Arama

Sadrazam Nedir?

Güncelleme: 14 Eylül 2015 Gösterim: 4.380 Cevap: 1
MaRCeLLCaT - avatarı
MaRCeLLCaT
Ziyaretçi
24 Aralık 2007       Mesaj #1
MaRCeLLCaT - avatarı
Ziyaretçi
sadrazam
isim, tarih (sadra:zam) Arapça ¹adr + a¤©am
Osmanlı İmparatorluğu'nda başbakan, veziriazam, sadır:
Sponsorlu Bağlantılar
"Eski sadrazamlardan birinin kızı olan karısı, iyi bir kadındır."- R. N. Güntekin.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Eylül 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SADRAZAM a. (ar. şadr ve aczam; sadr -ı aczam'dan).
1. Kur. tar. OsmanlI devletinde hükümet başkanının resmi unvanı. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar
2. Sadrazam arzı, sadrazamın padişaha yazdığı resmi yazı. (Sadrazam, merkez dairelerden, taşra eyaletlerinden ya da dış ülkelerden gönderilen ve “telhis” ya da "takrir" denen resmi yazıları, kenarına kimden ve nereden geldiğini, hangi konuya ilişkin olduğunu özet olarak yazıp padişaha sunardı. Telhis ya da takrir üzerine gerekli görüşlerini yazan padişah da bunu sadrazama geri verirdi. Tanzimat’tan sonra sadrazamlar “arz” denen bu maruzatlarını doğrudan değil de mabeyin başkâtibi aracılığıyla yapmaya başladılar.) || Sadrazam divanı, sadrazamın yönetime ilişkin konuları görüşmek üzere ikindi vakti düzenlediği toplantı. (DİVAN’I ASAFİ.) || Sadrazam ruznamçecisi, sadrazamlık dairesinin hesaplarını tutan görevli. (Savaş sırasında ruznamçeci de öteki devlet erkânı gibi hükümet merkezinde kendi yerine bir vekil bırakarak serdarıekrem [başkomutan] sıfatıyla askeri harekâtı yöneten sadrazamla birlikte sefere çıkar ve gereken kayıtlarla hesapları tutardı. Bu görev Tanzimat’tan sonra kaldırıldı.) || Sadrazam telhisçisi, sadrazamlıktan yazılan tezkireleri saraya götüren ve mabeyin tarafından padişahın görüşü derkenar edildikten sonra bunu BabIâli'ye geri getiren görevli.

—ANSİKL. Sadarazam yerine, önceleri, OsmanlI devletinde "vezir”, vezirler çoğalınca da bir süre "veziriazam” unvanı kullanıldı. Sadrazam unvanının kullanılması, büyük olasılıkla Kanuni döneminde padişaha yakınlıklarıyla saygınlık kazanan Makbul İbrahim ve Rüstem paşalarla başlamış olmalıdır. Tüm vezirlerle devlet erkânının başı olan sadrazam, yönetimde padişahın mutlak vekiliydi. Padişahtan sonra devletin en büyük kişisi olarak yönetim işlerini öteki vezirler ve defterdarla görüşürdü. Tüm devlet işlerinin yürütülmesi için buyrultusu mutlaka gerekli olan sadrazam, bazı tımarları padişaha bildirmeden verebilir, mali işlerde bağımsız karar verme yetkisi bulunan baş defterdardan bile hesap sorabilirdi. Buna karşın, padişahın vekili sıfatıyla sahip olduğu geniş yetki, ancak devletin genel yönetimi için geçerliydi. Topkapı sarayı’ndaki Ortakapı'dan Enderun'a ayak basınca, bu yetkinin hiçbir hükmü kalmaz, tüm yetkiler padişahla onun bendeleri olan Enderun görevlilerine geçerdi. Sadrazama padişahın vekili olduğunun belirtisi olarak "mührü hümayun" verilirdi. Önceleri yüzük biçiminde olan mührü hümayunu sadrazamlar parmaklarına takarlardı. Sonraları bunu ince zincire bağlı bir altın kese içinde boyunlarına takıp ceplerinde taşımak gelenekleşti. Divanı hümayun sarayda Fatih'e kadar padişahların başkanlığında toplanırken, padişahların perde arkasına çekilmeleri üzerine divan başkanlığı sadrazamlara geçti. Divana törenle gelen sadrazam, sabah namazından sonra görüşmeleri başlatırdı. Görülecek işler tamamlanınca çavuşbaşı mührü hümayunu sadrazamdan alır, ruzname kesesini, Maliye