Arama

Gebelik ve Diabet

Güncelleme: 28 Temmuz 2013 Gösterim: 13.205 Cevap: 2
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
16 Kasım 2008       Mesaj #1
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Şeker hastalığı toplumda sık görülen hastalıkların başında gelmektedir. Dolayısıyla gebelikte de birliktelik olabilmektedir.

Tanımlar:

Sponsorlu Bağlantılar
Diyabetes Mellitus: İnsülinin mutlak veya göreceli yokluğuna bağlı bir metabolik hastalıktır.2 ye ayrılır.

Tip 1 : İnsülin yoktur ve tedavide yerine koyulur.
Tip 2 : Anormal insülin sekresyonu ve hedef hücrelerde insülin rezistansı vardır.

Gestasyonel Diyabet

İlk kez gebelikte saplanan çeşitli şiddet derecelerindeki karbonhidrat intoleransıdır. Ve genellikle 20. Haftadan sonra ortaya çıkar. Gebeliği komplike eden diyabetin büyük bölümünü (%90) kapsar.

Overt Diyabet

Gebelik öncesi diyabet tanısının var olmasıdır . İlk 3 ayda koyulan diyabetin tanısı da overt diyabettir. Gebelikteki diyabetin %10nunu oluşturur.

KLASİFİKASYON

Diyabetik bayanlarda gebelik insülin bulunmadan önce beklenmeyecek bir olaydı. . Sonrasında diyabetin ciddiyetine göre fetal riskin belirlendiği ve buna göre de doğum zamanının tayin edildiği WHİTE sınıflamasının geliştirlmesiyle tedavi şekillenmiş ve doğum nedenli ölümler azalmıştır.

Amerikan Obstetrisyen ve Jinekolojistleri Cemiyeti'nin sınıflaması bugün kullanılan sınıflamadır.

Diyabetik gebenın açlık glukozu <105 mg/dl ise A1 sınıfına girer. Tedavi;Diyet
>150 mg/dl ise A2 sınıfına girer. Tedavi;İnsülin

Diğer tüm diyabet şekillerinde tedavi insülin iledir.

TANI

Gebeliğin sebep olduğu insülin rezistansı beta hucrelerinde bir strese neden olur. Bu da gizli şeker bozukluklarının gebelikte araştırılması için uygun ortam oluşturur. Bazı bayanlar erken gebelikte normal test sonuçlarına sahip olabilirler. Fakat insülin sentez yeteneğinde kısıtlılık nedeniyle geç gebelikte insülin yetersizliği gelişebilir ve doğuma doğru hiperglisemi meydana gelebilir. Bu duruma gestasyonel diyabet denir. Doğum sonrası bu bayanların değerleri normale döner. Fakat daha sonra uzun süre takip edilen bayanların belirgin bir yüzdesi diyabet geliştirmektedir.

Diyabet için yüksek riskli gebeler;

-Soygeçmişte diyabet öyküsü
-Özgeçmişte gestasyonel diyabet öyküsü
-Glukozüri
-30 yaş üzeri gebelik
-İri bebek veya malforme bebek öyküsü
-Obesite
-Hipertansiyon

Yüksek risk grubundaki gebeler ilk visitlerinde 100 gr Oral glukoz tolerans testi yapılmalıdır. Bu testleri normal çıkarsa 24-28 haftada tekrar edilmelidir. Risk olsun veya olmasın tüm gebelere ikinci 3 ay sonunda ( 24-28. Hafta) 50 gr glukoz testi yapılmalıdır.

Tarama testi tok karnına 50gr glukoz yüklemesinin ardından birinci saatteki kan glukozu ölçülerek yapılır. Sınır değeri 140 mg/dl'dir.
Bulunan değer <140 mg/dl ise ek tetkike gerek yoktur.
Bulunan değer >140 mg/dl ise 100 gr oral glukoz tolerans testi yapılır.
Bulunan değer>200mg/dl ise tanı gestasyonel diyabettir.

