Arama

Türkiye'de Ekolojik Tarım

Güncelleme: 17 Kasım 2007 Gösterim: 9.439 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Kasım 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye'de Ekolojik Tarım

Sponsorlu Bağlantılar
Ülkemizde ekolojik tarımın gelişmesi Avrupa ülkelerinin tersine üreticilerce tabandan değil alıcılarca tepeden aşağı doğru olmuştur. İlk olarak Avrupa'lı alıcılardan gelen talepler doğrultusunda 1984-85 yıllarında Ege Bölgesi'nde geleneksel ihraç ürünlerimiz olan kuru üzüm ve kuru incirin ekolojik olarak yetiştirilmesiyle başlamıştır. 1990 yılında sadece 8 farklı ürün ekolojik olarak üretilirken üretim miktarı ve ürün yelpazesi yıllar içinde artış göstermiştir.

Yasal Çerçeve
Başlangıçta ekolojik üretim tekniklerine dair bilgiler Avrupa'lı danışmanlar tarafından verilmekteydi. 1992 yılında ETO derneğinin kurulmasıyla ekolojik tarımın Türkiye'de sağlıklı ve güvenli gelişmesine katkıda bulunmak hedeflenmiş, hem yasal boyutta hem de teknik bilgi sağlama konusunda çalışmalar yapılmıştır.
1994 yılında IFOAM Temel standartları ve 2092/91 sayılı AB Organik Tarım Yönetmeliği'ne dayalı ilk ulusal yönetmeliğimiz yürürlüğe girdi. Daha sonra yeniden düzenlenerek Temmuz 2002'de yayınlandı. Ekolojik tarımla ilgili ülke çapında kontrol yetkisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığına verilmiştir ve bünyesinde ATÜT (Alternatif Tarımsal Üretim Teknikleri) Dairesi kurulmuştur. 3 aralık 2004 yılında yürürlüğe giren "Organik Tarım Kanunu" ile organik tarımsal üretim faaliyetlerine yasal bir çerçeve getirilmiş, kontrol ve sertifikasyon hizmetlerine yasal dayanak oluşturulmuştur. Yönetmeliğin gözden geçirilme çalışmaları bu süreçte devam etmiş ve 10 Haziran 2005 yılında en son 25841 sayılı Resmi Gazetede Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik
yayınlanmıştır.

Kontrol ve Sertifikasyon
Bir ürünün ekolojik olarak pazara sunulabilmesi için tüm üretim sistemi ve zincirinin mevzuata uygunluğunun bağımsız kontrol ve sertifikasyon firmaları tarafından denetlenerek sertifikalandırılması gerekmektedir. Yönetmeliğe göre Türkiye'de faaliyet gösterecek kontrol ve sertifikasyon kuruluşları Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan yetki almak zorundadırlar. Günümüzde bu konuda toplam 11 kuruluş ülkemizde faaliyet göstermektedir. Bunlardan 6 tanesi yabancı diğerleri ise yerel firmalardır.

Üretim ve Pazarlama
Ekolojik tarımsal üretimde ülkemizde genellikle sözleşmeli çiftçi modeli uygulanmaktadır. Bu konuda faaliyet gösteren firmalar üretici gurupları oluşturarak bu üreticilerle anlaşmakta yapmakta ve ürünlerini alarak pazara sunmaktadırlar. Son yıllarda konuya ilgi duyan bireysel üretici sayısı artış göstermiş ve organik tarım faaliyetlerinin sertifikalandırılması için kontrol ve sertifikasyon firmalarına müracaat ederek üretimlerini sertifikalandırmaya başlamıştır.
Ad:  t1.jpg
Gösterim: 437
Boyut:  55.9 KB
1990 yılında sadece 8 farklı ürün 1037 ha alanda ekolojik olarak üretilirken üretim miktarı ve ürün yelpazesi yıllar içinde özellikle 2000 yılından itibaren büyük artış göstermiştir. 2006 yılı verilerine göre 210 ürün toplam 192.789 ha alanda üretilmektedir ve toplam üretici sayısı 14256'ya ulaşmıştır.
Ad:  t2.jpg
Gösterim: 495
Boyut:  51.4 KB
1990 yılında sadece 8 farklı ürün 1037 ha alanda ekolojik olarak üretilirken üretim miktarı ve ürün yelpazesi yıllar içinde özellikle 2000 yılından itibaren büyük artış göstermiştir. 2006 yılı verilerine göre 210 ürün toplam 192.789 ha alanda üretilmektedir ve toplam üretici sayısı 14256'ya ulaşmıştır.
Ülkemizde üretilen ekolojik ürünlerin büyük kısmı hala ihracata yönelik üretilmekte ve satılmaktadır. 2006 yılı ihracat rakamlarına baktığımızda en büyük Pazar payına sahip ülkenin Almanya olduğunu ve ardından ABD ve İngiltere'nin geldiğini görüyoruz.
İç piyasaya yönelik satışlar ilk olarak bazı büyük illerde özelleşmiş dükkanların açılmasıyla başlamıştır. Daha sonra süpermarketlerde ekolojik ürün rafları oluşturulmuş ve organik ürünlerin daha fazla tüketiciyle buluşması sağlanmıştır. 2006 yılına gelindiğinde ilk Ekolojik Pazar çalışmaları hayata geçirilmiş, İstanbul ve Bursa'da ekolojik ürün pazarları açılmıştır. Ancak, ne yazık ki iç piyasaya yönelik ürün yelpazesi hala yeterince genişlememiş ve aranılan her ürünün ekolojik olarak temin edilmesi henüz sağlanamamıştır.