defterhanesi’ni, hazine ve defter- haneyi mühürledikten sonra geri verirdi. Divan toplantısının ardından sadrazamla öteki devlet erkânı huzura kabul olunur, Babüssaade arasında sadrazam biri kürklü, biri de sade olmak üzere iki hilat giyerdi. Eğer padişah divan toplantısını perde arkasından izlemediyse, huzurda sadrazam ona görüşülen sorunlar hakkında bilgi verir ve fikir alışverişinde bulunurdu. Daha sonra izin alınıp etek öpülür ve vezirler sadrazamın ardı sıra arz odasından çıkarak divanhaneye giderler, oradan da sadrazam geldiği gibi törenle konağına uğurlanırdı. XVIII. yy.'ın ikinci yarısından başlayarak Divanı hümayun önemini yitirince, tüm devlet işleri Paşakapı’sında (sonradan Babıâli) görüşülür oldu. Divan günlerinde sadrazam, başına “kallavi” denen yarım endazeden uzun ve dört köşeli bir külah giyer, üzerine ince hint tülbent! sarıp soldan sağa doğru dört parmak genişliğinde sırma işleme şerit bağlardı. Sırtına “üst" diye anılan dört kollu ağır sırma işleme kaplı samur kürk giyer, beline de değerli taşlarla bezenmiş hançer takardı. Mahmut II döneminde yayımlanan Kıyafet nizamnamesinde (1829) tören ve bayramlarda sadrazamların kenarı sırma işlemeli fes, yakası som sırmalı beyaz çuhadan pamuklu ya da yün elbise giyecekleri belirtildi. Tanzimat'tan sonra sadrazamlar istanbulin, redingot ve başlarına da sıradan fes giymeye başladılar. Sadrazam, elçileri divanhanede kabul ederdi. Divanhaneye giren elçi, kendisini kabul eden sadrazamın eteğini öptükten sonra nişancının oturduğu sofanın bir kenarına ilişirdi. Elçilere saray mutfağından yemek çıkarılır, İslam ya da hıristiyan devletlerin elçileri arasında ayrım gözetilmez, bunlar iskemleye oturtulur ve sadrazamla birlikte aynı sofrada yemek yerlerdi. Elçi kabul günlerinde nişancı ile defterdar sadrazamın sofrasına oturmaz, onlar için ayrı bir sofra hazırlanırdı. Elçilerin padişah tarafından kabulleri sırasında sadrazamla vezirler de huzurda hazır bulunurlardı. Rikabı hümayun ağalarının koltuklayarak arz odasına getirdikleri elçiye yer öptürülür, getirdiği mektup sadrazam tarafından tahtın yanına bırakılırdı. Elçi huzurdan çıktıktan sonra sadrazam mektubu bıraktığı yerden alıı; çevrilmiş suretini padişaha sunardı. Sadrazam kimi zaman kol dolaşır (denetime çıkar), narhı yoklar, Tersane'nin gelir ve harcamalarını denetlerdi. Sadrazamlar muayede (bayramlaşma) törenlerine ve mevlit alaylarına çok görkemli bir biçimde katılırlar, bayramlarda padişaha değerli armağanlar verirlerdi. Sadrazamın saraya, Babı fetva'ya, Tersane’ye gittiğinde ya da tebdile çıktığında çevredekilere avuç dolusu altın dağıtması bir görenekti. Sadrazam dairesi 300-500 kişiden oluşur; ayrıca amedci, mektupçu, teşrifatçı ve kethüda kalemleri halifeleri gibi buyruğunda çalışan görevlilere kendi kilerinden erzak verdirirdi. Önceleri padişahlar sefere giderlerken, sonraları bundan vazgeçilerek sadrazamların serdarlıkla gönderilmeleri yönteminin getirilmesi üzerine sadrazam ayrıca başkomutan sıfatını da taşımaya başladı. Padişahların seferlere çıktıkları dönemlerde bir ay öncesinden çıkarılan Sancakı şerif, Babüssaade önüne sadrazam tarafından törenle dikilirdi. Sefer için düzenlenen alay sırasında padişah zırh giyerse, vezirlerle birlikte sadrazam da zırh kuşanırdı. Alayla otağa varıldığında, sadrazam başta olmak üzere devlet erkânı, padişahı selamladıktan sonra vezirlerle ulema hep birlikte çadırına gittikleri sadrazamı, sefer dolayısıyla tebrik ederlerdi. Padişah gitmeyip de yerine, “serdarıekrem” sıfatını