Arama

Teknopark Nedir? Teknoparklar Hakkında

Güncelleme: 23 Kasım 2007 Gösterim: 23.981 Cevap: 0
Tiglon - avatarı
Tiglon
Ziyaretçi
23 Kasım 2007       Mesaj #1
Tiglon - avatarı
Ziyaretçi
Tüm dünyada ekonomik sosyal ve politik alanda gelişme sağlanabilmesi teknolojik gelişmelerle mümkündür. Teknolojik gelişmenin temelinde ise bilim ve teknoloji alanında yapılan buluşların ve sağlanan gelişmelerin uygulanabilir olması yatmaktadır. Küreselleşen dünyada işletmelerin rekabet gücünü artırması için bilgi birikimi ve maddi imkanlar bir araya getirilmeli ve ortaya çıkan yeni ürün ekonomik değeri olan satılabilir bir ürün haline getirilerek ekonomiye kazandırılmasıdır. Bundan dolayı bilimsel bilginin üretildiği yerler olan üniversitelerde sadece temel araştırmalar yapmak yerine uygulamalı araştırma geliştirme çalışmaları da yapılmalıdır. Üniversitelerde yapılan bu bilimsel çalışmaların sonuçları sanayiye aktarılarak bilimsel bilginin kullanıldığı teknoloji tabanlı bir üretim geçekleşmektedir. Bu üretimlerin gerçekleştirildiği, yeni girişimlerin oluşmasının sağlandığı ve üniversite sanayi işbirliğinin yaşandığı yerler olarak karşımıza teknopark kavramı çıkmaktadır.

Sponsorlu Bağlantılar
Teknopark; yeni fikir ve buluş sahiplerinin başarılı olabilmeleri için uygun bir çalışma ortamı oluşturan veya kendi alanında kendini ispatlamış olan büyük şirketlerin ve küçük şirketlerin veya yeni girişimcilerin, güzel bir yaşam ve yerleşim yerinde bir araya gelmelerini, üniversite sanayi ve kamu kuruluşları arasında işbirliği sağlayan sistem olarak adlandırılmaktadır.

Teknopark; bilim ve teknoloji alanındaki buluşları ve gelişmeleri girişimciler aracılığıyla, sanayi alanına aktarmak için bir araç olarak tarif edilebilir.

İngiliz Teknoparklar Birliği’nin tanımlamasına göre teknopark;
Göze son derece güzel görünen bir arazi parçası içinde, seyrek olarak dağılmış olağanüstü mimari güzellikteki binalarda faaliyet gösteren bilim ve teknoloji kökenli veya ar-ge kuruluşlarının bulunduğu
Yakınındaki güçlü bir üniversitenin bilgi ve teknoloji birikimlerinden yararlanarak ortak ar-ge yapan
Üniversite ve araştırma laboratuarları ile endüstri arasında kuvvetli bir teknoloji transferi faaliyetini gerçekleştiren
İçindeki teknopark yönetiminden sistematik olarak işletmecilik bilgilerini artırmaya dönük destek alan, finansman sorunlarına çözüm bulan, modern büro hizmetlerinden ve her türlü danışmanlık hizmetlerinden yaralanan bir yerleşim merkezidir.
Uluslar arası Bilim Parkları Birliği’nin tanımına göre ise teknopark;
Bir veya birden fazla üniversite veya diğer yüksek öğretim kurumu ve araştırma merkezleri ile resmi veya faaliyet bazında ilişkili
Bünyesinde bilgiye ve ileri teknolojiye dayalı sanayi firmalarının kurulup gelişmesini teşvik etmek üzere tasarlanmış
İçinde yer alan kiracı firmalara, teknoloji transferi veya iş idaresi konularında destek sağlayacak bir yönetim fonksiyonuna sahip, teşvik ve mülkiyete dayalı bir teşebbüstür.

Tün dünya ülkelerinde ekonomik, sosyal ve kültürel hayat birbirinden çok farklıdır. Bu durum teknoparkların örgütlenişlerini, amaçlarını, sunmakta oldukları hizmetleri, idari yapılarını birbirinden farklı kılmaktadır. Bu bakımdan teknopark kavramı her ülkede değişik terimlerle adlandırılmaktadır. Teknopark terim anlamı olarak bilim ve teknoloji parklarını ifade eden bir sözcüktür. Genel olarak teknopark başlığı altında birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi farklı yapıdaki parkları ifade eden terimler vardır. Bunlar; A.B.D’de Araştırma Parkı, İngiltere’de Bilim Parkı, Fransa’da Teknopol, Japonya^da Teknopolis, Almanya’da Teknoloji Merkezi (Yenilik Merkezi) olarak adlandırılmaktadırlar.

YENİLİK MERKEZİ (INNOVATION CENTER)

A.B.D ve İngiltere’de örnekleri bulunmaktadır. Yeni ve ileri teknolojiye sahip firmaların doğması ve gelişmesini sağlamak amacıyla, en uygun ortam ve şartlar sağlanarak, bir dizi hizmetin etkin ve yoğun bir biçimde sunulduğu, üniversiteler ve araştırma merkezleri ile yakınlığın sağlandığı ve firmanın bulunduğu merkezle bütünleşmesine çalışıldığı merkezlerdir. Yenilik merkezlerinin başlıca seçim kriterleri genç olmaları ve ileri teknolojiye yönelik faaliyetlerde bulunmalarıdır. Yenilik merkezlerinin işlev ve amaçları sadece bölgesel sınırlar içinde değildir. Buna yönelik amçlar aşağıda verilmiştir.

