Arama

Hıristiyan Kökenli Din ve Akımlar - Unitaryenizm (Aryanizm)

Güncelleme: 1 Ekim 2015 Gösterim: 9.104 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
1 Temmuz 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Aryanizm
MsxLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Aryanizm, İsa’nın tanrısal özellikleri olan ama kendisi tanrısal olmayan yaratılmış bir varlık olduğu görüşüdür.

Aryanizm, İS 4.
yüzyılın başlarında İskenderiye'de yaşamış bir öğretmen olan Arius'un geliştirdiği teolojik bir doktrindir, adını da Arius'tan alır. Aryanizmin en tartışmalı tarafı Hristiyanlık'taki baba-oğul ilişkisiyle ilgiliydi. Kısaca Aryanizm, İsa'nın tanrısallığının inkârıdır.

İlk Hristiyanlar arasındaki en eski ve en önemli tartışma konusu Mesih’in tanrılığı konusuydu. İsa gerçekten de beden almış Tanrı mıydı yoksa yaratılmış bir varlık mıydı?
Katoliklere göre İsa, Tanrı Baba'nın oğlu ve Tanrı Baba gibi gerçek tanrıdır. Oysa, Arius ve taraftarlarına göre İsa ancak ikinci derecede ve bağımlılığı olan bir tanrılığa haizdir. Başka bir deyişle, İsa başlangıcı olmayan, sonsuz ve her şeye gücü yeten gerçek tanrı değildir.

Bu doktrin, Hristiyanlığın ilk yüzyıllarında yazılmış bazı metinlerde birkaç dayanak noktası bulabiliyordu. 3. yüzyılda Origenes, oğulun babanın buyruğu altında olduğu fikrini uyandırabilecek bazı deyimler kullanmıştı. Arius bu formülleri genişletti ve bundan kapsamlı bir teori çıkardı. Aryanizm, Pavlik Hristiyanlık ile bir süre mücadele ettiyse de, Roma İmparatorluğu'nun Pavlik Hristiyanlığı resmî Hristiyanlık olarak kabul etmesinden sonra, Aryanlar ikinci planda kaldı ve Kitab-ı Mukaddes'in Aryan versiyonları yasaklandı.



