Arama

Kırık, Çıkık ve Burkulma

Güncelleme: 1 Nisan 2017 Gösterim: 70.711 Cevap: 11
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Kırık ve Çıkık

Sponsorlu Bağlantılar
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.

Osteoporoz gibi sağlık sorunları olan orta yaş ve üstündeki kişileri uyaran uzmanlar, düşmeye bağlı olarak oluşabilecek kalça kırıklarının uzun süre yatakta yatmayı gerektirebileceğini hatırlatıyorlar. Düşmeye, ya da kaymaya bağlı olarak kalçada oluşabilecek kırıklar sağlık açısından ciddi riskleri de birlikte getirebiliyor. Uzmanlar, en basit bir travmadan sonra bile hekime başvurulmasını ve gerekli testlerin yaptırılmasını öneriyorlar. Çünkü sanıldığının aksine şiddetli ağrı olmasa da kırık ya da çıkık söz konusu olabiliyor.
Burkulma ve çıkık arasındaki fark
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ömer Taşer, kırıkların kemik bütünlüğünün bozulmasıyla sonuçlanan kemik ayrışmaları, çıkıkların ise eklemi saran bağların ve kasların yırtılıp eklem uçlarını oluşturan kemiklerin birbirinden tamamen ayrışması olduğunu söyledi. Taler, “Burkulmada ise eklemi saran bağlar tam yırtılmamakta, sadece zedelenmekte ya da kısmen yırtılmaktadır. Tüm bu yaralanmalar direkt travma ya da indirekt travma sonucu oluşur. Kırık ya da çıkık oluşmasında travmanın şiddeti kadar kişinin vücut direnci yani kemik kalitesi, bağlarının gücü ve kas gücü de önemli faktörlerdendir. Genellikle halk arasındaki kırık ve çıkıklarda şiddetli ağrı olduğu sanılıyor. Oysa bu ifade doğru değildir. Öyle kırıklar vardır ki hasta kırık olan bölgesini kullanmaya, hatta üzerine basıp yürümeye devam edebilir. Gerçekten de kırık ve çıkıkları oldukça ağrılı yaralanmalar olmakla birlikte, ağrının şiddeti vücudun o bölgesinde kırık veya çıkık olup olmadığını değerlendirmek için bir ölçü olarak kullanılamaz. Bu nedenle tüm yaralanmalarda uzman bir hekimin değerlendirmesine başvurulmalı, böylelikle olası sakatlıklara izin verilmemelidir.”
Kırıkların ve çıkıkların yol açtığı sorunlar
Kırıkların ve çıkıkların tedavileri içerdikleri kemiğe ve bölgeye göre büyük farklılık gösteriyor. Kırığın kaynama ve çıkıkların iyileşme süreleri de kemikten kemiğe çok değişiyor. Prof. Dr. Ömer Taşer, “Kemiğin yük taşıyıp taşımaması, kemiğin damarlanma, beslenme özellikleri, eklemi tutan bağların özellikleri ve hareket açıklığı, yaralanmanın şiddeti olarak sayılabilir. Sonuç olarak kırıkların ve çıkıkların genel bir tedavisi ve iyileşme süresi olmayıp bunlar kırığın yeri ve tipine göre çok değişkenlik göstermektedir. Kırıkların tedavileri doğru yapılmazsa en önemli problem kaynamaması ya da yanlış pozisyonda kaynamasıdır. Ayrıca cilt yaraları ile birlikte olan kırıklarda, yani açık kırıklarda kırığın iltihap kaparak kemik iltihabı oluşması riski mevcuttur. Daha seyrek olmakla birlikte daha ciddi bir problem de kırık çevresindeki damar ve sinirlerin yanlış uygulama sonucu zarar görmesidir.”
Çıkıklar doğru tedavi edilmezse…
Çıkıkların doğru tedavi edilmemesi sonucu gelişen en önemli sorun ise eklemde kalıcı bir gevşeklik oluşması, eklem kıkırdağının hasar görmesi, eklemde hareket kısıtlılığı, eklem çevresi damar ve sinirlerin hasar görmesi. Tüm bu problemler hastada kalıcı ve yaşam kalitesini etkileyici fonksiyon bozukluklarına zemin oluşturabiliyor. Bu yüzden gerekli görüldüğü durumlarda acil ameliyat gerekiyor. Prof. Dr. Ömer Taşer, şunları söylüyor:
“Kırık ve çıkıklarda travmanın etkisi ile ya da kırılan ya da çıkan kemiğin uçlarının ezme ve yırtma etkisi ile çevre damar ve sinirler zarar görebilir. Böyle durumlarda acil ameliyat gerekliliği vardır ve damar-sinir yaralanması kırık ve çıkık tedavisinde başarısızlığı etkileyen en önemli faktörlerdendir. Kırıkların tedavisi sırasında yanlış veya kötü pozisyonda kaynaması gözle görülebilir şekil bozukluklarına neden olabilir. Kalıcı şekil bozuklukları fonksiyonel kayba da neden oluyorsa ameliyat ile düzeltilerek tekrar kaynatılırlar. Çıkıkların tedavisinde şekil bozuklukları daha seyrek görülürler. Kırık ve çıkıkların tedavisinde daha seyrek görülmekle beraber pek çok problem ile karşılaşılabilir. Bunlar ameliyatlı veya alçılı tedavilerde tedavinin tipine göre değişkenlik gösterir. Örneğin uzun süren bacak alçılarında hareketsizliğe bağlı damarlarda kan pıhtısı oluşup, bu pıhtıların akciğer ya da kalpte damarları tıkayıp hastanın hayatını tehlikeye sokabilir. Yine uzun süren alçı tedavilerinden sonra kaslarda zayıflamalar ve eklemlerde sertleşmeler görülebilir. Ayrıca çıkıkların yetersiz tedavisinde bağ gevşekliğine bağlı olarak tekrarlayan burkulmalar veya eklemde kalıcı gevşeklikler gözlenebilir.”