Yeni işletmelerin ve araştırma birimlerinin kurulması amacıyla teknolojiye dayalı şirketler için yer ve bina temini.
Bu şirketlerin büyümesi ve ileriye yönelik hizmetleri için danışmanlık hizmetlerinin hazırlanması.
Büro ve yönetim hizmetlerinin sağlanması.
Araştırma kurumları ile şirketler arası teknoloji transferi için altyapının oluşturulması.

ARAŞTIRMA PARKI (RESEARCH PARK)

Yeni kurulmuş ve yeni teknolojiye sahip işletmeler veya temel araştırmaya dayalı projelere sahip büyük işletmelerin bir üniversite veya araştırma enstitüsü ile işbirliği kurarak bilimsel tabanlı teknoloji üretimini sağlayan merkezlerdir. Araştırma Parklarında projeler prototip üretimine kadar desteklenmekte, seri üretim ve pazarlama aşamalarına izin verilmemektedir.



BİLİM PARKI (SCIENCE PARK)

Yeni teknolojiler üretmek ve daha da gelişmeyi sağlamak isteyen firmaların, üniversitelerle işbirliği kurmasında rol oynayan kuruluşlardır. Cambridge üniversitesinin tanımına göre Bilim Parkları; “Büyük ve güçlü bir üniversite yanında göze son derece hoş görünen arazi parçası içinde seyrek olarak dağılmış olağanüstü mimari güzellikteki toplanan ileri teknoloji kökenli firma veya araştırma geliştirme kuruluşlarından oluşmuş bir site olup, yanında yer aldığı üniversite ile önemli ilişkiler içinde olan, böylece bilimsel ve teknolojik ilerlemenin kaynağı olan üniversiteler ile bu amaç için en uygun nitelikteki firma ve araştırma geliştirme kuruluşlarını yan yana getiren kuruluşlardır “ şeklinde tanımlanmaktadır. İngiltere’de ki bazı bilim parkları bu tanıma uymamaktadır. Çükü İngiltere’de yerleşim yerleri içinde bulunan ve fiziki olarak gelişme imkanı bulunmayan teknoparklar bulunmaktadır. Bundan dolayı İngiliz Bilim Parkları Birliği daha kapsayıcı bir tanım yapmıştır. Buna göre bilim parkı;
Bir üniversite ya da yüksek öğretim kurumu ya da bir araştırma merkezi ile resmi ilişkiler kurmuş,
İçinde teknoloji kökenli firma ve işletmelerin oluşturulmasını özendirecek ve büyüyüp gelişmesine destek verecek biçimde tasarlanmış
Yönetiminin, ilgili firmalara teknoloji ve işletmecilik becerilerinin transferi konusunda etkin uğraş verdiği bir girişimdir.

Bilim parkları genellikle temel birimler alanında güçlü olan üniversitelerle yakın ilişki içinde olan ve araştırma ağırlıklı kuruluşlardır.





TEKNOLOJİ PARKI

Yeni bir ürün veya teknolojinin geliştirilip uygulanmasına daha fazla önem verilen parklardır. Bu parklar kişi veya küçük ve orta ölçekli işletmelere belirli bir ücret karşılığında büro, işletme hizmetleri, çalışma mekanı, teknik ve teknolojik hizmetler sağlarlar. Üniversite, yerel yönetimler, kamu ve özel sektörün katılımıyla oluşurlar. Genellikle bu şirketler bir anonim şirket şeklinde örgütlenirler. Merkez bünyesinde yürütülen projelere risk sermayesi yoluyla katılabilir ve belirli projeler için birkaç firmanın ortak olmasını sağlarlar. Projenin sonunda ortaya çıkan, ticari değere sahip ürün veya patente belirli ölçüde ortak olabilirler.

Bilim parkı ve teknoloji parkı arasında önemli bir fark vardır. Bilim parkı temel birimler alanında geniş araştırma olanaklarına sahip güçlü teknik üniversitelerle ilişki içinde çalışan araştırma ağırlıklı kuruluşlardır. Teknoloji parkları da herhangi bir üniversite ya da araştırma enstitüleri ile işbirliği içinde olan kuruluşlardır ancak bu kuruluşlarda teknolojiyi geliştirme ve uygulama daha fazla önem taşır. Böylece uluslar arası boyutta rekabet alanları artar, daha kaliteli, ucuz ürünler ve üretim süreçleri üretilir.

