Ziyaretçi
Kanama Kontrolü ve Durdurulması
Atardamar, toplardamar ya da kılcaldamarlardan vücut dışına kan akması, hemoraji. Vücudun özsavunma yapısı gereği genellikle atardamarlar daha içeridedir. Atardamarlarda oluşacak kanama, basınç yüksekliği nedeniyle fışkırma biçiminde görülebilir ve her fışkırma, bir nabız atışı sırasında olur. Atardamarlardan fışkıran kan, genellikle parlak kırmızı renklidir. Toplardamarlar kalbe, oksijeni tüketilmiş koyu renkli kanı taşırlar. Bu damarlardaki bir kanama sırasında kan fışkırmaz, yavaş bir biçimde akar. En tehlikeli kanamalar, atardamar kanamalarıdır; fakat toplardamar kanamaları da, kanamanın olduğu yeri bulmanın zorlukları nedeniyle tehlike yaratabilirler. Kılcaldamar kanamalarıysa tehlikesizdir. Kan kaybının önemli olabileceği kanamalarda tampon yapmak, yara bölgesini boğarak kanı durdurmak alınabilecek ilk önlemlerdir.
Sponsorlu Bağlantılar
Kan, görmekten çok korktuğumuz şeylerin başında gelmekle beraber, kanı damarında pek duramayan, sıcakkanlı bireylerden oluşan bir toplum değil miyiz?
Güvenli Yaşama Bilinci’nden uzak yaşamamız, travmayla daha sik karşılaşmamıza neden olmaktadır.
Acı bir gerçektir ki bir çok insanımız, kanama nedeniyle göz göre göre kaybedilmektedir.
Toplumsal olarak kan ve kanama karşısında genelde yaralanmanın boyutundan daha fazla olarak gösterdiğimiz panik ağırlıklı duygusal tepki, aslında ilkyardımın karşısındaki en büyük engeldir. İşte bizler bunu eğitim yoluyla toplumsal bilinci geliştirerek yeneceğiz.
Sizlerle kanama kontrolü nasıl yapılır? Kanamaya bağlı şokta uygulanacak ilkyardımı inceleyeceğiz.
Kanama konusunu daha iyi anlayabilmek için kısaca dolaşım konusunu inceleyelim
Kanama nedir?
Vücudumuzda ağırlığımızın %8’i kadar kan bulunur. Yani 70 kilogramlık bir insan için bu miktar 5,6 litre kadardır.Kan, dolaşım sisteminde damarlar içerisinde dolaşır. Kalbimiz, toplardamarlarla kendisine gelen oksijenden fakir-karbondioksit zengin kanı akciğerlere gönderir; Oksijenden zengin hale gelmiş kanı ise atardamarlarla en uzak dokulara kadar gönderir.
Kanama, kanın içinde bulunduğu damarlardan (yani atardamar, toplardamar veya kılcal damarlardan) dışarıya çıkmasıdır. Kanama, insan için halsizlikten ölüme kadar uzanan bir spektrumda ciddi tehlikelere neden olabilir. Burada kanamanın hızı çoğunlukla önem taşır.
Kan hacminin %10’unun aniden kaybedilmesi insanı şoka sokabilir ki, bu 70 kilogramlık bir insan için 560 ml, 30 kilogramlık bir kişi için 240 ml, 4 kilogramlık bir bebek için ise 32 ml kan kaybı demektir. Oysa 15-20 dakikada 1 ünite kan vermek, çoğunlukla ciddi bir bulguya yol açmaz.
Kan, dolaşım sistemi içerisinde damarlar içerisinde bulunur. Damarda yapısal bozukluk veya travma nedeniyle bütünlük kaybı oluşursa kanama meydana gelir. Tabii ki bu durumda kan pulcukları olarak da bilinen plateletler, yırtılmış damar bölgesini tıkamaya çalışır ve ardından pıhtılaşma mekanizmaları devreye girecektir; Bir dizi karmaşık işlem sonucunda oluşan pıhtı, biriken kan pulcukları ve damarların büzülmesi 5-7 dakikada kanamayı durdurur. Atardamarlardan olan kanamalar yüksek basınçtan dolayı daha şiddetli olmakla beraber, damar duvarının kasılma özelliğinden dolayı daha çabuk durma eğilimindedir. Atardamar kısmen yaralanmışsa, kasılma mekanizması pek etkin olmayacaktır. Kanama miktarı çok fazla ise bu koruyucu mekanizmalar yetersiz kalır. Bu duruma seyirci kalmak, yaralının şoka girmesine ve hatta ölümüne yol açabilir.
Atardamar kanamaları fışkırır tarzdadır ve kanın rengi parlak kırmızıdır. Toplardamar kanamaları kirli kandan dolayı koyu kırmızıdır, akış süreklidir. Kılcal damarlardan olan kanamalar yavaş sızıntı şeklindedir.
Kanamaları vizyonel olarak,
- Dış kanamalar
- İç kanamalar
Son düzenleyen Safi; 13 Mayıs 2016 04:46