alan sadrazam sefere çıktığında, İstanbul’dan hareketinden 40 gün önce huzura kabul olunur, aynı gün ordugâh kurulmaya başlanır, her sınıftan askerin çadırları sadrazam çadırının çevresine, tuğiarı da önüne dikilirdi. Sadrazam görkemli bir törenle ordugâha geldiğinde dualar okunarak kurbanlar kesilir, kendisine kürklü ve sade iki hilat giydirilir, padişahtan teslim aldığı Sancakı şerifi çadırının önüne dikilmek üzere sancaktara verirdi. Sadrazamın maiyetinde askeri erkândan oluşan bir savaş meclisi bulunur ve bunlar gerektiğinde savaş durumunu görüşüp bir karar vermek üzere sadrazam çadırında toplanırlardı; kimi zaman da ateşkes, geri çekilme gibi önemli konularda divana çağrılarak oylarına başvurulurdu. Sadrazamın bir görevi de gözetimine bırakılmış olan vakıflara bakmaktı. Evkafı, sadrazam, reisülküttap aracılığıyla yönetirdi. İlk kez Fatih Sultan Mehmet tarafından Mahmut Paşa’ya verilmesiyle (1464) sadrazamlara geçen bu ek yetki, Evkaf nezareti kumlana kadar (1827) sürdü. Fatih kanunnamesi’ne göre sadrazamlara 1 milyon 200 bin akçe has verildiği gibi, yıllık haraç ve pişkeşlerden de pay alırlardı. Böylece çok zengin haslar ve yasal rüşvetlerle geçinen sadrazamlara Tanzimat’tan sonra (1843) hâzineden bin altın lira aylık bağlandı. Tanzimat sadrazamları Heyeti vükela'ya (vekiller kurulu) başkanlık etmelerine karşın, nazırları atama ve azil yetkisi doğrudan padişaha, aitti. Sadrazamlar ancak ikinci meşrutiyet' ten (1908) sonra kabine kurma yetkisini elde ettiler. Sadrazam buyrultuları “emri sami” ya da “iradei âliye” adıyla anılırdı. Padişah sadrazamı azledebilir, sürebilir, hatta öldürtebilirdi; ancak onun arzını ya da buyrultusunu mührü koynunda taşıdığı sürece geri çeviremezdi. Yine Fatih kanunnamesine göre emekliliğini isteyen sadrazama 150 bin akçe emekli maaşı bağlanırdı. Ayrıca, sadrazam oğullarının 60 akçe ile müteferrika olmaları da kanun gereğiydi. Fatih kanunnamesinde belirtildiği üzere, sadrazamlara yazışmalarda ve protokol sırasında ayrıca "sadr-ı âli", "sahib-i devlet", “vekil-i mutlak”, “dûstur-i ekrem", “nizam ül-âlem", "celis üs-sal- tanat'’, "zat-ı âsafi" gibi unvanlarla da ses- lenilirdi. Sadrazam unvanı üç kez (1838; 1878; 1879) başvekil olarak değiştirildi. Bu değişim ilkinde 440 gün, İkincisinde 114 gün, üçüncüsünde de yaklaşık 3,5 yıl sürdükten sonra yeniden sadrazam unvan- na dönüldü. OsmanlI devletinde 111 türk, 33 arnavut, 24 kafkasyalı, 20 slav, 5 rum, 3 arap, 2 latin, 2 ermeni kökenli ve 15 de milliyeti belirsiz devşirme olarak 215 kişi sadrazamlığa getirilirken, bu makama 292 kez atama yapıldı. Bazı kişilerin birkaç kez sadrazamlığa atanmaları, iki toplam arasında 77'yi bulan bir fark yarattı. Sadrazamlardan 153'ü eceliyle ölürken, 44'ü padişah buyruğuyla, 11'i de ayaklanmalarda öldürüldü, 7'si şehit düştü. Sadrazam unvanı, OsmanlI devletiyle birlikte ortadan kalkarak tarihe karıştı (1922).
Baştan sona Osmanlı devleti sadrazamları.
• Osman I ve Orhan Gazi dönemi: Alaettin Paşa (1323-1331, ölüm).
• Orhan Gazi dönemi: Mahmutoğlu Nizamettin Ahmet Paşa (1331-1348, ölüm); Hacı Paşa (1348-1360, ölüm).
• Orhan Gazi ve Murat I dönemi: Sinanettin Yusuf Paşa (1360-1368, ölüm).
• Murat I dönemi: Çandarlı Hayrettin Kara Halil Paşa (1368-1387, ölüm).
• Murat I, Bayezit I ve Fetret dönemi: Çandarlı Ali Paşa (1387-1406, ölüm).
• Mehmet I dönemi: Osmancıklı Imamzade Halil Paşa (1406-1418, ölüm).
• Mehmet I ve Murat II dönemi: AmasyalI Bayezit Paşa (1418-1421, şehit).