İLK GELİŞİM MERKEZİ (İNKÜBATÖR)

Teknopark içinde genelde ilk kurulan binaya inkübatör ismi verilmektedir. Teknopark bünyesinde ortak kullanıma sunulan altyapı imkanlarını kullanarak bölgenin sosyal ve ekonomik yapısına uygun yeni teknoloji girişimlerinin desteklendiği birimlerdir. İnkübatör binalarında genellikle yeni kurulan teknolojiye sahip küçük ölçekli fakat çabuk büyüme potansiyeline sahip firmalara yer verilmektedir. İnkübatörler üniversiteler ve araştırma merkezleri ile servis bağları kurarlar. İnkübatörler yeni girişimcilere belirli destekleri belirli koşullar altında sağlayarak, teknolojilerini geliştirmelerini sağlarlar. İnkübatör içinde gelişimini tamamlayan işletmeler ticari üretime hazır duruma geldiklerinde teknopark içinde daha geniş bir mekana taşınarak çalışmalarına devam eder ve yerini yeni girişimcilere bırakır. 6 tane inkübatör çeşidi vardır. Bunlar;
Klasik inkübatör
Duvarsız inkübatör
Melez inkübatör
Kırsal inkübatör
İçsel inkübatör
Uluslar arası inkübatör

TEKNOKENTLER (TEKNOPOL/TEKNOPOLİS)

Üniversite, araştırma kurumları ve sanayi birimleri ile donatılmış ancak kent yaşamının gerektirdiği tüm hizmetleri içeren, teknoloji transferi, üretimi ve gerçekleştirilmesi ile geri kalmış bölgelerin ilerlemesini sağlamak amacıyla kurulan bilim ve teknoloji şehirleridir. Fransa ve Japonya’da uygulamaları görülmektedir. Teknopoller küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyümesi ve gelişmesinden daha çok teknoloji transferine önem vermektedir.

Değişik tanımlarla açıklanmaya çalışılan teknoparklar üniversite sanayi işbirliğinin somutlaştığı, uygulamaya konulduğu yerlerdir. Burada temel amaç, üniversiteler ve araştırma merkezlerindeki ar-ge sonuçlarının sanayiye aktarılmasıdır. Genellikle yeni ve ileri teknolojiye mal üretmek isteyen girişimcilerin faaliyetlerini üniversitelerin yanında veya yakınında yürütebilmelerine ve bu üniversitelerden yararlanabilmelerine olanak sağlamak amacıyla kurulurlar. Teknoparklar üniversite, sanayi, devlet ve yerel yönetimlerin katılımıyla oluşmaktadır. Bu oluşuma katılan her kesim sorumlulukları ve imkanları ölçüsünde katkı sağlamaktadır.


TEKNOPARKLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Yukarıda sayılan teknopark tiplerinden hangisi olursa olsun bunların uygulanmasında birkaç ortak özellik bulunmaktadır. Bunlar;
Teknoparklar genellikle gelişimini tamamlamış, güçlü ve etkin bir bilgisayar ağına sahip bir üniversite içinde veya yakınında bulunurlar.
Teknoparklar iş bulma kurumları olarak görülmemelidir. İş olanaklarının artmasını destekler ancak girişimcilerinde yeterli teknik ve idari potansiyele sahip olmasına dikkat edilir.
Her parkın belirli tür ve biçimlerde risk taşıması söz konusudur.
Üniversite ve sanayi arasındaki bilimsel ve teknolojik potansiyelin devamlı geleceği hedefleyen bir ilişki içinde tutulması gerekir.
Teknoparkların sanayi bölgelerine coğrafi olarak yakın ilişki halinde ulaşım ve iletişim olanaklarının güçlü olması gerekmektedir.
Yönetim, girişimcilere karşı tarafsız ve bağımsız çalışma ilkelerine sahip olmalıdır.
Teknoparkların kuruluş ve işleyişinde 2 tür sermaye vardır. Birincisi kuruluş sermayesi ikincisi risk sermayesidir. Parkın gelirleri, girişimcilerin ödedikleri kiralardan, patent haklarının satılmasından ve parktan ayrılan girişimcinin firmasına ortak olunmuşsa bu ortaklık payından oluşmaktadır.










TEKNOPARKLARIN TARİHSEL GELİŞİMİ

Dünyadaki gelişimi

Endüstri devriminden sonra teknolojik ilerlemeler ve yapılan buluşlar bir yanda yaşam refah düzeyini artırırken bir yandan da ekonomik rekabet konusu olmuştur.

Gelişmiş ülkelerdeki teknopark uygulamaları 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkmış ve ülkelerin sanayilerinin teknoloji ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmıştır.

Bugün kullandığımız anlamda ilk teknopark örnekleri, A.B.D’de girişimci üniversite öğretim üyelerinin bilgi ve ar-ge birikimlerini ekonomik değere yani üretime çevirme isteklerinden ortaya çıkmıştır. İlk teknoparklar A.B.D’nin Kuzey Kaliforniya kısmında 1952 yılında Standford Research Park(Silikon Vadisi) adıyla ve Kuzey Karolina eyaletinde 1959’da Research Triangle Park adıyla kurulmuştur. Kurulan bu teknoparklardan sonra teknopark kavramı değişik ülkelerde ilgi görmüş ve hızla yayılmıştır. Bunun temel nedeni demir-çelik, kömür gibi endüstrilerin 1970’li yıllarda çöküşü ile başlayan ve önemli boyutlara ulaşan işsizliktir.

A.B.D’den sonra teknoparkların kurulduğu ikinci ülke İngiltere’dir. İngiltere’de 1972 yılında Edinburg’da Heriot-Watt Üniversitesi teknoparkı ve Cambridge’de Cambridge Teknoparkı kurulmuştur.

