Arama

Uzakdoğu Dinleri - Hinduizm

Güncelleme: 13 Aralık 2008 Gösterim: 24.118 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Şubat 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hinduizm
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  142px-HinduSwastika.svg.png
Gösterim: 957
Boyut:  5.1 KB
Hindu Swastika

Hinduizm ((सनातन धर्म; aynı zamanda Sanātana Dharma - सनातन धर्म, ve Vaidika-Dharma - वैदिक धर्म diye de bilinir) çok kapsamlı ve geniş bir dindir. Adını aldığı üzere, genelde Hindistan ve çevresinde inanılır.
Hinduizm'de en önemli ilke dharmadır. Dharma, insanların sosyal ve dini konumlarının gereği davranış biçimlerinden dini uygulama tarzlarına kadar uzanan prensipler bütününe işaret eden bir kavramdır. En üstte bulunan Realite'ye tapar ve bütün insanların gerçeği fark edeceğini belirtir. Ebedi bir cehennem ve lanetlenme diye bir şey yoktur. Tüm görünümleri biricik kaynağın açılımları kabul eden Monist perspektiften, ikililiğe Düalizm, ortadoğu dinlerindeki gibi yüce bir Tanrı'ya dayalı deizmden, çok tanrıcılığa bütün ruhsal yolları kabul eder.

