Arama

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler

Güncelleme: 9 Mart 2016 Gösterim: 37.764 Cevap: 2
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
26 Ağustos 2007       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
SİNİR SİSTEMİ
Ad:  sinir-hucresi.gif
Gösterim: 1955
Boyut:  23.8 KB
Sponsorlu Bağlantılar

Ad:  sinir-hucresi2.JPG
Gösterim: 5509
Boyut:  81.1 KB

Tüm canlılar çevre değişikliklerine karşı tepki gösterirler. Canlılar bu tepkiyi sinir sistemi sayesinde gerçekleştirir. Sinir sistemi nöron nöron adı verilen sinir hücrelerinden oluşur. Bir sinir hücresi üç kısımdan meydana gelir. Hücre gövdesi, dendritler ve akson.

Hücre gövdesi: çekirdek stoplazma ve organelleri bulundurur. Hücre gövdesinden çıkan uzantılar vardır.

Dendritler: sinir hücresinin kısa uzantılarına denir. Tek veya çok sayıda olabilir. Başka nöronlardan gelen uyarıları alıp hücre gövdesine iletir.

Akson: dendritler tarafından alınıp hücre gövdesine iletilen uyarıyı alarak başka bir nöronun dendritine ileten kısımdır. Sinir hücresinin tek ve uzun olan kısmıdır. Aksonların bazıları miyelin kılıf adı verilen bir yapı taşırlar. Miyelin kılıf yağı, koruyucu bir kılıftır. Aksondaki uyarının iletim hızı miyelin kılıf varsa çok hızlıdır.

Uyartı iletimi: sinir hücresinin dendriti tarafından alınan uyarı elektriksel yük değişimi ile aksonda taşınır. Akson ucunda salınan hormonlar ile ikinci sinir hücresinin dendritine iletilir. Bu şekilde taşınarak sinir sistemindeki değerlendirme merkezi olan beyne getirilir. Uyartı beyinde değerlendirilerek tepki oluşturulur. Oluşan tepki nöronlar ile kaslara ya da bezlere götürülür.
Bir sinir hücresinin uyartıyı alabilmesi için yarının belli bir değerde olması gerekir. Bir nöronun uyarılması için gerekli en düşük değerdeki uyartıya eşik şiddeti denir. Uyartılar sinir hücresi boyunca elektriksel olarak taşınır. Sinapsta ise kimyasal yolla taşınır. Uyartının taşınması sırasında enerji harcanır. Nöron bir uyartıyı taşırken ikinci bir uyartıyı alamaz. Nörondaki uyartının iletim hızı sabittir.

Sinaps: Bir sinir hücresinin dendriti ile diğer sinir hücresinin aksonu arasında bağlantı kurulur ve iki sinir hücresi birbirine bağlanmış olur. Bu bağlanma yerine sinaps denir. Sinapslarda iki sinir hücresi arasında tam bir bağlantı kurulmaz.



MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ ORGANLARI

1. Beyin: Kafatası kemiklerine yapışmış kalın dayanıklı bir zarla çevrilidir. Beyin iki yarım küreden oluşmuştur. Öğrenilebilir ve istemli davranışların yönetim merkezidir. Duyu organlarının idare merkezi de beyindedir. İşitme, koku alma, görme tat alma, konuşma, yazma, zeka, hafıza, sevinme, üzülme vb. olaylar beyin tarafından idare edilir.

2. Beyincik: kulaktaki yarım daire kanallrı ile birlikte vücuttaki dengeli kas faaliyetlerini sağlar. Beyinciğin çıkarılması kas hareketlerinde düzensizliğe yol açar.

3. Omurilik soğanı: solunum, sindirim, dolaşım, boşaltım olaylarını düzenler. Solunum, yutkunma, hapşırma, öksürme, kusma, damarların büzülmesi ve gevşemesi gibi istek dışı olayları yönetir. Beyin ile omurilik arasında mesajların taşınmasında görevlidir.