• Murat II dönemi: Çandarlı İbrahim Paşa (1421-1429, ölüm); AmasyalI Hızırda- nişmentoğlu Koca Mehmet Nizamettin Paşa (1429-1439, azil).
• Murat II ve Mehmet II dönemi: Çandarlı Halil Paşa (1439-1453, idam).
• Mehmet II dönemi: Mahmut Paşa (1453 -1466, azil); Rum Mehmet Paşa (1466 -1469, azil ve idam); İshak Paşa (1469 -1472, azil); Mahmut Paşa (ikinci kez, 1472-1474, idam); Gedik Ahmet Paşa (1474-1477, azil); Karamani Mehmet Paşa (1477-1481, yeniçeri ayaklanmasında öldürüldü).
• Bayezit II dönemi: ishak Paşa (ikinci kez, 1481-1482, azil); Davut Paşa (1482-1497, azil); Hersekzade Ahmet Paşa (1497 -1498, azil); Çandarlı "ikinci” İbrahim Paşa (1498-1499, ölüm); Mesih Paşa (1499 -1501, ölüm); Hadım Ali Paşa (1501-1503, azil); Hersekzade Ahmet Paşa (ikinci kez, 1503-1506, azil); Hadım Ali Paşa (ikinci kez, 1506-1511, şehit); Hersekâde Ahmet Paşa (üçüncü kez, 1511, azil).
• Bayezit II ve Selim I dönemi: Koca Mustafa Paşa (1511-1512, idam).
• Selim I dönemi: Hersekzade Amet Paşa (dördüncü kez, 1512-1514, azil); Duka- kinoğlu Ahmet Paşa (1514-1515, İdam); Hersekzade Ahmet Paşa (beşinci kez, 1515-1516, azil); Hadım Sinan Paşa (1516 -1517, şehit); Yunus Paşa (1517, idam).
• Selim I ve Süleyman I dönemi: Piri Mehmet Paşa (1518-1523, emekli).
• Süleyman I dönemi: Makbul ya da Maktul Frenk İbrahim Paşa (1523-1536, İdam); Ayaş Mehmet Paşa (1536-1539, ölüm); üütfi Paşa (1539-1541, azil); Hadım Süleyman Paşa (1541-1544, azil); Kehleiikbal Rüstem Paşa (1544-1553, azil); Kara Ahmet Paşa (1553-1555, İdam); Kehleiikbal Rüstem Paşa (ikinci kez, 1555-1561, ölüm); Semiz Ali Paşa (1561-1565, ölüm).
• Süleyman I, Selim II ve Murat III dönemi: Sokullu Mehmet Paşa (1565-1579, şehit)
• Murat III dönemi: Semiz Ahmet Paşa (1579-1580, ölüm); Murat lll'ün sadrazamlık makamını kaldırması üzerine sadrazamlar çizelgesinde yer almayan Lala Mustafa Paşa'nın “vekili saltanat" unvanıyla sadaret kaymakamlığına getirilmesi (1580) ve 99 gün sonra ölmesi; sadrazamlık makamının yeniden kurulması sonucu Koca Sinan Paşa (1580-1582, azil); Kanijeli Siyavuş Paşa (1582-1584, azil); Ûzde- miroğlu Osman Paşa (1584-1585, ölüm); Hadım Mesih Paşa (1585-1586, istifa); Kanijeii Siyavuş Paşa (ikinci kez, 1586-1589, azil); Koca Sinan Paşa (ikinci kez, 1589 -1591 azıt), Ferhat Paşa (1591-1592, azil); Kanijeii Siyavuş Paşa (üçüncü kez, 1592 -1593, azil).
• Murat III ve Mehmet III dönemi: Koca Sinan Paşa (üçüncü kez, 1593-1595, azil).
• Mehmet III dönemi: Ferhat Paşa (ikinci kez, 1595, azil ve idam); Koca Sinan Paşa (dördüncü kez, 1595, azil); Lala Mehmet Paşa (1595, dokuz gün sonra ölüm); Koca Sinan Paşa (beşinci kez, 1595-1596, ölüm); Damat İbrahim Paşa (1596, azil); Cağaloğlu ya da Cağalazade Yusuf Sinan Paşa (1596, azil); Damat İbrahim Paşa (ikinci kez, 1596-1597, azil); Hadım Haşan Paşa (1597-1598, idam); Cerrah Mehmet Paşa (1598-1599, azil); Damat İbrahim Paşa (üçüncü kez, 1599-1601, ölüm); Yemişçi Haşan Paşa (1601-1603, azil ve idam).