Her varlık kendi yolunu seçmekte özgürdür; bunu ister duayla, ister inzivayla, ister meditasyonla yapar, isterse fedakârca davranışlarla. Tapınaklarda tapınmaya, kutsal metinlere ve guru disiplini geleneğine önem verir. Dinsel bayramlar, haç, kutsal ilahiler ve evlerde tapınak uygulanan geleneklerdir.
Hindu yolunu sevgi, şiddetten kaçınma, iyi davranışlar ve doğruluk yasası tanımlar. Bütün karmalar temizlenene, Tanrı fark edilene kadar her varlık yeniden bedenlenir. Muhteşem kutsal tapınakların, Hindu evindeki huzur dolu dindarlığın, metafizik ve yoga bilimin önemi büyüktür.
Hinduizm mistik bir dindir. Bu dinde olan kişiyi iç varlığındaki Gerçeği kişisel olarak tecrübe etmeye, sonunda insan ile Tanrı'nın bir olduğu şuurun zirvesine ulaşmaya teşvik eder. Hinduizm, dünyanın en eski dinidir. Başlangıcı belli değildir ve kayıtlı tarihten öncesine kadar uzanır.(Hinduizm, M.Ö. 1500'lerde Veda'ların yazıya geçirilmesinden çok daha önce de mevcuttu M.Ö. 3000 yıllarında Pre-Harappa ve Harappa dönemlerinde İndus uygarlığının dini idi bu yıllardan kalma çeşitli Şiva kalıntıları bulunmuştur). Belli bir kurucusu yoktur.
Ad:  242px-Aum.svg.png
Gösterim: 1077
Boyut:  5.9 KB
Aum
Kutsal metinleri
Hindu kutsal metinleri öncelikle Şruti ve Smriti olarak iki kategoriye ayrılır. Şruti Sanskritçede "işitilen şey" anlamına gelmektedir. Şruti'nin belli bir yazarı bulunmamakta, kutsal kişilere (Rişiler)iletilen ilahi kayıtlar olduğuna inanılmaktadır. Vedalar, Upanişadlar ve Mahabarata destanının bir bölümü olan Bhagavad Gita Şruti kategorisi içerisindedir.
Smriti ise Sanskritçede "hatırlanan/korunmaya değer şey" anlamına gelmektedir. Dindeki otoriteleri Şruti'den sonra gelir.
Smriti'nin alt kategorileri şunlardır:
  • Dharma Şastra (Kurallar, kanunlar)
  • Mahakavyalar (Destanlar; Mahabarata ve Ramayana destanlarınını içerir)
  • Puranalar (Masallar veya Yazmalar)
  • Sutralar (Atasözleri veya aforizmalar)
  • Agamalar (Mantralar, Tantralar ve Yantraları içeren felsefeler)
  • Dyasanalar (Vedantayı da içeren felsefeler)
Onsekiz Ana Smriti'nin İsimleri:
  • Manu Smriti
  • Yajnavalkya Smriti
  • Parasara Smriti
  • Vishnu Smriti
  • Daksha Smriti
  • Samvarta Smriti
  • Vyasa Smriti
  • Harita Smriti
  • Satatapa Smriti
  • Vasishtha Smriti
  • Yama Smriti
  • Apastamba Smriti
  • Gautama Smriti
  • Devala Smriti
  • Sankha-Likhita Smriti
  • Usana Smriti
  • Atri Smriti
  • Saunaka Smriti
Mezhepleri
  • Şaivizm
  • Şaktizm
  • Vişnaizm
  • Smartizm
Hint dinlerindeki gelişmeler sonucu Hinduizm adını alan din, Brahmanların hakimiyet sağladıkları dönemde ise Brahmanizm terimi ile ifade edilmiştir. Günümüzde Hinduizm ve Brahmanizm terimlerinin bir biri yerine kullanıldığı bilinmektedir. Yaygın bir anlayışa göre Hinduizm ve Brahmanizm terimleriyle, en eski Vedalar döneminden günümüze ulaşmış bulunan Hintlilerin inanç, düşünüş, his ve hayat tarzları kastedilmektedir. Hint yarımadasındaki halkın çoğunun dini inanç ve geleneklerini ifade ettiği için Hinduizm terimini kullanmaktadır. Hindular ise dinlerini "Sanatana Dharma" yani ezeli ve ebedi din veya baki din diye adlandırırlar. Bu dine mensup kişilere de "sanatani" yani baki denir.
Tarihi kayıtlardan elde edilen bilgilere göre takriben M.Ö. 1500 yılları civarında Doğu Avrupa'dan gelen Aryalar, Hindistan'ı ele geçirirler. İki farklı halkın bir biriyle karışması sonucu dini inanç ve geleneklerde bir birine karışmıştır. Kökü yüzyıllar öncesine kadar uzanan bu karışım sonucu bugünkü Hinduizm ortaya çıkmıştır.Aryan istilası görüşüne katılmayan pek çok batılı araştırmacı ve bilim adamı da bulunmaktadır.Bu iki ırkın karışımından meydana gelen bu gelişme beş devreye ayrılır.
  • Vedalar dönemi
  • Upanişadlar dönemi
  • Klasik dönem
  • Ortaçağ 'daki ilahiyat, felsefe gelişme dönemi
  • Modern dönem
Hinduizm, yaklaşık dünya nüfusunun %12'sini oluşturur. Hinduizmin tespit edilebilmiş belli bir kurucusu bilinmediği gibi kendine özgü bir inanç sistemi ve kitabı da yoktur. Hinduizmin temelinde Brahma (Mutlak Varlık) inancı yatmaktadır. Bu husustaki geniş bilgiyi Hinduizmin Kutsal Metinleri olan Veda'larla Brahmana'larda bulmak mümkündür.
Hinduizm sınırsız bir vatan sevgisi ve bağlılık duygusu kavramları üzerine kurulmuş toplumsal ve siyasi olguların bir özel görüntüsüdür. Hinduizmin bir ilk lideri temel tebliği bildiren bir ilk kurucusu olmadığı için bir anlamda kurucularının kalabalık olduğunu söyleyebiliriz.

