Arama

Çin Halk Cumhuriyeti (China) ve Çin Halk Cumhuriyeti Tarihi - Sayfa 2

Güncelleme: 31 Temmuz 2013 Gösterim: 58.780 Cevap: 13
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
3 Haziran 2011       Mesaj #11
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Sponsorlu Bağlantılar
Çin Halk Cumhuriyeti

Sovyetler Birliği ve Kanada'dan sonra dünyanın üçüncü; nüfusuyla yeryüzünün en kalabalık ülkesidir. Doğu Asya'da, Pasifik Oklanusu'nun bazı kıyı denizlerine açılan (Sarı Deniz, Doğu Çin ve Güney Çin denizleri) Çin toprakları, karadan ve denizden şöyle çevrelenir: Kuzeyde Rusya, Moğolistan, Kuzey Kore, Sarı Deniz ve Doğu Çin Denizi, Vietnam, Laos, Birmanya, Hindistan, Bhutan ve Nepal; batısında Afganistan, Pakistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan. Çin Halk Cumhuriyeti'nin kara sınırlarının uzunluğu 20 bin, deniz sınırlarının uzunluğu ise 14.000 km.dir. Başkenti Pekin, dili Çince (Mandarin lehçesi) dir. Coğrafî özellikleri farklı iki büyük bölüme ayrılır. Doğu ya da Asıl Çin; Batı ya da Dış Çin. Bu iki bölge arasında göze çarpan başlıca ayrılıklar şöylece özetlenebilir: Nüfusun çok büyük bölümünü toplayan Doğu Çin, ülkenin ekonomi bakımından en hayati bölümüdür. Orta yükseklikte dağlar, büyük debileri fazla akarsular, geniş lös ve alüvyon ovaları, kuzeyden güneye değişen iklim koşullarına ve özellikle yaz musonlarına bağlı olarak farklı toprak ürünleri, çoğu işletilmeye başlanmış olan yeraltı kaynakları, ülke ulaşım olanaklarının büyük bölümünü toplayan kara, su ve demiryolları vardır. Batı ya da Dış Çin, her şeyden önce doğal koşullarıyla sert yaşamaya, ekonomik çalışmalara hemen tümüyle elverişsiz bir bölgedir. Yüksek platolar,dağ sıraları, çok derin, dik yamaçlı vadi olukları; çöller ya da yarı kurak bozkırlar, son derece kuvvetli karasallık bu bölümün başlıca fiziksel karakterini oluşturur. Bu nedenlerle yerleşmeler seyrektir ve ancak görece elverişli yörelerde toplanmıştır. Doğu Çin dört bölgeden oluşur. Kuzeydoğu Bölgesi'nin eski adı Mançurya'dır. Batı ve doğusu dağlık, orta kesimi Amur'un kolu Sungari ve Liao Ho ile sulanan ovalarla kaplıdır. Bölgenin kuzey ve güneyi az çok farklı olmakla birlikte, genellikle soğuk ve karasal bir iklim egemendir. 70 milyon kadar nüfusu olan bölge, bütünüyle ülkenin ekonomide en gelişmiş bölümüdür. Başlıca kentleri, Chen Yang (eski adı Mukden), Pin Kiang (eski adı Harbin), Liu Ta (Talien ve Dairen), Liu Chuen'dir (eski adı Port Arthur). Kuzey Bölgesi, Hwang Ho ve kollarının orta ve aşağı çığırları üzerindedir.Batı ve güneyi dağlıktır. Doğuda, büyük Şantung Yarımadası ile Çin uygarlığının beşiği olan Büyük Ova'nın geniş bölümü, sulanınca çok bitek "lös" topraklarıyla örtülüdür. Kışlar, kuzey bölgesi kadar olmamakla birlikte yine de soğuktur; yağışlar güneye doğru artar. 6 eyaletin yer aldığı bölgenin nüfusu 250 milyona yakındır ve ekonomi bakımından hızla gelişmektedir. Başlıca kentler, Başkent Pekin, Tiençin, Hsingan, Çingtav, Lanço, Çinan, Taiyuan'dır. Orta bölge, dünyanın en büyük ırmaklarından biri olan Yangçe kiang (5.500 km) ve kollarının orta ve aşağı çığırlarının suladığı ülkenin en geniş ve en kalabalık bölgesidir. Tibet sınırından Doğu Çin Denizi ve Fukyen Boğazı'na dek yayılan bu çok geniş arazide dağlar, irili ufaklı ovalar, küçük ya da geniş platolar, akarsuların yer yer derin boğazlar oluşturduğu vadiler birbirine karışmıştır. İklim koşulları ilk iki bölgeden daha elverişlidir (daha sıcak, yağışlar daha bol). Bu nedenle yoğun bir bitkisel örtüye sahiptir ve kültür bitkilerinin çeşidi daha çoktur. Bölge nüfusu 300 milyona yaklaşır. Başta Yangçe kiang ve kolları olmak üzere, akarsu ve kanallar yoğun bir iç su ulaşım ağı yaratır. Başlıca kentler, Şanghay, Vu Han, Çung King, Nanking, Çengtu, Çangşa, Su Çeu, Vusu'dur. Güney Çin: Batıdaki yüksek platolardan Tonkin Körfezi ve Güney Çin Denizi kıyılarına kadar yer yer dağlar, platolarla engebelenmiş, akarsu vadileriyle parçalanmış bir bölge olan güneyin ana akarsuyu Si-kiang'dır. Kıyı çok girinti, çıkıntılı ve yalıyardır. Kanton Deltası dışında kıyı ovaları küçük ve süreksizdir. İç kesimler dışında, genellikle tropikal bir iklim egemendir.