Arama

Kanama Nedir? Kanama Kontrolü ve Durdurulması

Güncelleme: 13 Mayıs 2016 Gösterim: 4.370 Cevap: 3
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
18 Temmuz 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Kanama Kontrolü ve Durdurulması

Ad:  kanaması.jpg
Gösterim: 2301
Boyut:  37.0 KB

Atardamar, toplardamar ya da kılcaldamarlardan vücut dışına kan akması, hemoraji. Vücudun özsavunma yapısı gereği genellikle atardamarlar daha içeridedir. Atardamarlarda oluşacak kanama, basınç yüksekliği nedeniyle fışkırma biçiminde görülebilir ve her fışkırma, bir nabız atışı sırasında olur. Atardamarlardan fışkıran kan, genellikle parlak kırmızı renklidir. Toplardamarlar kalbe, oksijeni tüketilmiş koyu renkli kanı taşırlar. Bu damarlardaki bir kanama sırasında kan fışkırmaz, yavaş bir biçimde akar. En tehlikeli kanamalar, atardamar kanamalarıdır; fakat toplardamar kanamaları da, kanamanın olduğu yeri bulmanın zorlukları nedeniyle tehlike yaratabilirler. Kılcaldamar kanamalarıysa tehlikesizdir. Kan kaybının önemli olabileceği kanamalarda tampon yapmak, yara bölgesini boğarak kanı durdurmak alınabilecek ilk önlemlerdir.
Sponsorlu Bağlantılar

Kan, görmekten çok korktuğumuz şeylerin başında gelmekle beraber, kanı damarında pek duramayan, sıcakkanlı bireylerden oluşan bir toplum değil miyiz?

Güvenli Yaşama Bilinci’nden uzak yaşamamız, travmayla daha sik karşılaşmamıza neden olmaktadır.
Acı bir gerçektir ki bir çok insanımız, kanama nedeniyle göz göre göre kaybedilmektedir.
Toplumsal olarak kan ve kanama karşısında genelde yaralanmanın boyutundan daha fazla olarak gösterdiğimiz panik ağırlıklı duygusal tepki, aslında ilkyardımın karşısındaki en büyük engeldir. İşte bizler bunu eğitim yoluyla toplumsal bilinci geliştirerek yeneceğiz.
Sizlerle kanama kontrolü nasıl yapılır? Kanamaya bağlı şokta uygulanacak ilkyardımı inceleyeceğiz.
Kanama konusunu daha iyi anlayabilmek için kısaca dolaşım konusunu inceleyelim

Kanama nedir?


Vücudumuzda ağırlığımızın %8’i kadar kan bulunur. Yani 70 kilogramlık bir insan için bu miktar 5,6 litre kadardır.Kan, dolaşım sisteminde damarlar içerisinde dolaşır. Kalbimiz, toplardamarlarla kendisine gelen oksijenden fakir-karbondioksit zengin kanı akciğerlere gönderir; Oksijenden zengin hale gelmiş kanı ise atardamarlarla en uzak dokulara kadar gönderir.
Kanama, kanın içinde bulunduğu damarlardan (yani atardamar, toplardamar veya kılcal damarlardan) dışarıya çıkmasıdır. Kanama, insan için halsizlikten ölüme kadar uzanan bir spektrumda ciddi tehlikelere neden olabilir. Burada kanamanın hızı çoğunlukla önem taşır.
Kan hacminin %10’unun aniden kaybedilmesi insanı şoka sokabilir ki, bu 70 kilogramlık bir insan için 560 ml, 30 kilogramlık bir kişi için 240 ml, 4 kilogramlık bir bebek için ise 32 ml kan kaybı demektir. Oysa 15-20 dakikada 1 ünite kan vermek, çoğunlukla ciddi bir bulguya yol açmaz.
Kan, dolaşım sistemi içerisinde damarlar içerisinde bulunur. Damarda yapısal bozukluk veya travma nedeniyle bütünlük kaybı oluşursa kanama meydana gelir. Tabii ki bu durumda kan pulcukları olarak da bilinen plateletler, yırtılmış damar bölgesini tıkamaya çalışır ve ardından pıhtılaşma mekanizmaları devreye girecektir; Bir dizi karmaşık işlem sonucunda oluşan pıhtı, biriken kan pulcukları ve damarların büzülmesi 5-7 dakikada kanamayı durdurur. Atardamarlardan olan kanamalar yüksek basınçtan dolayı daha şiddetli olmakla beraber, damar duvarının kasılma özelliğinden dolayı daha çabuk durma eğilimindedir. Atardamar kısmen yaralanmışsa, kasılma mekanizması pek etkin olmayacaktır. Kanama miktarı çok fazla ise bu koruyucu mekanizmalar yetersiz kalır. Bu duruma seyirci kalmak, yaralının şoka girmesine ve hatta ölümüne yol açabilir.
Atardamar kanamaları fışkırır tarzdadır ve kanın rengi parlak kırmızıdır. Toplardamar kanamaları kirli kandan dolayı koyu kırmızıdır, akış süreklidir. Kılcal damarlardan olan kanamalar yavaş sızıntı şeklindedir.
Kanamaları vizyonel olarak,
  • Dış kanamalar
  • İç kanamalar
olarak iki grupta ele alabiliriz.
Son düzenleyen Safi; 13 Mayıs 2016 04:46
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
18 Temmuz 2006       Mesaj #2
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

