Arama

Anlayana - Sayfa 7

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 575.453 Cevap: 3.995
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
22 Mart 2006       Mesaj #61
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Kalp Tutsağı
Elimi uzatıp dokunacağım kadar yakınsın bana, sesimi duyamayacak kadar uzak.. Ne seni görmeden geçiyor zaman ne de zaman seni görmeye yetiyor.. Bir zaman geliyor, görüyorum, bakıyorum.. Tam geleceğim an yanına yok oluyorsun.. Ya ben görmüyorum seni, ya sen bana gözükmüyorsun. Bir zaman geliyor yanımdasın. Uzatsam elimi dokunabileceğim kadar yakın. Bakıyorum gözlerine. Anlatmak istiyorum sevgimi, bakıyorsun bakıyorsun ve gelip geçiyorsun. Ya anlamıyorsun sana olan sevgimi ya da sevgiden kaçıyorsun. Ama sevgiden kaçılmaz ki. Aşk yakaladığı zaman, bütün bedenini sarar. Hapseder seni adeta. Hiçbir şey güzel gelmez! Ondan başka hiçbir şey mutlu etmez seni. Bir tek kelime duysan ondan sana ait, bulutun üstünde hissedersin kendini. Kilitler seni kalp tutsağında, imkansız artık kaçamazsın. Sevdiğinden kaçabilirsin ama onu sevmeden edemezsin. Bir kere kalp tutsak etmiş seni, çıkmak için çaba harcama çıkamazsın. Eğer bir gün gelip çıkmak istersen, kalp tutsağından o zaman ruhun da bedenden çıkar unutma! Çünkü sevgi o kadar büyüktür ki unutamazsın.. Unutmak için harcanan çabalar boşadır. Seviyorsan inkar etmeyeceksin. Üstüne üstüne gideceksin ki sevginin sen ondan kaçacağına o senden kaçsın bu kadar büyük bir aşk görmediği için, korktuğu için kaçsın. Bu kadar büyük bir aşkı ilk sen yaşadığın için mutlu olacaksın. Sevdiğinle olduğun için mutlu olacaksın. Seni sen yapan değerleri bulduğun için mutlu olacaksın
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen Safi; 14 Şubat 2016 22:05
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Mart 2006       Mesaj #62
Misafir - avatarı
Ziyaretçi


Sponsorlu Bağlantılar


Canım,
Sana bir mesaj göndermek istiyorum...
Farklı olsun ve sen beni farket.
Sana bir ses göndermek istiyorum yumuşak
Ve sana bir renk göndermek istiyorum, mavi...
Benim mavim...
Bilmem ki, ne dersin?