H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
17 Kasım 2007       Mesaj #2
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
Dünyada Ve Türkiye’de Organik Tarım

Sponsorlu Bağlantılar
Ekolojik Tarım Avrupa’da 1910’larda uygulanmaya başlamış, kontrollü üretim ise 1930’lu yıllarda yaygınlaşmıştır. Zaman içerisinde küçük çapta da olsa artan oranda bir gelişme göstermiş ve 1970’li yıllarda ticari anlamda önem arzetmeye başlamıştır. Bu hareket 1972 yılında Almanya’da Uluslararası Ekolojik Tarım Hareketleri Federasyonu’nun (IFAOM) kurulmasıyla daha düzenli bir hale gelmiştir. IFAOM tüm dünyadaki ekolojik tarım hareketlerini bir çatı altında toplamayı, hareketin gelişimini sağlıklı bir şekilde yönlendirmeyi, gerekli standart ve yönetmelikleri hazırlamayı, tüm gelişmeleri üyelerine ve çiftçilere aktarmayı amaçlamaktadır.

Ekolojik Tarım uygulanan alanlar Avrupa ülkelerindeki tarım alanlarının yüzde 2-3’ü dolayındadır. Bunda tarımsal hareketler üzerinde kuvvetli bir etkiye sahip olan kimyasal endüstrinin etkisi büyüktür. Tüm bunlara karşın ekolojik tarım faaliyetleri her yıl yaklaşık yüzde 20-30’luk büyüme hızındadır. 1986 yılında 120.000 hektar olan üretim alanı 1977’de 1,8 milyon hektara ulaşmıştır. Aynı dönemde işletmelerin sayısı da 7.000’den 73.000’e yükselmiştir. Bazı tahminlere göre önümüzdeki 10 yıl içinde dünya ticaret hacminin 11 milyar’dan 100 milyar ABD dolarına yükseleceği kabul edilmektedir. Özellikle AB Ülkelerinde bu konunun önemi anlaşılmış olup; hükümetler düzeyinde ve üniversitelerde büyük gelişmeler görülmektedir.

Türkiye’de Organik TarımDünya ticareti 1970’li yıllarda başlamış olan ekolojik tarımdaki gelişmelere uygun olarak, Avrupa orijinli firmalar Türkiye’deki firmalardan ekolojik ürün talebinde bulunmuş ve böylece 1984-1985 yıllarında ülkemizde ekolojik tarım başlamıştır. Bu yıllarda Türkiye‘nin geleneksel ihraç ürünlerinden kuru İncir ve kuru Üzüm ile Ege bölgesinde gerçekleştirilmiştir. Daha sonra bu ürünlere kuru Kayısı, Fındık gibi ürünler de katılarak farklı bölgelerimize yayılmıştır.

