Ziyaretçi
sanatın ülke gelişimin de olumsuz yönleri
KIRMIZI RENG E AYIRACAGIM PRAGRAFLARI NOT ALIN..
SANAT BİLİNCİ
• 22/12/2006 - SANAT VE TOPLUM
Sanat, sanatçının iç dünyasını dışa yansıtan ayna olduğu gibi, toplumun da aynasıdır. Toplum ile sanat arasında öyle yakın bir münâsebet vardır ki, bir toplumun bütün özelliklerini sanatından çıkarmak mümkün olur. Sanatçı, içinde bulunduğu toplumu etkilediği gibi, toplumdan da büyük ölçüde etkilenir.
Toplumun değerlerini ve estetik anlayışını dikkate almak zorunda olan sanatçının, içinden çıktığı topluma karşı birtakım sorumlulukları vardır. Evrensel değerlere ulaşabilmek, genelin kapılarını yoklayabilmek için, sanatçının kendi toplumunun çağdaş problemleriyle hesaplaşması gerekir. Sanatçı, istese de istemese de kendi toplumundan başlayarak insanlığa yönelmiş bir mesajın sahibidir. Ya toplumunu veya toplum düzeninin kutsar ya da bu toplum ve düzeni değiştirme çabasında olur sanatçı. Sanatı sanat için bile kabul etse, uğraşısı bu iki seçenekten biriyle sonuçlanır. Kendini anlatan bir sanatçı, kendisi belli bir düzen ve toplum içinde şekillendiğinden, bir ölçüde çevresini yansıtmış olur. tekil olma özelliğini fildişi kulesine çekilse bile sürdüremez. En çok "ben" olduğu yerde bile "biz"den kurtulamaz. Toplumun onunla ilgilenmesi için, o toplumla ilgilenmek zorundadır. Bu noktada toplumun anlayışı, beğenisi, yargısı tek ölçü kabul edilirse toplum putlaştırılmış olur. Muhâfazakârlık ve milliyetçiliğin uç noktasıdır bu. Yok, toplum önemsenmezse -ki bu, aslında mümkün değildir- sanatçı, boşlukta yaşıyor veya hiç yaşamıyor demektir. Toplumun önemsenmesi, dikkate alınması, topluma karşı sorumluluğun yüklenilmesi anlamına gelir.
Sanatçı, ancak kendisini anlayabilecek dereceye gelmiş bir toplum üzerinde etkili olabilir. Sanatçı, gerektiğinde toplumun değişmesine öncülük etmelidir elbette. Ama bu, toplumla bağlarını koparmak değil; güzel bağlar oluşturma çabasıdır aslında. Her peygamber, kendi toplumunun içinden çıkmıştır. Toplumun içinden biridir o. Kendi kavminin kardeşlerinden birisidir peygamber. İthal malı kurtarıcı olmaz; bu nedenle toplumunu iyi tanımalıdır lider ve sanatçı. Toplum da onları.
VİKİPEDİ
Gerçi hepsini kırmızı ya almak zorunda kaldım siz kıssadan şöyle düşünün iyi bir sanatçı iyi bir toplum dur. kötü bir sanatçı kötü bir toplumu simgeler bu konuda kendınızı bır ıyı bır de kötu sanat çı yerıne koyun ve kendınızı eleştirin olumlu yonlerınızı ve olumsuz yonlerinizi ayırın : ))
Sponsorlu Bağlantılar
• 22/12/2006 - SANAT VE TOPLUM
Sanat, sanatçının iç dünyasını dışa yansıtan ayna olduğu gibi, toplumun da aynasıdır. Toplum ile sanat arasında öyle yakın bir münâsebet vardır ki, bir toplumun bütün özelliklerini sanatından çıkarmak mümkün olur. Sanatçı, içinde bulunduğu toplumu etkilediği gibi, toplumdan da büyük ölçüde etkilenir.
Toplumun değerlerini ve estetik anlayışını dikkate almak zorunda olan sanatçının, içinden çıktığı topluma karşı birtakım sorumlulukları vardır. Evrensel değerlere ulaşabilmek, genelin kapılarını yoklayabilmek için, sanatçının kendi toplumunun çağdaş problemleriyle hesaplaşması gerekir. Sanatçı, istese de istemese de kendi toplumundan başlayarak insanlığa yönelmiş bir mesajın sahibidir. Ya toplumunu veya toplum düzeninin kutsar ya da bu toplum ve düzeni değiştirme çabasında olur sanatçı. Sanatı sanat için bile kabul etse, uğraşısı bu iki seçenekten biriyle sonuçlanır. Kendini anlatan bir sanatçı, kendisi belli bir düzen ve toplum içinde şekillendiğinden, bir ölçüde çevresini yansıtmış olur. tekil olma özelliğini fildişi kulesine çekilse bile sürdüremez. En çok "ben" olduğu yerde bile "biz"den kurtulamaz. Toplumun onunla ilgilenmesi için, o toplumla ilgilenmek zorundadır. Bu noktada toplumun anlayışı, beğenisi, yargısı tek ölçü kabul edilirse toplum putlaştırılmış olur. Muhâfazakârlık ve milliyetçiliğin uç noktasıdır bu. Yok, toplum önemsenmezse -ki bu, aslında mümkün değildir- sanatçı, boşlukta yaşıyor veya hiç yaşamıyor demektir. Toplumun önemsenmesi, dikkate alınması, topluma karşı sorumluluğun yüklenilmesi anlamına gelir.
Sanatçı, ancak kendisini anlayabilecek dereceye gelmiş bir toplum üzerinde etkili olabilir. Sanatçı, gerektiğinde toplumun değişmesine öncülük etmelidir elbette. Ama bu, toplumla bağlarını koparmak değil; güzel bağlar oluşturma çabasıdır aslında. Her peygamber, kendi toplumunun içinden çıkmıştır. Toplumun içinden biridir o. Kendi kavminin kardeşlerinden birisidir peygamber. İthal malı kurtarıcı olmaz; bu nedenle toplumunu iyi tanımalıdır lider ve sanatçı. Toplum da onları.
VİKİPEDİ
Gerçi hepsini kırmızı ya almak zorunda kaldım siz kıssadan şöyle düşünün iyi bir sanatçı iyi bir toplum dur. kötü bir sanatçı kötü bir toplumu simgeler bu konuda kendınızı bır ıyı bır de kötu sanat çı yerıne koyun ve kendınızı eleştirin olumlu yonlerınızı ve olumsuz yonlerinizi ayırın : ))