KÜÇÜK ÇİN BALIĞI
Birgün, bir denizde, onsekiz, yirmi metrede, küçük bir
balık yanaştı kulağıma... Balıkça bilirmisin dedi...
Bilmezmiyim... Hemen başımı salladım. Dinle dedi,
sana bir sır vereceğim... Neymiş o dedim...
Ağzımdan kabarcıklar merakla yükseldi... Aşığım dedi
küçük balık çok aşığım... İşte o günden beri
kıskanırım küçük balıkları için için...
Küçük balıkla dost olmayı düşledim...
Bir deniz kestanesi kırdım, mutlu düşleri, başka
bir balığın peşinde yedi, deniz kestanesini...
Adın ne senin dedim usulca.. Adım mı ? bilmem...
Benim adım yok, ben balığım dedi...
Peki sana küçük çin balığı desem olur mu? dedim...
Seni mutlu mu edecek dedi... Belkide eder kimbilir..
Peki benim adım küçük çin balığı olsun dedi, yüzdük,
yüzdük, yüzdük... Yoruldum dedim, biraz dinlenelim mi?
Yüzüme baktı, olur dedi küçük çin balığı... dinlenelim.
Niye yüzüme baktığını anlıyamadım, sorsam mı dedim;
soramadım, ağzımın ucunda bir soru kaldı ve küçük çin balığı
bunu farketti.. Toparlandım hemen, nereye yüzüyorduk?
Bir yerlere mi yüzmeliydik dedi, bilmem dedim gayriihtiyari
bilmem... Yüzüyorduk öylece dedi küçük çin balığı.
Yetmez mi ki, bu sana... Yeter, yeter dedim. Dedim ama..
İçimde garip bir şey kıpırdadı adını koyamadım. Öylece
yüzmeye devam ettik, öylece... Sanki yıllardır düşlediğim,
hedefi olmayan, sadece elini tuttuğumda içiminin ısındığı
bir sevda gibi.. Öylece yüzüyorduk...Ben, bir adam,
o, bir balık... Küçük çin balığı...
Sanki düşlerimi okudu istersen ayrılalım dedi...
Neden, nedenmiş o? İstersen ayrılalım ona yaklaşıyoruz..
O mu? O da kim?
Ne çabuk da unuttun... hani sırrım, hani aşık olduğum...
Bir yudum sessizlik düğümlendi içimde... Onca
sessizliğin içinde zamanımıydı şimdi? Neler oluyor bana...
Bu oksijen narkozu olmalı, biraz yukarı çıkmalıyım..
İki metre, evet evet.. İki metre yeter..
Vedalaşmadan mı gidiyorsun?
Ne diyebilirim, sen, bir düş değil misin...
Sen, benim düşlerimin küçük çin balığı değil misin...
Usulca süzüldü, yanağıma sokuldu,
soğuk suların tüm sıcaklığıyla...
Tüpüm bitmek üzere.. Çıkmalıyım.. Dönünce?...
Bekleyeceğim seni, kendine iyi bak,
böyle hüzünlü bitmesin dedi ve maviliklerin
içine doğru süzülüp kayboldu...
Anlamsız, içim boş, yükselmeye başladım.
Çıktığımda yanımdakiler telaşlıydılar... İyimisin?
Biraz şöyle uzan istersen... Ayşegül de belli etmemeye
çalıştığı panikle yanağımı tuttu, canım, iyisin değil mi?
Başımı salladım, gözlerine bakamadım... Herşeyi bir anda
eleveririm gibi... Vazgeçsen şu sevdadan, her seferinde
böyle beklemek... Vazgeçmek mi bu sevdadan dedim,
usulca, daha neresindeyim onu bile bilmeden....
kıyıya akşamın hüznü çöktü...
En sevdiğim saatlerde, keyifsiz yudumladım rakıdan..
Ayşegül, kadınsal içgüdüleriyle huzursuz,
bense bir balığa........Saçmalıyorum..
Hep istediğim şey oluyor, sistemli deliriyorum, evet...
Evet, işte böyle olsa gerek, sistemli deliriyorum...
Toplanıp gitmek istiyorum herşeyi.. Elbiselerimi, tüpümü,
herşeyi.. Ayşegül de dahil, herşeyi bırakıp gitmek istiyorum...
Anlamsız bir hırsla eşyalarımı topladım...
Valizim tıkış tıkış, içim de öyle.. Ve içimden kaçıp kopmak
geliyor yaşamdan, kopup esmek dağlara doğru...
Ama ya, ömrüm boyu, yakama yapışırsa küçük çin balığı...
Ya, yaşamım boyunca, soğuk suların sıcak öpücüğü gibi
rüyalarımı basarsa... Tüm bitiremediğim aşklarımdan
biri olursa. Düşüncelerime inanamıyorum.
Liseli gençlerin aşkı kokuyor... Yok yok...
Tekrar dalmalıyım, bu salakça düşü noktalamalıyım...
Sabahın ilk ışıklarıyla terleyerek uyandım. Elbiselerimi,
paletimi zor topladım. Sahilin ıssızlığında giyindim, henüz
güneşin ısıtamadığı sularda ürperdim. Yavaşça mavinin
büyüsüne bıraktım kendimi... Liseli heyecanım başladı.
Soğuk suların içinde ellerim terledi, ilk aşkımı hatırladım..
Aşkımı mektupta ilan edebilmiştim... O da kabul etmişti.
Sonra buluşmaya karar verdik. O nu ilk gördüğümde
düşecekmiş gibi olmuştum. Bunu nasıl da unutmuşum...
Dudaklarımın ucuna salakça bir liseli gülümsemesi yapıştı,
öylece süzülüyorum mavilere. Biran önce havamı
bitirip çıkmak ve bu salakça düşe son vermek için...
Binlerce balık süzülüp geçiyor yanıbaşımdan oraya buraya
dağılıveriyor... Ben se, küçük çin balığını arıyorum...
Belki de umutlarımı, küçüklüğümden beri kurduğum düşleri,
küçük olduğum için savaşamıyıp kaybettiğim aşkımı...
Kısacası kendimi arıyorum...
Ya ben dedi, küçük çin balığı yumuşacık bir sesle... Ya ben!..
Binlerce volta tutulmuş gibi sıçradım soğuk suların içinde.
Sular kaynadı, kaynadı da yaktı beni sanki...
Bir nefes daha almayasım geldi tüpümden,
öylece kendimi bırakıvermek maviliklere... Ama sen.. Sen,
diye şaşkın kekeledi küçük çin balığı... Sen bana... Evet,
küçük çin balığı, ben sana... İçimde yılların boşluğu doluverdi..
Bir söz, üstelik bir tamamlanmamış söz... Donduk, donduk da
kaldık sanki öylece. Laf bitti koskoca denizde. Laf bitti...
Nolucak şimdi dedim... Hiç dedi; yüzeceğiz.
Sen, daha mutlu. Ben, şaşkın ve düşünceli...
Neden şaşkın ve düşünceli diyemedim...
Unutma, ben aşığım dedi, şimdiyse şaşkın,
sen yıllardır düşlediğimsin, olamıyacak hayalimsin
ve işte karşımdasın, ansızın çıkıpgeldin, beni, çok
etkiliyorsun ama ben, yine de aşığım...
Yüzdük, lafın bittiği denizlerde...
Mavilikler bir garip, artık eski renginde değil.
Sanki, sanki küçük çin balığının pırıltıları solmuş.
Sanki, küçük çin balığı, tanımlıyamadığı
garip bir hüzün dalgasında sürükleniyor.
Elimi uzattım... Yüzüme dostça bir gülücük oturttum...
Oysa içim?.. Havam bitmek üzere...
Biliyorum dedi, benim de zamana ihtiyacım var, bunu da
sen biliyorsun, ama dostluğum hep yanında olacak...
Bakışlarımı gizledim, anlamlarını körelttim,
aklımı onda bırakıp, yukarıya süzüldüm ..
Ayşegül sahilde öylece hareketsiz...
Yanıma gelmedi, gittim yanına oturdum...
İkimizde denize dönük... Nasıl bir oyun bu dedi,
sesinin son enerjisi ile nasıl bir oyun bu?..
Bilmem dedim, bilmem... Belki de ölümcül.