1980’li yıllara gelindiğinde tüm dünyada 12’si A.B.D, 7’si Fransa ve Belçika, 2’si İngiltere’de olmak üzere 21 tane teknopark olduğu görülmüştür.

İtalya’da endüstri politikalarında oluşan değişim sonucu, 1980’lerin başında teknopark kurulması yönünde ilk çalışmalar başlatıldı. Diğer ülkelerin aksine İtalya’da teknoparklar ülkenin zayıf bölgelerinde başlandı ve ilk iki park Bari’de ve Trieste’de kuruldu.
Almanya’da teknopark kurulmasına ilişkin ilk çalışmalar Berlin Teknik Üniversitesi tarafından 1978’de başlatılmıştır. 1983 yılında Berlin’de Girişimciyi Destekleme Merkezi kurulmuştur. Bunu Aachen’de kurulan ikinci teknoloji merkezi izlemiştir.

Fransa’da ilk teknopark girişimi ülkenin en gelişmiş teknoparkı olan Sophia Antipolis’tir. 1972 yılında milli çıkarlar açısından önemli olduğuna karar verilerek kurulmuştur.

Japonya’da 1980’li yıllarda atılan teknopolis fikri 1990’lı yıllarda yaşama geçirilmiştir. Bu fikrin ortaya atılmasındaki en önemli amaç yöresel ve bölgesel kalkınmadır.

Türkiye’deki gelişimi

Son 20 yıla kadar sadece yurt dışındaki üniversite çevrelerinde tanınan teknoparklar bugün Türkiye’de çok önemli konuma gelmiştir.

Türkiye’de ilk teknopark kurma düşüncesi1980’li yılların başında oluşmaya başlamıştır. İ.T.Ü İstanbul Sanayi ve Ticaret Odası ile 1985 yılında bir teknopark uygulamasını faaliyete geçirmiştir. Daha sonra bu teknopark İ.T.Ü ile KOSGEB arasında imzalanan anlaşma gereğince Teknoloji Geliştirme Merkezi adı altında faaliyetlerini sürdürmüştür.

1988 yılında İzmir’de kurulan İzmir Teknopark A.Ş, Ankara’da ODTÜ bünyesinde kuruluşunu tamamlayan teknoparkla birlikte, İzmit Gebze’de TÜBİTAK-MAM içerisinde oluşturulan teknoparklar faaliyetlerini sürdürmektedir. Bunların yanında İzmir, Konya, Kayseri ve Eskişehir üniversitelerinde teknopark inşaatları devam etmektedir. Türkiye’de ki bu örnekler bir bakıma Innovation Center veya kuluçka merkezleridir. Bunlar teknoparkların küçük modelleridir.

TEKNOPARKLARIN AMAÇ VE HEDEFLERİ

Teknoparkların kurulma amaçları ülkelere göre çeşitli farklılıklar gösterebilir. Teknoparkların kurulmasına neden olan temel faktörler şöyle sıralanabilir.
Uluslar arası ticaretle rekabetin hızlanması.
Geleneksel imalat sanayindeki istihdamın azalması.
Yerel yönetimlerin ekonomik kalkınmaya katılımlarının artması.
Teknolojik gelişmelerin ve teknoloji üretiminin hızlandırılması.
Diğer araştırma kurumlarının potansiyelinin etkin bir biçimde kullanılmasının gerekliliği.

Teknoparkların hizmet ettiği amaçları da şu şekilde sıralayabiliriz.
Kent çevresinin canlandırılması.
İleri teknoloji sektörlerinde istihdamın artmasını sağlamak.
Ülkedeki ekonomik faaliyetleri çeşitlendirmek.
Yeni firmaların kurulmasını özendirmek ve gelişmesini sağlamak.
Bölgeler arası gelişmişlik düzeyini aynı seviyeye ulaştırmak.
Yerel yönetimleri teknolojik gelişmede aktif hale getitrmek.
Yüksek katma değer yaratacak yeni alanlar açmak ve ülkenin ekonomik açıdan ilerlemesini sağlamak.
Üniversitelerde yapılan ar-ge çalışmalarının sanayiye uygulanarak ekonomik değere çevrilmesini sağlamak.
Başka bölgelerden yüksek teknolojili firmaları bölgeye kazandırmak.
Buluşlar için ar-ge çalışmaları yapmak.
Çevreyi kirletmeyen ve kirlenmesini önleyen teknoloji kullanım sahaları açmak.
Ekonomik rekabete hazırlanmak.
Ar-ge çalışmalarının bölgesel ve genel ekonomide yeniden yapılanmasının sağlanmasına katkıda bulunmak.

TEKNOPARKLARIN AMAÇLARINI GERÇEKLEŞTİRME FONKSİYONLARI

Teknoparklar şu fonksiyonlar aracılığıyla amaçlarına ulaşabilirler.
Yeni teknolojik mamuller üretmek, ar-ge yapmak isteyen büyüme potansiyeli olan firmaları belirlemek ve değerlendirmek.
Belirlenen firmalara yer kiralamak, bilimsel ve teknolojik açıdan desteklemek.
Yeni ürün veya teknoloji geliştirme bilgi ve becerisine sahip yüksek lisans ve doktora öğrencilerine teknoparkta yer vermek, maddi destek ve diğer hizmetleri sağlamak.
Yeni ürün ve teknoloji için patent almak, lisans know-how v.b anlaşmaları yapmak.
Başarılı olan girişimcilerin faaliyete geçmelerini sağlamak.
Üniversite sanayi işbirliğini özellikle ar-ge alanında geliştirmek.
Sanayicilerin ve üniversite mensuplarının teknopark bünyesinde birlikte çalışmalarını sağlamak.