Son düzenleyen Daisy-BT; 11 Ekim 2009 11:55
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #2
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Kalça Çıkığı
Doğmalık Kalça Çıkığı ( DKÇ) veya yeni kullanılan adıyla Gelişimsel Kalça Displazisi her yüz yenidoğan bebekten bir tanesini etkiler ve ülkemizde önemli bir sakatlık nedenidir. Erken tanı ve tedavi ile bu sakatlığı büyük oranda önlemek mümkündür.
Sponsorlu Bağlantılar

Anatomi
Kalça eklemi uyluk kemiğinin (femur) küre şeklindeki başı ve leğen kemiğinin asetabulum denen fincan şeklindeki kısmından oluşur. Eklem çevresinde onu saran kapsül ve hareket sağlayan kaslar bulunur. Kalça eklemi gelişiminin önemli kısmını doğum sonrası birkaç ay içinde tamamlar. Kalça çıkığı değişik derecelerde olabilir. Asetabular displazi denen tipinde yuva kısmı (asetabulum) tam derinleşmemiştir ve femur başını tam sarmaz. Genellikle çocukluk çağında sıkıntı yartamaz, ancak eklem üzerinde ki birim alana binen yük arttığı için ileri yaşlarda kıkırdak bozulur ve ağrıya yol açar. Subluksasyon yarım çıkık olması halidir. Çocukluk çağında çabuk yorulma ve ağrı yapabilir. Tam çıkık ise çocuk yürümeye başladığında aksama ve bacak kısalığı ile kendini gösterir. İleri yaşlarda ise ağrı ortaya çıkar. Kalça çıkığında asetabulum sığ ve küçük, femur başı ise deformedir.

Sebepler
Genellikle bebek doğduğunda kalçalar çıkık değildir. Ancak bazı bebeklerin kalçaları çıkmaya meyillidir. Bunlar:

Ailesinde kalça çıkığı olanlar,
Kız bebekler,
Annenin ilk bebeği,
Ayaklarında başka bozukluklar olan bebekler,
Anne karnında ters (makat) duran bebeklerdir.
Normal şartlarda bebekler kalçalarını yanlara açık ve bükülü tutarlar. Bu pozisyonda kalçalar normal ve uyum içinde gelişir. Eğer bacaklar kundak veya başka bir yöntemle birleştirilip uzatılmaya çalışılırsa kalçalar çıkabilir.
Koruma

Kundak yapmayın, bir gün dahi yapılması kalça çıkığına yol açabilir.
Bebeğin bacaklarını uzatıp ortada birleştirmeye çalışmayın. Bebekler kalçaları bükülü ve yana açık olarak dururlar ve bu pozisyonları büyüdükçe kendiliğinden düzelir.
Rahat ve bacak hareketlerini engellemeyecek giysiler giydirin.
Altına değiştirirken ayaklarından tutarak kaldırmayın. Kalçaların altından destekleyin.
Kucağınızda taşırken bacaklarını ayırıp belinize oturtun.

Tanı
Bebek doğduğunda risk faktörlerinin tespit edilip muayene edilmesi önemlidir. Kalçalardan birirnin yana açılmaması, bacak pililerinde eşitsizlik, bir bacağın uzanmış durması kalça çıkığı belirtisi olabilir. Ancak muayene ile her zaman kalça çıkığı tanısını koymak her zaman mümkün olmayabilir. En iyisi bebek bir ayını doldurduğunda kalça ultrasonografisi yapılmasıdır. Ülkemizde kalça çıkığının yaygınlığı göz önüne alındığında kalça ultrasonografisi tüm bebeklere önerilmektedir. Bebeğin büyük ölçüde kıkırdak olan eklemini çok iyi göstermesi ve radyasyon riski olmaması avantajlarıdır. Bebek dört ayını doldurduğunda röntgen filmi de iyi bir seçenektir.

Tedavi

Kalça çıkığı tanısı ne kadar erken konursa tedavi o kadar basit, kısa süreli ve yüz güldürücü olmaktadır. Öyleyse iyi tedavinin birinci şartı erken tanıdır.Tedavide amaç kalçayı yerine otutmak ve zamanla femur baş ve asetabulumun gelişmesini sağlamaktır.Tedavi yöntemleri yaşa ve çıkığın derecesine göre değişir. Kalça abdüksiyon cihazı, Pavlik bandajı küçük bebekler için yeterli olabilir. Tedavi süresi birkaç aydır. Bu yöntemlerle kalça yerine oturmazsa genel anestezi altında kalça yerine oturtulup alçı yapılabilir. Kalça yerine oturmuyorsa ameliyat ile yerine oturtulup alçı uygulanabilir.