• Mehmet İti ve Ahmet I dönemi: Malkoç Ali Paşa (1603-1604, ölüm).
• Ahmet I dönemi: BosnalI Lala Mehmet Paşa (1604-1606, ölüm); Derviş Mehmet Paşa (1606, idam); Kuyucu Murat Paşa (1606-1611, ölüm); Nasuh Paşa (1611-1614, idam); Öküz Kara Mehmet Paşa (1614 -1616, azil).
• Ahmet I, Mustafa I ve Osman II dönemi: Halil Paşa (1616-1619, azil).
• Osman II dönemi: Öküz Kara Mehmet Paşa (ikinci kez, 1619, azil); Çelebi Güzelce Ali Paşa (1619-1621, ölüm); Ohrili Hüseyin Paşa (1621, azil); Dilaver Paşa (1621 -1622, yeniçeriler tarafından öldürüldü).
• Mustafa f in ikinci saltanat dönemi: Kara Davut Paşa (1622, azil ve idam); Mere Hüseyin Paşa (1622, azil); Lefkeli Mustafa Paşa (1622, azil); Hadım Mehmet Paşa (1622-1623, istifa); Mere Hüseyin Paşa (ikinci kez, 1623, azil ve idam).
• Mustafa I ve Murat IV dönemi: Kemankeş Kara Ali Paşa (1623-1624, idam).
• Murat IV dönemi: Çerkez Mehmet Paşa (1624-1625, ölüm); Müezzinzade Hafız Ahmet Paşa (1625-1626, azil); Halil Paşa (ikinci kez, 16261628, azil); Hüsrev Paşa (1628 -1631, azil); Müezzinzade Hafız Ahmet Paşa (ikinci kez, 1631-1632, yeniçeriler tarafından öldürüldü); Topal Recep Paşa (1632, idam); Tabanıyassı Mehmet Paşa (1632 -1637, azil); Bayram Paşa (1637-1638, ölüm); Tayyar Mehmet Paşa (1638, şehit).
• Murat IV ve İbrahim dönemi: Kemankeş Kara Mustafa Paşa (1638-1644, idam).
• İbrahim dönemi: Sultanzade Semin Mehmet Paşa (1644-1645, azil); Salih Paşa (1645-1647, idam); Kara Musa Paşa (1647, beş gün sonra azil); Hezarpare Ahmet Paşa (1647-1648, idam).
• İbrahim ve Mehmet IV dönemi: Sofu Mehmet Paşa (1648-1649, azil ve idam).
• Mehmet IV dönemi: Kara Murat Paşa (1649-1650, istifa); Melek Ahmet Paşa (1650-1651, azil); Siyavuş Paşa (1651, azil); Gürcü Mehmet Paşa (1651-1652, azil); Tarhuncu Ahmet Paşa (1652-1653, idam); Derviş Mehmet Paşa (1653-1654, azil); ipşir Mustafa Paşa (1654-1655, idam); Kara Murat Paşa (ikinci kez, 1655, istifa); Ermeni Süleyman Paşa (1655 -1656, azil); Deli Hüseyin Paşa (1656, altı gün sonra azil); Zurnazen Mustafa Paşa (1656, dört saat sonra azil); Siyavuş Paşa (ikinci kez, 1656, ölüm); Boynueğri Mehmet Paşa (1656, azil); Köprülü Mehmet Paşa (1656-1661, ölüm); Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa (1661-1676, ölüm); Merzifonlu Kara Mustafa Paşa (1676-1683, azil ve idam); Kara İbrahim Paşa (1683 -1685, azil ve idam); Sarı Süleyman Paşa (1685-1687, azil ve idam).
• Mehmet IV ve Süleyman II dönemi: Köprülüdamadı Abaza Siyavuş Paşa (1687-1688, azledildi ve yeniçeriler tarafından öldürüldü.)
• Süleyman II dönemi: Nişancı İsmail Paşa (1688, azil ve idam); Tekirdağlı Bekri Mustafa Paşa (1688-1689, azil).
• Süleyman II ve Ahmet II dönemi: Köprülüzade Fazıl Mustafa Paşa (1689-1691, şehit).
• Ahmet II dönemi: Arabacı Ali Paşa (1691-1692, azil ve idam); Hacı Ali Paşa (1692-1693, istifa); Bozoklu Mustafa Paşa (1693-1694, azil).
• Ahmet II ve Mustafa II dönemi: Sürmeli Ali Paşa (1694-1695, azil ve idam).
• Mustafa II dönemi: Elmas Mehmet Paşa (1695-1697, şehit); Amcazade Hüseyin Paşa (1697-1702, istifa); Daltaban Mustafa Paşa (1702-1703, azil ve idam); Rami Mehmet Paşa (1703, Edirne vakası üzerine istifa).