100 gram Oral Glukoz Tolerans Testi :

3 günlük 250 gr/gün karbonhidratlı diyet sonrası sabah yapılır. Gebe testten önce en az 10 saattir aç olmalıdır. Test sırasında hareketsiz kalmalıdır. Açlık kan şekeri alınır. 100 gr glukozlu solusyon içirilir. 1. ,2., 3. saat kan şekeri bakılır. Sınır değerler;
  1. saat;105 mg/dl
  2. saat;190 mg/dl
  3. saat;165 mg/dl
  4. saat;145 mg/dl
Eğer tüm sonuçlar sınırın altındaysa test normaldir. İki veya fazla değer sınırın üzerinde ise tanı gestasyonel diyabettir. Bir değer bozuksa test 1 ay sonra tekrar edilir.

KOMPLİKASYONLAR

A-ANNEYE AİT PROBLEMLER

1-Hipoglisemi(Kan şekeri düşüklüğü): Gebeliğin ilk haftalarında sabit insülin enjeksiyonuna rağmen bulantı ve kusmalar sonucunda düşük kalori alımıyla hipoglisemi oluşur.
2-Hiperglisemi(Kan şekeri yüksekliği): Sıklıkla ikinci yarıda ortaya çıkar. Gelişen insülin rezistansı yapılan dozun daha az effektif hal almasına neden olur.
3- Üriner(Böbrek veİdrar yolları) ve diğer enfeksiyonlar:
4-Hipertansiyon: Özellikle 3.trimestrde sıkı tansiyon takibi yapılmalıdır.
5-Polihidroamnios: Amniotik sıvının 2000ml'den fazla olmasıdır.Fetal hiperglisemi sonucu oluşan fetal poliüriye bağlanmaktadır.
6-Retinopati( Göz retinası hastalığı) overt diyabetli gebelerin her trimestirde göz muayenesi olması gerekir.Lazer ile tedavi edilebilir:
7-Nefropati(Böbrek hastalığı)

B-FETÜSE(BEBEĞE) AİT PROBLEMLER

1-Abortus(Düşük): Eğer glukoz kontrolü erken dönemde yapılırsa abortus riski artmaz.
2-Konjenital anomali(Bebekde doğuştan anormallik): İnsülin bağımlı diyabetik gebelerin fetuslarında anomali riski 3 kat fazladır.
3-Solunum sıkıntısı:Normal gebelere göre sık görülür.
4-Neonatal hipoglisemi(Yenidoğan kan şekeri düşüklüğü): Yüksek glikoza göre sentezlenen yüksek insülin miktarı plasenta ayrılıp glikoz akışı kesilince hipoglisemiye neden olabilir.
5-Hipokalsemi(Kan kalsiyum seviyesi düşüklüğü): Düşük kalsiyum seviyesine bağlı aşırı uyarılma ve kasılmalar gelişebilir. Kalsiyum verilerek tedavi edilmelidir.
6-İri bebek: Anne kanından geçen yüksek miktardaki glikoz sonucu sentezlenen yüksek miktardaki insülin ve insülin benzeri büyüme faktörleri sebep olur. Hem gestasyonel diyabetli hem overt diyabetli gebelerin bebeklerinde görülebilir. Omuz distosisi riskini arttırır.
7-Hiperbilüribinemi( Sarılığa neden olan bilirübinin kanda yüksekliği): Diyabetli anne bebeklerinde normale göre sık görülür.
8- Perinatal mortalite( Doğum ve kısa süre öncesi ve sonrası): Ani fetal(bebek) ölümler meydana gelebilir. Mekanizması tam bilinmemektedir . Glikoz düzeyindeki ani değişimlere bağlı olabilir.

TAKİP VE TEDAVİ:

Takip ve tedavide 3 önemli nokta vardır.

-İyi glikoz kontrolü
-Fetal monitorizaston
-Gebeliği erken sonlandırma

A-GLUKOZ KONTROLÜ: Kan glukozu diyabetik olmayan gebelerle aynı seviyede tutulmalıdır. Anne diyeti,insülin dozu ,glukoz düzeyi takibiyle sağlanır

1-Diyet:.35Kcal/kg/ideal kiloya göre /günlük diyet verilmelidir Bu diyet 1.3 gr protein ve 250 gr karbonhidrat içermelidir.Hastaya üst vücut kaslarını kullandıracak ve fetal distrese neden olmayacak egzersiz programı önerilebilir.

2-İnsülin:Diyete rağmen açlık glukozu 105 mg/dl nin altında tutulamıyorsa insülin tedavisine geçilir. İlk yarıda 0.5 Ünite /kg , ikinci yarıda 0.7 Ünite /kg başlanabilir.Bu dozun 2/3'ü sabah ,1/3'ü akşam verilir. İnsülin yemekten 30 dakika önce alınmalıdır. Gebelikte oral antidiyabetik kullanılmaz.