Çıkık bir yaşından sonra tespit edilmişse osteotomi denen kemik ameliyatları gündeme gelir. Erişkin yaşlarda tespit edilen çıkıklar da ağrıya yol açıyorsa değişik cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
KIRIK - ÇIKIK - BURKULMA

KIRIK : Kemik dokusunun bütünlüğünün bozulmasıdır.

Çeşitleri :
- Kapalı kırık; deri bütünlüğünün bozulmadığı, çevre dokuların çok fazla zarar görmediği kırıklardır.
- Açık kırık; kırık kemik uçlarının görülebildiği, çevre dokuların zarar gördüğü kırıklardır.

Kırıkta belirti ve bulgular :

- Ağrı,
- Morarma, çürük, şişlik
- Şekil bozukluğu (deformite), simetride bozulma,
- Hareket edememe, hareket kısıtlanması.

Kırıkta İlkyardım :
* Kanama varsa kontrol altına alınır, yara varsa kapatılır
* Kırığın çevre dokulara zarar vermemesi için ekstremite (kol veya bacak) desteklenir.

DESTEK (ATEL) :
Kırığı tespit etmek ( hareket etmesini önlemek ) amacı ile kullanılan tahta parçası, mukavva, sert karton, yastık üçgen sargı bezi( 1 , 2, 3,4,5, 6 , 7,8,9, ) gibi malzemelere verilen genel ad.

Desteklerken (Atellerken) Dikkat Edilecek Hususlar :

- Kırık parçalara kesinlikle dokunulmaz veya içeri yerleştirilmeye çalışılmaz
- Kırığın üstünde ve altında yer alan eklemler de desteklenir ( atele dahil edilir;örnek )
- Uçlara doğru (el ve ayaklar vücudun uç noktalarıdır) tüm eklemler desteklenir.

* Şişlik ve ödemi önlemek üzere kol veya bacak yerçekiminden kurtarılır (kol ise kalp seviyesinde tutulur, bacak ise uzatılır).
* Ağrı şiddetli ise ve kişi kendi içebilecek durumdaysa ağrı kesici verilebilir.

ÇIKIK :Eklemi oluşturan kemiklerden birinin yerinden ayrılmasıdır. Ligament ve kapsül yaralanması gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Eklem yüzeyleri birbirinden tamamen ayrılmış kemik uçları değişik pozisyonlarda kilitlenmiş olabilir. Herhangi bir hareket hem çok güçtür hem de ağrılıdır.

Çıkmaya en yatkın eklemler:
parmak, omuz, dirsek, kalça, ayak bileği ve çene eklemleridir.

Belirti ve bulgular :
- Şekil bozukluğu,
- Hareketle artan ağrı,
- Morarma, şişlik,
- Hareket kısıtlanması veya kaybı.

Çıkıkta İlkyardım :
* Hareket etmemesi için desteklenir. Desteklerken kıvrılma varsa ve açılmıyorsa zorlanmaz, bulunduğu halde tespit edilir .
* Ağrı kesici verilebilir.
* Hastaneye götürülür.


BURKULMA: Eklemin normal hareket sınırının ötesine bükülmesi ve gerilmesi sonucu, kapsül ve ligamentlerin zedelenmesi veya yırtılmasıdır. Daha ziyade diz, ayak ve el bileğinde meydana gelir.

Bulguları :
- Hassasiyet, şişlik, morluk, ağrı, harekette kısıtlanma.

Burkulmada İlkyardım :
* Ekstremite (kol veya bacak) hareket ettirilmez, dinlendirilir.
* Yükseğe kaldırılır (yerçekiminden kurtarılır) .
* Morarma ve şişliği önlemek üzere soğuk uygulama yapılır. Olayın üzerinden birkaç saat geçmişse, soğuk uygulamanın yararı yoktur, bu durumda şişlik, morluk ve ağrıyı azaltmak üzere sıcak uygulama yapılabilir.

Soğuk uygulama için :
buz torbasına veya sağlam bir plastik torbaya buz parçaları konup, havluya ya da bir yastık kılıfına sarıldıktan sonra burkulan kısma yerleştirilir.
Sıcak uygulama için :
Derin bir kaba ılık-sıcak arası su konur ve burkulan kısım içinde 15 dakika kadar bekletilir. Günde birkaç kez yapılacak bu uygulama iyileşene kadar tekrarlanabilir. Ya da sıcak su içinde ıslatılmış sıkılmış havlu ile bölge sarılır hemen soğumaması için üzerine naylon örtülebilir.

KIRIK - ÇIKIK - BURKULMA

KIRIK : Kemik dokusunun bütünlüğünün bozulmasıdır.

Çeşitleri :
- Kapalı kırık; deri bütünlüğünün bozulmadığı, çevre dokuların çok fazla zarar görmediği kırıklardır.
- Açık kırık; kırık kemik uçlarının görülebildiği, çevre dokuların zarar gördüğü kırıklardır.

Kırıkta belirti ve bulgular :

- Ağrı,
- Morarma, çürük, şişlik
- Şekil bozukluğu (deformite), simetride bozulma,
- Hareket edememe, hareket kısıtlanması.

Kırıkta İlkyardım :
* Kanama varsa kontrol altına alınır, yara varsa kapatılır
* Kırığın çevre dokulara zarar vermemesi için ekstremite (kol veya bacak) desteklenir.