• Ahmet III dönemi: Kavanoz Ahmet Paşa (1703, azil); Enişte Haşan Paşa (1703 -1704, azil); Kalaylıkoz Ahmet Paşa (1704, azil); Baltacı Mehmet Paşa (1704-1706, azil); Çorlulu Ali Paşa (1706-1710, azil); Köprülüzade Numan Paşa (1710, azil); Baltacı Mehmet Paşa (ikinci kez, 1710 -1711, azil); Ağa Yusuf Paşa (1711-1712, azil); Silahtar Köle Süleyman Paşa (1712 -1713, azil); Orsapoça İbrahim Paşa (1713, azil ve idam); Damat Ali Paşa (1713-1716, şehit); Hacı Halil Paşa (1716-1717, azil); Nişancı Mehmet Paşa (1717-1718, azil); Nevşehirli Damat İbrahim Paşa (1718-1730, azil ve idam).
• Ahmet III ve Mahmut I dönemi: Silahtar Mehmet Paşa (1730-1731, azil).
• Mahmut I dönemi: Kabakulak İbrahim Paşa (1731, azil); Topal Osman Paşa (1731 -1732, azil); Hekimoğlu Ali Paşa (1732 -1735, azil); Gürcü İsmail Paşa (1735, azil); Silahtar Seyit Mehmet Paşa (1736 -1737, azil); Muhsinzade Arap Abdullah Paşa (1737, azil); Yeğen Mehmet Paşa (1737-1739, azil); Hacı ivaz Mehmet Paşa (1739-1740, azil); Nişancı Hacı Ahmet Paşa (1740-1742, azil); Hekimoğlu Ali Paşa (ikinci kez, 1742-1743, azil); Seyit Haşan Paşa (1743-1746, azil); Tiryaki Hacı Mehmet Paşa (1746-1747, azil); Seyit Abdullah Paşa (1747-1750, azil); Devettar Mehmet Emin Paşa (1750-1752, azil).
• Mahmut I ve Osman III dönemi: Köse Bahir Mustafa Paşa (1752-1755, azil).
• Osman III dönemi: Hekimoğlu Ali Paşa (üçüncü kez, 1755, azil); Naili Abdullah Paşa (1755, azil); Bıyıklı Ali Paşa (1755, idam); Yirmisekizçelebizade Mehmet Sait Paşa (1755-1756, azil); Köse Bahir Mustafa Paşa (ikinci kez, 1756-1757, azil).
• Osman III ve Mustafa III dönemi: Koca Ragıp Mehmet Paşa (1757-1763, ölüm).
• Mustafa III dönemi: Tevkii Hamza Hamit Paşa (1763, azil); Köse Bahir Mustafa Paşa (üçüncü kez, 1763-1765, azil ve idam); Muhsinzade Mehmet Paşa (1765 -1768, azil); Silahtar Hamza Mahir Paşa (1768, azil); Yağlıkçızade Hacı Mehmet Emin Paşa (1768-1769, azil ve idam); Moldovancı Ali Paşa (1769, azil); ivazzade Halil Paşa (1769-1770, azil); Silahtar Mehmet Paşa (1770-1771, azil).
• Mustafa III ve Abdülhamit I dönemi: Muhsinzade Mehmet Paşa (ikinci kez, 1771-1774, ölüm).
• Abdülhamit I dönemi: izzet Mehmet Paşa (1774-1775, azil); Derviş Mehmet Paşa (1775-1777, azil); Darendeli Cebecizade Mehmet Paşa (1777-1778, azil), Kalafat Mehmet Paşa (1778-1779, azil); Karavezir Seyit Mehmet Paşa (1779-1781, ölüm); izzet Mehmet Paşa (ikinci kez, 1781-1782, azil); Hacı Yeğen Mehmet Paşa (1782, azil); Halil Hamit Paşa (1782 -1785, azil); Hazinedar Şahin Ali Paşa (1785-1786, azil).
• Abdülhamit I ve Selim III dönemi: Koca Yusuf Paşa (1786-1789, azil).
• Selim III dönemi: Cenaze Haşan Paşa (1789, azil); Cezayirli Palabıyık Gazi Haşan Paşa (1789-1790, ölüm); Çelebizade Şerif Haşan Paşa (1790-1791, idam); Ko
ca Yusuf Paşa (ikinci kez, 1791-1792, azil); Damat Melek Mehmet Paşa (1792-1794, azil); Safranbolulu izzet Mehmet Paşa (1794-1798, azil); Kör Yusuf Ziya Paşa (1798-1805, istifa); Bostancıbaşı Hafız İsmail Paşa (1805-1806, azil).