3-Glukoz düzeyi takibi:Fetusa normal düzeyde glikoz gittiğinden emin olunmalıdır Gebe kan glukozunu evde ölçüp her vizitte getirmelidir AKŞ 70-80mg/dl, TKŞ <120 mg/dl olmalıdır.Tokluk kan şekeri 160mg/dl'nin üzerine çıkarsa derhal doktora başvurmalıdır .G****** her vizitinde açlık, tokluk kan şekeri bakılmalıdır.Takipte HbA1c , glikolize albümin , 24 saatlik idrarda glikoz, amniotik sıvı glikozu kullanılabilir.

B)FETAL MONİTORİZASYON:Riskli fetüs(Bebek) gebelikte iyi monitorize edilmelidir.

Monitorizasyon testleri

-Nonstres test(NST):En sık kullanılan testtir
-Kontraksiyon stres test(CST)
-Ultrason(USG):Anomali taraması, fetal gelişim ve amnion sıvısı ölçümü için kullanılır.
-Fetal EKO:20. Haftada yapılabilir.
-Alfafetoprotein (AFP): 18 .haftada nöral tüp defekti açısından bakılabilir.

C)ERKEN SONLANDIRMA

Gebeliğin haftasından emin olunursa 38. haftanın bitiminde doğurtulur.Vajinal doğum tercih edilir.Sezeryan iri bebek ve diğer obstetrik gerekliliklerde yapılır. 4500 gramın üstünde fetüs vajınal yolla doğurtulmamalıdır. Vajınal veya sezaryenle doğuma karar verildiği gün insülin kullanan gebelerin insülinlerinin tamamı kısa etkiliye dönüştürülür. Çünkü plasenta(Bebeğin eşi) ayrıldıktan sonra ihtiyaç düşecektir. Kan glikozu sıkı takip edilmelidir.

AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
18 Haziran 2013       Mesaj #2
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye
Hamilelikte Şeker Hastalığı (Gestasyonel Diyabet)
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Hamilelikte şeker hastalığı (gestasyonel diyabet) şeker hastalığının ilk kez hamilelikte ortaya çıkmasıdır. Bu durum hamilelerin %4'ünde görülür.

Hamilelik diyabeti nedir ve neden olur?

Tüm hamile kadınlarda hormonal değişikliklere bağlı olarak hamilelik boyunca devam eden bir insülin direnci vardır. Bunun sonucu olarak hamilelik esnasında kan şekeri ortalama seviyesi hamilelik dışındaki seviyeye göre daha yüksek seyreder. Ancak bu seviye yine de normal sınırlar içinde kalır. Bazı kadınlarda ise hamileliğin son 3 ayında bu hormonal değişiklikler kan şekerinin normal sınırların üzerine çıkmasına, yani hamilelik diyabetine neden olur.
Hamilelik boyunca plasentadan salgılanan hormonlar besinlerin anneden bebeğe geçişini kolaylaştırır. Plasentadan salgılanan bu hormonlar aynı zamanda annenin kan şekerinin düşmesini engeller. Bu etkiyi insülinin kan şekerini düşürme etkisini engelleyerek yapar. Buna karşılık olarak da hamilelik boyunca pankreas daha fazla insülin üretmeye başlar. Normal koşullarda pankreas gebelik hormonlarının kan şekerini yükseltici etkisine karşı koyabilmek için daha fazla insülin üretebilecek kapasitededir. Pankreasın hamileliğin kan şekerini yükseltici etkisine karşılık yeterince insülin üretemediği durumlarda şeker hastalığı ortaya çıkar.

Hamilelik diyabetinin komplikasyonları nelerdir?

Erken gebelikte şeker hastalığı düşük ve ve bebekte anomali riskini artırır. Bu anomalilerin bir çoğu beyin ve kalp gibi hayati organları ilgilendirir.
Hamileliğin son altı ayında yüksek kan şekeri bebeğin fazla beslenmesine ve aşırı kilo almasına neden olur. Bebeğin iri olması doğum komplikasyon oranını artırır. İri bebeklerde sezaryan oranı daha fazladır. Normal doğumda ise bebeğin omuz takılması gibi önemli komplikasyonlar daha fazla görülür.
Doğum sonrasında anneden geçen fazla insüline bağlı olarak bu bebeklerde hipoglisemi yani kan şekerinin düşmesi sıklıkla görülen bir durumdur.
Bütün bunlara rağmen doğru bir tedaviyle diyabetli anneler sağlıklı ve normal bir bebek sahibi olabilir.