DIŞ KANAMALAR


Bir yaradan geldiği çıplak gözle görülebilen kanamalardır. Bu grupta, cilt yaralanmalarına bağlı kanamalar, açık kemik kırıklarının yaptığı kanamalar ve burun kanamaları ele alınabilir.

Sponsorlu Bağlantılar
Küçük dış kanamalar dışarıdan müdahaleye gerek kalmadan kendi kendine durabilmekle beraber, daha büyük kanamalarda kanamanın durdurulması gerekir; İşte bu noktada paniğe kapılmadan kanamanın nasıl durdurulacağını insanımıza öğretmek, toplumumuza sanırım önemli bir trend kazandıracaktır.

Dış Kanamaların Kontrolü Nasıl Yapılır?
Kanayan yaranın üzerine direkt baskı uygulamak, bilinen en basit ve en etkili kanama dış kanama durdurma yöntemidir. Bu sayede pıhtılaşma mekanizması da harekete geçer ve kanama daha hızlı durur.
1. Öncelikle kanamalı bir hastayı bir yere oturtunuz; kanamanın ciddiyetine ve hastanın psikolojik durumuna göre bir yere yatırabilirsiniz.
2. Kanayan yaranın üzerine parmak,el veya temiz bir bezle baskı yapınız. İdeal olanı steril gazlı bez kullanmaktır.
3. Yaranın üzerindeki bez, gerekirse bir başka bezle desteklenerek sargı beziyle kanamayı durduracak şekilde sıkıca sarılır. Tabii ki turnike gibi sıkı değil...
4. Kanayan kol veya bacak vücut seviyesinden yukarıda tutularak, kanamanın durması beklenir.
5. Bu işlemlere rağmen kanamayı durduramazsanız, kanayan yerin yakınındaki atardamara baskı yapmak etkili olabilir.
6. Halen kanamayı durduramazsanız, son çare olan turnike uygulanmalıdır.
Turnike uygulanan hastalar hemen hastaneye götürülmelidir.

Turnike nasıl yapılır? (İspanyol Askısı)

1. 10 cm genişliğindeki bir sargı bezini kanayan yaranın hemen üst bölümüne iki tur sariniz ve normal sıkılıkta bir düğüm atiniz.
2. Bu düğümün üzerine bir çubuk yerleştirip, çubuğun üzerine sıkı iki düğüm daha atınız.
3. Kanama duruncaya kadar çubuğu, aynen musluk kapatır gibi bir yöne çeviriniz.
4. Kanama durunca, çubuğu hemen aynı sargı beziyle veya ipek flasterle tespit ediniz ki musluk tekrar açılmasın.
Turnike yapmak için asla tel ve ip gibi deriyi kesebilen malzemeleri kullanmayınız.
Kasların oksijensizliğe dayanım süresi 4-6 saat olduğundan, turnike, her 20 dakikada bir 5-10 saniye gevşetilmelidir ve turnike uygulanma saati mutlaka yazılıp hastanın üzerine kaydedilmelidir.