Özellikle kıyılarda yaz musonunun etkisi görülür, kışlar ılık geçer. Yıllık yağış tutarları 1.000-2.500 mm arasındadır. Başlıca kentleri: Kanton, Kung Ming, Hangço, Fu Ço, Kuei Yang, Nan-ning. Batı Çin ya da Dış Çin olarak adlandırılan bölge, yönetim bakımından 1 eyaletle (Şinghay), 3 özerk cumhuriyete bölünür (Tibet, Sinkiang, İç Moğolistan). Her birinin başlıca özellikleri şunlardır: Şinghay'ın çevresi yüksek dağlarla çevrili, yüksek plato ve havzalardan oluşur. Çaydam Havzası'nda olduğu gibi, yer yer yarı kurak bozkır ve çöllerle kaplıdır. Bölgenin merkezi ve başlıca kenti, Tibet ve Çaydam'a giriş yolu üzerinde Si-ning'dir. Güneyde Karakurum ve Himalayalar, kuzeyde Altındağ ve Nanşan sıraları arasında kalan Tibet, dünyanın en geniş ve en yüksek platosudur. Bu geniş platonun 4-5 bin metre yükseklikte olan yüzü yaşama elverişsiz, soğuk taş çölleriyle kaplıdır. Üzeri, birçok kapalı havzalar, bir bölümü suları tuzlu çanaklarla pürüzlenmiştir. Bu durumuyla, kutup bölgelerinin tundralarını andırır. Oysa derin vadi tabanları, taşkın bir bitkisel örtüyle kaplıdır. Başlıca kent, Budistlerin kutsal merkezi olan Lhassa'dır. Dış Çin'in kuzeybatı kesimini oluşturan Doğu Türkistan ya da Sinkiang, güneyde, batıdan doğuya uzanan Karakurum, Karanlık, Altın ve Nanşan sıralarıyla, kuzeyde Pamir Platosu, Tanrı-Tiyenşan, Ala, Tarbagatay dağları arasında kalır. Büyük Altaylar'da ise Moğolistan ile sınırlanır. Böylece hemen her yanından yüksek dağlarla çevrili bulunması ikliminin çok karasal, yağışların çok az olmasına neden olur. Bu yüzden Doğu Türkistan'ın iki büyük coğrafî bölgesi olan Tarım ve Çungarya havzaları, yüksek olmalarına karşın kuraktır, hatta bazı kesimleri çöldür (Taklamakan gibi). Bu koşullar altında yerleşmeler kıyılarda, su bakımından elverişli dağ sıraları eteklerindedir. Bu dağ sıralarının başlıcaları, Kulca, Urumçi, Kaşgar, Turfan, Yarkent'tir. İç Moğolistan, Moğolistan'ın güneyinde kalır. Kuzey komşusu gibi, geniş bölümü kurak ve çölle kaplıdır. Batıda Pei Şan, güneyde Nan Şan ve lös platosu, doğuda Kingan Dağları arasında kalır. Birçok kapalı havzaya bölünmüştür (batıda Elsin, güneyde Ordos ve Alaşan, doğuda Argun gibi). Hwang Ho burada büyük bir dirsek çizer. İklim şiddetli karasaldır. Bozkırlar en geniş yeri kaplar; ünlü Gobi Çölü'nün bir bölümü de buradadır. Çin'in nüfusu yılda 20 milyon kadar artmaktadır (binde 20). Bu nüfusun %90'ı Doğu Çin'de yaşar. Km2ye 80 dolayında olan genel nüfus yoğunluğu bir ölçü olamaz, çünkü bazı yerlerinin hemen hemen boş olmasına karşılık, bazı bölgeleri dünyanın en yoğun nüfuslu köşeleridir. Nüfusun çoğu kırsal olduğu hâlde, nüfusu 100 binle birkaç milyon arasında değişen kentlerin sayısı 150 kadardır. Çin, uygarlık tarihinin en eski merkezlerinden biri olmasına karşın 19. yüzyıla dek dışa kapalı bir ülkeydi. Ancak dışa açıldıktan sonradır ki, ülkenin feodal yapısında, geleneksel yaşantısında büyük değişiklikler olmaya başladı. Çin topraklarında ilk yerleşim, İ.Ö. 4000 yıllarında gerçekleşti. İ.Ö. 1523-1028 yılları arasında Sarı Irmak yakınlarında hüküm süren Şang Hanedanı ile birlikte Çin'in gerçek tarihi başladı. Daha sonra hüküm süren Çou Hanedanı (İ.Ö. 1027-256), savaşçı özellikleriyle tanındı. Bu tarihten sonra yöresel savaşlar dönemi yaşandı. Bu dönem, Çin Hanedanı'nın (İ.Ö. 221-207) Çin'in birliğini sağlamasıyla son buldu. Bu dönemde kuzeyde Büyük Çin Seddi yapıldı. Han Hanedanı (İ.