Son düzenleyen Safi; 14 Şubat 2016 22:05
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
22 Mart 2006       Mesaj #63
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Gunumuz insani aska asIk, asiga degil! Asklarin kisa donem askerlik gibi kisa surmesinin nedeni herhalde bu.
Zaplanan asIklar donemi bu donem! Kanaldan kanala gecer gibi asIktan asiga geciliyor.
Peki bu neden boyle oluyor?
Cunku insan insana sevgisiz, insan insana tahammulsuz, insan insan icin fedakarlik duygusunu yitirmis, insan insana kendini adamaktan kaciyor.

Oysa fedakarlik, adanmislik varsa vardir ask. Fedakarligin, adanmisligin yasamadigi yerde yasamaz ask.
Ne yazik ki ugruna kendini adadigi ne bir ideali var gunumuz insaninin... Ne de ugruna kendini adadigi bir aski.
Nerde ideali, aski ugruna her seyden vazgecen dunun insani... Nerde hicbir sey icin hicbir seyden vazgecmeyen bugunun insani.
Bugunun insani askta da kose donmeci.
Emek harcamadan yasamak istedigi gibi, emek harcamadan ask yasamak istiyor.

Sevmeden sevilmek, vermeden almak istiyor.
Hic degilse bir koyup uc almak istiyor.
Bir koyup uc alamadi mi iliski bitiyor.
Iliskiler cikar, menfaat uzerine kurulu.
Elektriklenmeler kisa devre. Bir gunluk elektriklenmeler, bir gecelik sevismeler ask saniliyor.

Sevgili bayanlar baylar, aska ayip oluyor!!!!!!

Can Dundar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mart 2006       Mesaj #64
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İstifa Mektubu


Bu belge ile resmi olarak yetişkinlikten istifa ettiğimi bildiririm. Tekrar 8 yaşın tüm sorumluluklarını kabul etmeye hazırım.

Yağmur sonrası çamurlu sularda tahta parçası yüzdürmek, kayalarda yürümek istiyorum.

Çikolatanın paradan daha iyi olduğunu çünkü daha tatlı ve yenilebilir olduğunu düşünmek istiyorum.