Vişnaizm
Vişnavitler (Vişnu mezhebi mensupları) Vişnu'yu en yüce Tanrı diğer Tanrıları ise ikincil olarak görürler. Gerekçeleri ise Vişnavitlerin Bhagavad Gita'da "Kulun ibadet ettiği uluhiyet veya form ne olursa olsun arzularını ben karşılarım." (Gita:7:21-22)
Bu dinin M.Ö. 5. ya da 6. yüzyılda ortaya çıktığı sanılmaktadır. Tüm Hindu dinlerinin içinde ikinci en genç olanıdır. M. Kutsal Kitapları, Bhagavad Gita(Mö 300), Srimad Bhagavatam, Ramayana, Mahabharatta, Veda'lar ayrıca 12 temel upanishad ve bunlardan başka 13 Vaishnava upanishadı.Vaishnava dininin mezheplerinden alt kollarından olan Hare Krishna tarikatı 108 upanishadı da kabul ettiğini söyler.
Felsefeleri; Avatar yani Tanrı'nın dünyaya bedenlenerek gelmesi inancı vardır. İslam, Hristiyanlık, Musevilik inancına en yakın dindir. İnsan ile Tanrı olan Vişnu (veya Krişna ya da rama) arasında fark vardır. Mokşa yani kurtuluş demek Krişna'nın cennetinde süresiz kalmak manasına gelmektedir[kaynak belirtilmeli]. Tanrı ile bir olmak/aynı olmak inancı Vaishnavism dininde vardır yalnız kişi Tanrı'da tamamen yok olmaz, kendi ruhsal özellikleri Tanrı'nın ruhuyla tamamen karışmaz denize atılan taş gibi Tanrısal bilinçle kaplanır ancak özü ayrı kalır bu anlamda Tanrı ile ruhlar tamamen ayrıdır ve ayrı kalacaktır. Doğum ölüm zincirinden kurtulan onun mekanında yaşamaya gidecektir. İnsan Tanrı özüne sahiptir, ilahidir, ama "Tanrı" değildir ve evren Brahman'ın tezahürüdür ama "aynısı" değildir.Yarı Tanrılar da Brahman'ın(Krişna) tezahürü değildir ama onun tarafından yaratılmışlardır. Birkaç Vişnu mezhebine göre madde gerçektir yanılsama değidir.
Tek tanrılı bir dindir. Tek bir "Tanrı" vardır, o da Krişna'dır (Vişnu'nun avatarı). Bundan başka bir de "üstün melekler" veya Tanrı'nın hizmetçileri olan varlıklar vardır bunlara "yarı Tanrı" denir. Brahma ve Şiva bazı Vaishnava mezheplerince Vişnu'nun tezahürleri olarak görülürken bazılarınca Vişnu'dan sonraki en önemli 2 "Tanrı'ya yakın güçte yarı-Tanrı" olarak görülür. En önemli amaç Tanrı'ya ibadet etmektir. İman birinci plandadır. Mistik bilgi ve yoga uygulamaları ikinci plandadır.

Şaivizm
Şaivizm'de Vişnu ve Brahma, Şiva'nın tezahürleri olarak görülürler. Şivitlerin dünya üzerindeki en kutsal kabul ettikleri manastır Nepal'in başkenti Katmandu'nun doğusundaki Bagmati nehrinin kenarındaki Paşupatinat Manastırıdır. Şaivitler hem monistik hem de düalistik felsefeleri izlerler.
En eski Hindu dinidir. Ayrıca Hindistan'ın M.Ö. 1500 lerde Aryan işgalinden önceki diniydi. Çok eski ve köklü bir uygarlık olan(M.Ö. 3000) İndüs uygarlığının (veya Harappa) 2 dininden biriydi. Öyle ki bu uygarlıktan kalan Şiva şekilleri/biçimleri Şiva'ya ait diğer kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. En mistik Hindu dinidir. Dravid/Sudric ırkına aittir.
Kutsal kitapları; Şiva Agamaları (en eski Saivism metinleri), Tirumantiram, Şiva puranları, Vaishnava upanişadları hariç diğer upanishadlar (95 upanishad).Şiva mezhepleri bunlara ilaveten Vedalar'ı (Rig, Atharva, Yajur, Sema) da kabul eder. Lingayat hariç bütün Şivacı mezhepler Vedalar'ı kabul etmektedir, Lingayat mezhebi, Budizm gibi Hinduizm'den ayrılıp ayrı bir kimlik kazanmıştır.Şivacılığının bunlara ilaveten kendine has kutsal kitapları da vardır.
Felsefeleri; Avatar yani Tanrı'nın bedenlenmesi inancı yoktur. Onlara göre Tanrı bedenlenmez. Panenteist bir dindir, her şey Brahman'dır. İnsanlar da aslında öz olarak Tanrı'dır. Her şey Brahman'ın (Şiva) tezahürüdür. Bütün yarı tanrı denen varlıklar Brahman'nın tezahürleridir. Aryan işgalinden sonra Krişna da Saivism taraftarlarınca milyonlarca yarı tanrıdan sadece biri olarak kabul edilmiştir. Mokşa yani kurtuluş demek, insanın özünün/ruhunun bir yağmur damlasının okyanusa karışıp onunla tamamen bir olması gibi sonsuz brahman'a (Şiva) karışarak onunla bir olması demektir. Tanrı ile insanın ruhu birdir (okyanus- su damlası örneği). Her şey Tanrı'nın parçasıdır da denebilir. Şeytana tapma olgusu da vardır (Şeytan kavramı İslam ya da Hristiyanık inancındakine benzemez daha çok yok edici ve "kötü" varlıklardır).
Yoga, tapas uygulamaları, mistik bilgi ve amel birinci planda, iman ikinci plandadır.Asıl amaç Tanrı'nın üstün ve gizemli özünün ve insanın ruhunun aslında onunla bir olduğunun farkına varmak deneyimlemek ve cehaletten kurtulmaktır.