Ö. 202-İ.S. 220) zamanında ise Çin, güneyde Vietnam'a, batıdaysa Orta Asya'ya dek genişledi. İki yüzyıl boyunca, sanat ve bilim alanında önemli ilerlemeler oldu. Ordu içindeki isyanlar ve barbar kavimlerin istilaları sonucu yaşanan düzensizlik ve karmaşa, Tang Hanedanı'nın (İ.S. 618-906) başa geçmesine dek sürdü. Bu dönemde ticaret gelişti, sanat, kültür ve bilimde atılımlar yapıldı. Sung Hanedanı (960-1279) döneminde de süren gelişim, Moğol ordularının saldırıları ve Çin'in Moğol İmparatorluğu'na katılmasıyla son buldu. Kısa bir süre sonra, Moğol İmparatorluğu parçalandı ve Ming Hanedanı (1368-1644) Moğolları Asya'ya sürdü. Daha sonra, kuzeyden gelen barbar kavimlerin istilasına uğrayan imparatorluk, son hanedan olan Çing Hanedanı'nın (1644-1911) işbaşına gelmesiyle yeniden toparlandı. 19. yüzyılın ortalarında, Avrupa devletlerinin emperyalist politikası, Çin'i de etkiledi. Çin; İngiltere, Rusya ve Japonya ile girdiği savaşlarda yenilgiler aldı ve Çing Hanedanı'na karşı gelişen milliyetçi ayaklanmalar sonucunda imparatorluk yıkıldı (1911). 1912'de cumhuriyet ilân edildi. Sun Yatsen ve Yuan Şika'nın başkanlık yaptıkları dönemlerde, feodal beylerle mücadeleler sürdü. Sun Yatsen, 1921'de kurulan Komünist Partisi ile ittifak yaptı. 1928 yılında, komünist güçlerin de desteğiyle iktidara gelen Çan Kayşek önderliğindeki Guomingdang feodal güçlere karşı kesin bir zafer kazandı. Çan Kayşek zaferin hemen ardından kendisini destekleyen komünist güçlere karşı bir katliama girişti. Bu olayın sonucunda ÇKP ve Guomingdang arasındaki ittifak bozuldu, komünist güçler dağlara çekildiler. Japon işgaline (1937) kadar iki taraf arasında çeşitli çatışmalar oldu. 1934'te, Çan Kayşek'in orduları Mao'nun birliklerini Güney Çin'de kıstırmayı başardı, ama Mao'nun birlikleri, ünlü "Uzun Yürüyüş" ile kurtulmayı ve merkez illerden geçerek kuzeye ulaşmayı başardılar. 1937'deki Japon işgali sırasında, iki taraf yeniden bir ittifak yaptı. II. Dünya Savaşı sırasında da, Çan Kayşek ve komünist güçler birlikte savaştılar. Savaştan sonra denetimi ele geçiren komünistler, milliyetçileri Tayvan'a (Formoza) püskürttüler (1949).Bu tarihten sonra, Mao Zedung, Liu Şaoşi ve Çu Enlay'ın liderliğinde komünist bir hükümet başa geçti. Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşu ilân edildi. Toprak ve fabrika mülkiyeti komünal biçimde yeniden düzenlendi, ülkenin koşullarında büyük ilerlemeler sağlandı. "İleriye Büyük Atılım" (1958), "Yoğun Kolektivizasyon" ve "Kültür Devrimi" (1967) hareketlerine girişildi. 1950'lerin sonlarında, Çin Halk Cumhuriyeti ve SSCB arasında patlak veren anlaşmazlıklardan sonra, iki büyük devlet arasındaki uçurum daha da derinleşti. Birbirlerini "baş düşman" ilân eden iki güçten SSCB, Çarlık Rusyası döneminde yapılan eşitsiz antlaşmaların yeniden gözden geçirilmesini istedi. Çin Halk Cumhuriyeti, Asya, Afrika, Güney Amerika ve özellikle de Vietnam'daki komünist hareketleri destekledi.1971'de Birleşmiş Milletler'e üye olan Çin Halk Cumhuriyeti, bu tarihten sonra Batı ile de ilişkilerini geliştirdi. Richard Nixon, Çin Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Amerikan devlet başkanı oldu (1972). Mao Zedung'un 1976 yılında ölümü üzerine, yerine Hua Guofeng geçti. 1979 Şubat ve Mart aylarında, Çin Halk Cumhuriyeti ve Vietnam arasında sınır anlaşmazlığı yüzünden çatışmalar çıktı. Vietnam topraklarına giren Çin Halk Cumhuriyeti güçleri, daha sonra geri çekildi. Kasım 1980'de Mao'nun karısı Çiang Çing, eski başbakan yardımcısı Çang Çungşiao, Wang Hungwen ve Yao Wenyuan (Dörtlü Çete) hakkında, "Kültür Devrimi sırasında parti ve devletin üst yönetimini ele geçirmek için yıkıcı eylemlerde bulunmak, devleti ele geçirmek için bir darbe ve Mao'nun öldürülmesini planlamak" suçlarından dava açıldı. Çiang Çing ve Çang Çungşiao, suçlamaları reddettiler ve 2 sene tehirli ölüm cezasına çarptırıldılar. Diğer sanıklara ise 16-18 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. 