DESTEK (ATEL) : Kırığı tespit etmek ( hareket etmesini önlemek ) amacı ile kullanılan tahta parçası, mukavva, sert karton, yastık üçgen sargı bezi( 1 , 2, 3,4,5, 6 , 7,8,9, ) gibi malzemelere verilen genel ad.

Desteklerken (Atellerken) Dikkat Edilecek Hususlar :

- Kırık parçalara kesinlikle dokunulmaz veya içeri yerleştirilmeye çalışılmaz
- Kırığın üstünde ve altında yer alan eklemler de desteklenir ( atele dahil edilir;örnek )
- Uçlara doğru (el ve ayaklar vücudun uç noktalarıdır) tüm eklemler desteklenir.

* Şişlik ve ödemi önlemek üzere kol veya bacak yerçekiminden kurtarılır (kol ise kalp seviyesinde tutulur, bacak ise uzatılır).
* Ağrı şiddetli ise ve kişi kendi içebilecek durumdaysa ağrı kesici verilebilir.

ÇIKIK :Eklemi oluşturan kemiklerden birinin yerinden ayrılmasıdır. Ligament ve kapsül yaralanması gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Eklem yüzeyleri birbirinden tamamen ayrılmış kemik uçları değişik pozisyonlarda kilitlenmiş olabilir. Herhangi bir hareket hem çok güçtür hem de ağrılıdır.

Çıkmaya en yatkın eklemler: parmak, omuz, dirsek, kalça, ayak bileği ve çene eklemleridir.

Belirti ve bulgular :
- Şekil bozukluğu,
- Hareketle artan ağrı,
- Morarma, şişlik,
- Hareket kısıtlanması veya kaybı.

Çıkıkta İlkyardım :
* Hareket etmemesi için desteklenir. Desteklerken kıvrılma varsa ve açılmıyorsa zorlanmaz, bulunduğu halde tespit edilir .
* Ağrı kesici verilebilir.
* Hastaneye götürülür.


BURKULMA: Eklemin normal hareket sınırının ötesine bükülmesi ve gerilmesi sonucu, kapsül ve ligamentlerin zedelenmesi veya yırtılmasıdır. Daha ziyade diz, ayak ve el bileğinde meydana gelir.

Bulguları :
- Hassasiyet, şişlik, morluk, ağrı, harekette kısıtlanma.

Burkulmada İlkyardım :
* Ekstremite (kol veya bacak) hareket ettirilmez, dinlendirilir.
* Yükseğe kaldırılır (yerçekiminden kurtarılır) .
* Morarma ve şişliği önlemek üzere soğuk uygulama yapılır. Olayın üzerinden birkaç saat geçmişse, soğuk uygulamanın yararı yoktur, bu durumda şişlik, morluk ve ağrıyı azaltmak üzere sıcak uygulama yapılabilir.

Soğuk uygulama için : buz torbasına veya sağlam bir plastik torbaya buz parçaları konup, havluya ya da bir yastık kılıfına sarıldıktan sonra burkulan kısma yerleştirilir.
Sıcak uygulama için :
Derin bir kaba ılık-sıcak arası su konur ve burkulan kısım içinde 15 dakika kadar bekletilir. Günde birkaç kez yapılacak bu uygulama iyileşene kadar tekrarlanabilir. Ya da sıcak su içinde ıslatılmış sıkılmış havlu ile bölge sarılır hemen soğumaması için üzerine naylon örtülebilir.
Son düzenleyen GusinapsE; 19 Eylül 2006 17:08 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #4
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Ameliyat ne zaman gerekir?
Kırık ve çıkıkların tedavisinde belli durumlarda ameliyat kaçınılmaz hale geliyor.Ancak elde ya da ayakta tarak kemiklerindeki kırıklar da ameliyata seyrek başvuruluyor. Ameliyattan sonra kırıkların kaynama süresini hastanın yaşı etkiliyor.
Genel olarak yaş ilerledikçe kırığın kaynama süresinin uzadığını vurgulayan Prof. Dr. Ömer Taşer, “Ancak her kemiğin ve kırık tipinin kaynama süresi farklıdır. Tarak kemiğinin kırıkları 3 haftada bile kaynayabilirken uyluk kemiği kırıkları 3 ayda ancak kaynayabilmektedir. Bu nedenle böyle bir bağlantı kurmamak gerekir. Bunun dışında yaş, cinsiyet, çevre yumuşak dokularda oluşan hasar, kırığın açık veya kapalı olması, hastanın beslenmesi ve şeker hastalığı, damar problemi gibi ek hastalıkları da kırık kaynamasında önemli faktörlerdendir” diye konuşuyor.
Egzersiz yapılmalı

Kırık ve çıkıkların tedavisinde alçılı ve ameliyatlı tedavi kadar, rehabilitasyonun da son derece önemli bir rolü var. Çünkü kırığın ya da çıkığın durumuna bağlı olarak vücudun bir bölümü hareketsiz kalıyor. Uzun süren hareketsizlik eklemin normal fonksiyonlarında geçici de olsa bir kayba yol açıyor.Prof. Dr. Ömer Taşer,”tüm bu olumsuzlukları gidermek ve hareketli bir vücuda tekrar kavuşmak için tüm kırık ve çıkıklardan sonra bir egzersiz programı uygulanmalıdır” diyor ve ekliyor:
“Bu egzersiz programı kırığın veya çıkığın tipine ve yerine ve ameliyat edilmişse de kullanılan tespitin şekline göre değişmektedir. Egzersizler daha çok kırıklarda çevre eklemlerin çalıştırılmasına ve kasların güçlendirilmesine yönelik olmaktadır. Bu egzersiz programlarının bazen fizyoterapist eşliğinde yapılması da gerekmektedir.”
körkuyu - avatarı
körkuyu
Ziyaretçi
6 Ekim 2008       Mesaj #5
körkuyu - avatarı
Ziyaretçi
Kırık Nedir?
Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu yada kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar.