Kimler hamilelik diyabetine adaydır?

Hamilelikte şeker hastalığının ortaya çıkmasını kolaylaştıran faktörler şunlardır:
-Hamileliğe fazla kiloyla başlamak (ideal kilonun %20 üzerinde olmak)
-İnsülin direnci olması
-Ailede diyabetli bireyler olması (anne, baba, kardeş vs...)
-Daha önce 4 kilo ve üzeri çocuk doğurmuş olmak
-Daha önce ölü doğum yapmış olmak
-Daha önceki hamileliklerde hamilelik diyabeti geçirmiş olmak
-Bebeğin suyunun fazla olması (polihidramnios)
Ancak hamilelik diyabeti görülen birçok kadında bu faktörlerin hiç birine rastlanılmadığını da belirtmek gerekir.

Hamilelik diyabeti tanısı nasıl konur?

Yüksek risk grubundaki kadınları hamilelikleri esnasında mümkün olduğu kadar erken dönemde araştırmalara tabi tutmak gerekir. Yüksek riski olmayan kadınlara ise hamileliğin 24-28. haftaları arasında şeker yükleme testi yapılır.
Şeker yükleme testi açlık gerektirmeyen bir tarama testidir. Normal bir yemekten yaklaşık 2 saat sonra 50 g. glukoz içeren bir sıvı hızlı bir şekilde içilir. Bir saat sonra kandaki şeker seviyesine bakılarak tanı konur. Kandaki şeker seviyesinin 140 mg/dl.'in üzerinde çıktığı durumlarda gerçek yükleme testi olan 100 g. yükleme testini yapmak gerekecektir. 50 g.şeker yükleme testinin anormal çıkması durumunda gerçek yükleme testinin (100 g yükleme - OGTT) anormal çıkması yani hamilelik diyabeti olması ihtimali %30 civarındadır. OGTT uygulanmadan önce anne adayına üç gün, 300 gr karbonhidrat içeren beslenme programı verilir. Hamile bu evrede normal günlük aktivitesine devam edebilir. Üçüncü gün akşamından sonra anne adayının 12 saat aç kalması gerekir. Ardından sabah aç karnına kanı alındıktan sonra 100 gr glikoz 5 dakika içinde içilir. Glikoz verildikten sonra birinci, ikinci ve üçüncü saatlerde glikoz (kan şekeri) için hamileden kan örneği alınır.
100 gr oral glikoz testi (OGTT) normal değerleri:
Açlıkta >95mg/dl
1.saattte >180mg/dl
2.saatte >155mg/dl
3.saatte >140mg/dl
Yukarıda belirtilen 4 değerden 2 veya daha fazlası normalin dışında ise hamilelik diyabeti (gestasyonel diyabet) tanısı konur.
Sonuçlarda sadece tek değerin yüksek olması durumunda ise testin bir ay sonra tekrar edilmesi uygun olur. Eğer 50 gr şeker yükleme testi sonucu 190 mg/dl'den yüksekse, 100 gr OGTT yapılmasına gerek kalmadan açlık glikoz düzeyine bakılması yeterli olur. Test sonucunda açlık kan glikozu 95mg/dl'nin üzerinde çıkarsa anne adayında gestasyonel diyabet olduğu kabul edilir ve tedaviye başlanılır.

Hamilelik diyabeti nasıl takip edilir?

–Sabah kahvaltısından önce, 2 saat sonra ve her yemekten önce olmak üzere kandaki şeker düzeyini günde 4 kez takip etmeniz gerekir. Bu amaçla diyabet hastalarının kullandığı evde kullanılabilen aletlerden edinmek gerekecektir.
-İdrarda keton ve asit olması diyabetinizin kontrol altında olmadığını gösterir.
-Doktorunuzun önerdiği diyete harfiyen uymak çok önemlidir.
-Doktorunuzun önerdiği egzersizlerin yapılması gereklidir.
-Kilo alımınızı takip etmelisiniz.
-Gerekirse doktorunuzun önerdiği insülin tedavisine uymalısınız. Günümüzde insülin hamilelik esnasında kullanılabilen tek diyabet ilacıdır. İnsülin yüksek molekül ağırlığı nedeniyle plasentadan bebeğe geçmez.
-Tansiyonunuzu yakından takip etmelisiniz.