İlk yıllarda Avrupa kökenli bazı firmalar kendi ihtiyaçları olan ürünleri anlaşmalı çiftçilerle yetiştirmek ve elde edilen ürünleri Türk ihracatçıları vasıtasıyla kendi ülkelerine ithal edebilmek için Türkiye’de ekolojik üretim projeleri tesis etmişlerdir. İlk yıllardaki bu ekolojik üretim faaliyetlerinin danışmanlık, teftiş ve sertifikasyon gibi vazgeçilmez esasları tamamıyla yabancı kişi ve kuruluşlarca yerine getirilmiştir. 1990’lı yılların başında bu konularda az sayıda da olsa Türk uzmanlar yetişmişler ve yabancı firmaların ülkemizdeki temsilciliğini yapmaya başlamışlardır.

Ekolojik Tarım hareketini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek amacıyla 1992 yılında Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) kurulmuştur. Aynı yıl içinde İzmir’de yapılan "2. Akdeniz Ülkelerinde Ekolojik Tarım Konferansı", ETO tarafından organize edilmiştir. Bu şekilde ekolojik tarım alanında ülkemizde yeni bir süreç başlamış olup, İzmir bu hareketin merkezi durumuna gelmiştir.

Ekolojik Tarım faaliyetlerinin ülkemizde ilk olarak Ege bölgesinde İzmir’de başlamış olması, ürün işleme tesislerinin büyük kısmının İzmir’de olması ve üretilen ürünlerin büyük kısmının İzmir limanından ihraç edilmesi nedeniyle, organizasyon kuruluşları, kontrol ve sertifikasyon firmaları gibi ekolojik tarım sektörünün hemen tüm kuruluşlarının merkez büroları İzmir’de yer almaktadır.

ETO’ nun da katkılarıyla "Bitkisel ve Hayvansal Tarım Ürünlerinin Ekolojik Metotlarla Üretilmesine İlişkin Yönetmelik", Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 18 Aralık 1994 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik AB normlarına uygun olarak hazırlanmıştır. Organik ürünlerin dış satımını düzenlemek üzere çalışmalar da devam etmektedir.

Günümüzde yaklaşık 92 değişik üründe, 46.523 bin hektarlık arazi üzerinde 12.275 kadar üretici 168.306 ton ekolojik üretim yapmaktadır. Gümrük mevzuatındaki bazı problemler nedeniyle ekolojik tarım sektörünün dışsatım yoluyla ekonomiye katkısı net olarak bilinmemekle birlikte yıllık 150 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir.


Tarımda Organik Üretime Nasıl Geçilir?
Türkiye'de Ekolojik Tarım>>Öncelikle yut içinde ve yurt dışında uygulanan ilgili kanun ve yönetmelikle incelenmeli.

>>Ekolojik ve ekonomik analiz yapılmalı ve alınabilecek danışmanlık hizmetleri araştırılmalı.

>>Üreticinin, üretici bilgilerini içeren organik üretici kanallarını, son 3 yıllık üretim bilgilerini kapsayan organik üretici arazi envanterini, organik tarım parsellerin korkilerini ve organik tarım yönetim planını hazırlaması gerekiyor.

>>Girişimci, kontrol ve sertifikasyon şirketiyle sözleşme imzalıyor. Böylece kontrol, süreci başlıyor. Sertifikasyon yetkilisi, organik tarım esaslarına göre rapor yazılıyor.

>>Ardından satış sertifikasyonu düzenleniyor. Satın alma, işleme, paketleme, satış vb. faaliyetlere ilişkin süreç, kontrollü belgeleme ve bilgilendirme düzeyine devam ediyor.

>>Uzmanlar Avrupa’da yetiştirilemeyen daha lezzetli, daha kokulu ürünlere odaklanılması gerektiğini söylüyor. Özellikle kuru üzüm, kuru incir ve susam yetiştirilmesi öneriliyor.

>>Bu alana yatırım yapmak isteyenlerin Avrupa Yatırım Bankası ve yurtdışındaki diğer bankalardan kredi sağlanması mümkün. Bunun için fizibilitesi iyi yapılmış bir organik tarım projesi geliştirilmesi gerekiyor.

>>Organik tarım yapmak isteyen bir girişimcinin yatırım maliyetinin minimum 50 bin – 100 bin YTL arasında değiştiği belirtiliyor.

Kaynak: Ekonomist Dergisi


Son düzenleyen asla_asla_deme; 24 Mayıs 2010 14:40

Benzer Konular

16 Şubat 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
22 Aralık 2014 / Misafir Cevaplanmış
9 Haziran 2012 / Misafir Ziraat
15 Ekim 2010 / virtuecat Ziraat
17 Kasım 2007 / Misafir Ziraat