TEKNOPARKLARIN SAĞLADIĞI YARARLAR

Girişimcilere sağladığı yararlar

Teknoparklar öncelikle girişimcilere, üniversiteye dayalı bir teknopark içinde yer almalarından dolayı üniversitenin uzman kadrosundan, öğrencilerinden ve araştırma potansiyelinden yararlanma olanağı sağlar. Girişimcileri teknoparklarda buldukları destekler genelde şöyledir.

Risk sermayesi: Teknoparkların girişimciye sağlayacağı en büyük destek risk sermayesidir. Bu sermaye girişimciye prototip üretimi ve hatta seri üretime kadar yetmektedir.

Proje seçimi: Girişimcilerin, sayısı fazla olan projeler arasından başarı şansı en fazla olanını seçme işlerini yapar. Böylece zaman alıcı, moral bozucu, maliyetli deneme yanılma metodundan girişimci kurtulmuş olur.

Danışmanlık desteği: Girişimciler üniversiteden akademik ve teknik danışmanlık sağlar. Üniversitenin kütüphane, dokümantasyon ve iletişim ağlarının kullanımı olanakları sağlanır.

Büro ve sekreterya desteği: Yazışma, haberleşme, fotokopi gibi büro işlerinden girişimciyi uzak tutarak bunlara ayrılan zamanın araştırmaya ayrılmasına yardımcı olur.

İşletmecilik sorunlarının çözümü: Ürün veya teknolojinin ticaretleştirilmesinde işletme sorunlarının (finansman, pazarlama, yönetim) çözümüne rehberlik eder.

Moral desteği: Üniversitenin veya teknoparkın sosyal tesislerinden girişimcilerin yararlanarak beyinsel yorgunluğunun azalmasına yardımcı olur. Bu da bireyin araştırma sürecinde yeni algılamalar içinde bulunmasını sağlar.

Üniversiteye sağladığı yararlar

Teknoparklar, kuruluşlarında büyük oranda destek veren üniversiteye değişik açılardan katkıda bulunarak kaynak dönüşümünü sağlamaktadır. Üniversitenin teknopark içinde yer alan girişimci veya firmalara sağladığı danışmanlık, kütüphane, dokümantasyon, sosyal tesislerin kullanımı gibi çok yönlü kaynak desteği karşılığında teknopark yönetiminden sürekli bir gelir sağlamaktadır.

Yerel ekonomiye sağladığı yararlar

Teknoparkların amacı sadece bölgesel kalkınmaya katkı sağlamak değil, aynı zamanda tüm ülke çapında katma değer sağlayarak ekonomiye hizmet etmektir.
Teknoparklar geri kalmış bölgelerde yeni iş istihdamı olanakları yaratır.
Bilim parkı, araştırma kurumları ve sanayi arasındaki iletişimi artırarak elde edilen bilgi ve becerilerin sanayi ve ekonomiye aktarılmasında önemli bir rol oynar.
Yeni teknoloji şirketleri bölgesel ekonominin yeniden yapılanmasını sağlarlar.
Ülkenin değişik bölgeleri arasındaki eşitsizlik sorununun çözümünde uygun bir çözüm yöntemidir.

Ülke ekonomisine sağladığı yararlar

Genel olarak yeniliklerin yaratılması ve yayılması ülke ekonomisine zaten katkı sağlayan bir olgudur. Teknoparkların üniversite ve sanayi arasındaki işbirliğini artırarak ülke çapında kaynak tasarrufu sağlar.



TEKNOPARKLARIN BAŞARILI OLMASINI SAĞLAYAN FAKTÖRLER

Bu faktörleri şöyle sıralayabiliriz.
Park içinde işletme uzmanlığı.
Hükümetlerin ileri görüşlü destek anlayışları.
Finansman ve fon kaynaklarına yakınlık.
Girişime özgü finanssal destek.
Toplum desteği.
Girişimcilik eğitimi.
Başarının takdir edilmesi.
Parka kabul edilecek kabul süresi.
Bir üniversite ile bağlantı.

TEKNOPARKLARDAN BEKLENENLER

Üniversite sanayi işbirliğinin somutlaştığı noktada bulunan teknoparklardan her iki tarafında beklentisi farklıdır.

Üniversitelerin Beklentileri

Temel bilimlerin gelişmesi amacıyla araştırma yapmak ve bunların sonuçlarını yayınlayarak bilime katkıda bulunmak.
Eğitim yapmak, üniversite elemanlarının bilgilerini yenilemelerini sağlamak.
Öğretim elemanlarının bilgi ve becerilerini sanayiye uygulayarak ekonomik kazanç elde etmelerini sağlamak.