1981 Nisan ayında tüm gazetelerde başmakale olarak yayımlanan bir yazıda, Mao'nun ağır politik hatalar yapmış olduğu, buna rağmen tezlerinin parti için bağlayıcılığını koruduğu, çünkü bunlardan sapmanın Çin'deki sosyalist sistemi değiştireceği öne sürüldü. Aynı yıl, Hua Guofeng, ÇKP Merkez Komitesi'nin oybirliğiyle parti başkanlığından alındı, yerine, Kültür Devrimi'ni ülke için bir felaket olarak niteleyen eski ÇKP genel sekreteri Hu Yaobang getirildi. Askerî komisyon başkanlığına Deng Siaoping, başbakanlığa da Zao Ziyang seçildi. İktidarın "en güçlü adamı" olarak nitelenen Deng Siaoping, Mao dönemiyle Kültür Devrimi'nden miras kalan her şeye karşı bir kampanya yürüttü. 1982 yılında, Mao'nun adı hem yeni Çin anayasasından hem de ulusal marştan silindi. 1983 yılında Li Siennien cumhurbaşkanlığına getirildi. Komünist Parti içinde tasfiye hareketine gidildi. Mao'nun "Sürekli devrim"i yerine "Ekonomide sosyalist modernleşme" ye önem verilmeye başlandı. Dışa açılma politikası sonucu halk ve özellikle gençler batı kültüründen etkilenmeye ve daha fazla demokrasi için gösteriler yapmaya başladılar. 1987'nin başlarında öğrenci hareketleri yoğunluk kazandı. Komünist Parti genel sekreteri Hu Yaobang istifa etti. Yerine başbakan Zao Zıyang geldi ve başbakanlığın yanı sıra genel sekreterlik görevini de üstlendi (1987).1989 yılının Nisan ayında öğrencilerin demokrasi ve özgürlük istekleri doğrultusunda başlattıkları gösteriler bütün ülkeye yayılmaya başladı. Mayıs ayında uzun yıllardan beri ilk kez SSCB ile görüşmelerin başlamasından hemen önce Pekin'in Tienanmen Meydanı'nda 3500 öğrenci demokrasi için açlık grevine başladılar. Bu eylem Komünist Parti yöneticileri arasında büyük bir huzursuzluk yarattı. 16 Mayıs 1989'da SSCB devlet başkanı Gorbaçov ile Çin Komünist Partisi genel sekreteri Deng Siaoping iki ülke arasında 30 yıldır süregelen gerginliği sona erdirdiler. Gorbaçov'un Pekin'i ziyareti sırasında yüzbinlerce Çinli öğrenci işçi ve aydın demokrasi ve özgürlük için gösteriler yaptılar. Gösteriler yaygınlaşarak 1 milyondan fazla insanın katıldığı dev bir kitle gösterisine dönüştü. Bunun üzerine ordunun olaylara müdahale etmesi kararlaştırıldı. Pekin'de sıkıyönetim ilân edildi. Pekin halkı ordu birliklerinin Pekin'e girmesini önlemek için kent çevresinde barikatlar oluşturdu ve işçi kuruluşları greve gideceklerini açıkladılar. Güvenlik kuvvetleriyle öğrenciler arasında çıkan çatışmada çok sayıda insan yaralandı. Ordu birlikleri Halkın Günlüğü gazetesine verdikleri demeçte halkın ordusunun halka saldırmayacağını açıkladılar ancak daha sonra bir grup asker Pekin'in güneyindeki barikatlara saldırmaya başladı. Tienanmen Meydanı'nda eylemlerini sürdüren öğrencilerin üzerine ateş açıldı, çıkan olaylarda 1000'den fazla insan öldü. 1989'un Haziran ayında ayaklanmalar kanlı bir biçimde bastırıldı ve göstericiler tutuklandı. Ayaklanmacılar arasından tutuklananlardan 30'dan fazlası idam edildi. Parti genel sekreteri Zao Zıyang olaylara hâkim olamadığı öne sürülerek tüm görevlerinden alındı ve yerine Jiyang Zemin getirildi (24 Haziran 1989). Aynı yıl içinde Deng Siaoping Çin Komünist Partisi Askerî Komisyon Partisi başkanlığından istifa etti. Mayıs 1989'da, Mihail Gorbaçov'un yaptığı resmî ziyaret Moskova ile Pekin arasındaki otuz yıllık küskünlüğe son verirken, öğrenciler Tiananmen Meydanı'nda eski Genel Sekreter Hu Yaobang'ın itibarının iadesi talebiyle gösteri yaptılar. Gösteri ve karışıklıklar tüm ülkeyi etkilediyse de ordu, binlerce ölü ve on binlerce tutuklama pahasına muhalefet hareketini haziran başında bastırdı. Parti'nin başına Zao Ziyang'ın yerine Jiang Zemin geçti. Pekin'deki sıkıyönetim ancak ocak 1990'da kaldırıldı; bir süre sonra da Deng Siaoping mart ayında son resmî görevlerinden de affını talep etti. Bu arada Çin'in batı sınırlarında, milliyetçi Tibet*in, 1990'dan sonra da Müslüman Sinkiang Uygur'un baskı yoluyla Çinlileştirilmesine karşı direniş nedeniyle karışıklıklar meydana geldi.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
23 Aralık 2011       Mesaj #12
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Tang Sülâlesi