• Selim III ve Mustafa IV dönemi: Keçiboynuzu Ağa İbrahim Hilmi Paşa (1806 -1807, azil).
• Mustafa IV dönemi: Çelebi Mustafa Paşa (1807-1808, azil).
• Mahmut II dönemi: Alemdar Mustafa Paşa (1808, şehit); Memiş Paşa (1808 -1809, azil); Kör Yusuf Ziya Paşa (ikinci kez, 1809-1811, azil); Laz Ahmet Paşa (1811-1812, azil); Hurşit Ahmet Paşa (1812 -1815, azil); Mehmet Emin Rauf Paşa (1815-1818, azil); Derviş Mehmet Paşa (1818-1820, azil); Seyit Ali Paşa (1820 -1821, azil); Benderli Ali Paşa (1821, azil ve idam); Hacı Salih Paşa (1821-1822, azil); Bostancıbaşı Deli Abdullah Paşa (1822-1823, azil); Silahtar Ali Paşa (1823, azil); Mehmet Sait Galip Paşa (1823-1824, azil); Benderli Mehmet Selim Sırrı Paşa (1824-1828, azil); Darendeli Topal İzzet Mehmet Paşa (1828-1829, azil); Reşit Mehmet Paşa (1829-1833, azil).
• Mahmut II ve Abdülmecit dönemi: Mehmet Emin Rauf Paşa (ikinci kez, 1833 -1839, azil; 1838’den azline kadar ilk kez başvekil olarak).
• Abdülmecit dönemi: Koca Hüsrev Mehmet Paşa (1839-1840, azil); Mehmet Emin Rauf Paşa (üçüncü kez, 1840-1841, azil); Topal İzzet Mehmet Paşa (ikinci kez, 1841 -1842, azil); Mehmet Emin Rauf Paşa (dördüncü kez, 1842-1846, azil); Koca Mustafa Reşit Paşa (1846-1848, azil); İbrahim Sarım Paşa (1848, azil); Koca Mustafa Reşit Paşa (ikinci kez, 1848-1852, azil); Mehmet Emin Rauf Paşa (beşinci kez, 1852, azil); Koca Mustafa Reşit Paşa (üçüncü kez, 1852, azil); Âli Paşa (1852, azil); Damat Mehmet Ali Paşa (1852-1853, azil); Giritli Mustafa Naili Paşa (1853, azil); Giritli Mustafa Naili Paşa (3 gün sonra ikinci kez, 1853-1854, azil); Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa (1854, azil); Koca Mustafa Reşit Paşa (dördüncü kez, 1854- 1855, istifa); Âli Paşa (ikinci kez, 1855- 1856, azil); Koca Mustafa Reşit Paşa (beşinci kez, 1856-1857, azil); Giritli Mustafa Naili Paşa (üçüncü kez, 1857, azil); Koca Mustafa Reşit Paşa (altıncı kez, 1857- 1858, ölüm); Âli Paşa (üçüncü kez, 1858- 1859, azil); Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa (ikinci kez, 1859, azil); Mütercim Mehmet Rüştü Paşa (1859-1860, azil).
• Abdülmecit ve Abdülaziz dönemi: Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa (üçüncü kez, 1860-1861, azil).
• Abdülaziz dönemi: Âli Paşa (dördüncü kez, 1861, azil); Keçecizade Mehmet Fuat Paşa (1861-1863, istifa); Yusuf Kâmil Paşa (1863, azil); Keçecizade Mehmet Fuat Paşa (ikinci kez, 1863-1866, azil), Mütercim Mehmet Rüştü Paşa (ikinci kez, 1866- 1867, istifa); Âli Paşa (beşinci kez, 1867- 1871, ölüm); Mahmut Nedim Paşa (1871-1872, azil); Mithat Paşa (1872, azil); Mütercim Mehmet Rüştü Paşa (üçüncü kez, 1872-1873, azil); Sakızlı Ahmet Esat Paşa (1873, azil); Şirvanizade Mehmet Rüştü Paşa (1873-1874, azil); Hüseyin Avni Paşa (1874-1875, azil); Sakızlı Ahmet Esat Paşa (ikinci kez, 1875, azil); Mahmut Nedim Paşa (ikinci kez, 1875-1876, azil).
• Abdülaziz, Murat V ve Abdülhamit II dönemi: Mütercim Mehmet Rüştü Paşa (dördüncü kez, 1876, istifa).
