Arama

İstanbul'un ekonomi, turizm, ticaret, sanayi gibi faaliyetlerde yeri ve önemi nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 31 Ekim 2016 Gösterim: 105.383 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
16 Ocak 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul şehrinin ekonomi,turizm,ticaret,sanayi,gibi faaliyetlerdeki yeri ve önemi nedir?
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
Kapalıçarşı İstanbul, üç imparatorluğa başkentlik etme özelliğinin yanı sıra, her dönemde ekonomik merkez olma özelliğini de koruyan az sayıda kentten biridir. Nitekim, 1923'te kurulan bugünkü yeni cumhuriyete siyasi anlamda başkent olmamasına rağmen, ekonomik merkez olma özelliğini her zaman sürdürmüş ve ülkenin kaderini belirleyen konumunu asla kaybetmemiştir.

Sponsorlu Bağlantılar
1980'lerin sonlarında, sosyalist blokun çökmesiyle birlikte, Karadeniz, Kafkasya ve Balkanlar'da yaşanan değişimler, İstanbul'un etkileyebileceği alanı genişletti ve yeniden bir dünya kenti olma şansını sundu. İstanbul, bu fırsatı iyi kullanma yönünden önemli adımlar atıyor.
1945'te l milyon 78 bin nüfusu olan İstanbul, 1950 sonrasında yaşanan patlama ile 1955'de l milyon 533 bine ve izleyen dönemlerde de, yıllık binde 40- 50 arasında artışla 1990'da 7 milyon 309 bin, 1997'de 9 milyon 199 bine ulaştı ve 2000 yılında yapılan sayımda da 10 milyonun üstünde nüfusa sahip bir kent oldu.

Kentin ekonomisine ve iş yaşamına kısaca bakacak olursak:


Bugün İstanbul'un Türkiye GSMH'sindeki payı yaklaşık yüzde 23 düzeyinde.
1980'li yıllardan itibaren Türkiye sanayiindeki önemi nispeten azalmasına rağmen finans başta olmak üzere inşaat, ticaret, konut ve diğer hizmet sektörlerindeki katkısı büyüyen İstanbul'un, Türkiye milli gelirindeki payı 1960'lardan beri hep yüzde 20 ile yüzde 22 arasında seyretmektedir. 1980'li yıllara kadar gelişmelerinin temel enerjisini sanayi yatırımlarından alan büyük girişimcilerin, 1970'lerden itibaren İstanbul dışında mekanlar bulmaları ve yeni yatırımlarını İstanbul dışına yapmaları; İstanbul'da kurulu olanların da, yavaş yavaş sökülerek İstanbul dışına taşınması, imalat sanayiinin İstanbul'daki büyümesini bir ölçüde durdurdu.
Ancak, sanayideki bu duruma karşılık para piyasalarının kalbi artan bir tempoyla hep İstanbul'da attı. Bugün mevduatların yüzde 35'e yakını İstanbul'da toplanıyor ve kredilerin yüzde 33'ü İstanbul'da kullanılıyor. Sigorta şirketlerinin neredeyse hepsinin merkezi İstanbul'da. Serbest Bölge niteliği de taşıyan Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul merkezli ve hızla dünyanın sayılı borsaları arasında yükseliyor. Ayrıca bir altın borsası var. Leasing, factoring, özel finans kurumları gibi finans kuruluşlarının merkezi de İstanbul'da ve özellikle, liberalleşen para piyasaları ile birlikte İstanbul, bir finans merkezi olma yolunda hızla ilerliyor.
* İstanbul'un her yıl devlet bütçesine katkısı yüzde 40, buna karşılık devlet harcamalarından aldığı pay yüzde 7-8 dolayındadır.
* Özel bankaların hepsinin genel müdürlükleri ve Türkiye'deki toplam banka şubelerinin yüzde 21'i stanbul'da bulunuyor.
* İstanbul hem iç hem de dış ticarette merkezi bir öneme sahip. İstanbul'da ticaret sektöründe yaratılan katma değer, il toplam katma değerinin yüzde 26.5'ine ulaşıyor ve ticaret sanayiden sonra İstanbul'un en önemli sektörü durumunda. Türkiye genelinde ticaret sektöründe yaratılan katma değerin yüzde 27'si İstanbul'a ait.
* İstanbul, aynı zamanda Türkiye'nin en önemli ihracat ve ithalat kapısı konumunda. İstanbul'un ihracatı Türkiye toplamının yüzde 46'sın ithalatın ise yüzde 40'ını oluşturuyor.
* Uluslararası deniz taşımacılığında İstanbul'un sahip olduğu üstünlük ise zaman içerisinde diğer limanlara kaymış durumda. Mersin, İskenderun ve İzmit limanları, Türkiye'nin deniz taşımacılığının ana limanlarını oluşturuyor.
*İstanbul, turizmin merkezi olması açısından ve özellikle de kongre turizmi açısında büyük bir şansa sahip bulunuyor. Otel kapasitesinin dörtte biri beş yıldızlı otellere, beşte birine yakını da dört yıldızlı otellere ait.
* Gelir dağılımı yönünden ise İstanbul Türkiye'de gelirin eşitsiz dağıldığı bir
il durumunda. Nüfusun en varlıklı kesimini oluşturan yüzde 20, gelirin yüzde 64'ünü , en fakir yüzde 20 ise gelirin yüzde 4'ünü alıyor.
Tüketime giden Türkiye gelirinde ise İstanbul'un tek başına payı yüzde 27,5. DİE'nin 1994 gelir dağılımı araştırma sonuçlarına göre, İstanbul'daki hanelerin yüzde 10'u il gelirinin yüzde 52'sini, yüzde 5'i ise gelirin yüzde 42'sini elinde bulunduruyor. İstanbul'un yüzde 1'lik azınlığı ise il gelirinden yüzde 29 pay alıyor.
* İstanbul, Türkiye'nin motorlu araç parkının ise yüzde 24'üne sahip ve İstanbul'daki araçların yüzde 81'ini otomobiller oluşturuyor.
*İstanbul Valiliği'nin belirlemelerine göre İstanbul'da ruhsatlı konut sayısı 850 bin, imar afları ile yasalaşan konut sayısı 750 bin, kaçak konut (gecekondu) sayısı ise 400 bindir. DPT'nin yaptığı bir araştırmaya göre, gecekonduların yüzde 40'ının büyüklüğü 75-99 metrekare arasında değişirken, yüzde 35'i ise 50-74 metrekareyi buluyor.
* DPT'nin bir araştırmasına göre, gecekonduların yüzde 17'sinin doğrudan Hazine arazileri üzerine, yüzde 56'sının da kanunlara aykırı olarak, başkalarından gayrimenkul satış vaadi gibi işlemlere dayalı olarak devralınan arazilere yapılmış durumda.
*İstanbul nüfusunun eğitim durumu, Türkiye ortalamasının oldukça üstünde. Türkiye genelinde 6 yaşın üstündeki nüfusun yüzde 20'sine yakını okuma yazma bilmezken, bu sayı İstanbul'da yüzde 10 dolayında. Türkiye genelinde yüksek okul bitirenler nüfusun yüzde 3'ünü oluştururken, İstanbul'da bu oran yüzde 5.5.
* Türkiye'de hastanelerin yüzde 14'üne yakını İstanbul'da. 35 binin üzerinde yatağı bulunan bu hastaneler, toplam Türkiye hastane yataklarının yüzde 23'ünü oluşturuyor. Sayıca az görünmesine karşın, istanbul'daki devlet hastaneleri kapasite olarak ortalama 487 yataklı büyük hastanelerdir. (Türkiye ortalaması 152 yatak). Toplam özel hastane yatak mevcudunun yüzde 60'ını barındıran istanbul, özel hastanelerin merkezidir.
* İstanbul nüfusunun yüzde 79'u SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve özel sandıklardan oluşan sigorta sisteminden yararlanırken, yüzde 21'inin hiçbir sosyal güvencesi bulunmuyor. Sayılan 1.5 milyona yaklaşan bu sosyal güvencesiz nüfusun oranı, yüzde 27 olan Türkiye geneli oranının altında.
* İstanbul, ülke hava taşımacılığının damerkezi durumunda. Atatürk Havalimanının yanı sıra Anadolu Yakasında da Pendik Sabiha Gökçen havaalanı hizmete girdi.
* Türkiye'de sayıları 153 olan müzelerin 14'ü İstanbul'da ve bu müzelerde bulunan 2 milyon 400 bin mevcut eserin de yüzde 34'ü İstanbul müzelerindedir.