Kaç çeşit kırık vardır?
Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur. Ancak deri sağlamdır.
Açık kırık: Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kırık uçları dışarı çıkabilir. Beraberinde kanama ve enfeksiyon tehlikesi taşırlar.

Kırık belirtileri neler olabilir?
Ø Hareket ile artan ağrı
Ø Şekil bozukluğu
Ø Hareket kaybı
Ø Ödem ve kanama nedeniyle morarma
Ağrılı bölgelerin tespiti için elle muayene gereklidir.

Kırığın yol açabileceği olumsuz durumlar nelerdir?

Ø Kırık yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma. (Kırık bölgede nabız alınamaması, solukluk, soğukluk)
Ø Parçalı kırıklarda kanamaya bağlı şok

Kırıklarda ilkyardım nasıl olmalıdır?

Ø Hayatı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir,
Ø Hasta/yaralı hareket ettirilmez, sıcak tutulur,
Ø Kol etkilenmişse yüzük ve saat gibi eşyalar çıkarılır (aksi takdirde gelişebilecek öden doku hasarına yol açacaktır,)
Ø Tespit ve sargı yapılırken parmaklar görünecek şekilde açıkta bırakılır. Böylece parmaklardaki renk, hareket ve duyarlılık kontrol edilir),
Ø Kırık şüphesi olan bölge, ani hareketlerden kaçınılarak bir alt ve bir üst eklemleri de içine alacak şekilde tespit edilir. Tespit malzemeleri, sopa, tahta, karton gibi sert malzemelerden yapılmış olmalı ve kırık kemiğin alt ve üst eklemlerini içine alacak uzunlukta olmalıdır,
Ø Açık kırıklarda, tespitten önce yara temiz bir bezle kapatılmalıdır,
Ø Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı kontrol edilir,
Ø Kol ve bacaklar yukarıda tutulur,
Ø Tıbbi yardım istenir (112).


Burkulma Nedir?
Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.

Burkulma belirtileri nelerdir?
Ø Burkulan bölgede ağrı
Ø Kızarma, şişlik
Ø İşlev kaybı

Burkulmada ilkyardım nasıl olmalıdır?

Ø Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir,
Ø Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır,
Ø Hareket ettirilmez,
Ø Tıbbi yardım istenir (112).

Çıkık Nedir?
Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna dönemez.

Çıkık belirtileri nelerdir?

Ø Yoğun ağrı
Ø Şişlik ve kızarıklık
Ø İşlev kaybı

Çıkıkta ilkyardım nasıl olmalıdır?
Ø Eklem aynen bulunduğu şekilde tespit edilir,
Ø Kırık yerine oturtulmaya çalışılmaz,
Ø Hasta / yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez,
Ø Bölgede nabız, deri rengi ve ısısı kontrol edilir,
Ø Tıbbi yardım istenir (112).

Kırık çıkık ve burkulmalarda tespit nasıl olmalıdır?
Tespit için ilkyardımcı elde olan malzemeleri kullanır. Bunlar üçgen sargı, rulo sargı, battaniye, hırka, eşarp, kravat, vb. tahta, karton vb. malzemeler olabilir.

Tespit sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Ø Tespit yapılırken yaralı bölge sabit tutulmalıdır,
Ø Yara varsa üzeri temiz bir bezle kapatılmalıdır,
Ø Tespit edilecek bölge önce yumuşak malzeme ile kaplanmalıdır,
Ø Yaralı bölge nasıl bulunduysa öyle tespit edilmelidir, düzeltilmeye çalışılmamalıdır,
Ø Tespit kırık, çıkık. ve burkulmanın üstündeki ve altında kalan eklemleri de içerecek şekilde yapılmalıdır.

Tespit yöntemleri nelerdir?
Kol ve köprücük kemiği kırığı tespiti:
Ø Koltuk altına yumuşak malzeme yerleştirilir,
Ø Kol askısı yerleştirilir,
Ø Üçgen bandaj yaralının gövdesinin üzerinde, üçgenin tepesi dirsek tarafına, tabanı gövdeyle aynı hizada olacak şekilde yerleştirilir,
Ø El dirsek hizasında bükülü olarak göğsün alt kısmına yerleştirilir. üçgen bandajın iki ucu yaralının boynuna düğümlenir, tespit edilen elin parmakları görülebilir şekilde olmalıdır,
Ø Kol askısı desteği, göğüs boşluğu ve yaralı kol üzerine yerleştirilir (geniş dış bandajda yerleştirilebilir.), böylelikle vücuda yapışık bir şekilde yaralı kol ve omuz eklemi sabitlenmiş olur.