Kan şekeri seviyesini nasıl takip edebilirsiniz?

Kandaki günlük şeker seviyelerinin takip edilmesi, diyabetin egzersiz ve diyetle kontrol altına alınıp alınmadığını anlamak için yapılır. Parmak ucundan alınan bir damla kanla kendi kendinize yapacağınız bu testte çıkan değerlerin açlıkta 95mg/dl ve yemekten 2 saat sonra 120 mg/dl değerinin üzerine çıkmaması gerekir. Eğer alınan önlemlere rağmen bu değerlerin üzerinde çıkıyorsa insülin tedavisi gereklidir.

Hamilelik diyabeti için ne zaman insülin kullanmalıyım?

Kandaki şeker değerlerinize göre doktorunuz size insülin tedavisi önerebilir. İnsülin vücutta pankreastan salgılanan ve kandaki şeker seviyesini belli aralıklarda tutan bir hormondur. İnsülin cilt altına enjeksiyon yoluyla gün içinde bir kaç kez verildiğinden, bu enjeksiyonun kendi kendinize nasıl yapılacağını öğrenmeniz gerekecektir. İnsülin enjeksiyonu için kullanılan iğneler çok ince olduğundan kendinize bu enjeksiyonu yapmanız oldukça kolay ve acısızdır. Genellikle karın veya bacak derisini iki parmağınızla kıstırıp, ince iğneyi buraya batırmanız yeterlidir. Derinizi parmaklarınızla sıkıştırdığınız zaman hissettiğiniz acı iğnenin girişinden daha fazladır. Bu nedenle kendi kendinize iğne yapmanın korkulacak bir yanı yoktur.
Hamilelik ilerledikçe plasenta daha çok gebelik hormonu salgılayacağı için insülin ihtiyacı da artacaktır. Bu nedenle insülin tedavisi esnasında kan şekeri takip edilmeli ve doktorunuzun önerisine göre insülin dozu artırılmalıdır.
İnsülin tedavisi esnasında yeterince yememe, öğün atlama, zamanında yememe veya alışılmışın dışında fazla hareket nedeniyle kan şekeri normal değerlerin altına düşebilir. Hipoglisemi adı verilen bu durumun belirtileri şunlardır:
-Baş dönmesi
-Soğuk ter
-Yorgunluk hissi
-Ani açlık hissi
-Baş ağrısı
Hipoglisemi derhal tedavi edilmesi gereken ciddi bir durumdur. Kan şekeriniz 60 mg/dl.nin altına düştüğü durumlarda kan şekerinizi yükseltmek için şekerli yıyecek veya içecekler almanız gerekir (yarım bardak portakal veya elma suyu, 1 bardak süt, 4-6 parça şeker, 1 yemek kaşığı bal vs...). Bu önlemi aldıktan 15 dakika sonra kan şekerini tekrar kontrol etmek gerekir. Eğer kan şekeriniz hala 60 mg/dl.nin altındaysa yukarıda belirtilen tedbirleri tekrardan almak gerekir. Eğer son yemeğinizden sonra 45 dakikadan fazla geçmişse yeni bir hipoglisemiyi engellemek için ekmekle birlikte proteinli bir şeyler yemek doğru olur.

Hamilelik diyabetinde günlük diyet nasıl olmalıdır?

Kan şekerini sabit tutmak için mutlaka günlük diyet 3 ana öğün ve 2 veya 3 ara öğüne bölünmelidir. Bu öğünlerin düzenli olması ve atlanmaması önemlidir. Günlük diyetin %40-45'i karbonhidrattan oluşmalı. Sabah kahvaltısında ve yatmadan önce 15-30 g. karbonhidrat alınması tavsiye edilir.
Eğer sabahları mide bulantınız oluyorsa yataktan kalkmadan önce bir kaç parça kraker sizi rahatlatacaktır. Az ve sık yemek, yağlı ve kızarmış besinlerden kaçınmak faydalı olacaktır.
Hamilelik boyunca liften zengin tam buğday ekmeği, tahıl gevreği, makarna, meyva ve sebzeden zengin bir diyet tercih etmek gerekecektir. Öte yandan her hamile kadının da günlük 20-35 g lif alması gerekli.
Günlük diyetin en fazla %40'ı yağlardan gelmeli. Bunun da en fazla %10'u doymuş yağlardan oluşmalıdır.
Günde en az 8 bardak sıvı almalısınız.