DEVAMI >>>>> İstanbul


Son düzenleyen perlina; 31 Ekim 2016 21:25
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
16 Ocak 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Kapalıçarşı İstanbul, üç imparatorluğa başkentlik etme özelliğinin yanı sıra, her dönemde ekonomik merkez olma özelliğini de koruyan az sayıda kentten biridir. Nitekim, 1923'te kurulan bugünkü yeni cumhuriyete siyasi anlamda başkent olmamasına rağmen, ekonomik merkez olma özelliğini her zaman sürdürmüş ve ülkenin kaderini belirleyen konumunu asla kaybetmemiştir.

Sponsorlu Bağlantılar
1980'lerin sonlarında, sosyalist blokun çökmesiyle birlikte, Karadeniz, Kafkasya ve Balkanlar'da yaşanan değişimler, İstanbul'un etkileyebileceği alanı genişletti ve yeniden bir dünya kenti olma şansını sundu. İstanbul, bu fırsatı iyi kullanma yönünden önemli adımlar atıyor.
1945'te l milyon 78 bin nüfusu olan İstanbul, 1950 sonrasında yaşanan patlama ile 1955'de l milyon 533 bine ve izleyen dönemlerde de, yıllık binde 40- 50 arasında artışla 1990'da 7 milyon 309 bin, 1997'de 9 milyon 199 bine ulaştı ve 2000 yılında yapılan sayımda da 10 milyonun üstünde nüfusa sahip bir kent oldu.

Kentin ekonomisine ve iş yaşamına kısaca bakacak olursak:


Bugün İstanbul'un Türkiye GSMH'sindeki payı yaklaşık yüzde 23 düzeyinde.
1980'li yıllardan itibaren Türkiye sanayiindeki önemi nispeten azalmasına rağmen finans başta olmak üzere inşaat, ticaret, konut ve diğer hizmet sektörlerindeki katkısı büyüyen İstanbul'un, Türkiye milli gelirindeki payı 1960'lardan beri hep yüzde 20 ile yüzde 22 arasında seyretmektedir. 1980'li yıllara kadar gelişmelerinin temel enerjisini sanayi yatırımlarından alan büyük girişimcilerin, 1970'lerden itibaren İstanbul dışında mekanlar bulmaları ve yeni yatırımlarını İstanbul dışına yapmaları; İstanbul'da kurulu olanların da, yavaş yavaş sökülerek İstanbul dışına taşınması, imalat sanayiinin İstanbul'daki büyümesini bir ölçüde durdurdu.
Ancak, sanayideki bu duruma karşılık para piyasalarının kalbi artan bir tempoyla hep İstanbul'da attı. Bugün mevduatların yüzde 35'e yakını İstanbul'da toplanıyor ve kredilerin yüzde 33'ü İstanbul'da kullanılıyor. Sigorta şirketlerinin neredeyse hepsinin merkezi İstanbul'da. Serbest Bölge niteliği de taşıyan Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul merkezli ve hızla dünyanın sayılı borsaları arasında yükseliyor. Ayrıca bir altın borsası var. Leasing, factoring, özel finans kurumları gibi finans kuruluşlarının merkezi de İstanbul'da ve özellikle, liberalleşen para piyasaları ile birlikte İstanbul, bir finans merkezi olma yolunda hızla ilerliyor.
* İstanbul'un her yıl devlet bütçesine katkısı yüzde 40, buna karşılık devlet harcamalarından aldığı pay yüzde 7-8 dolayındadır.
* Özel bankaların hepsinin genel müdürlükleri ve Türkiye'deki toplam banka şubelerinin yüzde 21'i stanbul'da bulunuyor.
* İstanbul hem iç hem de dış ticarette merkezi bir öneme sahip. İstanbul'da ticaret sektöründe yaratılan katma değer, il toplam katma değerinin yüzde 26.5'ine ulaşıyor ve ticaret sanayiden sonra İstanbul'un en önemli sektörü durumunda. Türkiye genelinde ticaret sektöründe yaratılan katma değerin yüzde 27'si İstanbul'a ait.
* İstanbul, aynı zamanda Türkiye'nin en önemli ihracat ve ithalat kapısı konumunda. İstanbul'un ihracatı Türkiye toplamının yüzde 46'sın ithalatın ise yüzde 40'ını oluşturuyor.
* Uluslararası deniz taşımacılığında İstanbul'un sahip olduğu üstünlük ise zaman içerisinde diğer limanlara kaymış durumda. Mersin, İskenderun ve İzmit limanları, Türkiye'nin deniz taşımacılığının ana limanlarını oluşturuyor.
*İstanbul, turizmin merkezi olması açısından ve özellikle de kongre turizmi açısında büyük bir şansa sahip bulunuyor. Otel kapasitesinin dörtte biri beş yıldızlı otellere, beşte birine yakını da dört yıldızlı otellere ait.
* Gelir dağılımı yönünden ise İstanbul Türkiye'de gelirin eşitsiz dağıldığı bir
il durumunda. Nüfusun en varlıklı kesimini oluşturan yüzde 20, gelirin yüzde 64'ünü , en fakir yüzde 20 ise gelirin yüzde 4'ünü alıyor.
Tüketime giden Türkiye gelirinde ise İstanbul'un tek başına payı yüzde 27,5. DİE'nin 1994 gelir dağılımı araştırma sonuçlarına göre, İstanbul'daki hanelerin yüzde 10'u il gelirinin yüzde 52'sini, yüzde 5'i ise gelirin yüzde 42'sini elinde bulunduruyor. İstanbul'un yüzde 1'lik azınlığı ise il gelirinden yüzde 29 pay alıyor.
* İstanbul, Türkiye'nin motorlu araç parkının ise yüzde 24'üne sahip ve İstanbul'daki araçların yüzde 81'ini otomobiller oluşturuyor.
*İstanbul Valiliği'nin belirlemelerine göre İstanbul'da ruhsatlı konut sayısı 850 bin, imar afları ile yasalaşan konut sayısı 750 bin, kaçak konut (gecekondu) sayısı ise 400 bindir. DPT'nin yaptığı bir araştırmaya göre, gecekonduların yüzde 40'ının büyüklüğü 75-99 metrekare arasında değişirken, yüzde 35'i ise 50-74 metrekareyi buluyor.
* DPT'nin bir araştırmasına göre, gecekonduların yüzde 17'sinin doğrudan Hazine arazileri üzerine, yüzde 56'sının da kanunlara aykırı olarak, başkalarından gayrimenkul satış vaadi gibi işlemlere dayalı olarak devralınan arazilere yapılmış durumda.
*İstanbul nüfusunun eğitim durumu, Türkiye ortalamasının oldukça üstünde. Türkiye genelinde 6 yaşın üstündeki nüfusun yüzde 20'sine yakını okuma yazma bilmezken, bu sayı İstanbul'da yüzde 10 dolayında. Türkiye genelinde yüksek okul bitirenler nüfusun yüzde 3'ünü oluştururken, İstanbul'da bu oran yüzde 5.5.
* Türkiye'de hastanelerin yüzde 14'üne yakını İstanbul'da. 35 binin üzerinde yatağı bulunan bu hastaneler, toplam Türkiye hastane yataklarının yüzde 23'ünü oluşturuyor. Sayıca az görünmesine karşın, istanbul'daki devlet hastaneleri kapasite olarak ortalama 487 yataklı büyük hastanelerdir. (Türkiye ortalaması 152 yatak). Toplam özel hastane yatak mevcudunun yüzde 60'ını barındıran istanbul, özel hastanelerin merkezidir.
* İstanbul nüfusunun yüzde 79'u SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve özel sandıklardan oluşan sigorta sisteminden yararlanırken, yüzde 21'inin hiçbir sosyal güvencesi bulunmuyor. Sayılan 1.5 milyona yaklaşan bu sosyal güvencesiz nüfusun oranı, yüzde 27 olan Türkiye geneli oranının altında.
* İstanbul, ülke hava taşımacılığının damerkezi durumunda. Atatürk Havalimanının yanı sıra Anadolu Yakasında da Pendik Sabiha Gökçen havaalanı hizmete girdi.
* Türkiye'de sayıları 153 olan müzelerin 14'ü İstanbul'da ve bu müzelerde bulunan 2 milyon 400 bin mevcut eserin de yüzde 34'ü İstanbul müzelerindedir.

