlük suyu. İçenlere ölümsüzlük  bağışladığına, verdiğine inanılan efsanevi su. İskender-i Zülkarneyn, söz konusu suyu çok aramışsa da bulamamış veziri olan Hızır bulmuş ve kana kana içmiş, arkadaşı İlyas’a da içirmiştir. Bu sebeple, adı  geçen bu iki insan ölümsüzlüğe kavuştuklarından kıyamete kadar yaşayacakladırdır. Doğu ve Batı dünyasında, çok eskiden beri varlığına inanılan abı- hayat, Türkçe’nin eski ve yeni edebiyat eserlerinde zengin anlamlar çağrıştıracak şekilde karşımıza çıkan bir mazmundur. Ab-ı hayvan, ab-ı beka, ab-ı cavid, ab-ı cavidani, ab-ı zingedan, ab-ı İskender tabirleri de “ab-ı hayat” yerine, onunla aynı anlamda kullanılmıştır. Tavavvuf’ta zaman zaman hakiki aşkı; mürşid-i kamilin aklı doğrultan, gönlü uyandıran, sözlerini ve nazarını ifade etmek için de ab-ı hayat tabiri kullanılır.



Kaynak:

Benzer Konular

26 Kasım 2006 / Misafir Taslak Konular
21 Nisan 2016 / ReD_EyE X-Sözlük
6 Aralık 2010 / Misafir Soru-Cevap
21 Nisan 2016 / hayat işte o Cevaplanmış
24 Aralık 2012 / keten prens Taslak Konular