Pazı kemiği kırığı tespiti:
Ø Sert tespit malzemesiyle yapılır,
Ø Kırık kemiği tespit edecek olan malzemeler yerleştirilmeden önce, kolun altına (koltuk boşluğundan yararlanılarak) iki şerit yerleştirilir,
Ø Malzemelerden kısa olanı koltuk altından itibaren dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir,
Ø Uzun olanı omuzla dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir,
Ø Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanarak tespit edilir. Şeritler çok kısa bağlanmamalıdır,
Ø Dirseği tespit için kol askısı takılır,
Ø Omur tespiti için, göğüs ve yaralı kol üzerinden geniş kumaş şerit veya üçgen bandaj uygulanır.

Dirsek kırığı tespiti:
Ø Kol gergin vaziyette bulunduysa, hastanın vücudu boyunca gergin ve deri ile arası yumuşak malzemeyle doldurulmuş tespit malzemeleri yardımıyla tespit edilir,
Ø Eğer bükülmüş vaziyette bulunduysa, bir kol askısı desteği yardımıyla tespit edilir.

Kol askısıyla ön kol, bilek ve el tespiti:
Ø Kırık dirsek ve bilek ekleminin hareketini önlemek için yaralı ön kolun altına üçgen kol askısı yerleştirilir. Hasta/yaralının boynunun arkasına üçgenin iki ucu düğümlenir,
Ø Aşırı hareket etmesini engellemek için geniş bir bandaj yardımıyla, gövdeye bağlanır.

Dirsek kemiği ve/veya ön kol kemiği kırığında sert malzemelerle tespit:
Ø Ön kolun altına 2 şerit yerleştirilir,
Ø Yumuşak maddeyle desteklenmiş sert tespit malzemelerinden biri parmak diplerinden dirseğe kadar içe, diğeri elin dış yüzünden dirseğe gelecek şekilde dışa konarak tespit edilir,
Ø Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanır, fazla sıkılmamalıdır,
Ø Dirsek eklemini tespit için kol askısı takılır,
Ø Bilek kemiklerinde veya el tarak kemiğinde, bölgeyi bir kol askısı ile tespit yeterlidir,
Ø Parmak kemiği kırıkları ile çıkığı ayırt etmek zordur. Tespit için, bir tespit malzemesi ile, yaralı parmak, yanındaki sağlıklı parmakla bandaj yapılabilir.

Pelvis kemiği kırığı tespiti:
Ø Her iki bacak arasına bir dolgu malzemesi konur,
Ø Sekiz şeklindeki bir bandajla bilekler tespitlenir,
Ø Doğal boşlukların altından (dizler ve bilekler) bandajları kaydırmak ve iki tanesi kalça ve dizler arasında diğer ikisi dizler ve bilekler arasında olacak şekilde düğümlenerek tespit edilir. Bütün düğümler aynı tarafta olmalıdır.

Uyluk kemiği kırığının tespiti:

Ø Bir el ayağın üst kısmına, diğeri bileğe konularak yaralı bacak tutulur ve sağlam bacakla bir hizaya getirmek için yavaşça çekilir. Aynı zamanda hafif bir döndürmede uygulanır,
Ø Her iki bacak arasına (dizler ve bilekler) bir dolgu malzemesi konur,
Ø Sekiz şeklinde bir bandajla bilekler sabitlenir,
Ø Yaralının vücudunun altından, kımıldatmaksızın doğal boşlukları kullanarak bel, diz ve bileklerin arkasına 7 kumaş şerit (veya benzeri) geçirilir,
Ø Yumuşak malzemeyle desteklenmiş sert tespit malzemesi, koltuk altından ayağa kadar yerleştirilir ve ayaklardan yukarı doğru bağlanır,
Ø Düğümler tespit malzemesi üzerine atılarak bandajlar bağlanır,
Ø Bilek hizasındaki bandaj öncekinin üzerine sekiz şeklinde bağlanır,
Ø Sert tespit malzemesi bulunmaması halinde, sağlam bacağı tek destek olarak kullanarak, geniş bandajlarla tespit edilir.

Diz kapağı kırığı tespiti:
Ø Geniş bandajlar yardımı ile iki bacağı birleştirerek dizkapağı tespit edilir. Dizin üst ve altında kalan bandajları sıkarken dikkatli olunmalıdır,
Ø Geniş ve sert tespit malzemesi (tabla) varsa, kalçadan ayağa kadar yaralı bacağın altına yerleştirilir ve iki tane kalça ve diz arasında, iki tanede diz ile bilek arasında olmak üzere geniş bandajlarla bağlanabilir. Bunun üzerine eklemi sabitlemek amacıyla, sekiz şeklinde bir bandaj sarılır.

Kaval kemiğinin tespiti:
Uyluk kemiği kırığı tespitindeki gibidir,
Ø Bacaklar tutulur ve yavaşça çekilir,
Ø Doğal boşluklar kullanılarak (dizlerin altı, bileklerin altı) yaralı bacağın altından kumaş şeritler geçirilir,
Ø Uygun bir şekilde yumuşak dolgu malzemesiyle desteklenmiş tespit malzemelerinden biri iç tarafta kasıktan ayağa kadar, diğer tarafta kalçadan ayağa kadar yerleştirilir,
Ø Ayaklardan başlanarak şeritler dış tespit malzemesi üzerinde düğümlenerek bağlanır. Bilek hizasındaki bandaj ayak tabanı üzerine sekiz şeklinde düğümlenir.