DEVAMI >>>>> İstanbul


Son düzenleyen perlina; 31 Ekim 2016 21:46
Quo vadis?
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
21 Ekim 2010       Mesaj #3
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
İstanbul'un Ekonomik Faaliyetleri
İstanbul, Türk ekonomisinin en mühim merkezidir. Bir nevi belkemiği, beyni ve kalbidir. Sanâyinin üçte biri, ithâlâtın üçte biri, ihrâcâtın beşte biri İstanbul’dan yapılmaktadır. Türkiye’nin en büyük sanâyi, ticâret, ulaşım, reklam ve iktisâdî kuruluşları İstanbul’dadır. İstanbul’da gayri sâfi hâsılanın % 40’ı sanâyi, % 30’u ticâret ve geri kalanı diğer sektörlerden sağlanır. Tarımın payı sâdece % 1 dir. Türkiye Bütçesinin ana kaynağı İstanbul’dur. Toplam vergilerin yaklaşık % 37’si İstanbul’dan toplanmaktadır. İstanbul’u Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve Kocaeli tâkip etmektedir. İstanbul’da her âilede ortalama 2 kişi çalışmaktadır.

Tarım: İstanbul ilinde nüfûsa nazaran ekilen arâzi az olmasına rağmen verimi yüksektir. İl dâhilinde her bakımından modern bir tarım yapılmaktadır. Modern tarım araçları oldukça fazladır.
Buğday, arpa, yulaf, mısır, bakla, ayçiçeği ve soğan en çok ekilen bitkilerdir. Sebze ve meyve ihtiyâcını kendi imkânlarıyla karşılayamaz, dışardan sebze gelir. En çok domates, lahana, patlıcan, tâze soğan, tâze fasulye, kabak, bezelye ve karnıbahar yetişir. İstanbul il dâhilinde elma, armut, üzüm, şeftali, ayva ile az miktarda erik, kiraz, vişne, muşmula, incir, nar yetişir. İstanbul ilinde çiçek yetiştirme oldukça gelişmiştir. Esâsen Türkiye’de en çok çiçek tüketen il de İstanbul’dur. Yalova ile Kanlıkavak-Emirgan arasında modern ve büyük çiçek seraları vardır.

Hayvancılık: Türkiye’de en çok et, süt ve süt ürünleri tüketen ilimiz İstanbul’dur. İstanbul’un hayvan varlığı, İstanbul halkının ihtiyâcını karşılamaktan çok uzaktır. Fakat yine de hayvan potansiyeli küçümsenemez.

Balıkçılık: İstanbul balıkçılık bakımından Türkiye’nin ve Marmara bölgesinin merkezidir.
Marmara’da 200’den fazla balık cinsi vardır. Fakat deniz kirliliği bâzı yerlerde balık cinsini çok azaltmıştır. İstanbul Boğazı çok önemli bir balık avlama sahasıdır. Karadeniz’den Ege Denizi'ne ve Ege Denizi'nden Karadeniz’e göç eden göçmen balıklar ile her mevsimde bulunan yerli balıklar çok lezzetlidirler. Başlıcaları lüfer, palamut, kılıç, orkinos, istavrit, izmarit, hamsi, mercan, kırlangıç, barbunya, tekir ve mezgittir.

Ormancılık: İstanbul’un orman varlığı zengindir. Ormanlık, fundalık ve ağaçlık bölgelerin miktarı arâzinin % 60’ını kaplar. Orman içi ve kenarlarında 160 bin m3 tomruk, mâden ve telgraf direği ile bir milyon stere yakın yakacak odun elde edilir. İstanbul’un yakacak ihtiyâcının çok büyük kısmı kendi imkânı ile karşılanmaktadır.

Mâdenler: İstanbul mâden bakımından zengin sayılmaz. Cam, seramik, tuğla ve çimento sanâyiinde ham madde olarak kullanılan kil, kaolin, kuvarsit ve kalker üretilir. Ayrıca mermer, linyit, perlit ve manganez de çıkarılır. Bunlardan linyit daha çok Şile ve Yalova bölgesinden, kuvars kumu Çatalca ve Şile’den, manganez Çatalca ve Silivri’den, kil ve kaolin de Şile, Ağaçlı ve Arnavutköy’den elde edilir.