4. Omurilik: omurga adı verilen yapının içerisinde yer alır. Düşünülmeden yapılan hareketlerin merkezidir. Bu hareketlere refleks denir. Çevreden gelen sinirlerin beyne, beynimizden gelen sinirlerin de ilgili yerlere gitmesi omurilikten geçerek olur. Refleks alıcıların uyarılması ile kas ve bez gibi yapılarda meydana getirilen istek dışı davranışlara denir. Örnek: Haberimiz olmadan elimizi sıcak bir cisme değdiğimizde aniden çekmemiz, diz kapağımıza çekiç ile vurulduğunda ani kasılma ile ayağımızın kalkması, beyni çıkarılmış kurbağanın bacağının yukarı kısmına asit döküldüğünde hayvanın ayağı ile asidi silmeye çalışması reflekse örnektir.



ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ

1. Otonom sinir sistemi: Vücutta kalp, kan damarı, düz kaslar ve bezlerin aktivitelerini kontrol eder ve istemsiz hareketlerin kontrolünü sağlar.
2. Somatik sinir sistemi: isteğimizle çalışan organları (iskelet, kas) idare eder.




ENDOKRİN SİSTEM

Canlıların vücudunda kontrol ve düzenleme görevini sinir sistemi ve endokrin sistem gerçekleştirir. İkisi birlikte çalışarak organizmanın bütünlüğünü sağlar. Endokrin sistem endokrin bezlerden oluşur. Bu bezler hormon denilen salgıları salgılar. Ürettikleri salgıları kana veren bezlere iç salgı bezleri, bu salgılara da hormon denir. Ürettikleri salgıları kanala veren bezlere ise dış salgı bezleri denir. Bu salgılara da enzim denir. Ürettikleri hormonları kana, enzimleri de kanala gönderen bezlere karma bez denir.

Hormonların özellikleri:
1. Hayvanlarda kan ile, bitkilerde soymuk borusu ile doku ve organlara taşınır.
2. Her hormon farklı hücre, doku ya da organa etki eder.
3. Az miktarda üretilirler.
4. Gereğinden az ya da çok üretilmesi hastalığa yol açar.
5. Yapıları protein ve yağdan oluşur.



HORMON ÜRETEN BEZLER

1) Hipofiz bezi: beynin tabanında hipotalamusun altında yer alır. Hipofiz bezinde üretilen hormonlar ve görevleri şunlardır:
a) Büyüme hormonu, büyüme ve gelişmeyi sağlar. Kemik ve kas dokusunun gelişmesinde etkilidir. Büyüme döneminde fazla salgılanması devliğe az salgılanması cüceliğe yol açar.
b) Deriye renk verici maddeleri uyaran hormon hipofizden salgılanır.
c) Tiroid bezini uyararak çalışmasını sağlayan hormonu üretir.
d) Dişilerde süt bezlerinin çalışarak süt üretmesini sağlayan hormonu salgılar.
e) Gamet hücrelerinin oluşmasında etk,ili olan hormonları üretir.

2) Tiroid bezi: Boynumuzun tabanında soluk borusunun önünde yer alır. İki çeşit hormon üretir.
a) Tiroksin: Vücut metabolizmasını hızlandırır. Tiroksin hormonu iyot varlığında sentezlenir. Alınan yiyeceklerde iyot eksikse tiroksin salgılanmaz ve tiroit bezi büyür. Buna guatr denir. Tiroksin hormonu az salgılandığında hücreler arası sıvıda sodyum ve suyun, kanda ise kolestrolün yükselmesine yol açar.
b) Kalsitonin: Kandaki kalsiyum ve fosfatın kemiklere geçmesini sağlar.