Ne kadar egzersiz hamilelikte güvenlidir?

Hamilelik boyunca düzenli yapılan spor bir yandan hamile kadının duruşunu düzeltirken diğer yandan da bel ağrısı ve yorgunluk gibi sık görülen hamilelik yakınmalarının önüne geçer. Hamilelik diyabeti olan hastaların egzersiz programları için doktorlarına danışmaları yerinde olur. Kan şekerinin düşmesini engellemek için doktorunuzun verdiği programın dışına çıkmamanız gerekir.
Spor yapmadan 30 dakika önce 15 g. karbonhidrat alınması gerekir. Eğer egzersiziniz ile son yediğiniz yemek arasında 2 saatten fazla süre varsa egzersize başlamadan önce bir ara öğün yemelisiniz.

Kilo alımı nasıl olmalı?

Hamilelikte alınabilecek kilo miktarı hamile kadının hamilelik öncesi kilosuna bağlıdır. Hamilelik boyunca dengeli ve sağlıklı beslenmek bebeğinizin sağlıklı olmasına yardımcı olacaktır.
Hamilelik boyunca günlük kalori miktarını 200-300 kcal artırmak yeterlidir. İki kişilik yemenin anlamı iki yetişkin için yemek gerekir şeklinde algılanmamalıdır. Hamilelik boyunca 12-15 kilo arası almak normal kabul edilir. Ancak doktorunuz durumunuza göre daha fazla veya daha az kilo almanızı tavsiye edebilir.
Genel olarak ilk 3 ayda 1-2 kilo almanız ve sonraki aylarda da haftada en fazla 350-400 g. almanız önerilir.
Bebek: 3500 g
Plasenta: 1000-1500 g
Amnion sıvısı: 1000-1500 g
Gögüs dokusu: 1000-1500 g
Kan sıvısındaki artış: 3000 g
Yağ deposu: 2000-3000 g
Rahim: 500-1000 g
Toplam: 12000-15000 g

Annede hamilelik diyabeti olduysa doğum sonrası bebeğin bakımı nasıl olur?

Bebeğinizin kan şekeri düzeyi doğumdan hemen sonra ölçülecektir. Eğer kan şekeri düşükse ağızdan veya damardan verilen şekerli serumlarla kan şekeri yükseltilir. Doğumdan sonraki ilk saatlerde diyabetli anneden doğan bebeklerde kan şekeri düşme eğilimi gösterdiğinden bir süre yoğun bakımda gözlem altına almak tercih edilebilir.
Diyabetli annelerden doğan bebeklerde yeni doğan sarılığının görülme sıklığı da daha yüksektir. Bu tip sarılık tedavi edildiğinde bebek için zararsızdır. Tedavide ultraviyole ışık kullanılır.

Hamilelik diyabeti bebeğin diyabetli olmasına yol açar mı?

Bu bebeklerin erişkinlikte daha sık diyabet hastası oldukları bildirilmiştir.

Doğumdan sonra diyabetli mi olacağım?

Genel olarak doğumdan sonra plasentanın ürettiği hamilelik hormonları kaybolacağından kan şekeri seviyeleri 6 haftada normale döner. Bu süre içinde kan şekerinizi ölçmeniz ve doktorunuzla paylaşmanız gerekir.
Hamileliğinde diyabet olan kadınların %60'ının ilerleyen yaşlarda tip 2 diyabet hastası olduğu bilinmektedir. İdeal kiloda kalmak, dengeli ve düzenli beslenmek, düzenli spor yapmak ileride diyabet hastası olma olasılığınızı azaltır.
Son olarak önceki hamileliğinde hamilelik diyabeti geçiren kadınlar, sonraki hamileliklerinde de %50 hamilelik diyabeti geçirme riski taşırlar. Bu nedenle hamilelik planlamadan önce kontrol altına girmek, yaşam şeklinizi bu riske uygun olarak değiştirmek doğru olacaktır.

