Arama

Demokrit (Demokritos) - Tek Mesaj #1

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Ekim 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Demokritos

(d. y. İÖ 460 - ö. y. 370)
Evrenin yapısına ilişkin atomcu kuramın gelişmesinde önemli bir yeri olan Eski Yunanlı filozof.

Ad:  democritus-3.jpg
Gösterim: 4775
Boyut:  17.1 KB
Demokritos’un yaşamıyla ilgili bilgilerin çoğu, güvenilirliği zayıf kaynaklara dayanır. Trakya’daki Abdera (bugün Avdhira, Yunanistan) kentinin varlıklı yurttaşları arasında olduğu, Doğu’da birçok yolculuğa çıktığı söylenir. Diogenes Laertios’a (ü. 3. yy) göre Demokritos’un insan bilgisinin neredeyse bütün alanlarını konu alan yapıtlarının sayısı 73’e ulaşır. Çoğunlukla etik üzerine incelemelerinden kalan, ancak birkaç yüz parça günümüze ulaşmıştır.

Demokritos’un fizik ve kozmoloji öğretileri, öğretmeni Leukippos’un görüşlerinin daha gelişmiş ve sistemleştirilmiş biçimidir. Demokritos, gerçekliğin (Varlık) öncesiz ve sonrasız, ayrımlaşmamış bir bütün olduğu konusunda Elea Okulu filozoflarıyla aynı görüştedir; ama varlığın tekliği ve devinimsizliği savını yadsır. Dünya üzerindeki değişken fiziksel olayları açıklarken, Varlık’ın yanında uzayın da (Boşluk) aynı ölçüde var olduğunun dikkate alınması gerektiğini savunur. Ona göre Boşluk, Varlık’ı (fiziksel dünya) oluşturan sonsuz sayıda atomun devindiği sonsuz bir uzaydır. Bu görünmez atomlar öncesiz ve sonrasızdır; daha da küçültülemeyecek kadar küçüktür (Yunanca atomon: “bölünemez”). Atomlar bütünüyle doludur; delikleri olmadığı ve kapladıkları uzayı bütünüyle doldurdukları için atomları sıkıştırmak olanaksızdır. Atomlar yalnız biçimleri, düzenlenişleri, konumları ve büyüklükleri bakımından birbirinden farklıdır. Atomlar arasında yalnızca nicelik farkı olduğu için, doğadaki nitelik farkları yalnızca görünüştedir ve atomların farklı bileşimlerinin duyularımız üzerinde yarattığı izlenimlerden kaynaklanır. Bir şeyin sıcak ya da soğuk, tatlı ya da acı, sert ya da yumuşak oluşu uzlaşıma bağlıdır; gerçekten var olan yalnızca atomlar ve Boşluk’tur. Örneğin suyun ve demirin atomları özdeştir ama pürüzsüz ve yuvarlak olan su atomları birbiriyle kenetlenmeden küçük küreler gibi yuvarlanıpvgider. Oysa demir atomları pürüzlü ve çıkıntılı olduğu için birbirine kenetlenerek katı bir cisim oluşturur. Bütün fiziksel varlıklar aynı öncesiz ve sonrasız atomlardan oluştuğuna göre, mutlak anlamda hiçbir şeyin yoktan var olmadığı ve hiçbir şeyin varken yok olmadığı söylenebilir. Bir nesnenin ortaya çıkışı ya da kayboluşu, “doğuşu” ve “ölüşü” atom bileşimlerinin çoğalıp azalmasıyla açıklanabilir.

Nasıl atomlar herhangi bir nedenin sonucu değilse, öncesiz ve sonrasız birer nesne ise, devinim de öyledir. Demokritos, devindirici bir ilke (örn. Empedokles’te Sevgi ve Kavga, Anaksagoras’ta nous: “zihin” ya da “us”) yerine, belirli bir amaca yönelik bilinçli bir nedene yer bırakmayan bütünüyle mekanik bir sistemin değişmez ve “zorunlu” yasalarından söz eder. Demokritos evrenin kökenini de şöyle açıklar: Başlangıçta atomlar her yönde devinmektedir; bu bir tür “titreşim”dir. Böylece atomlar birbirleriyle çarpışmaya ve giderek hızla dönmeye başlamış, bu arada benzer atomlar bir araya gelerek daha büyük cisimleri ve dünyaları oluşturmuştur. Bu, herhangi bir amacın ya da modelin değil, yalnızca bir “zorunluluğun”, yani atomların kendi niteliğinin olağan sonucudur. Atomlar sayıca sonsuz, Boşluk da uzamda sınırsız olduğuna ve devinim hiç sona ermediğine göre, evrende her zaman gelişmenin ya da gerilemenin çeşitli evrelerindeki benzer atomlardan oluşan sonsuz sayıda dünya var olmuştur.

Demokritos, algı ve bilgi sorunlarıyla da ilgilendi. Ona göre duyumlar, başka nesnelerin yaydığı ve ruha çarpan atomların ruhta oluşturduğu değişikliklerdi. Ruhun atomları ancak başka atomların değişinden etkilenebilirdi. Ama tatlılık ve acılık gibi duyumlar, yayılan atomların içerdiği özellikler değildi; bunlar yalnızca atomların büyüklüğünün ve biçiminin sonucuydu. Örneğin tatlılık duyumuna çok küçük olmayan yuvarlak atomlar yol açıyordu. Renkleri açıklama girişimi de ilk kez Demokritos’tan geldi. Renk de kendi başına nesnel bir nitelik değil, atomların biçimlerinden çok “konumlarına” bağlı bir özellikti. Örneğin, beyazlık duyumunu, gölge düşürmeyecek biçimde pürüzsüz ve yassı atomlar oluşturuyordu; siyahlık duyumu ise pürüzlü, çıkıntılı atomların sonucuydu.

Demokritos, halkın tanrılara olan inancını, olağanüstü olayları (örn. gökgürültüsü, şimşek, deprem) insanüstü güçlerle açıklama arzusuna bağlar. Kuramsal değil kılgısal bir temele dayanan etik sistemine göre sonul iyi olan “neşe”, ruhun korkudan ve boş inançlardan etkilenmeden barış ve dinginlik içinde yaşamasıdır.

Demokritosun bilinen önemli yapıtları arasında Peri eutumies (Neşe . Üzerine), Megas diakosmos (Büyük Evren İçin), Mikros diakosmos (Küçük Evren İçin), peri nou (Zihin Üzerine), peri aistesion (Duyum Üzerine), Kratunteria (Doğrulamalar), peri logikon kanon (Mantığın Kuralları Üzerine) sayılabilir.


MsXLabs.org & Ana Britannica

Son düzenleyen _Yağmur_; 8 Temmuz 2017 10:29