Sıcak bir yaz gününde bir meşe ağacının gölgesinde oturup arkadaşlarımla limonata satmak istiyorum.

Hayatın daha basit olduğu zamana dönmek istiyorum.

Bütün bildiğin, renkler, çarpım tablosu ve ninniler ama bu kadar az bilmek seni rahatsız etmiyor çünkü ne bilmediğini bilmiyorsun ve umurunda da değil. Bildiğin tek şey mutlu olmak, çünkü seni üzecek veya kızdıracak şeylerden tamamen bihabersin.

Dünyanın adil olduğunu, herkesin iyi ve dürüst olduğunu düşünmek istiyorum.

Her şeyin mümkün olduğuna inanmak istiyorum.

Yaşamın karmaşıklığını unutup, yeniden küçük şeylerden fazlasıyla heyecanlanmak, zevk almak istiyorum.

Tekrar basit yaşamak istiyorum.

Günümün, bilgisayar arızaları, kağıt yığınları, üzücü haberler, bankada para olmadan ay sonunu getirme kaygıları, doktor faturaları, dedikodu, hastalık ve sevdiklerin kaybedilmesinden ibaret olmasını istemiyorum.

Aşkın varlığını (daha doğrusu yalan olduğunu) bilmek dahi istemiyorum.

Gülümseme, kucaklaşma, tatlı bir söz, doğruluk, adalet, barış, rüyalar, hayaller ve kardan adam yapmanın gücüne inanmak istiyorum.

İşte, çek defterim ve arabamın anahtarları, kredi kartlarımın ekstremleri,gelir belgelerim. Resmi olarak yetişkinlikten istifa ediyorum.

Eğer bu konuda benimle daha fazla konuşmak istiyorsanız, önce beni yakalaman lazım, çünküüüü; Ebeee, elim sendeeeee!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mart 2006       Mesaj #65
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Seninle Arkadaş Olan Her Kula Yazık Sen Atarsın Kazık Sen Ağla Adamım Sen Ağla Mahsun Misali Yürekleri Dağla Benden Artan Kalanı Topla Zira Bunlar Sana Çok Yakışmakta.! Online Ol Ver Cevabı.!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Mart 2006       Mesaj #66
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
caniminici6hy
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
25 Mart 2006       Mesaj #67
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Bir Gariptir Benim Hikayem

Bir gariptir benim hikayem herkes gibi yasadım herkes gibi nefes
aldım; aslında kimse gibi yasamadım çünkü ben farklı sevdim ...
Beynimin her karesine kalbimin her noktasına seni
yerleştirdim ağzımdan çıkan her sözde, gözlerimden akan her damla yasta
sen vardın. Saniyeler seninle geçti... Yüzünü aklıma öyle kazıdım ki
her kime baktıysam senden bir şeyler aradım.. Aradım ya kimse senin
gibi değildi. Senden başka herkse yabancı geldi bana kimseyle senin
gibi konuşamadım. Bir anda kalbimden ve aklımdan herkesi sildin...
Sadece sBir Gariptir Benim Hikayem
Bir gariptir benim hikayem herkes gibi yasadım herkes gibi nefes
aldım; aslında kimse gibi yasamadım çünkü ben farklı sevdim ...
Beynimin her karesine kalbimin her noktasına seni
yerleştirdim ağzımdan çıkan her sözde, gözlerimden akan her damla yasta
sen vardın. Saniyeler seninle geçti... Yüzünü aklıma öyle kazıdım ki
her kime baktıysam senden bir şeyler aradım.. Aradım ya kimse senin
gibi değildi. Senden başka herkse yabancı geldi bana kimseyle senin
gibi konuşamadım. Bir anda kalbimden ve aklımdan herkesi sildin...
Sadece sen vardı yalnızca sen... Hayattan yorulan kalbim seninle
tekrar atmaya başladı dünyada ki en farklı ve en güzel duyguyu seninle
yasadı belki de... Ve ben her güne seni görme umuduyla başladım aklıma
her gelişinde hayattan biraz daha zevk aldım... Ve düşündüm ki hayat
aslında seninle daha güzel, seninle yaşamam gereken her şeye razıyım
acıysa acı, hüzünse hüzün ama tek isteğim her ne olursa olsun hep
senin yanında olayım... Öyle bağlandım ki sana öyle sevdim ki seni...
Akmasına korktuğum bir damla gözyaşı, vermeye korktuğum bir damla
sevgi ve asla kopamayacağım bir sevgili oldun benim için... Seni
seviyorum askım yaşattığın her şey için tsk ler...
en vardı yalnızca sen... Hayattan yorulan kalbim seninle
tekrar atmaya başladı dünyada ki en farklı ve en güzel duyguyu seninle
yasadı belki de... Ve ben her güne seni görme umuduyla başladım aklıma
her gelişinde hayattan biraz daha zevk aldım... Ve düşündüm ki hayat
aslında seninle daha güzel, seninle yaşamam gereken her şeye razıyım
acıysa acı, hüzünse hüzün ama tek isteğim her ne olursa olsun hep
senin yanında olayım... Öyle bağlandım ki sana öyle sevdim ki seni...
Akmasına korktuğum bir damla gözyaşı, vermeye korktuğum bir damla
sevgi ve asla kopamayacağım bir sevgili oldun benim için... Seni
seviyorum askım yaşattığın her şey için tsk ler...