Sanâyii: İstanbul, aynı zamanda bir sanâyi şehridir. Türkiye’nin en büyük 100 sanâyi kuruluşunun 42’si ve en büyük 500 kuruluşun 250’si İstanbul’dadır. 1952’de kurulan İstanbul Sanâyi Odası (İSO) Türkiye’nin en büyük sanâyi odasıdır. 40 meslek grubundan yedi bine yakın üyesi vardır. Türkiye’nin en eski kuruluşlarından olan ve 1882’de kurulan İstanbul Ticâret Odası (İTO)’nın üye sayısı 100.000’e yakındır. Atmış binden fazla iş yeri bulunur. Sanâyinin her dalında sanâyi kuruluşları vardır. Îmâlat sanâyiinde metal eşyâ, makina ve techizât çoğunluktadır. İstanbul’un sanâyi ve ticâret hacmi çok büyüktür.

Ulaşım: İstanbul ulaşım bakımından Türkiye’nin en zengin ilidir. Yurt içi, yurt dışı ulaşımın merkezi durumundadır. Türkiye’ye gelen turistlerin üçte biri İstanbul’dan giriş yapmaktadır. İhrâcâtın beşte biri ve ithâlâtın üçte biri İstanbul’dan sağlanır. Kara ve demiryolu ağının merkezi olduğu gibi, Türkiye’nin en büyük deniz limanı ve hava alanı İstanbul’dadır. İstanbul şehir içi ulaşım bakımından da çok faaldir.

Karayolu: Avrupa’yı Anadolu ve Ortadoğu’ya bağlayan milletlerarası E-5 karayolu Boğaziçi ve Fatih köprülerinden geçer. İstanbul il sınırları içinde devlet yollarının uzunluğu 650 km, il yollarının uzunluğu 326 km’dir. 73 köy bu yollar üzerindedir. Geri kalan köyler ise tâli yollarla ana yollara bağlıdırlar. Türkiye’de kayıtlı motorlu araçların dörtte biri İstanbul’dadır. Hergün Topkapı ve Harem otogarlarından yaklaşık 3000 otobüs ile 150.000’e yakın kişi gidip gelmektedir. Dünyânın en büyük otogarı olan İstanbul Otogarı 29 Ekim 1993 târihinde faaliyete geçecektir. Bayrampaşa’nın Esenler Ferhatpaşa mevkiinde 281.000 m2 açık, 198.000 m2 kapalı alanda kurulan İstanbul Otogarı'nda her gün ortalama 4000 şehirlerarası otobüs ve buna bağlı olarak şehirlerarası ulaşım için 150.000 kişi giriş çıkış yapacaktır. Metro bağlantısı da olan otogarda aynı zamanda alışveriş merkezleri de vardır. Şehir içi trafiğini rahatlatmak için İstanbul’un çeşitli semtleri arasında hızlı tramvay sefere konmuştur. Sirkeci-Cevizlibağ ve Aksaray-Esenler arasında hızlı tramvay her gün binlerce kişiyi taşımaktadır. Atatürk Havalimanı ile Aksaray arasındaki bağlantıyı sağlayacak kısmı ile Taksim-4 Levent arasında çalışacak olan metronun tünel çalışmaları tamamlanmıştır. Bundan başka Kabataş-Gümüşsuyu arasında çalışan bir teleferik bulunmaktadır. Kavşak, meydan ve caddelerdeki üst geçitler, İstanbul’un târihî güzelliğini gölgelemektedir. Alt geçitler masraflı fakat her bakımdan faydalıdır. Estetiğe de daha uygundur. İstanbul trafiğini rahatlatmak için kat otoparklarının sayısı arttırılmaktadır. Avrupa’nın en büyük kapalı otoparkı Tepebaşına yapılmıştır.