Sanayicilerin Beklentileri

Sanayicinin üretim hattında karşılaştığı problemlerin çözülerek üretime devam edilmesini sağlamak.
Kalitenin artırılması ve standartların yükselmesini sağlamak.
Pazara yönelik teknik bilgi ihtiyacının karşılanmasını sağlamak şeklinde sıralayabiliriz.

Üniversitelerin ve sanayicilerin bu amaçlar ve beklentiler doğrultusunda bir araya getirilmesi, beklentilerini daha kolay ve hızlı elde etmelerini sağlayacaktır.

TEKNOPARKLARIN BAŞARI KRİTERLERİ

Bilimsel araştırma yapmak ve teknoloji üretmek için öncelikle yeterli kaynak ve uygun ortam bulunmalıdır. Araştırmacılara yeterli ve gerekli tüm araç-gereç, laboratuar malzemeleri, doküman imkanları sağlanması ve maddi endişelerden uzak bir çalışma ortamının kurulması gerekmektedir.

Teknoparklar için başarı ölçütlerinde de bir genelleme yapmak oldukça güçtür.amaçları ve gelişme süreçleri farklı olduğundan başarılarının kriterleri de hedeflenen amaçlar çerçevesinde ele alınmalıdır. A.B.D Bilim Parklarının başarı ölçütleri olarak şunlar belirlenmiştir.
Standartları yakalamak için firmaların sıkı kontrolü.
Bina tasarımı, kullanım sıklığının kontrolü.
Profesyonel ve etkili bir yönetim.
Finansman, teşvikler ve destek hizmetlerinin elverişliliği.
Çoklu kullanımlı binalarda inkübatör alanının sağlanması.

Technological Park Associates International tarafından başarı kriterleri şöyle sıralanmaktadır.
İyi düşünülmüş geniş bir planın oluşumu.
Gerçekleşen endüstriyel çalışmalar arasındaki uyum.
Varolan etkinlikler ve parkta yer alan yer alan topluluk karakterlerinin birbiriyle uyumu.
Kurulan bütün teknoparklar başarılı olamamaktadır. Bu başarısızlık nedenleri içinde en önemlileri şunlardır.
Destek hizmetlerinin zayıflığı.
Ekonomik belirsizlik ve ar-ge fonlarında azalma.
Teknoloji üniversiteleriyle zayıf bağlantılar.

Bir teknoparkın işleyişinde 3 temel özelliğin var olması gerekir. Bunlar;
Tüm ilgili taraflarca kabul edilmiş ve açıklıkla tanımlanmış amaçlar.
Taraflar arasındaki sorumluluk ve ilişkileri açıklıkla ortaya koyan bir organizasyon yapısı.
Sistemin başarısını izleyecek ve değerlendirecek mekanizmaların oluşturulması.

Bir teknoparkın başarıya ulaşabilmesi için bu 3 temel özelliğin teknoparkın işlemesinde mutlaka bulunması gerekmektedir.

TEKNOPARKLARIN KURULMASININ KOLAYLAŞTIRILMASI

Teknoparkların kurulmasının kolaylaştırılması üniversite sanayi işbirliğinin oluşumuna uygun ortam sağlamakla mümkün olur. Bunun için aşağıdaki faaliyetler yapılmalıdır.
Üniversite öğretim üyelerinin sanayide geçici olarak çalışması için gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır. Böylece üniversitede ki teorik bilgilerin sanayiye aktarılması, sanayideki teknolojik ve pratik bilgilerin üniversiteye dönüşü de kolaylaşır.
Sanayide çalışan personele bilim adamları tarafından seminerler verilmelidir.
Sanayide çalışan personele master ve doktora programlarının uygulanması gerekmektedir. Böylece üniversite ve sanayi arasındaki iletişim kolaylaşır.
Üniversitede yetişmiş personelin sanayide görev yapması üniversite sanayi arasındaki iletişimi kolaylaştıracak ve bu personel sanayinin problemini üniversiteye daha rahat aktaracaktır. Böylece ortak bir dil oluşturularak aradaki anlayış farkları ortadan kaldırılabilir.

TEKNOPARKLARDA GİRİŞİMCİLERE SUNULAN HİZMETLER

Danışmanlık hizmetleri

Kuruluş danışmanlığı
İş planları
Teknoloji danışmanlığı
Mali danışmanlık
Denetim
Hukuk danışmanlığı
Muhasebe işlemleri
Reklam ve pazarlama danışmanlığı

Teknik hizmetler

Laboratuar
Atölye
Kütüphane
Uluslar arası bilgi ağlarına erişim
Bilgisayar, fotokopi, daktilo
Telefon, teleks, fax
Yazılım paketleri
Konferans ve toplantı salonları
Patent katalogları
Veri tabanı
Sekreter
Sosyal hizmetler

Sağlık hizmetleri
Alışveriş merkezi
Lokanta, kafeterya
Tiyatro, sinema, konser salonları
Spor tesisleri

AMERİKADAN TEKNOPARK ÖRNEKLERİ

Araştırma Üçgen Park (Research Triangle Park)

1959 yılında 4500 dönümlük kurulan park bugün genişleyerek 7000 dönümlük bir alanda faaliyet göstermektedir.kuzey Karolina’da araştırmayı artırmak ve iş imkanı sağlamak amacıyla kurulmuştur. Park çok ıkı bir arazi kullanım sahasına sahiptir. Firmalar sahip oldukları arazinin %15’inden fazlasını bina yapımında kullanamaz.