• Abdülhamit II dönemi: Mithat Paşa (ikinci kez, 1876-1877, azil); İbrahim Ethem Paşa (1877-1878, azil); Ahmet Hamdi Paşa (1878, azil); Ahmet Vefik Paşa (başvekil olarak, 1878, azil); Mehmet Sadık Paşa (1878, azil); Mütercim Mehmet Rüştü Paşa (beşinci kez, 1878, azil); Mehmet Esat Saffet Paşa (1878, azil); Tunuslu Hayrettin Paşa (1878-1879, azil); Ahmet Arifi Paşa (1879, azil); Küçük Sait Paşa (başvekil olarak, 1879-1880, azil); Cenanizade Mehmet Kadri Paşa (başvekil olarak, 1880, azil); Küçük Sait Paşa (başvekil olarak ikinci kfez, 1880-1882, azil); Abdurrah- man Nurettin Paşa (başvekil olarak, 1882, istifa); Küçük Sait Paşa (başvekil olarak üçüncü kez, 1882, azil); Ahmet Vefik Paşa (başvekil olarak ikinci kez, 1882, iki gün sonra istifa); Küçük Sait Paşa (dördüncü kez, 1882-1885, azil); Mehmet Kâmil Paşa (1885-1891, azil); Kabaağaçlızade Ahmet Cevat Paşa (1891-1895, azil); Küçük Sait Paşa (beşinci kez, 1895, azil); Mehmet Kâmil Paşa (ikinci kez, 1895, azil); Halil Rıfat Paşa (1895-1901, ölüm); Küçük Sait Paşa (altıncı kez, 1901-1903, azil), Mehmet Ferit Paşa (1903-1908, azil); Küçük Sait Paşa (yedinci kez, 1908, azil); Mehmet Kâmil Paşa (üçüncü kez, 1908 -1909, istifa); Hüseyin Hilmi Paşa (1909, istifa)
• Abdülhamit II ve Mehmet (Reşat) V dönemi: Ahmet Tevfik Paşa (1909, istifa),
• Mehmet (Reşat) Vdönemi: Hüseyin Hilmi Paşa (ikinci kez, 1909, istifa); İbrahim Hakkı Paşa (1910-1911, istifa); Küçük Sait Paşa (sekizinci kez, 1911, istifa); Küçük Sait Paşa (istifasının ertesi günü dokuzuncu kez, 1911-1912, istifa); Katırcıoğlu Gazi Ahmet Muhtar Paşa (1912, istifa); Mehmet Kâmil Paşa (dördüncü kez, 1912-1913, BabIâli baskınında zorlanarak istifa); Mahmut Şevket Paşa (1913, öldürüldü); Mısırlı Sait Halim Paşa (1913-1917, istifa)
• Mehmet (Reşat) V ve Mehmet (Vahdettin) VI dönemi: Talat Paşa (1917-1918, istifa)
• Mehmet (Vahdettin) VI dönemi: Ahmet izzet Paşa (1918, istifa); Ahmet Tevfik Paşa (ikinci kez, 1918-1919, istifa); Ahmet Tevfik Paşa (istifasının ertesi günü üçüncü kez, 1919, istifa); Damat Ferit Paşa (1919, istifa); Damat Ferit Paşa (istifasından 3 gün sonra ikinci kez, 1919, istifa); Damat Ferit Paşa (istifasının ertesi günü üçüncü kez, 1919, istifa); Ali Rıza Paşa (1919-1920, istifa); Salih Hulusi Paşa (1920, istifa); Damat Ferit Paşa (dördüncü kez, 1920, istifa); Damat Ferit Paşa (istifasının ertesi günü beşinci kez, 1920, istifa); Ahmet Tevfik Paşa (dördüncü kez, 1920-1922, osmanlı yönetiminin sona ermesi üzerine istifa).
Osmanlı tarihinde yinelemeler dışında en uzun süre aralıksız (19 yıl) sadrazamlık yapan Çandarlı Ali Paşa’dır (1387-1406). Zurnazen Mustafa Paşa'nınki (1656) de en kısa sürelisidir (4 saat). Öte yandan, yinelenen sadrazamlık sayısı açısından Abdül- hamit II ve Mehmet (Reşat) V döneminde sıkça işbaşına gelmiş olan Küçük Sait Paşa, 9 sadrazamlığı ile bu konuda rakipsizdir. Böylece Osmanlı devletinde Alaet- tin Paşa (1323) ile başlayan 599 yıllık sadrazamlık tarihi, Ahmet Tevfik Paşa hükümetinin istifasıyla (1922) son bulmuştur.


Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

31 Mart 2014 / Misafir Soru-Cevap
19 Kasım 2011 / Misafir Soru-Cevap
19 Haziran 2011 / Misafir Taslak Konular