Adaçayı
dendiğinde hemen herkesin aklına, yaprakları sıcak suda bir süre bekletilerek çay gibi içilen bir bitki gelir. Oysa adaçayı, bilimsel adı Salvia olan ve dünyada 500ü aşkın türü yetişen kalabalık bir cinsin üyelerinden birçoğunun ortak adıdır. Ilıman bölgeleri ve taşlık yerleri seven bu bitkilerin 80 kadar türü Türkiye'nin her yerinde, özellikle Akdeniz Bölgesi'nin dağlık yamaçlarında ve orman diplerinde yetişir. Çok eski çağlardan beri sağlığa yararlı bitkiler olarak kabul edilen adaçayı türlerinin bilimsel adı da "sağlık verici" anlamındaki Latince salvus sözcüğünden alınmıştır. Bu bitkilerden çoğunun keskin kokusu yapraklarındaki uçucu yağlardan kaynaklanır. Büyük olasılıkla yaprak yiyen böceklere karşı bir savunma aracı olan bu kimyasal maddeler, adaçayı türlerine insanlar için yararlı özellikler kazandırmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar
Anayurdu Güney Avrupa olan ve çay gibi içilen tıbbi adaçayı (Salvia officinalis) sıcak, kuru ve taşlık tepelerde kendiliğinden yetişir. Bu kısa boylu otsu bitkinin boz yeşil renkli ve tüylü yapraklarının kendine özgü çok keskin ve acı bir kokusu vardır. Morumsu pembe çiçeklerin açmasından hemen önce toplanıp kurutulan adaçayı yapraklarıyla hazırlanan çay uyarıcı, rahatlatıcı ve sindirimi kolaylaştırıcı etki yapar; gargara olarak kullanıldığında da mikrop öldürücü özellikleriyle ağız ve boğaz hastalıklarına iyi gelir. Türkiye'de yetişen ve dağelması ya da acıelma otu adlarıyla da bilinen Anadolu adaçayının (Salvia trilo-ba) yapraklarından hem çay hazırlanır, hem de "elma yağı" denen uçucu bir yağ elde edilir. Elma yağı, koku vermek için sabun ve şekerlere katılan hoş kokulu bir maddedir.
Gelincik kırmızısı çiçek başaklanyla yazın park ve bahçelerde güzel öbekler oluşturan ateşçiçeği (Salvia splendens) de bir adaçayı türüdür.
Adaçayı cinsindeki bütün bitkiler ballıbabagiller (Labiatae) familyasındandır. Bu familya, adaçayı türlerinden başka kekik, nane, lavanta, fesleğen ve mercanköşk gibi hoş kokulu bitkileri de içerir.
Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
Son düzenleyen Safi; 6 Temmuz 2016 03:29
Gerçekçi ol imkansızı iste...