Sponsorlu Bağlantılar
Çin'de 618-907 yılları arası hüküm süren sülâle.

Tang sülâlesi zamanında Çin, dünyanın en büyük ve en güçlü imparatorluğu hâline geldi. 7. yüzyılın başında Çin'e egemen olan Suy sülâlesinin genişleme politikası Kore'de büyük başarısızlığa uğrayınca 616 yılında Çin'de büyük bir ayaklanma oldu.

Bu sırada büyük bir savaşçı olan Li Şımin ortaya çıktı ve dört yıl içinde düzeni yeniden kurdu. İmparatorluğu babasına verdi. Babasından sonra 626'da kendisi imparator oldu ve bundan sonra Tay Dzung adıyla anıldı. Tang sülâlesi kısa zamanda Orta Asya ve Kore'nin büyük bölümü üzerinde egemenlik kurdu.

Bu dönemde ticaret, özellikle çay ticareti çok gelişti. 755'te General An Luşan'ın yönettiği bir ayaklanma zorlukla bastırılabildi. Bu ayaklanmadan sonra merkezî hükümet eski gücünü yitirdi. 10. yüzyılın başlarında Liao Krallığı Çin'i zaptetmeye kalktığı zaman imparatorluk, sınırlarını zorlukla koruyacak duruma düşmüştü.

Sekiz yıldır sürüp giden iç savaş da ekonomik ve sosyal bir bunalıma yol açmıştı. İmparatorluk ailesi Siçuan'a kaçtı ve Tangların egemenliği son buldu.


MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Nisan 2012       Mesaj #13
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
1949 daki komünist devriminin akabinde 1950 'de derhal Dogu Türkistan(Sincan Uygur), Tibet,Mançurya ilhak edilmistir.1946'da Birlesmis Milletler kuruldugunda cumhuriyetçi çin(Tayvan) temsil ederken;1971'den itibaren BM'de çin halk cumhuriyeti temsil etmeye baslamistir yani bir sekilde Tayvan'i da tanimayarak kendinden sayiyor.Komünist devrimden önce çin kaç km2 idi acaba ? Mustafa.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
31 Temmuz 2013       Mesaj #14
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Çin
MsXLabs.org

cin 1

Çin, dünyada kapladığı alan yönünden Rusya Federasyonu ve Kanada'nın ardından üçüncü, nüfus açısından ise 1,2 milyarı aşkın nüfusla en kalabalık ülkedir.


Tarihî: Dünyada ilk medeniyetlerin doğup geliştiği ülkelerden biri de Çin'dir. İlk çağlarda tekerlekli taşıtlar yapıldı, yazı sistemi geliştirildi ve takvim kullanılmaya başlandı. Daha sonra metal para basımı, ipekçilik ve demir-çelik işleme işleri gelişti. M.Ö.ki yıllarda Çin topraklarını koruma altına alan Çin Seddi yapıldı. Bu dönemde filozof-eğitimci Konfüçyüs yetişti. Yine M.Ö. ki yüzyıllarda kâğıt ve sismograf kullanıldı. M.S.'ki yıllarda kanallar yapılarak ovalar sulu tarıma açıldı.
Ülkedeki kentler büyüdü, Afrika ve Hindistan ile diğer ülkelere ipek, porselen ve çay ihraç edilmeye başlandı. 13. yüzyılın başlarında Moğol kralı Cengiz Han, Çin Seddi'ni aşarak Çin'i istilâ etti. Ancak bu set daha sonra tamir edilerek 6400 km gibi büyük bir uzunluğa kavuştu. 1557'de Çin'e Portekizliler gelerek bazı kentleri kurdular.

1800'lü yılların ortalarında en az 25 milyon Çinlinin ölümü ile sonuçlanan ayaklanma ve çatışmalar oldu. 1912'de başkenti Pekin olan Çin Cumhuriyeti kuruldu. 1921'de marksist ideolojideki Çin Komünist Partisi kuruldu. 1927'de milliyetçilerin lideri Chiang Kai-shek (Çiyank Kayşek) komünistlerin ileri gelenlerini öldürttü. 1934 Ekimi'nde 100 bin komünist, 9500 km'lik gösteri yürüyüşü yaptı ve ülkenin kuzey orta bölümünde Kızıl Ordu'yu kurarak Mao liderliğinde toplandılar. İç savaşlarda milliyetçilerin yenik düşmesiyle 1949'da Mao Zeduong yönetiminde Çin Halk Cumhuriyeti ilân edildi.

Mao'nun 1976'da ölmesinden sonra ABD ile Çin arasında süregelen gerginlik, Nixon'un ABD devlet başkanlığı döneminde giderilmeye çalışıldı. Ocak 1979'da ise ABD ile Çin arasında diplomatik ilişki kuruldu. Pekin'i ziyaret eden Nixon, Mao ve Zhou ile görüşerek iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeltilmesini sağladı.

İngilizlerin Çin'den 99 yıllığına kiraladığı Hong Kong, bir törenle özel statü altında Çin'e verildi. Son yıllarda Çin'de her alanda liberalleşme sürecine girmiştir. Ekonomisi hızla büyüyen Çin, önümüzdeki yıllarda dünyada ayrı bir siyasî ve ekonomik güç olarak gelişmiş ülkelerin karşısında yer almaya başlmaıştır. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde ortak yatırımlar yapmaya başlamış ve CNN gibi uluslararası alanda ingilizce yayın yapan CCTV ile sesini duyurmaktadır.

Yüzey şekilleri: ülke çok farklı yüzey şekillerine sahiptir, ülkenin batısında dağlar ve platolar, doğusunda birbirini takip eden geniş ve alçak ovalar, tepelik alanlar ile yüksek olmayan dağlar yer alır. Ülkenin orta bölümünde "Çin kalkanı" olarak bilinen dünyanın en sert kütlesi yer alır.

Dağlar: Çin'in batısında dünyanın en yüksek dağ sıraları yer alır. Dağlar genellikle doğu-batı yönünde uzanır. Kuzeybatıda ortalama yüksekliği 3000 m'yi aşan Altay dağları ve güneyde daha yüksek olan Tanrı dağları ile Tibet Platosunun kuzeyinde Karanlık-Kunlun dağlan uzanır. Güneye doğru ise dünyanın en yüksek dağını oluşturan Himalaya dağlarına geçilir. Batıda Tanrı dağları, Çungarya ve Tarım havzalarını birbirinden ayırır. Tibet Platosunda ise kuzeyde Altın-Nanşan dağlan ile güneyde Karanlık (Kunlun) dağları arasında Çaydam Havzası'na geçilir.