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
26 Mart 2006       Mesaj #68
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Aramızdan Biri Daha Gitti

Aşk çoğu zaman oyun oldu bana ya saklambaç gibi geldi yada bir yakalamaç gibi bir fanus gibi camın içine aldı üzerinde delik yok ki hava alasın denizde çıktıktan sonra kurulanmamak olmaz üşürsün tek başıma gezdiğim zaman bunun değerini anladım tepenin ucundan yaptığım maketle uçmaya çalıştım senin evini üstten gördüm kus bakışı yol boyunca kuşlar arkadaşlık etti yere inince her şey eskisi gibi oldu beni ansızın bıraktı kuşlar uzanan yardım eli bile yok dost dediklerim bıraktılar beni eski dostluklar ölmüş derlerdi demek doğruymuş bahçemdeki tek dostlarım yere uzunca uzanmış beni bekleyen çimler ilgi ve şefkatin değerini iyi bilirler uçlarını bile kırpmaya kıyamıyor insan iki ağaç arasında kurduğum hamak bulutlar arsında el sallar ay dede domates yedim biraz yüzüme kan gelsin diye ekmek sepetindeki kurumuş ekmekleri kuşlara verdim kediler ise süte talim kedi ile köpek geçinemez derler ikisi de koyun koyuna vermiş kara inat küçük evlerinde uyuyor doğanın kanundan habersiz kedi fareyi yer derler ama burada o kanun geçmez tahta arasının önünde bekler tekir tehlike anında kerimi çağırsın diye aynı kaptan yerler peynirlerini aynı sudan içerler bilmez ki birlerine ne yapsınlar insanlardaki yapışık yumurta ikizlerini oynuyorlar sanki aslında birbirlerine tiyatro oynuyorlar bizlerden habersiz derim ya söz gider yazı kalır anlatılanlara kimse inanmaz ama doğa böyle düşman gibi davranıp dost olmak aslında durum öle değil çıkarcı olmuş herkes karga tilki masalına dönmüş dünya ...

insanları eksik taraflardan vurmuşlar boş tankları bile bile savaşa göndermişler insanların öleceğini bildikleri halde dolu sokaklar boşalmaya başlamış herkesin nereye gittiği bilinmez sıra er yada bize gelecek o zaman bize ne olur bilmem ama kazanan her zaman kötüler her yerde torpil olur ama burada asla soruyorum kötü kötüye torpil yapsa ne olur ortada bir patlama kırmızılar içinde havai fişek kimse patlama oldu diye üzülmez aksine yeni doğmuş gibi sevinir ama neye bilmez ki aramızdan biri daha gitti diye




Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Mart 2006       Mesaj #69
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Anladım

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım.

Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil,
Bildiklerini bana neden anlatmadığını anladım.

Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.

Sevmek ile sevilmenin yolu önce kendini sevmekten geçermiş,
Neden kendine aşık olduğunu anladım.

Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım.

Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.

Ve sevilenle ağlayamıyor, kaçıyorsan ondan, çaresizliktenmiş,
Senin acın için odamda tek başıma hıçkırıklarla ağladığımda anladım.

Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım.

Fakat, hak edermiş sevilen onun için dökülen her bir damla gözyaşına,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğin de anladım.

Ìyi niyet tokmakmış sevilenin başına bazen,
Başımda şişlikler oluşunca anladım.

Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım.

Tek başına ayakta durabilecek kadar güçlüysen, yanında tutanlar varmış,
Neden hiç yalnız kalmadığını anladım.

Ve Sana ihtiyacım var, gel diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana git dediğimde anladım.

Biri sana git dediğinde, kalmak istiyorum diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım.

Dostun seni bir kez terk edermiş, bin kez değil,
Aslında hep yanımda olduğunu anladım.

Ve bir kez terk etti mi seni, affetmek çok zormuş,
Ben de affedemediğin şeyin ne olduğunu anladım.

Sana sevgim şımarık bir çocukmuş her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.

Özür dilemek değil, affet beni diye haykırmak istemekmiş, pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım.

Affedemem, çok geç demek k.. bir gururdan başka bir şey değilmiş,
hala sevgi varsa içinde eğer,
Tutsak kalbimin kapılarını kırıp, içine baktığımda anladım.

Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.

Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.

Sevgi emekmiş
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş.

Daha bir çok şey anladım. Ama en önemlisi
Daha yolun çooook başında olduğumu anladım.


"Alıntıdır"
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
26 Mart 2006       Mesaj #70
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Gözyaşlarımla Sevdim Seni

Seni sevmek ne güzel...ıslak gözyaşlarım var ve artık korkularım var ürkek ceylanların misali..korkuyorum seni kaybetmekten..farklı şehirlerde nefes alan ama aynı sevgiye kosan iki yürek aynı bedende..

Bu zor zamanımda yanımda oldun..belki de gözbebeklerimden süzülen gözyaşlarını senin için akıttım..mutluluktan güzelim gözyaşlarım..seni seveceğim gözyaşlarımın ıslaklığında..ne edersin ne yaparsın aklımda olacaksın..gece kabuslarda uyandığım zaman seni arayacağım..uykularım tutmadığı zaman senin kollarını sarılacağım..Hayalinde yasamayı, dokunmadan sevmeyi, bilmeden nefes almayı ve mutluluklarda ağlamayı ve vuslatın hüzünlerinde beklemeyi öğrendim..her zaman seni bekleyeceğim..kalbimde sevgilerin ve avuçlarımda sana hasretinde biriktirdiğim ıslak gözyaşlarım...Artık seni severken dilim susuyor.Konuşan sadece kalbim..Kalbime bazen de gözyaşlarım eşlik ediyor.Sana olan sevdamı gözyaşlarımı süslüyorum:hasretine ise yarınlarda ansızın çıkıp gelecekmişsin gibi beklediğim umutlarımı ekliyorum...Sana gözyaşlarımı hediye ediyorum..Sana hüzünlerimdeki en güzel mutluluklarımı hediye ediyorum..Aç avuçlarını sevdamın ıslak taneleri düşsün.Kitli gönül kapılarını arala yaralı kalbime..Sana ve senin yüreğine sığınıyorum karanlığı emziren gecelerde..Güneşimi kaybettim senin gülüşlerinde ısınabilir miyim? Karnım aç senin mutluluklarınla kalbimi doyursam kızar mısın? Dudaklarımda ismin, kalbimde sevgin, gözlerimde ise hasretine dökülen sevgi daneleri..Yarın belki de uyanamayacağım yatağımdan..Sana yazdığım son yazıdır belki de:Belki bugün Azrail bana ölüm davetiyesine sunacak..Ve sakın unutma ismimi , cismimi unut ama ne olur gözyaşlarımda büyüttüğüm sevdamı unutma..Gidersem de kalbimi sana emanet ediyorum..Yarın belki de daha güzel olacak..Gözyaşlarımla ıslanan sevgim senin gülüşlerinle ısınacak.Güldüğünde ben senin tatlı tebessümlerindeki en güzel gülüş olacağım..Ağladığında ise toprağa hasret gözyaşın olacağım..Bil ki sabah o saclarını delicesine esen bir rüzgar olursa ; sakın korkma O benim ...Bu gece sana bir sevda kuşu yolluyorum..Seni sevdiğimi kulaklarına fısıldayacaklar...Gözyaşlarımı ise evindeki en güzel çiçeğin bulunduğu saksıya armağan edecekler..Seni seviyorum canım ...Nedensiz sevmelerimdeki en büyük sevdam..kalbim iki kişilik artık...Nefesim ise senin için...