Bileğin / ayağın tespiti:
Ø Yaralının ayakkabıları çıkarılmadan bağları çözülür,
Ø Bilek seviyesinde sarılmış sekiz şeklinde bir bandajla her iki ayak birlikte tespit edilir ve yumuşak malzemelerle iyice kaplanmış (rulo yapılmış bir battaniye) bir yüzeye dayamak


AÇIK-KAPALI KIRIKLAR

EKL10 1 2 customsize508206

KIRIKLARDA ATELLEME(DESTEKLEME)

kirik

Son düzenleyen ThinkerBeLL; 21 Haziran 2009 04:28
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
22 Mart 2009       Mesaj #6
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
ÇENE ÇIKIĞI:
Çene çıkıklarına da pratikte oldukça sık rastlanır. Tek taraflı çene çıkıkları, kondil kırıkları ile kanştırılabilirler.
Çene çıkıkları: r ‘,
a) Basit çıkıklar
b) Yerine konamayan (irredüktibl) çıkıklar
c) İtiyadi çıkıklar olmak üzere üçe ayrılırlar.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
22 Mart 2009       Mesaj #7
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Diş Kırıkları
Bütün kırıklarda olduğu gibi diş kırıkları da direkt veya endi-rekt mekanizma ile meydana gelirler. Dişlerde meydana gelen kırık­lar, travmanın şiddetine, doğrultusuna ve dokunun direncine bağlı olarak değişik şekillerde olurlar. Dikine, enine, eğik, köle hizasında, kron hizasında, kök ucunda vs. Kırık neticesi pulpa açılabilir. Bu takdirde bir pulpa iltihabı söz konusu olacaktır. Travma nedeniyle köklerde kistlerde zuhur edebilir.
Tedavide, kök bölgesinde meydana gelmiş kırıklar hariç, mu­hafazakar bir yol seçilmelidir.
Kırığın şekillendirilmesi, pulpektomi, jaket kron yapılması, pi-volu diş yapılması gibi usuller tercihan denenmelidir. Derin kök kı­rıklarında şayet kökten istifade edilemiyorsa çekim yapılmalıdır.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
22 Mart 2009       Mesaj #8
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Kırıklarda besleme




Kırıklarda besleme:
Normal bir insanın günlük kalori ihtiyacı Dr. Tavafa göre İstirahatte 1680
Hafif işte 1920
Orta işte 2400
Ağır işte 3000 kaloridir
Bu rakkamlar erkek ve kadında küçük değişiklikler göstermek­tedir.
Bazı maddelerin kalorik eşdeğerleri ise şöyledir: 1 gr Protein 4,10 •
1 gr Karbonhidrat 4,10
1 gr Yağ • 9,30 kaloridir.
Yukarıdaki değerlere göre günlük normal rasyon şu maddeleri, şu nisbetlerde ihtiva etmelidir:
Karbonhidrat 500 gr % 60 2.050 Yağ 80 gr % 80 744
Protein 60 gr % io 246
Eu esas unsurlara oligoelementleri ve vitaminleri de eklemeli­dir.
Çene - yüz yaralanmalarında, gerek yapılan tesbit ve gerekse yumuşak kısımlarda husule gelen yaralar sebebiyle gıda alımı güç hatta imkansız olabilir. Hastalara daima sulu gıdalar verilebilme-mektedir. Gıda güçlüğü ve sulu gıda almak zorunluğu hastayı su-zalimantasyonla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu yüzden hasta, gastro - entestinal bozukluklar, genel halin bozulması ile karşı kar­şıya kalarak enfeksiyonlara dispoze duruma düşmektedir.
Bu bakımdan yaralıya tatbik edilecek diyet şu esasları kapsa­malıdır.
1 — Organizmanın fontionları için gerekli enerji temin edilme­lidir.
2— Hayati önemi haiz gıdai maddeler verilmelidir.
3 — Karbonhidrat, yağ ve protein dengesi sağlanmalıdır. Yukarıdaki esaslar gözönüne alınarak hazırlanmış olan aşağı­daki diyetin uygun olduğu kanısındayız.
2 litre inek sütü 5-6 adet yumurta 300 gr et suyu 250 gr şeker
2 limondan yapılmış limonata 5-6 portakaldan hazırlanmış portakal suyu Ayrıca sistematik yol veya gıdalara karıştırılarak
1 gr C vitamini
2 ampul veya draje B kopleks vitaminleri
Yaralı bu sulu gıdayı rahatlıkla alabilmektedir. Pasajın güç ol­duğu durumlarda nazofaringeal sonda konarak beslenme o yolla ya­pılmalıdır.
Quo vadis?
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Ekim 2009       Mesaj #9
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Doğuştan Kalça Çıkığı

Alıntı

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir.


Doğuştan kalça çıkığı, çocuklarda sık görülen, erken anlaşılıp tedavi edilmediğinde kalıcı sakatlıklara yol açabilen bir sağlık sorunudur.

Doğuştan kalça çıkığı (DKÇ); gelişimsel kalça yetersizliği, gelişimsel kalça çıkığı, doğumsal kalça çıkığı gibi farklı adlandırmalarla da anılmaktadır.

Ortopedik cerrahinin en ciddi hastalıklarından biri olan doğuştan kalça çıkığı, kalça eklemindeki top (femur başı) ile yuva (asetabulum) ilişkisinin değişik derecelerde bozulmasıdır. Doğuştan kalça çıkığı daha çok kızlarda olur. Bazı bölgelerde daha sık görülür, kundak kullanımı görülme sıklığını artırmaktadır. Türkiye'de özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde sık görülür. Ortalama olarak her 250 - 300 doğumda bir rastlanmaktadır.