Platolar: Çin'in önemli bir bölümü platolarla kaplıdır. Ülkenin kuzey kesiminde yüksekliği 1000 m'nin üzerinde olan İç Moğolistan Platosu yer alır. İç kısımda yer alması nedeniyle kışı uzun ve soğuk, yazı kısa ve serin geçen bu platoda zaman zaman kum fırtınaları oluşur. Söz konusu platonun bir bölümü gür çayır örtüsü ile kaplıdır. Burası Çin'in hayvancılık yapılan önemli sahasıdır.

Ülkenin kuzey bölümünde ortalama yüksekliği 1000 m'nin üzerinde olan Lös Platosu yer alır. Buradaki lös depoları; Tersiyer sonu ve Kuvaterner başlarında Himalaya dağları ve Tibet Platosunun yükselmesiyle aşındırma gücü artan akarsuların taşıdığı alüvyonların alçak sahalarda birikmesiyle oluşmuştur. Lös platosundan Sarıırmak geçer. Bu akarsu, sarı renkli lös depolarını taşıması nedeniyle bu ismi almıştır. Kolay işlenen lös depoları üzerindeki taraça (seki)larda tarım yapılır. Çin'in önemli tarım bölgesi, genellikle löslerin yer aldığı alanlardır.

Güneydoğuda ise Tibet Platosunun doğu uzantısını oluşturan Yunnan-Kveiçou platosuna geçilir. Tibet'ten doğan akarsularla dar ve derin olarak parçalanan bu plato üzerindeki dağlar arasında yer yer ovalar ile dar ve derin vadiler ile boğazlar görülür. Burada karstik arazilerde dar ve derin vadiler ile şiddetli karstlaşma sonucu oluşmuş kule şeklinde tepeler yer alır. Ayrıca bu platoda derin boğazlarda büyük çavlanlara rastlanılır. Platoda bulunan çok sayıdaki göllerin suyu ile tarım alanları sulanır. Akarsular üzerine yapılan barajlardan elektrik üretilir.

Ovalar: Çin'in doğusunda Kuzeydoğu Ova, Kuzey Ova ve Orta-Aşağı Yangtze Ovası olmak üzere üç büyük ova yer almaktadır. Bir milyon hektar saha kaplayan bu ovalık alanlar Çin'in toplam sahasının onda biri kadardır. Başlıca tarım alanlarını oluşturan bu ovalar aynı zamanda yoğun nüfuslu ve kentlerin çoğunlukta olduğu bölgesidir. Kuzeydoğu Ova, Sarıdeniz'in kuzeyinde Kore Yarımadası ile batıda İç Moğolistan Platosu arasında yer alır. Burada Harbin kentinin yer aldığı saha kapalı bir havzadır.

Kuzey Çin Ovası, ülkenin doğusunda batıda Lös platosu ile doğuda Sarideniz arasında yer alır. Ortalama yüksekliği 30 m'nin altındadır. Sarıırmak'ın taşıdığı lösün birikmesi ile oluşmuştur. Sık sık taşkınların oluştuğu bu ova, Çin medeniyetinin doğduğu sahadır. Pirinç, buğday, susam, tütün, pamuk, yerfıstığı üretilir.

Orta ve Aşağı Yangtze Ovası, Yangtze nehrinin getirdiği alüvyonların çukur sahalarda birikmesi ile oluşmuştur. Ortalama yüksekliği 100 m'nin altındadır. Ovada çok sayıda tatlısu gölleri bulunur. Buradaki akarsu ve göllerden bol miktarda su ürünleri elde edilir. Yoğun tarımsal faaliyetlerin yapıldığı bu ova "pirinç ve balığın vatanı" olarak kabul edilir. Yangtze deltası; Çin'in pirinç, pamuk, buğday gibi tarım ürünleri üretilen verimli tarım alanları arasındadır.

Çin'in doğusundaki ovalık alanlarda, tarımsal faaliyetler, ulaşım ve sanayi gelişmiştir. Yangtze körfezindeki Şanghay, Çin'in büyük sanayi merkezi ve limanıdır.

Tibet Bölgesi: Coğrafi açıdan Tibet, Himalaya dağlarının kuzeyinde başlayan doğuda Çin, kuzeyde Karanlık-Altın, batıda Karakurum dağları arasında akarsularla, buzul vadileri ile parçalanmış ve yüksekliği 4000 m'nin üzerinde olan dünyanın en yüksek platosudur. Tibet'in kuzeyinde yüksekliği 7000 m'yi aşan Karanlık dağları, güneyinde ise yüksek zirveleri 8000 m'nin üzerine çıkan Himalaya dağlan yer alır. Bu iki dağ kuşağı arasında eğere benzeyen Tibet Platosu, yüksek olması ve geniş alan kaplaması nedeniyle "dünyanın damı" olarak da isimlendirilebilir.

Burada 39451 km2 alan kaplayan 1770 göl mevcuttur. Asya'nın birçok akarsuları buradan kaynağını almaktadır. Nitekim platodan İndus, İrrawadi, Brahmaputra, Saluen, Mekong, Çin topraklarını sulayan Yang Çe, Hoang Ho ve Orta Asya'ya yönelen Hotan ve Yarkent gibi önemli nehirler doğmaktadır.