Burun Kanamaları


Dış kanamaların sık görülen özel bir şeklidir. Dikkat edilmezse hastayı şoka sokabilir. İki elin parmakları sayısınca nedenleri olan burun kanamalarının çoğu, bir elin iki parmağı ile durdurulabilir. Burun kanama nedenlerinin başında kafa ve yüz travmaları, tansiyon yüksekliği ve kanama bozuklukları gelir. Burun kanamalarının çoğu, burun ön kısmından olur. Ancak kafa travması sonrasında burundan veya kulaktan kan gelmesi, kafatası kaide kırığına işaret eder ki bu durumda kulağa veya buruna sıkı tampon yapılması kafa içi basıncını arttırabilir.

Basit Burun Kanamaları Nasıl Durdurulur?
1. Hastayı oturtunuz ve başını hafifçe öne doğru eğerek, akciğerlere ve yemek borusuna kan kaçmasını önleyiniz.
2. Bir elinizin iki parmağıyla hastanın burun deliklerini sıkınız.
3. Burun üzerine varsa buz koyunuz. Soğuk uygulamak doku ödemini ve damarları büzücü etkisiyle kanamayı azaltacaktır.

Sık sık burun kanaması olan veya kanaması uzun süre durmayan hastalar mutlaka hastaneye götürülmelidir.
Kafa travması olan hastalar ise mutlaka hastaneye götürülmelidir.

*****

İÇ KANAMALAR


İç kanamalar çoğunlukla sinsice ilerleyip hastanın ölümüne neden olabilir.
Özellikle iç organların travmaya uğraması ciddi sonuçlara yol açabilir. Burada ilkyardımcının ve hatta sağlık ekibinin tüm belirtileri iyi değerlendirmesi gerekir. Öyle ki dikkat edilmezse hastanede bile gözden kaçabilir. Travma öyküsü olan hastaların belirli bir süre hastanede gözlenmesi faydalı olacaktır.
Sadece iç organlar değil, kırık kemiklerin keskin uçlarının damarları kesmesi sonucu kaslar arasına olan kanamalar da iç kanamalar sınıfındadır.
Beyin kanamaları da birer iç kanama olarak kabul edilebilir. Ancak burada hayatı tehdit eden durum kan kaybı değil, hayati merkezlerin baskı altında kalmasıdır.
Ağızdan veya rektumdan kan gelmesi, mide-barsak sistemindeki bir kanamayı gösterirken; travma sonrası idrarla kan gelmesi ise böbreklerdeki bir kanamayı gösterir.
Travma öyküsü ile beraber kanayan organa uyan cilt bölgesinde ezikler ve morluklar olması, bizleri iç organ kanamasından şüphelendirmelidir. Bazen dışarıdan görülebilen hiçbir belirti yoktur. Travmalı hastaları değerlendirirken çok şüpheci olmak sanırım çok faydalı olacaktır.

Sık görülen iç kanama tipleri
1. Mide ülserinden kanama
2. Karaciğer ve dalağın travmatik kanamaları
3. Kapalı kemik kırıklarında kas içerisine kanama

Daha az olarak doğum öncesinde plasenta veya eş dediğimiz yapının rahimden erken ayrılması şiddetli kanamalara yol açabilir. Aynı şekilde plasentanın rahmin çıkışına yerleşmesi, doğum sırasında ciddi kanamalara yol açabilecektir.
Aşırı kanamaya bağlı olarak şok gelişmişse hastanın cildi soluk-nemli ve yapışkandır. Karotis nabzı hızlı ve dolgunluğu azdır. Gözler donuktur ve göz bebekleri irileşmiştir. Hasta susamış ve huzursuzdur. Bulantı ve kusması olabilir.
Mide ve yemek borusunun kanamalarında kusmuk veya dışkı mide asidiyle sindirildiği için koyu kahverengi renktedir.
Her türlü iç kanama şüphesinde hasta mutlaka hastaneye götürülmelidir.