Dr. Senai AKSOY

Kaynak: ART Tıp Merkezi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
28 Temmuz 2013       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Gebelik ve Diyabet
MsXLabs.org


Kan şeker düzeyinin yüksekliği ile seyreden diyabet hastalığı, tüm dünyada hızla artmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki artış daha belirgindir. Kalıtsal yatkınlık (Genetik), yüksek kalorili ve yağlı beslenme, obezite (şişmanlık) ve hareketsiz yaşam başlıca sebeplerdir. Hastalık tipine ve hastanın şeker düzeyine göre sadece egzersiz ve diyet ile kontrol altında tutulabileceği gibi, insülin tedavisi de gerekebilir.

Gebelikte kaç türlü kan şekeri problemi olabilir?
Gebelikte iki türlü kan şekeri problemi yaşanabilir. İlki gebelik öncesi diyabet hastalığı olup hamile kalanlar, diğeri ise gebelik sırasında, özellikle gebeliğin son üç ayında şeker metabolizmasında oluşan değişikliklere bağlı kan şekerinin yükselmesi durumudur. Buna gebelik diyabeti denir.

Gebelik öncesi diyabeti olan anne adayı ve bebeğini hangi tehlikeler bekler?

Şeker hastası anne adaylarında, tehlikenin boyutu, kan şekerinin kontrolüne bağlıdır. Gebelik öncesi ve sırasında kan şekeri normal sınırlar içinde tutulabilen diyabetik anne adayı ve bebeğini bekleyen tehlikeler, hasta olmayan bir hamileden çok da farklı değildir. Fakat gebelik öncesi ve gebeliğin ilk 8 haftasında kan şeker düzeyleri kontrol altında değilse; düşük yapma, doğumsal anormallikler, iri bebek ve yüksek tansiyon gibi ciddi sorunlar görülebilir. Bu annelerin bebeklerinde ise; anne karnında ölüm, iriliğe bağlı doğum travması, yeni doğan sarılığı, solunum sıkıntısı ve yoğun bakım ihtiyacı daha fazladır.

Diyabetik anne bebeklerinde hangi doğumsal anormallikler daha sık görülür?
Bu bebeklerde, normale göre; doğumsal kalp anormalliği riski 18 kat, omurgada açıklık olması (Spina bifida) riski 15 kat artmaktadır. Bütün hamilelere önerilen ve gebeliğin 20–23’üncü haftaları arasında, konusunda deneyimli bir uzman tarafından yapılan detaylı ultrasonografinin önemi, bu hamile grubu için çok daha fazladır.

Gebelik şekeri ne zaman ortaya çıkar ve nasıl saptanır?
Gebelikteki hormonal değişiklikler, bebeğe yeterli şeker ve besinleri sağlamaya yöneliktir. Amaç anne kan şekerini yüksek tutmaya çalışmaktır. Bu etkiler, bebek ihtiyacının daha belirgin olduğu 6’ncı aydan sonra ortaya çıkar. Metabolizmasında diyabete yatkınlık olan bazı anne adaylarında, kan şekerindeki bu artış beklenenden daha fazla olur ve gebelik diyabeti gelişir (%6–7).

Gebelikte şeker taraması ne zaman yapılır?
Anne adayı yüksek risk gurubunda değilse, şeker taraması 24–28’inci haftalar arasında yapılır. Herhangi bir risk faktörü varsa, tarama gebe ilk muayeneye geldiğinde istenmelidir.

Risk faktörleri nelerdir?
  • Daha önceki hamileliklerinde;
  • Bebek kaybı
  • İri bebek (4 kilo ve üzeri)
  • Doğumda omuz takılması
  • Doğumsal kalp hastalığı
  • Birinci derece yakınlarında şeker hastalığı olması
  • Daha önce yapılan kontrollerinde, şeker hastalığına yatkınlığı (Gizli Şeker) saptanması.
Tarama testi nasıl yapılır?
Tarama testi iki basamakta yapılır; İlk olarak, 50 gram glukoz içtikten 1 saat sonra kan şekeri bakılır. Sonuç 140 ve üzerinde ise, bu gebelere 100 gram glukoz ile üç saatlık yükleme testi yapılır. İlk tarama testini yaptığımız gebelerin %10-15’inde yükleme testi gerekir. Yükleme testi yapılanların da %20-40’ında gebelik şekeri tanısı koyulur. 50 gram tarama testi için açlık-tokluk ve günün hangi saatinde yapıldığı önemli değildir. Fakat 100 gram yükleme testi, 8–14 saatlik açlık sonrası sabah yapılmalıdır.