Şaktizm
Şaktalar çeşitli biçimler altında Şakti (veya Devi)'ye tapınırlar. Şaktizm Vedanta, Tantra, Samkhya felsefeleriyle ilişkilidir ve zengin bir Bhakti Yoga geleneği de bulunmaktadır.
Saivism ile beraber en eski Hindu dinidir. Bu da aynı Saivism gibi, M.Ö. 3000 yıllarında İndüs Uygarlığı'nın (ve Harappa) diniydi. O yıllarda Saivism ile iki "rakip" din oldukları tahmin edilmektedir. Saivism gibi Dravid ırkının bir dinidir. Ancak 4. yüzyıl ve 7. yüzyıl arasında biraz değiştiği bugünkü durumuna geldiği tahmin edilmektedir.
Kutsal Kitapları, Devi Gita, Tantras veya Shakta Agamas (En eski shaktism metinleri), Shakta Puranas, Çandi Patha, Vaishnava upanishadları hariç 95 upanishad. Bununla beraber Aryan işgali sonrası Vedalar'da bu din mensuplarına benimsetilmiştir.
Felsefelerinde tanrıça tapınımı vardır. Tanrıça dünyada beden alabilir yani avatar inancı vardır. Bu da Saivism gibi panenteist bir dindir. Her şey Brahman'dır. İnsanlar da aslında öz olarak Tanrıça'dır. Her şey brahman'ın (Shakta) tezahürüdür. Bütün yarı tanrı denen varlıklar Brahman'nın tezahürleridir. Aryan işgalinden sonra Krişna da Shakta taraftarlarınca milyonlarca yarı tanrıdan sadece biri olarak kabul edilmiştir. Mokşa yani kurtuluş demek, insanın özünün/ruhunun bir yağmur damlasının okyanusa karışıp onunla tamamen bir olması gibi sonsuz brahman'a (Shakta) karışarak onunla bir olması demektir. Tanrıça ile insanın ruhu birdir. (okyanus- su damlası örneği) Her şey Tanrıça'nın parçasıdır da denebilir. Şeytana tapma olgusu da vardır. Saivism den farklı olarak büyücülük uygulamaları ön plandadır.Pagan bir din sayılabilir. Paganizm ile en çok yakınlık gösteren Hindu dinidir. Doğaya, ağaçlara, böceklere, hayvanlara, gök cisimlerine de tapılır.
Bu inançta hem mistik bilgi ve yoga hem de iman eşit ağırlıktadır.

Smartizm
Smartalar tüm tezahürlerin Brahman'dan ortaya çıktığını kabul ederek Advaita (ikiliksizlik) felsefesini izlerler. Kişisel Tanrılar Brahman'ın farklı isimlerdeki görünümleridir. Smarta perspektifi Batı'daki hakim Hinduizm algısıdır. Neo Hinduizm de denir.
Kutsal Kitapları, Ashtavakra Gita, 15 upanishad, puranas, Bhagavad Gita, Yoga sutras. Felsefeleri, İnsan Tanrı'dır. Gördüğümüz her şey aslında bir yanılsamadan ibarettir. Madde kesinlikle gerçek değildir, yanılsamadır. Advaita vedanta düşüncesinin en ağır olduğu Hindu dinidir. İnsanın ruhu ile Tanrı'nın ruhu birdir. En "modern" Hindu dini denebilir. Mokşa kavramı Saivism dekine benzerdir. Tamamen "tekçi" dir,ikilik yoktur her şey aslında birdir.
Bu dinde mistik bilgi ve yoga uygulamaları tamamen ön plandadır. Tanrı/Tanrıça tapınımı hemen hemen "yok" denecek kadar azdır. İmanın değil mistik bilginin önemi vardır. En liberal Hindu dinidir.