3) Böbrek üstü bezi: Dışta yer alan kabuk ve içte yer alan öz olmak üzere iki kısımdan oluşur. Kabuk kısmından su ve iyon dengesini sağlayan hormonlar salgılanır. En önemlisi aldesterondur. Aldesteron böbreklerde iyonların (sodyum ve klor) emilimini artırır. Öz bölgesinden adrenalin salgılanır. Adrenalin korku, heyecan, öfke anında salınır. Kan basıncını yükselti, kalp atışını hızlandırır, damarları daraltır, göz bebeklerini büyütür, kılları dikleştirir.

4) Pankreas bezi: Karma bezdir. Ürettiği enzimleri özel bir kanalla oniki parmak bağırsağına gönderir. Pankreastan iki çeşit hormon salgılanır. İnsülin ve glukagon. İnsülin kandaki şeker miktarı arttığı zaman şeker miktarını azaltmak için salgılanır. İnsülin bu işi kandaki glikozun karaciğerde glikojen şeklinde depolayarak yapar. Glukagon ise kandaki glikoz miktarı azaldığı zaman salgılanır. Karaciğerdeki depoloanmış glikojeni glikoza dönüştürerek kana geçmesini sağlar. Böylece kandaki şeker miktarını artırmış olur. İnsülin yetersiz salındığı zaman kandaki şeker miktarı artar ve şeker hastalığı ortaya çıkar.

5) Eşey bezleri: Erkeklerde testislerde testesteron hormonu üretilir. Bu hormon cinsiyet karakterlerini (sesin kalınlaşması vb.) ve gamet oluşmasını sağlar. Dişilerde östrojen ve progestoron hormonu üretilir. Östrojende dişi cinsiyet karakterlerinin oluşmasını sağlar.