İç Kanamalı Hasta İçin Neler Yapmalısınız?
1. Öncelikle hastayı sırt üstü yatırıp, bacaklarını vücut seviyesinden 30-40 cm yükseltiniz.
2. Kanamayla beraber kol veya bacaklarda kırık varsa basit atellerle sabitleyiniz.
3. Kusma ihtimaline karşı hastanın başını yüksekte tutunuz veya başını yana çeviriniz.
4. İmkanınız varsa oksijen veriniz. Ağızdan bir şey vermeyiniz.
5. Hızlıca hastaneye götürünüz.



Dr. Mehmet DOKUR

Son düzenleyen Safi; 13 Mayıs 2016 04:38
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Mayıs 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KANAMANIN DURMASI VE KANIN PIHTILAŞMA MEKANİZMASI
  • Kanamanın durması hemostaz, kanın pıhtılaşması koagulasyondur. Bir damar yaralandığı zaman bazı mekanizmalar sırasıyla işlerlik kazanarak kanama durdurulur. Bu mekanizmalar şunlardır:
  • Vazokonstriksiyon veya vazospazm: Damar büzülmesi, damar yaralanmalarından sonra kanamayı durdurmak için devreye giren ilk mekanizmadır.
  • Trombosit tıkacının oluşması: Trombositler yaralanmış damar yapısı ile karşılaşınca yapıları değişime uğrar, yüzeylerinde ışınsal çıkıntılar oluşur ve yapışkanlaşır. Bunun sonucunda yaralı damar bölgesinde bir araya toplanarak bir tıkaç oluştururlar ve damar duvarındaki deliği kan akımını engellemeden tıkarlar.
  • Kanamanın durması için önemli olan üçüncü mekanizma koagulasyondur.

Koagulasyonda birbiri ardına işleyen üç temel mekanizma vardır

a. Protrombin aktivatörünün oluşması
b. Oluşan protrombin aktivatörünün Ca2+ iyonlarının beraberliğinde protombinden (plazmada bulunan bir protein molekülü) trombin oluşturması

DEVAMI Kan Nedir - Kanın Yapısı, Özellikleri ve Görevleri
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Mayıs 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Kanamanın Durdurulması (Hemostazis) ve Pıhtılaşma Mekanizması
Kanamanın durdurulmasına hemostazis denir. Bir damar zedelendiği zaman sırasıyla aşağıdaki mekanizmalar gerçekleşerek hemostaz sağlanır.
  • Damar spazmı (vazospazm veya vazokonstrüksiyon)
  • Trombosit tıkacının oluşması
  • Kanın pıhtılaşması
  • Fibröz doku oluşması (kabuklaşma) ve pıhtının erimesi (fibrinoliz)
48701d1462888837 kan pihtilasmasi koagulasyon kanpih1
Damar Spazmı (Vazospazm veya Vazokonstrüksiyon)
Damar spazmı, damar yaralanmalarından sonra kanamayı durdurmak için devreye giren ilk mekanizmadır. Yaralanan kan damarının büzülmesinde trombositlerden salgılanan ve çok kuvvetli vazokonstrüktör olan serotonin maddesi rol oynar. Vazokonstrüksiyonla damar çeperi daralacağından kan kaybı azaltılmaya çalışılır.

DEVAMI Kan Pıhtılaşması (Koagülasyon)
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

8 Ocak 2009 / Pasakli_Prenses Taslak Konular
13 Nisan 2012 / Misafir Soru-Cevap
21 Şubat 2016 / mervenur245 Tıp Bilimleri
14 Mayıs 2013 / GÜLSÜM EBRAR ÖZ Soru-Cevap