Tibet doğal gaz yatakları yönünden de zengindir. Tibet'in ikinci büyük gölü Tengri Nor'dur (Nor göl demektir). En büyük göl kuzeydoğuda Çin sınırındaki Koko Nor'dur.

cin 2

İklimi ve bitki örtüsü: Geniş bir alan kaplamasından dolayı Çin'de çok farklı iklim tipleri görülür. Güneyde Büyük Okyanus kıyı bölümünde tropikal, kuzeyde ise yazları nemli ve sıcak, kışları ılık geçen subtropikal iklim etkilidir. Yağış miktarı da fazladır. Bu sahaların kuzeyinde yaprağını döken ormanlar, güneye doğru ise karışık ve devamlı yeşil ormanlar görülür.

İç kısımlara ve yüksek sahalara doğru yazı sıcak, kışı çok soğuk geçen karasal iklim etkili olmaya başlar. Meselâ, Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de ortalama sıcaklık Ocak ayında -14°C iken Temmuz ayında 25°C'ye çıkar. Kuzey ve kuzeybatıda çöl iklimi etkilidir. Yüksek dağlık sahalarda soğuk ve karlı iklim hüküm sürer. Burada iğne yapraklı ormanlar yer alır.
Yüksek olan Tibet Platosu'nun karasal etkilerden dolayı yazın fazla ısınması tarım ve yerleşme sınırının da yükselmesine neden olmuştur. Yazın fazla güneş radyasyonu alan Tibet'te 4000-4300 m'ye kadar tarım yapılır ve buğday, arpa, bezelye ile sarı çiçekli bir cins yağ bitkisi reyp yetiştirilir.

Çin'in doğusu, bol su taşıyan yoğun bir akarsu ağına sahiptir. Batı kısmında ise kapalı havzalara yerleşmiş çöllerde kaybolan geçici akarsular görülür. Bunların başlıcaları; Göbi, Çungarya ve Taklamakan çölleridir. Yüksek Tibet Platosu'nun karlı buzlu sahalarından sadece Çin'den geçen nehirler değil, Güneydoğu Asya'daki nehirler de kaynağını alır. Gökırmak (Yang-Çe) nehrinin rejimi oldukça düzenli olup Amazon, Nil ve Mississippi nehrinden sonra dünyanın 4. büyük nehridir. Bu nehir üzerinde Büyük Okyanus'tan iç kısımlardaki kentlere kadar ulaşım sağlanır. Diğer büyük nehirler, kuzeydeki Sarıırmak (Hoang-Ho) ve güneydeki Xi Jiang'dır.

Nüfusu ve yerleşmesi: Nüfusun büyük bir bölümünü (% 92) Han grubu oluşturur. Han, farklı kökendeki ırkların kaynaşmasından meydana gelmiş melez bir ırktır. Çinliler adı ile anılır. M. O. ki yılların sonu ile milâdî yılların başındaki dönemde etkili olan Han medeniyeti, teknolojik yönden en ileriydi. Ülkede farklı dil konuşan çok sayıda etnik topluluk bulunur. Bunlardan Moğollar, Mançurya'nın kuzeyindeki bozkırlarda ve Orta Moğolistan'da, Türkler ise Doğu Türkistan denilen Uygur Bölgesi'nde yaşarlar. Uygur Bölgesi'ndeki Türkler, Türkçe konuşmaktadır. Ana Türk kültürünün tüm özelliklerini Uygur Türklerinde görmek mümkündür. Koreliler, Doğu Mançurya'da; Tacikler, Pamir Platosu'nda; Çinli Müslümanlar, Yukarı Hoang-Ho havzasında ve Tibet Platosu'nda yaşarlar. Bu bölgede Xinning (Sining), Golmut, Dulan kentleri ile birçok yerleşim biriminde ve hatta Budizmin dünyada başkenti sayılan Lhasa' da çok sayıda cami vardır. Çinli Müslümanların ibadet şekilleri, Araplardan ziyade Türkiye'de uygulanan kurallarla aynıdır. Varlıklı kişiler Hacca gitmektedir. Camilerde çocuklara Kur'anıkerim öğretilmektedir. Müslümanlar başlarına beyaz takke giymektedir. Tibet'te göçebe bir hayat yaşayan Kazaklar da Müslüman'dır.

Çin, dünyada nüfusu hızla artan ülkelerden biridir. Nitekim 1949 yılında yarım milyarı aşan Çin'in nüfusu, 2004'te 1.3 milyarı aşmıştır. Çin'de aşırı nüfus artışını önlemek için sıkı önlemler alınmıştır.

Kentleşme sürekli gelişmekte olup toplam nüfusun üçte biri kentlerdedir. Başkent Pekin, ülkenin idarî kültürel ve sanayi merkezidir. Burada Çin hanedanlarının yaşadığı saraylar, parklar ve büyük meydanlar yer alır. Son yıllarda şehrin dört bir tarafından yükselen gökdelenler, modern oteller, süper-marketler görülür. Tiençin 1947'de Avrupalıların egemen olduğu ticaret ve sanayi şehridir. Şanghay, Kanton, Puçon ve Çingtav, ticarî ve sanayi faaliyetlerinin yoğun olduğu önemli birer liman kentidir. Çungking, Sian, Nanking, Taiyuan iç kesimlerdeki önemli kentlerdir.

Çin'de ayrı bir ortam oluşturan Tibet Platosu aynı zamanda Buda dininin doğduğu ve tapınaklara sahip bir bölge özelliğini de taşımaktadır. Burada 3600 m yükseklikte kurulmuş Lhasa, Tibet'in idarî ve dinî merkezidir. Budistler, Milât yıllarının başlarından (650) itibaren yapılan tapınakları ve kutsal yerleri ziyaret etmektedir. Shigatze (Şigatze); Stang eyaletinin başkenti ve Tibet'in 2. önemli şehridir.