Ad:  sistem1.jpg
Gösterim: 785
Boyut:  40.3 KB
*
Son düzenleyen Safi; 9 Mart 2016 04:01
Mikropçuk_11 - avatarı
Mikropçuk_11
Ziyaretçi
26 Ağustos 2007       Mesaj #2
Mikropçuk_11 - avatarı
Ziyaretçi
sinirsel ağrılar
Bu çeşit ağrılar, genelikle küt ağrı şeklindedir. Vücudun her yerinde hissedilebilir. Ama, çoğunlukla kalp çevresindeki ağrılardan şikayet edilir. Bazı kimseler de başlarını tıpkı bir çember gibi sıkan baş ağrılarından şikayet ederler. İşte bu çeşit ağrılar, bedeni bir arızadan kaynaklanmıyorsa, sinirsel ağrılardır.
Sponsorlu Bağlantılar
sinirsel hazımsızlık
sinir sisteminin düzenli, uyumlu çalışmasını kaybetmesi sonucu ortaya çıkar. Ayrıca, alkol kullanmak, fazla sigara içmek, haddinden fazla çay, kahve veya süt içmek, çabuk ve gereği gibi çiğnemeden yemek yemek şikayetlerin artmasına neden olur. Hastanın karnında ağırlık hissi vardır, midede gurultu, yanma veya ekşime görülebilir. Geğirir, gaz çıkarır. Yorgunluk, baş ağrısı, çarpıntı ve unutkanlıktan da şikayet edilir.
sinirsel kusma
sinir sistemindeki düzensizlikten kaynaklanan bir durumdur. Ağıza su gelmesi şeklinde de görülebilir. Herşeyden önce, sinirlenmemeyi, düzenli bir hayat sürmeyi alışkanlık haline getirmek tedavinin ilk şartıdır.
abdüktör
Orta çizgiden uzaklaştıran (genelde kas yada sinir bu işi yapar)
afoni
Ses kaybı. Kısmi veya tam olabilir. Afoni sebepleri, genellikle konuşma kaslarını kontrol eden sinirlerin hastalığı veya zedelenmesi, boğaz, gırtlak hastalıkları veya nörozdur. Histerik afoninin nedeni, şuuraltı, hiç konuşamamak veya özel bir durumda konu
amfetamin
Merkezi sinir sistemini aşırı uyaran bir ilaç.
anosmi
Koku alamama, nezle grip gibi enfeksiyonlarda olabildiği gibi koku siniri ile ilgili beyin bölgesindeki patolojilerde de görülebilir.
anus kaşıntısı
Anus (şerç); yani sindirim kanalının doğrubağırsak denilen son kısmındaki çıkış deliği veya çevresinde (oturak yerinde) görülen kaşıntıların nedeni çeşitlidir. Bunlar arasında; kılkurtları, sümüksü akıntı, basur, çatlak, ishal veya kabızlık, egzama (mayasıl), sinir bozukluğu veya yeteri kadar temizliğe dikkat edilmemesi sayılabilir.
aşırı aybaşı kanaması
Aybaşı görme arasındaki süre normaldir. Fakat kanama çoktur ve normal süresinden fazla devam eder. Nedenleri çeşitlidir: rahimde ur, rahim çarpıklığı, yorgunluk, sinir bozukluğu, ateşli hastalıklar veya evlilik hayatındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanabilir.
aybaşı kanamasının gecikmesi
Normal olarak zamanı geldiği halde aybaşı kanaması başlamazsa; gebelik, kansızlık, tiroid veya karaciğer hastalıkları akla gelebilir. Ayrıca yorgunluk, sinirlilik veya adetten kesilme de düşünülebilir.
aybaşı kanamasının uzun sürmesi
Normal aybaşı kanaması 2-7 gün devam eder. Bazı kimselerde bu süre uzar. O zaman rahimde ur veya kist olduğundan, yumurtalıkların üşütülmüş olmasından, sinir veya kalp hastalığından şüphe edilir. Tedaviye geçmeden önce esas nedeni bulmak gerekir. Önemli bir durum yoksa aşağıdaki reçetelerden arzu edilen uygulanır.
bağırsak gazı
Bağırsaklarda hissedilen şişkinlik, bağırsak gazından kaynaklanır. Nedeni, bağırsakları besleyen bezlerin yeteri kadar çalışmaması, yemek yerken fazla hava yutma veya sinir bozukluğudur.
barbitüratlar
sinir sistemini uyuşturucu etkileri olan maddelerdir.
barbitüratlar
sinir sistemini uyuşturucu etkileri olan maddelerdir.
bel gevşekliği
Cinsel ilişki sırasında, meninin vaktinden önce boşalmasına verilen isimdir. Halk arasında erken boşalma. Tıp dilinde ise ejakulasyon denir. Nedeni çoğunlukla ruhsaldır. Tedaviye sinirleri dinlendirmek, açık havada dolaşmak, sabah akşam ılık banyo yapmak ve hazmı kolay şeyler yemekle başlanır.