Demiryolu: İstanbul, demiryolu ağının mühim bir kavşak noktasıdır. Anadolu yakasında Haydarpaşa ve Trakya yakasında Sirkeci istasyon ve garları bulunmaktadır. Haydarpaşa-Sirkeci arasında feribot bağlantısı varsa da günlük kapasite 50-60 vagon olmaktadır. Denizaltından geçirilecek tüp geçit ile Avrupa veAsya kıtası birleştirilerek demiryolunun kesintisiz devâmı programlanmaktadır. Haydarpaşa’dan Anadolu’ya Sirkeci’den Trakya’ya hergün târifeli seferler yapılmaktadır. Ayrıca Avrupa’nın çeşitli şehirlerine tren seferleri muhtelif günlerde Sirkeci garından yapılmaktadır. 577 km, uzunluğundaki Haydarpaşa-Ankara hattı Türkiye’nin en yoğun demiryolu hattıdır.
Elektrikli banliyö trenleri, şehiriçi ulaşımında çok önemli bir yer işgâl etmekte ve Anadolu yakasında Adapazarı’na kadar uzanmaktadır. 140 km’lik Haydarpaşa-Adapazarı ve 30 km’lik Sirkeci-Halkalı banliyö hatlarında senede 100 milyona yakın yolcu taşınmaktadır.
Türkiye’nin en büyük tren istasyonu, Söğütlüçeşme’de “Ananadolu Yakası Demiryolu-Karayolu Yolcu Transfer Kompleksi” dir. Bu istasyonda saatte 9.000 kişinin inip çıkabileceği yürüyen merdiven veya 2 asansör vardır.

Denizyolu: Her tarafı denizlerle çevrili olan, Ege ve Marmara denizi ile Karadeniz’i birbirine bağlayan İstanbul Boğazı'nın etrâfında yer alan İstanbul, binlerce senedir dünyânın sayılı liman şehri olmuştur. Türkiye’nin ithâlâtının büyük kısmı, ihrâcâtının ise İzmir’den sonra ikinci limanı İstanbul’dur. Deniz yoluyla gelen ve giden yolcuların çoğu iseİstanbul limanından girer ve çıkar. İstanbul Boğazı çok işlek bir geçit ve su yoludur. Şehir içi ulaşımında denizyollarının çok büyük hizmeti vardır. 4.5 milyon ton/sene kapasiteli Haydarpaşa limanının ancak üçte bir kapasitesi kullanılmaktadır. Salıpazarı limanı ise 600 bin ton/sene kapasitelidir. Denizcilik Bankası'nın 66 yolcu gemisi ve 25 araba vapuru ile senede 150 milyon kişi taşınmaktadır. İstinye’de yat limanı bulunmaktadır. Kumkapı-Bakırköy arasında hergün 30-60 gemi demirlemektedir. Karaköy-Yalova ve Ataköy-Bostancı arasında belediyeye âit deniz otobüsleri karşılıklı sefer yapmaktadır.

Havayolu:
Türkiye’nin en büyük ve en yoğun havaalanı Atatürk (Yeşilköy) Havaalanıdır. Atatürk Havaalanı yurtiçi hava ulaşımında başlangıç ve bitim noktası olduğu gibi, milletlerarası hava ulaşımında da mühim bir transit merkezidir. Yeşilköy Havalimanı 7,5 milyon yolcu kapasitelidir. Yolcu kapasitesini arttırma çalışmaları yapılmaktadır. Türk Havacılığının tohumu 1911’de Yeşilköy’de atılmıştır. Avrupa ile Uzakdoğuyu birbirine bağlayan hava yolu üzerinde çok önemli bir yere sâhip olan İstanbul Havalimanı, ulaşım bakımından Boğaziçi Köprüsünden sonra ikinci sırayı almaktadır.

İstanbul Boğazı: Târihî ve turistik bakımdan dünyânın en güzel köşesi olan Boğaziçi, deniz yolu ulaşımı bakımından da dünyânın sayılı ve en işlek bir boğazıdır. Jeoloji uzmanlarına göre eskiden bir akarsu vâdisi olan Boğaziçi, jeolojik bir hâdise ile sular altında kalarak, Marmara ile Karadeniz’i birleştiren bir su yolu olmuştur. Üsküdar önlerinde bulunan Kızkulesi’nden Anadolu Feneri'ne kadar orta çizgi (talvek hattı) boyunca uzunluğu 34 km’dir. Sarayburnundan Rumeli Fenerine kadar uzunluğu 56 km’dir. En dar yer Rumeli Hisarı-Anadolu Hisarı arası olup 698 m’dir. En geniş yeri ağız kısımları olup 3600 m’dir.
Boğazın tabanında, bâzı yerlerde genişleyip bâzı yerlerde daralan bir çukur vardır. Her yerde kıyıya paralel olmayan bu oluk, 50 m ve bâzı yerlerde 100 m derinliktedir. Dar olan yerler en derindir. Arnavutköy-Vaniköy arasında derinlik 106 m’dir. Bebek ve Kandilli arası 120 m’dir.
Son düzenleyen perlina; 31 Ekim 2016 15:11
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
king Bilagili - avatarı
king Bilagili
Ziyaretçi
21 Ekim 2013       Mesaj #4
king Bilagili - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul, üç imparatorluğa başkentlik yapma özelliğinin yanı sıra, her dönem ekonomik merkez olma özelliğini de koruyan az sayıda şehirden biri. Şehir, 1923'te kurulan yeni cumhuriyete siyasi anlamda başkent olmamasına rağmen, ekonomik merkez olma özelliğini her zaman sürdürmüş ve ülkenin kaderini belirleyen konumunu asla kaybetmemiştir.