Derlemedir.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
1 Ekim 2015       Mesaj #2
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
ARİUSÇULUK, Arıus ve yandaşlarının öğretisi; hıristiyanlık tarihinin en ağır bunalımlarından birinin kaynağı oldu. -ANSİKL. Ariusçuluğun özü,isa'nın tanrılığını yadsımasıdır. Alışılagelen hıristiyan öğretisine göre, Tanrinın oğlu olan isa da tıpkı onun gibi gerçekten Tanrı'dır. Arius'a ve yandaşlarına göreyse, isa'nın ancak ikincil ya da bağımlı bir tanrısallığı vardır; başka deyişle, o, gerçek, sonsuz ve kadiri mutlak olan Tanrı değildir. Bu öğreti, ilk yüzyılların kimi belgelerinde birkaç dayanak bulabilmişti. Özellikle Origenes, III. yy.'da, isa'nın Tanrı'ya bağımlı olduğunu belirtir gibi görünen deyimler kullanmıştı. Arius, bu görüşleri ödünsüz bir mantıkla geliştirdi. Ariusçuluk, büyük bir olasılıkla, ilk kez 320'ye doğru ortaya çıktı. Bu sıralarda Arius, iskenderiye'nin Baucalis semtindeki kilisede rahipti. Tartışmayı spna erdirmek üzere iskenderiye piskoposu tarafından toplantıya çağrılan bir sinod, Ari-us'un inadını yenemedi. Arius görevden alındı ve aforoz edildi. Mısır'ı terk eden Arius, Filistin'e ve Bithynia'ya gitti. Burada Kaisareialı Eusebios ve Nikomedeialı Eusebios ile yeniden buluştu ve verdiği vaazlarla pek çok yandaş kazandı. Çalkantı o düzeye geldi ki, Constantinus, imparatorluğun dirliği için tartışmaya el koymaya karar verdi. Uzlaştırma girişimi sonuçsuz kalınca, mayıs 325'te Bithynia'daki Ni-kaia'da evrensel bir konsil topladı. Konsil,
Arius'u resmen ve açıkça mahkûm etti; katolik inancını tanımlayan bir metin hazırladı. Bu metinde, Tanrı'nın tek oğlu olan isa'nın "tüm çağlardan önce Baba'dan doğduğu, Tanrı'nın Tanrı'sı, nurun nuru, gerçek Tanrı'nın gerçek Tanrı'sı olduğu, doğduğu, ama yaratılmadığı. Baba ile tözbirlikli olduğu ve her şeyin onun tarafından yapıldığı" açıklandı. Arius ile birlikte, onun yandaşı olan birkaç piskopos da mahkûm edildi; bunlar arasında Niko-medeialı Eusebios da vardı. Nikaia'da yapılan inanç bildirisi barışı geri getirmedi. Konsilden birkaç ay sonra sürgün edilen Nikomedeialı Eusebios,daha 328'de yeniden piskoposluk görevine çağrıldı. Nikomedeialı Eusebios, ariusçuların değişmez taktiğini başlattı: Nikaia inanç bildirisini açıkça yadsımadan,onu içerikten yoksun bırakacak öğretisel formüller hazırlayarak imparatorun bunları tüm piskoposlara imzalatmasını sağlamak; böylece Nikaia konsili'ne katılan praelatusların yadsınmasına ve onların sanık ve isyancı durumuna düşmelerine yol açmak.
Sponsorlu Bağlantılar
Böylece öğretisel anlaşmazlık siyasal bir nitelik kazandı ve imparatorluğun kay-zer papacılık eğilimleri güçlendi. Siyasal -dinsel niteliğe bürünen ariusçuluk sorunu Theodosius'un tahta çıkışına (379) kadar sürdü. Constantius (337-350 arasında Doğu'nun, 350-361 arasında tüm imparatorluğun hükümdarı) döneminde, ariusçular ortodokslardan büyük baskı gördüler. Athanasios Batı'ya, Poitiers'li Hi-larius Doğu'ya sürgün edildi. 359'da, iki konsilden (Rimini ve Seleukeia konsilleri) sonra Nikaia'lıların kesin olarak yenildikleri söylenebilirse de gerçekte, ariusçular çok bölünmüşlerdi: en köktenci olanlar isa'nın Tanrı ile hiçbir ortak yanı bulunmadığını savunuyorlardı; başka bir kesim (Kaisareia'lı Akakios'labirlikte), isa'nın Tanrı'ya benzediğini ileri sürüyordu; en ılımlıları, isa'nın tözüyle Tan-rı'nınkinin benzeştiğini kabul ediyordu, imparator Constantius'un ölümü (361), ariusçuları en büyük siyasal destekten yoksun bıraktı. Julianus Apostata'nın (361-363) ve Lovianus'un (363-364) çok kısa hükümdarlıklarından sonra, Valens, Doğu' da ariusçu propagandayı kolaylaştırdı; ama kardeşi Valentinianus, Nikaia inanç bildirisinin Batı'da zafere ulaşmasına yardımcı oldu. Kappadokia'lı rahiplerinin (aziz Basileios, aziz Gregorios, Nazian-zos'lu aziz Gregorios) etkinliğiyle istanbul konsili (381), Nikaia konsili'nin düşünceleri doğrultusunda, bu kavgayı resmen sona erdirmeyi başardı. Bununla birlikte, ariusçuluk gizliden gizliye birkaç yıl daha yaşadı, ama son atılımları da aziz Ambrosi-us tarafından etkisiz bırakıldı. Barbar isti-lalarıyla bir kez daha ortaya çıkan ariusçuluk, piskopos Ulfilas (311'e doğr. -383'e doğr.) tarafından Moesia Gotları arasında yayıldı. Bunlar ariusçuluğu öbür Barbar-lar'a (Vizigotlar, Ostrogotlar, Vandallar, Bur-gondlar ve Lombardlar) aktardılar. Onlar da, italya'ya, Galya'ya, ispanya'ya ve Afrika'ya yaydılar. Ariusçuluk ancak Lom-bardlar'ın VI. ve VII. yy.'da din değiştirmelerinden sonra kesin olarak yenilgiye uğratıldı.

Kaynak: MsXLabs.org & Büyük L.

🌘 🚀

Benzer Konular

15 Aralık 2016 / Misafir Din/İlahiyat
28 Ocak 2007 / Misafir Din/İlahiyat
23 Aralık 2015 / Mira Din/İlahiyat
28 Ocak 2007 / Misafir Din/İlahiyat
10 Haziran 2012 / Mira Din/İlahiyat