Tedavi edilmezse, gebelik diyabeti saptanan anne adayı ve bebeklerini hangi sorunlar bekler?

Tedavi edilmeyenlerde şu durumlar daha sık gözlenir;
  • iri bebek
  • doğum travması
  • sarılık
  • solunum sıkıntısı
  • yoğun bakım ihtiyacı
Gebelik diyabetinin bebek ve doğum komplikasyonları dışında sıklıkla göz ardı edilen bir başka önemi daha var. Bu hanımların doğumdan sonraki yaşamlarında, şeker hastalığına yakalanma riskleri normale göre artmaktadır. Bu gebeler, lohusalık bitiminde(doğumdan 6 hafta sonra) yükleme testi yapılarak takip edilmeli, eğer şeker çıkmazsa daha sonra belli aralıklarla bu testler tekrar edilmelidir. Fazla kiloları varsa, kilo vermeleri, normal ağırlıkta olanlara kilo almamaları önerilmelidir. Benzer bir durum bebekler için de geçerlidir. Yapılan çalışmalar, bu bebeklerin sadece doğum sırasında değil, daha sonraki yaşamlarında da kilolu ve diyabete yatkın olduğunu göstermektedir. Görüldüğü gibi, gebelik şekerini tanımak ve tedavi etmek sadece gebelik ve doğum sürecini değil, daha sonraki kuşakları da ilgilendiren bir toplum sağlığı sorunudur.

Gebelik şekerinin tedavisi ve takibi nasıl yapılır?
Bu hastaların yüzde 80’inde kontrol sadece diyet ile sağlanabilmektedir. Diyetisyen tarafından annenin yaşı, vücut özellikleri (boy, kilo) ve beslenme alışkanlıklarına göre, normalden yüzde 30–35 daha az kalorili, karbonhidrat, yağ ve protein oranları dengelenmiş bir program hazırlanır. Az ve sık beslenmeleri önerilir. Glisemik indeksi yüksek besinlerden kaçınmaları önerilir. Glisemik indeksi yüksek bazı gıdara örnekler:
Patates, pirinç, pişmiş havuç Üzüm, incir, muz, kavun, karpuz, dut, hurma

Devam eden süreçte hasta-diyetisyen-hekim iletişimi takip açısından çok önemlidir. İki haftalık takip sonrası, istenilen kan şekeri düzeylerine ulaşılamayan hastalara, insülin tedavisi başlanır. İnsülin tedavisi başlanan hastalarda takip daha sıkı olmalıdır. Çünkü bu tedavi sırasında oluşabilecek ciddi kan şekeri düşmeleri (hipoglisemi) anne ve bebek için hayati tehlikeler oluşturabilir.
Tedavi ile şeker düzeyi normale yakın tutulabilen gebe ve bebeklerde oluşabilecek komplikasyon oranları normalden çok farklı değildir.

Doğum zamanlaması ve şekli nasıl olmalıdır?
Gebelik şekerinde hem anne hem de bebek, oluşabilecek sorunları önceden görebilmek için, normale göre daha yakın takip edilmelidirler. Bu takibin sıklığı, her vakanın durumuna göre belirlenir. İyi kontrol edilen vakaların doğum zamanlaması, normal gebeliklerden farklı değildir. İri bebeklerde doğum travması riski arttığı için 40 hafta geçmeden doğum başlatılır. Tedavi edilsin veya edilmesin, gebelik şekerinde sezaryen oranları normale göre daha yüksektir. Yine de hastaların yarısından çoğu normal doğum yapabilir. Sezaryen gerektiren en sık neden, iri bebek ve buna bağlı olarak doğum eylemini ilerlememesidir.


Dr. Mustafa KIR
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

25 Mart 2008 / Pollyanna Sağlıklı Yaşam
16 Nisan 2013 / NihLe Sağlıklı Yaşam
11 Kasım 2021 / HerHangiBiri Taslak Konular
20 Temmuz 2008 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri
5 Nisan 2017 / Daisy-BT Biyoloji