Kentin ekonomisine ve iş yaşamına kısaca bakacak olursak, bugün İstanbul'un Türkiye GSMH'sindeki payı yaklaşık yüzde 23 düzeyinde. İstanbul'un her yıl devlet bütçesine katkısı yüzde 40, buna karşılık devlet harcamalarından aldığı pay yüzde 7-8 dolayındadır. Özel bankaların hepsinin genel müdürlükleri ve Türkiye'deki toplam banka şubelerinin yüzde 21'i İstanbul'da bulunuyor.

İstanbul hem iç hem de dış ticarette merkezi bir öneme sahip. İstanbul'da ticaret sektöründe yaratılan katma değer, il toplam katma değerinin yüzde 26.5'ine ulaşıyor ve ticaret sanayiden sonra İstanbul'un en önemli sektörü durumunda. Türkiye genelinde ticaret sektöründe yaratılan katma değerin yüzde 27'si İstanbul'a ait. İstanbul, aynı zamanda Türkiye'nin en önemli ihracat ve ithalat kapısı konumunda.

İstanbul'un ihracatı Türkiye toplamının yüzde 46'sın ithalatın ise yüzde 40'ını oluşturuyor. İstanbul, turizmin merkezi olması açısından ve özellikle de kongre turizmi açısında büyük bir şansa sahip bulunuyor. Otel kapasitesinin dörtte biri beş yıldızlı otellere, beşte birine yakını da dört yıldızlı otellere ait.

İstanbul, ülke hava taşımacılığının da merkezi durumunda. Atatürk Havalimanı’nın yanı sıra Anadolu yakasında da Pendik Sabiha Gökçen Havaalanı da İstanbul’a hizmet veriyor... Türkiye'de sayıları 153 olan müzelerin 14'ü İstanbul'da ve bu müzelerde bulunan 2 milyon 400 bin mevcut eserin yüzde 34'ü İstanbul müzelerinde sergileniyor...

Şehirde son yıllarda sanayinin yerini yönetim merkezleri ile finans, turizm, hizmet ve bankacılık gibi sektörler aldı. Sanayideki bu duruma karşılık para piyasalarının kalbi artan bir tempoyla hep İstanbul'da atıyor. Coğrafi konumu itibariyle İstanbul’da günün ilk 4 mesai saati Asya ülkeleriyle, diğer 4 saati Avrupa ülkeleriyle çakışıyor. Bu da İstanbul’a doğal bir finansal merkez olma konumu getiriyor.

Bugün mevduatların yüzde 35'e yakını İstanbul'da toplanıyor ve kredilerin yüzde 33'ü İstanbul'da kullanılıyor. Sigorta şirketlerinin neredeyse hepsinin merkezi İstanbul'da. Serbest Bölge niteliği de taşıyan Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul merkezli ve hızla dünyanın sayılı borsaları arasında yükseliyor. Ayrıca bir altın borsası var. Leasing, factoring, özel finans kurumları gibi finans kuruluşlarının merkezi de İstanbul'da ve özellikle, liberalleşen para piyasaları ile birlikte İstanbul, bir finans merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması kararının, şehri dünya çapında bir finans merkezine dönüştürmesi bekleniyor. Hedef, İstanbul’u dünyanın sermaye ve iş piyasasının yönetim merkezi haline getirmek.
Son düzenleyen perlina; 31 Ekim 2016 21:27

Benzer Konular

5 Mart 2013 / Misafir Soru-Cevap
2 Nisan 2015 / Misafir Soru-Cevap
7 Mayıs 2014 / Misafir Cevaplanmış