Silikon Vadisi (Clicon Valley)

A.B.D’de ve dünyada örnek olarak gösterilen bir teknoloji parkıdır. 3000 civarında firma bağlantısı vardır ve yaklaşık 250000 ileri teknoloji işçisine iş imkanı sağlamaktadır. Silikon Vadisi’nin ana var olma sebebi yarı iletkenlerdir. Buna karşın mikrobilgisayar ve mikroelektronik uygulamaları yoğunluktadır.







İNGİLTEREDEN TEKNOPARK ÖRNEKLERİ

Cambridge Bilim Parkı

1972 yılında Trinity Collage tarafından kurulmuştur. Ülkenin en eski parklarındandır. Büyük ölçekli imalat yapan ve çok uluslu şirketlere açık olan parkta IBM, GEC, Napp gibi büyük firmalar yer almaktadır. 2000’i aşkın çalışanı bulunmaktadır.elektronik konusunda uzmanlaşan firmalar yeni projeler üretmektedir.

Manchester Bilim Parkı

Manchester Üniversitesi^nin kampusunun hemen yanında 1985’te kurulmuştur. Bu parkı diğer parklardan ayıran en önemli özellik, üniversitenin dışında 100’deb fazla akademi ve araştırma bölümü bu parka destek vermektedir. İngiliz bilgisayar teknolojisinde en önde gelen yöredir ve ulusal bilgisayar merkezi bu şehirdedir.

ALMANYADAN TEKNOPARK ÖRNEKLERİ

Berlin Yeni Teknoloji Merkezi

1983 yılında 14 firma ile kurulmuştur. Bugün için firma sayısı 30 civarındadır. Başlangıçta 27 olan çalışan sayısı bugün için 200’ü aşmıştır.

Aachen Teknoloji ve Innovasyon Merkezi

Teknoloji tabanlı firma kurmak isteyen kişi ve en fazla 3 yıllık geçmişi olan 10 işçiden fazla çalıştırmayan teknoloji firmalarına hizmet veren bir kuruluştur. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere yöneliktir.

FRANSADAN TEKNOPARK ÖRNEKLERİ

Sophia Antipolis

1972 yılında Bakanlıklararası Bölgesel Kalkınma Komitesinin Sophia Antipolis projesinin milli çıkarlar açısından önemli olduğuna karar vermesiyle faaliyete başlamıştır. Araştırma ve eğitim kurumları, geliştirme şirketleri ve üretim mühendisliği merkezlerinin yanısıra, yüksek risk ve öğretim üyesi ile teknik park sakini şirketlere teknolojik destek vermektedir.

JAPONYADAN TEKNOPARK ÖRNEKLERİ

Tsukuba Bilim ve Teknoloji Parkı

Başlangıçta, daha çok devlet araştırma kuruluşlarının yeni bir üniversite ile yeniden konumlandırılması programı olarak ele alınan bu girişim 1985 yılında Expo 85 teknoloji fuarı ile büyük bir gelişme hızı kazanmıştır. 6 aylık bir dönemde 20 milyon kişinin ziyaret etmesiyle başarısız teknopark imajını üzerinden atmıştır.

Hiroshima Teknoloji Parkı

Projenin temeli, bölgenin merkezinde bulunan Hiroshima Üniversitesi’ne aittir. Hiroshima’ya 35 km uzaklıkta, denizden 250 m yükseklikte ormanlık bir platoda çok çekici bir doğal çevre içinde kurulmuştur.






TÜRKİYEDEN TEKNOPARK ÖRNEKLERİ

ODTÜ-KOSGEB Teknoloji Geliştirme Merkezi

2 Mayıs 1992 tarihinde KOSGEB ve ODTÜ arasında imzalanan işbirliği protokol ile kurulmuş ve 27 Mayıs 1992 tarihinde resmi olarak açılmıştır. Bu merkezin amacı, yeni ürün ve teknoloji geliştirmek amacıyla özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin hizmetine sunularak ülkemizin sanayisinin gelişmesine katkıda bulunmaktır. Merkez bünyesinde 25 firma etkinlik göstermektedir.

İTÜ-KOSGEB Teknoloji Geliştirme Merkezi

8 Ekim 1991 tarihinde faaliyete geçmiştir. İTÜ bünyesinde kurulmuştur. Merkezin kuruluş amacı, sunduğu hizmetler, yönetim yapısı ve kuruluş şekli ODTÜ-KOSGEB Teknoloji Geliştirme Merkezi ile aynıdır. Halen merkez bünyesinde 18 proje yürütülmektedir. Bugüne kadar 11 proje başarı ile tamamlanmıştır.

TÜBİTAK-MAM Teknoparkı

1990 yılında oluşturulan “ Türkiye’de Teknoparkların Kurulması Projesi” kapsamında kurulmuş olan MAM, 1992 Ekim’inde faaliyete başlamıştır. Amacı, girişimci ve sanayicilere küçük bir yatırım karşılığında teknolojik destek sağlayarak, TÜBİTAK-MAM altyapısını kullandırmak ve organize hizmet sağlamak suretiyle, küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlarının doğmasını ve gelişmesini sağlamaktır.