bell paralizi
Yüz siniri felci.
bell paralizi
Yüz siniri felcidir.
çarpıntı
Tıp dilinde palpitasyon denilen çarpıntının nedenleri çeşitlidir. Bir kalp hastalığı söz konusu değilse; fazla sigara içmek, alkol, yorgunluk, sinirlenmek, kansızlık, hazımsızlık, çay, kahve veya zehirlenmelerden kaynaklanabilir.
damar sertliği
Vücuttaki kan damarlarının bir kısmının veya tamamının sertleşmesi sonucu, esnekliklerini keybetmesine; halk arasında damar kireçlenmesi tıp dilinde ise Arterio Skleroz veya Atheremo denir. Nedeni, kan damarlarının iç kısımlardaki hücrelerin esnekliğini kaybedip, zayıflaması veya kandaki yağlı maddelerin birikinti yaparak, damarı darlaştırmasıdır. Belirtileri baş dönmesi, baş ağrısı, titreme, yürürken sendeleme, düşünme ve öğrenme gücünde zayıflama, sinirlilik veya damarın sertleştiği bölgelerde ağrılar görülür. İlk belirtiler görüldüğünde önlem alınacak olursa, korkulacak bir şey yoktur. Hastanın neşe ve cesaretini kaybetmemesi ve doktorun tavsiyelerini yerine getirmesi iyileşmede atılacak ilk önemli adımdır. Damar sertliği teşhisi konan kimse, perhiz yapmalı, alkol ve sigara gibi keyif verici maddeleri bırakmalı, yumurta, tereyağı ve benzeri yiyecekleri terk etmeli, tuzu da azaltmalıdır. Ayak damarlarında meydana gelebilecek herhangi bir hastalığı önlemek için de dar ayakkabı giymekten kaçınmalıdır.
demiyelinizasyon
sinir liflerinin etrafını saran myelin tabakasının kaybı.
dil felci
sinir sistemindeki bir bozukluktan dolayı, dil gücünün kaybolmasıdır. Doktor tarafından tedavi edilmesi gerekir.
dopamin
Merkezi sinir sisteminde bulunan nöro aktarıcı.
epilepsi
Sara adıyla bilinen merkezi sinir sistemi ( MSS ) hastalığı.
fasial paralizi
Yüz siniri felci, bu sinirin felcinde yüzün yarısı kısmen hareketsiz ve ifadesiz kalır. Santral ve Periferik olmak üzere iki türlü olur.
fazla terlemek
Haddinden fazla terlemek; sinir bozukluğu, fazla sıcak, tiroid bezinin çalışmasında görülen bozukluk, tüberküloz, raşitizm veya iskorbütten kaynaklanır. Ergenlik yaşlarında da fazla terleme görülür. Bu nedenle terlemenin asıl nedenini bulmak gerekir.
felç
sinir sisteminde meydana gelen bir bozukluktan dolayı, kas gücünün kaybolmasına felç, nüzül veya inme denir. Tıp dilinde ise paralizi veya serebral tromboz denir. Hafif ve ağır olmak üzere iki şekli vardır. Tedavinin ilk ve önemli şartı hastanın neşesini kaybetmemesi ve en kısa zamanda iyileşeceğine inanmasıdır.
ganglion
Lenf yollarının yada sinirlerin oluşturduğu nodül şekilde oluşum.
geğirmek
Çoğunlukla sinirli kimselerde görülür. Bunlar yemeklerde haddinden fazla hava yutarlar. Ayrıca geğirme mide veya safra kesesi hastalıklarının bir belirtisi olabilir. Bu nedenle esas nedeni tespit etmek gerekir.
gevşek penis
Erkeklik organının sertleşmemesi, sağlık durumunun bozukluğundan kaynaklanır. En önemli neden sinir bozukluğudur. Kendine güvenememe, yorgunluk, içki, şeker hastalığı, uyuşturucu madde alışkanlığı da diğer nedenler arasında sayılabilir. Tedavinin ilk şartı; kötü alışkanlıkları bırakmak, kendine güvenmek, temiz havada dolaşmak ve yeterince gıda almaktır.
havale