Tibet'in güneyinde iki ayrı bölümden oluşan Lhasa'da son 30 yıl içinde Çinliler tarafından yapılmış çok sayıda modern oteller ve tapınaklar yer almaktadır. Kentin eski giriş yerinde halk çadırlarda koyun ve Hint sığırları ile birlikte oturmaktaydı; bugün ise daha modern bir hâle gelmiştir. Turistler için modem alış veriş merkezleri yapılmıştır.

Ekonomisi: Çin, Eski uygarlıkların doğup geliştiği bir ülke olmasına karşın modern anlamda ekonomik yönden gelişmesine, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlamıştır. Madencilik sanayiinin gelişmesine bağlı olarak demir yolu ulaşımının yaygınlaşması ile ticarî faaliyetlerde ilerleme görülmüştür. Ancak ülkedeki karşıklıklar, nüfusun yeterli beslenmemesi, normal ihtiyaçların karşılanamaması ve hastalıklar, istenilen gelişmeyi engellemiştir. 1950'li yıllarda Marksist-Leninist rejimle devlet tekeli kurulmuş ve tüm işler, devlet tarafından organize edilerek yürütülmüştür. Bu dönemde ülkede özellikle ağır sanayi tesislerinin kurulmasına önem verilmiştir.

Tarım yapılan saha, ülke yüzölçümünün % 10'nu bulur. Faal nüfusun beşte üçü tarımda çalışır. Nüfusun yaklaşık yarısı kuzeydeki ovalarda, güneydeki sulanan sahalarda ve Mançurya'da toplanmıştır. Özellikle eğimli alanlarda sekiler üzerinde yapılan tarım 3000 yıl öncesine dayanır.

Tibet'te koyun, keçi, deve, eşek, domuz ve manda beslenmektedir, üretilen peynir, yün, göllerden sağlanan tuz kervanlarla çevre bölgelere taşınmakta ve karşılığında Tibet halkının ihtiyacı olan çay ve arpa alınmaktadır. Güneşte tabak üzerinde kurutularak üretilen Çin peyniri olarak bilinen Tibet peyniri, çok sert olup iki-üç yıl tazeliğini muhafaza etmektedir.

Ülkede bol miktarda elma, armut, erik, üzüm, turunçgiller ve ananas üretilir. Başlıca sanayi bitkileri; çay, tütün, şeker pancarı ve şeker kamışıdır. İpek böcekçiliği de yaygındır. Üretilen ipekli kumaşların önemli bir bölümü ihraç edilir.

Ülkede sığır, koyun ve keçi ile çok sayıda domuz (360 milyonun üzerinde) beslenir. Deniz ve tatlı su balıkçılığının önemli bir yeri vardır. Çok gelişmiş ve fazla üretim yapan balık çiftlikleri de kurulmuştur.

Tibet Platosu başlıbaşına ayrı bir maden yatağı bölgesidir. Burada Çaydam Havzası maden yatakları yönünden zengindir. 43 doğal gaz yatağı tespit edilmiştir. Tibet'in yaklaşık orta kesiminde yer alan Golmut'tan doğal gaz çıkarılır. Buradan temin edilen doğal gaz, tüm ülkenin doğal gazının % 40 kadarını oluşturur. Tibet Platosu'nda 1000 kadar hidrotermal saha vardır. Lhasa'nın 90 km batısında Yangbajing'de jeotermal enerjiden elektrik üretilr. Tibet'te bulunan zengin maden yatakları şunlardır: Krom, potasyum tuzu, magnezyum tuzu, lityum, tuz, boksit.

Son yıllarda Çin'de iç ve dış ticaret rejiminde önemli değişim ve gelişim süreci başlatılarak 1993 yılından beri yeni bir döneme geçilmiştir. Bu dönemin özelliği, devlete ait orta ve büyük ölçekli işletmelerin yabancı sermaye ve modem teknoloji ile takviye edilmesi ve işletmelerin idaresinin yeniden organize edilmesidir. Modern işletme sistemi; Devlet Ekonomik ve Ticaret Komisyonu'nun kararına göre yapılmaktadır. Bu sistemde işletmelerde uygulanan sosyalist pazar ekonomisi, serbest pazar ekonomisine dönüştürülmektedir. Bunun için yabancı yatırım ve teknolojiye önem verilmeye başlanmıştır. Bunun yanında işletmelerin idaresine özel yetkiler tanınmıştır. Örneğin 1988'de Şanghay'daki Volkswagen Otomobil Şirketi, Almanya'nın ileri teknolojisi ve işletme yönetimi ile takviye edilmiştir. 1995 Mart sonu itibariyle bu otomobil fabrikası 405 bin Santana Sedan tipi araba üretmiştir. Aynı şekilde makine, elektronik, hafif sanayi, tekstil ve kimya sanayii tesisleri içinde benzer uygulamalar yapılmaktadır. Önemli sanayi tesisleri için sürekli olarak dış yardım alınmaktadır. Bu yatırımlar sayesinde sanayide yeni gelişmeler sağlanmıştır. Şanghay'da Belçika, Japonya Almanya, ABD ortak yatırımları ile sanayi tesislerinde üretim arttığı gibi millî ekonomiye de önemli kazanç getirmektedir.


Benzer Konular

19 Mayıs 2011 / Kral_Aslan Tarih
19 Kasım 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
26 Temmuz 2012 / kompetankedi Tarih
29 Haziran 2011 / _Yağmur_ Tarih
5 Ekim 2009 / virtuecat Müslümanlık/İslamiyet