MAM, kurulduğu sanayi ağırlıklı yöre ve kuruluş amacı gereğince yapısal özellikleri nedeniyle, yurdumuzda kurulan diğer teknoparklardan farklıdır. MAM İş Kuluçka Merkezleri yoluna gitmemiş, girişimci işletmelere kendi tesislerinde ofis ve laboratuar alanları tahsis ederek ortak ar-ge projelerini teşvik etmiştir.şu anda 11 proje üzerinde çalışılmaktadır.

İzmir Teknopark A.Ş (İTAŞ)

İTAŞ, 10 Mayıs 1988 tarihinde Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ege Sanayi Odası’nında aralarında bulunduğu birçok kamu ve özel sektörden oluşan birimlerle bir anonim şirket olarak kurulmuştur. 1000 metrekare kapalı alana sahip bir inkübatör binası mevcuttur. Halen 12 proje yürütülmektedir. Amaçları, teknolojik yenilenmeyi arzulayan sanayiciye yardımcı olmak, teknolojik yeniliklerin uygulanmasında üniversite sanayi işbirliğini sağlamak, sanayicilerin karşılaştığı teknolojik güçlüklerde yardımcı olmak ve ilgili kurumlarla iletişim kurmak, sanayiciye teknoloji seçiminde yardımcı olmak, sanayiciye gereken danışmanlık hizmetlerini vermek şeklinde sıralamak mümkündür.

Anadolu Teknopark A.Ş (ATAP)

1990 yılının Eylül ayında DPT’nin önderliğinde, Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Sanayi Odası başta olmak üzere kamu ve özel şirketlerden oluşan 17 ortak tarafından kurulmuştur. ATAP’ın hizmet verdiği konulardan bazıları şöyledir.
Test analizi.
Problem analizi.
Fizibilite çalışmaları.
Üretim teknolojisi seçiminde danışmanlık.
Malzeme ve üretim teknolojilerinin geliştirilmesi araştırmaları.
Satın alınan veya geliştirilen teknolojilerin sanayide uygulanmasına yardımcı olmak.
Üretim teknolojileri ve cihaz kullanımları üzerinde uygulamalı eğitim.
Kalite kontrol yöntemlerinin geliştirilmesi.
ÜNİVERSİTE SANAYİ İLİŞKİLERİ

Toplumun bilgi toplumu haline gelmesi ve son yıllarda meydana gelen teknolojik gelişmelerin ilerlemesinde üniversite sanayi ilişkilerinin önemi çok büyüktür. Toplumsal refah seviyesinin artması, bilimsel ve teknolojik çalışmalardan en etkin bir şekilde yararlanmakla mümkündür. Bu amaçla çeşitli ülkelerde üniversite sanayi işbirliği bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu işbirliğinde temel amaç, üniversitede elde edilen teorik ve bilimsel çalışmaların sanaiye uygulanmasıdır. Böylece kıt kaynakların daha ekonomik kullanılması sağlanmış olur. Pek çok ülkede ekonomik kalkınma ve toplumun refah düzeyinin artırılması için bu araç kullanılmaktadır. Üniversite sanayi ilişkileri her ülkede ve her üniversitede farklı şekillerde gelişmiştir fakat ana amaç genelde aynıdır. Üniversite sanayi işbirliğinde, üniversite sanayinin teknoloji ihtiyaçlarına cevap verirken, sanayi de üniversitelere pratik uygulama alanları yaratmaktadır. Bu işbirliğinin sonucu olarak ekonomik kalkınma hızı artmaktadır.

Teknopark uygulamasında üniversitelerin teknik altyapı olanakları sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda, sanayinin hizmetine sunulmaktadır. Bu anlamda yapılan çalışmalar, teknolojinin gelişmesi, ürün kalitesinin artırılması, ulular arası pazarda rekabet edebilme , yeni teknolojik üretim süreçlerinin gelişmesi amaçlarına hizmet eder. Bu nedenle özellikle gelişmiş ülkeler bu amaçlara yönelik faaliyetleri artırmaktadır. Teknolojik buluşları özendirme, teşvik ve destek araçları kullanılmaktadır. Teknoparklar bu amaçlara ulaşmak için çeşitli araçların kullanılma yerleridir. Bilim ve teknoloji parkları uygulamasıyla devlet risk sermayesi yatırımına giderek girişimcileri cesaretlendirir, diğer yandan üniversite çalışmaları değerlendirilerek teknoloji üretimi için uygun ortamlar oluşturulur.

Türkiye’deki durumun bu amaçlar çerçevesinde gelişmesi için teknolojik çalışmalara , ar-ge çalışmalarına daha çok önem verilmelidir. Bunun bir yoluda bilim ve teknoloji parklarının hayata geçirilmesi, varolanlarında daha çok geliştirilmesi yolunda faaliyetlerde bulunmak gerekmektedir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

9 Temmuz 2016 / ThinkerBeLL Kimya
21 Ağustos 2011 / Misafir Din/İlahiyat
16 Şubat 2016 / Ziyaretçi Taslak Konular
16 Şubat 2016 / Ziyaretçi Taslak Konular