Vücut kaslarının ani ve şiddetli olarak kasılması sonucu ortaya çıkan duruma havale denir. Büyüklerde havale çoğunlukla sara nöbetleri sırasında görülür. Küçük çocuklarda görülen havale, sinir sisteminin değişik nedenler karşısında göstermiş olduğu bir tepkidir. Bu tepkiler de; kemik hastalıkları, yüksek ateş, boğmaca, devamlı hazımsızlık, bağırsak şeritleri veya diş çıkarmalardan kaynaklanabilir. Ayrıca bu duruma sinir sistemi veya beyinde meydana gelen bir hastalık da neden olabilir. Havale geçiren çocuğun gözleri sabit bir noktaya çevrilir, çenesi de kenetlenir. Dudakları, yüz kasları, kol ve bacakları, önce şiddetli bir şekilde kasılır, sonra da çırpınmaya başlar. Ağzından da köpük gelir. Bütün bunlar bir iki dakika devam eder. Sonra bütün belirtiler kaybolup, uykuya dalar. Hastalığın bir nedenini bulmak için mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Bu arada çocuğu sessiz, loş bir odaya yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmek faydalıdır.
hazımsızlık
Sindirimin normal şekilde olmaması ve bağırsakların seyrek çalışmasına; halk arasında hazımsızlık, tıp dilinde ise dispepsi denir. Nedenleri çeşitlidir. Ağır yemekler, yemekleri gereği gibi çiğnememe, diş veya dişeti iltihapları, içki veya sigara içmek, çok miktarda çay veya kahve içmek, fazla miktarda şekerli veya unlu şeyler yemek, kansızlık, yorgunluk, sinir bozukluğu ve üzüntü hazımsızlığı doğuran nedenler arasında sayılabilir. Yemekten bir süre sonra; midede şişkinlik veya yanma hissi ortaya çıkar. Sık sık yemek ihtiyacı hissedilir. Kabızlıktan şikayet edilir. Bazı kimselerde halsizlik, uykusuzluk, unutkanlık veya çarpıntı görülür. Tedavinin ilk şartı; sıkıntı ve üzüntülerden sıyrılmaktır. Zararlı şeyler terkedilir. Et yemekleri de mümkün olduğu kadar azaltılır. Haddinden fazla yemek yenmez. Yemeklerden sonra soğuk su içilmez. Yemek aralarında acıkınca süt ile birkaç galete yenir.
hıçkırık
Solunum kasları ve özellikle diyaframın uyarılması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde singultus denir. Nedenleri çeşitlidir. Basit hıçkırıklar; çoğunlukla mide gazı, sıcak ve baharatlı yemekler, sinir bozukluğundan kaynaklanır. Ayrıca; bazı kalp, karaciğer, bağırsak ve pankreas hastalıkları, zatülcenp veya zatürreede de görülebilir. 3 saatten fazla süren hıçkırıklarda, doktora başvurmak gerekir.
hilus
Organlarda büyük damar ve sinirlerin, akciğerlerde solunum yollarının giriş kapısı.
idrar tutukluğu
Mesane (idrar torbası) dolu olduğu halde idrar yapılamaz. Karnın alt bölgesi gerginleşmiştir. Bastırılınca ağrı hissedilir. Tıp dilinde akut retansiyon adı verilen bu durumun nedenleri çeşitlidir. Örneğin, böbreklerde taş, prostat büyümesi, idrar yollarının doğuştan kusurlu olması, fazla miktarda alkol içmek, mesane felci, belsoğukluğu, sinir hastalıkları veya üşütmek idrar tutukluğuna neden olabilir. İlk tedbir olarak hastanın karnına içinde sıcak su olan bir şişe konur. Sıcak su ile banyo yapılırken, idrar çıkarmaya çalışılır.
iktidarsızlık
Erkeklik organının (penisin) yeteri kadar sertleşmemesi sonucu, cinsel ilişkide bulunamamaya; halk arasında iktidarsızlık, tıp dilinde ise empotans denir. Kendine güvenememek, yorgunluk, tiksinti, sinir bozukluğu, alkolizm, şeker hastalığı, doğum kontrolü için uygulanan metotlar veya aşırı şişmanlıktan kaynaklanır. Ilık banyolar, açık havada dolaşmak ve dinlenmek başvurulacak ilk çarelerdir.
iritabl duygudurum

Kolayca sinirlenen ve kışkırtılınca öfke gösteren.

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
9 Mart 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  sistem2.jpg
Gösterim: 1114
Boyut:  26.5 KB

SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

16 Ekim 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
10 Mart 2009 / ThinkerBeLL Çevre Bilimleri
9 Mart 2016 / Misafir Cevaplanmış
4 Ağustos 2012 / Bia Fizik