Doğuştan kalça çıkığı iki grup şeklinde belirlenmiştir:

1. Teratolojik kalça çıkığı: Rahim içi hayatta oluşur
2. Tipik kalça çıkığı: Doğum sırasında veya hemen ertesinde görülür. Tipik çıkıklar üç ayrı grupta toplanır:
1. Çıkabilir kalça: Pasif olarak kalça çıkabilir
2. Yarı çıkık kalça: Uyluk kemiği başının eklem içinde yukarı, dışa doğru kaymış, ancak tam olarak çıkmamış halidir.
3. Çıkık kalça: Uyluk başı yuva dışında olduğu durumdur.

Nedenleri

Anne hormonlarının çocuk kalça ekleminde gevşeklik yapması, genetik faktörler ve anne karnındaki kötü duruşlar, sezaryen doğum, kundak sargısı gibi nedenlerle Doğuştan kalça çıkığı oluşur.

Femur başı ve asetabulum orantısızlığının görünümü


Bir bebekte kalça çıkığı görünümü

Görülme sıklığı

* Ailede DKÇ olaylarının yaşanmış olması,
* Sezeryanla doğum sırasında
* Kız çocukları
* Doğum kilosunun fazlalığı,
* İlk çocuk olma etkeni
* Bölgesel faktörler

DKÇ görülme sıklığını artırıcı unsurlardır.

Belirtileri

DKÇ'nda, özellikle yeni doğan bebeklerde ve çıkık derecesi ağır olmayan küçük çocuklarda yürüyene kadar hiç bir belirti olmayabilir. Bu gibi durumlarda çıkık, çocuk doktorlarının normal muayeneleri sırasında farkedilebilir.

Bacaklarda uzunluk farkı, ayaklarda şekilsel bozukluk, kalça ve bacağın üst kıvrım bölgelerinde sağ ve sol bacak arasında farklılık olması, bacaklardan birinin diğerine oranla daha az hareketli ve esnek olma durumu, yürüme başlangıcında senedleyerek yürüme biçimi gibi belirtiler; çocuğun en kısa sürede konuda deneyimli bir ortopediste götürülmesi gerekeliliğini doğurur.

Tanı

Birçok hastalıkta olduğu gbi, DKÇ'da da erken tanı koymak çok büyük önem taşır. Özellikle ilk altı ay içinde yapılacak teşhislerin sonucunda uygulanan tedaviler başarıyla sonuçlanmaktadır. Ağrı gibi herhangi bir dış belirtisi olmaması tanıyı güçleştirmektedir. İlk tanı, yetkin çocuk uzmanı muayenesi ile belirlenmesine karşın, kesin tanı, çocuğun 0 - 12 aylık döneminde ultrason tetkikleri ya da 6-18. aylarda röntgen filmleriyle yapılabilmektedir. 18. aydan sonra çocuk yürümeye başlayınca herkes teşhis eder fakat tedavi alçı veya cerrahi yöntemlerle olur

Tedavi

Kundak uygulamasının yasaklanmasıyla tedavinin ilk adımı atılır. İlk altı ayda yapılan tanı sonucunda Pavlik bandı ya da Pavlik bandajı olarak bilinen yöntem, ya da Frejka yastığı uygulanır. Bu bandajlar çocuğu rahatsız etmez. Altı aylıktan sonraki dönemlerde genel anestezi altında, kalça yerine oturtulup alçı uygulanması, 18 aydan daha büyük çocuklar içinse; kemik ameliyatları gerekebilmektedir. Yaş ilerledikçe çıkık ağırlaşacağı için operasyonların büyüklüğü artar. Altı yaşına kadar ender de olsa başarılı ameliyatlar yapılabiliyor olmasına karşın, 10 yaşından büyük çocuklarda yapılacak cerrahi uygulamaları genellikle olumlu sonuç vermemektedir. Bu gibi durumlarda kalça eklemi dondurulması ya da kalça protezi ameliyatları uygulanır.
Vikipedi

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
30 Mayıs 2011       Mesaj #10
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Çıkık

Herhangi bir eklemde oynak yüzlerin birbirleriyle olan bağlarını yitirmesi ve olağandışı bir durum alması. Çıkık düşme, çarpma ya da herhangi bir darbeden ötürü eklem kapsülünün bir yerinden yırtılması sonucunda olur. Ancak doğuştan olan çıkıklarda kapsül yırtılmadan, gevşeyip boşalarak çıkığa neden olur. Çıkık oluşan eklemde kemiklerin edilgin hareketleri ortadan kalkmakta, adalelerin etkin hareketleri de, oynak çalışmadığından yapılamamaktadır. Çıkık olan eklemde kendiliğinden beliren ağrılar ve oynak bağlarının yırtılmasından doğan kanama nedeniyle eklem çevresinde kan oturması görülür.

Benzer Konular

2 Şubat 2012 / Pollyanna Tıp Bilimleri
24 Şubat 2014 / Misafir Soru-Cevap
18 Nisan 2016 / Misafir Cevaplanmış
25 Şubat 2010 / Daisy-BT X-Sözlük
13 Mayıs 2013 / Misafir Soru-Cevap