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
29 Ekim 2008       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Hinduizm
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

İndus vadisin­de doğan Hindu dinine inananların büyük çoğunluğu Hindistan'da yaşar. Bunlara Hin­du denir. Ayrıca, dünyanın birçok yerinde Hindu toplulukları vardır. Kuzey Amerika ve Avrupa'da yaşayan Hindular'ın sayısı 750 binin üstündedir. Dünyadaki toplam Hindu sayısı ise 475 milyondan fazladır. Değişik inançların bir karışımı olan Hindu dini, çok eski bir dindir. Hindistan'da son 3.000 yıldan beri yaşamış olan çeşitli halkların inançları­nın, gelenek ve görefıeklerinin birbirini etki-lemesiyle gelişmiştir.; Hindu dini toplumsal, ekonomik, edebi ve sanatsal yönleriyle çok çeşitli öğeleri içeren, karmaşık ama sürekliliği olan bir dindir. Hindu dinine bağlı olup da, birbirinden değişik inanç ve düşüncede olan insanlar vardır. Bu dinin bunca değişik düşün­ceyi barındırdığını bilmeyen bir kişi, altı Hindu'nun neredeyse altı değişik dinden ol­duğunu sanabilir.

Hindular'ın en eskj kutsal metinlerine Veda denir. Vedalar, İÖ 1500 dolaylarında kuzey­batıdan gelerek Hindistan'a yerleşen Ariler'in dinsel inançlarını açıklayan, Sanskritçe yazıl­mış ilahiler ve şiirlerdir. Ariler, çoğunluğu şimşek, ateş, su gitji doğa güçlerini temsil eden çok sayıda tanriya inanırlardı. Zamanla topraklarını ele geçirdikleri halkların dinsel inançlarından etkilenmeye ve onların tanrıla­rından bazılarına tapmaya başladılar. Böylece Hıristiyanlık ya da Müslümanlık gibi belirli bir kurucusu olmayan, çeşitli ırktan ve kültür­den insanların dinsel inanç ve uygulamalarını içinde eriten bir din gelişti.

İnanç ve Uygulamalar
Hindu dininde birçok tanrıya tapılır. Bütün bu tanrıların en üstünde ilahi bir ruh ya da tanrı olan Brahman ("Mutlak") vardır. Her şeyde ve her yerde bulunan Brahman, kendi­ni çok değişik biçimlerde gösterir. İnsanın benliğinin Brahman'jla birleşebilmesinin üç yolu vardır: Yaptığı işleri ona adamak; tapın­ma ve sevgi; yalnız yaşamak, günlerini tapın­ma ve yüce düşüncelerle geçirmek. Sonuncu yolu seçenler genellikle rahiplerdir. Rahipler kendilerini bu dünyayla ilgili konulan düşün­meyecek biçimde eğitmeye çalışırlar. Bu çok zor bir iştir ve birçok Hindu bu konuda yoga denilen yardımcı bir yönteme başvurur . Hindu inanışına göre, bir insanın ruhu Brahman'ınkiyle birleşinceye kadar durma­dan yeniden doğar. Bu yaşamların her birin­de, bir önceki yaşamda yapılan işlere göre kişi ya cezalandırılır ya da ödüllendirilir.

Sıradan insanlar rahiplerin seçtiği çetin yolu izleyemeyeceklerinden onlar için daha kolay tapınma yolları vardır. Brahman belirli yönlerini ikincil tanrılar aracılığıyla gösterir, sıradan insanların tapındıkları da işte bu tanrılardır. Bunlar arasında en önemlileri Vişnu ve Şiva ile onların eşleridir.

Yaşamın koruyucu tanrısı olduğuna inanı­lan Vişnu, zaman zaman kötülere karşı savaş­mak ve insanlığı korumak için yeniden doğa­rak yeryüzüne gelir. Bazen yüce ve iyi kral Rama, kimi zaman da kutsal sığır çobanı Krişna olarak doğar. Bunların öyküleri, özel törenlerde söylenen ve herkesçe bilinen Hin­du şiirlerinde dile getirilir. Şiva, "Yok edici Şiva" olarak da bilinir ve doğanın bütün büyük güçlerini temsil eder. Bu adına karşın, yalnızca yaşamı yok eden güçlerin değil, onu var eden güçlerin de temsilcisidir. Şiva'nın, sonsuz ve tükenmek bilmeyen eylemlerini betimlemek için dans eden dört kollu bir figür olarak gösterilir.

Şiva'nın doğasında karanlık ve korkunç bir yan da vardır; bu yanı heykellerinde çoğun­lukla kafataslarından yapılmış bir çelenkle belirtilir. Karısı Parvati biçimden biçime gir­me gücüne sahiptir ve çok değişik biçimlere bürünebilir. Bunlardan bazılarında yıkıcı gü­cü ön plana çıkar. Şiva ve Parvati'ye tapanlar, bu tanrılar için tapınaklarda hayvanları kur­ban ederler.

Bunların dışında tapınılan daha birçok tanrı ya da tanrıça arasında bilgi tanrısı Sarasvati ile kız kardeşi zenginlik tanrıçası Lakşmi de vardır. Engelleri ortadan kaldıran tanrı ola­rak Ganeşa'ya tapılır; fil başlı ve çok şişman olan Ganeşa heykellerine Hindistan'ın her yerinde rastlanabilir.

Hindistan'da, zengin oymalarla bezenmiş çok büyük Hindu tapınakları vardır. Ayrıca yol kenarlarında, insanların tanrılara çiçek ve yiyecek sundukları küçük sunaklara rastlanır. Hindular tek başlarına ya da aileleriyle birlik­te tapınır. Birçok evde ailenin tapınması için ayrılmış bir köşe ya da oda bulunur.

Hindular belirli ırmakların kutsal olduğuna ve insanı günahlarından arındırdığına inanır­lar. Bu kutsal ırmakların en önemlisi Kuzey Hindistan'daki Ganj Irmağı'dır. Kıyısında ku­rulu kutsal Varanasi kentine hacı olmak için gelen birçok insan bu ırmakta yıkanır . İnançlı Hindular, Ganj Irmağı kıyılarında ölmeyi, cesetlerinin burada yakılmasını ve küllerinin ırmak suları­na savrulmasını dilerler.Bütün canlıların ruhları olduğuna inanan Hindular'ın birçoğu yalnızca bitkisel besinler­le beslenir. Bütün hayvanlar arasında en kutsal sayılanı inektir. Kutsal sayılan öbür önemli hayvanlar arasında eşek, yılan, fil,boğa, at, manda, köpek ve fare sayılabilir. Bu hayvanların ya hayvan bedenine girmiş birer tanrı ya da değişik tanrıların habercileri oldu­ğuna inanılır. Bazı kuş türleri de kutsal sayılır.

Hindu Şenlikleri
Hindu dininde canlı ve renkli şenliklere yer verilir. Baharın gelişi oldukça hareketli bir şenlik olan Holi ilkbahar şenlikleriyle kutla­nır. Bir gün için, alışılmış bütün toplumsal kısıtlamalar unutulur. Herkes şarkılar söyle­yerek dans eder, birbirine renkli sular ve tozlar atarak eğlenir. Işıklar şenliği Divalı, sonbaharda yapılır. Bu şenlikte Hindu yeni yılı kutlanır. Zenginlik tanrıçası Lakşmi'yi karşılamak için her evde ve tapınakta kandil­ler yakılır; bu kandiller ırmaklar ve çaylar boyunca yüzdürülür. Havai fişekler atılarak kötü ruhlar korkutulur.

Kast Sistemi
Hindu dinine inananların toplumsal örgütlen­mesinde bu dinin önemli bir etkisi olmuştur. Her Hindu bir kast içine doğar. Kast, toplum­da özel bir konumu olan ve bu konumu nedeniyle öteki gruplardan ayrılan bir insan topluluğudur. Çocuklar anne ve babalarının kastına bağlıdır ve inanmış bir Hindu, yaşamı­nı kastının kurallarına kesin bir bağlılıkla sürdürür. Var olan çeşitli dinsel toplulukların yanında, toplumun bir de birçok kasta ve alt kasta bölünmesi, Hindistan'ın tarihi boyunca siyasal birlik sağlayabilmesini güçleştirmiştir.

Son düzenleyen Mira; 12 Ekim 2014 16:26 Sebep: Mizanpaj
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
ispermecet - avatarı
ispermecet
Ziyaretçi
13 Aralık 2008       Mesaj #3
ispermecet - avatarı
Ziyaretçi
Bu din kadar geniş kapsamlı fakat karmakarışıklık rekoru olan din yok.
İyi ki hindu veya ördek değilim.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

3 Ağustos 2009 / Misafir Din/İlahiyat
14 Şubat 2012 / asla_asla_deme Din/İlahiyat
1 Ekim 2006 / Misafir Din/İlahiyat
5 Eylül 2012 / Misafir Din/İlahiyat
13 Ekim 2014 / Mira Din/İlahiyat