Arama

Anlayana - Sayfa 17

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 575.639 Cevap: 3.995
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Temmuz 2006       Mesaj #161
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Anlayan Olmaz ki

Sponsorlu Bağlantılar

içimde yaşayan hayalet şehir
sevgi ve aşkımı çalıyor benden
ıssız sokaklarda dolaşan nehir
gizli sevda çeker ağlar hep ondan

ne zaman susarsa ağlayan gözüm
ayrılık hasreti çeker hep özüm
sokak lambaları bağlasa hüzün
sevdaya kalbini açmaz o gözüm

geceyi beklemez sarar hep sisler
hüzünle yuvaya çekilen bizler
korukutur karanlık o beni bekler
sinsice dünyama kötülük ekler

ruhuma yalnızlık daldı dalalı
doğruluk yolunda buldum sevdamı
korunmak uğruna versem bu canı
anlayan olmazki garip osmanı
sokak lambaları yakar içimi

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #162
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çağır beni, çağırda büyüsün içimde biriktirdiğim bütün yalnızlıklarım!

Sponsorlu Bağlantılar
Adım adım büyür yalnızlık, yürüdükçe devasallaşır kimsesizlik!

Dur!Ne olur Sende gitme!
Yalnızlığın üzerime yüklediği bu sessizlik artık beni boğuyor.

Buradayım baksana karanlığın tam ortasında.

N'olur artık gitme. Sana çok ihtiyacım var.

Kurtulmak istiyorum ama koşamıyorum.Çaresizlik öyle bir bulaşmışki bu sokaklara takılıp düşüyorum.

Off.. bu kadar mı zor sen, bu kadar mı zor sensizlik!! Canım o kadar çok acıyor ki.. Artık bağırmak istiyorum sesimin yettiğince.
Bağıra bağıra ağlamak ve haykırmak istiyorum "Anla artık anla!! seni seviyorum" diye.

Ama olmuyor işte. Ve yine o şarkı başlıyor bir uğultu misali;

"gitme nolur gitme itirazlar elimde değil
yalnızım yalnızız yalnızlıklar elimde değil
düşerken son birkez yalana benimsin benim
yalansan yalanı severim elimde değil.."

Biliyormusun.....

"Seyirci kaldıysam bu yürek yangınlarına..Her yıla bir nefes tutar oldum..
Arta kalan küllerden..Kurşuni sevdalara bir adım var..

Lakin..

Yüreğime adım geçmiyor..

Ömür defterimden hüzün yapraklarını yırttım..

Ama..

Yüreğine adı'mı astım.."

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #163
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sefil Dilenci



birazdan gelecek vakti ayrılığın
işte o anıdır ölümle yaşamın tam ortasında durmanın
çıkıp giderken bir elvedayı çok görme bana
kalbim sökülürken yerinden benden sana bir nida
dur gitme daha...

katlanırım sanma çaresizlikten sensizliğe
yol görünür o vakit gitmek gerekmekte
alırım ceketimi sırtıma başımı öne eğip
giderim mutlak ebediyete kaderimmiş deyip...

bir şarkıdır artık adın ezber dilimde
bu kaldırımda bir sefil mütemadiyen gebermekte
olsun bana senden artık tek yadigar
gözyaşımla ıslattığım dizeler bu son satırlar...

demek şimdı pervasızca çekip gidiyorsun ha?
aşksa bu ölüyorum haberin ola.
yalnızlığın acısı titretse de vücudumu her nefeste bin defa koysa da bana
tutulur dilim diyemem bir de olsa "ah" sana...

bir dilenciyim artık köşe başında ah edip inleyen
senden ne para ne de pul yalnız kalbini dilenen
bakarsın ama tanıyamazsın gözleri kaymış bu çehreyi
bilemedin incitmeden o masum gülleri dermeyi...

son yolcusu da hazırdır artık ayrılık gemisinin
lüzum yok ağlama düşmesin yaşı gözlerinin
gömsünler beni ücra ıssız bir yere
bir gül koy başucuma son görevindir senin bu sefil dilenciye...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
17 Temmuz 2006       Mesaj #164
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Arayıp da Bulamamak


Sokak sokak dolaştım
Her yerde seni aradı gözlerim
Hep sen zannettim başkalarını
Kalbim senin ılıklığınla doluydu
Attığım her adımda sana
Biraz daha yaklaştığımı hissediyorum
Sen hep benimleydin
İçimde iki ses vardı
Üçüncüsü de oldu
Artık sen de vardın
Gözlerini aradım
Bakışlarını bana sıcacık
Saçlarını aradım
O ipeksi saçlarını
Sesini aradım
‘teşekkür ederim’ deyişini
Gülüşünü aradım , gülüşünü
Düşünüp düşünüp ağladığımı
Milyonlarca insan içinde
Bulurdum olsaydın seni
Ama aradım
Hissetmedim yorgunluğumu
Her şeye rağmen mutluydum
Seni düşündüm hep
Sen hep benimleydin o gün
Arayıp da bulamadığım gün ...
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
19 Temmuz 2006       Mesaj #165
kambis - avatarı
Ziyaretçi

Merhabalar
Sana değil ama belki kendime kızdım . Kaderime lanet ettim.Epey zaman önceydi bunlar diyebiliyorum .Sen beni çok tanımıyordun bende seni çok tanımıyordum ama insanları tanımam gerekirdi.dünya kuruldu kurulalı kedi kedi idi köpek köpek ve insanda insan tabii ki özeliklerini de sergileyecekti kedi miyavlıyacak köpek havlayacak insanda işte insanca ne yapması gerekiyorsa onu .
İnsanca derken tabii dünyada ne kadar hayvan varsa onlar kadarda özellik sergileyen insan var.Çünkü her tanımında bir hayvan kelimesi geçer.(İnsan konuşan hayvandır)(İnsan düşünen hayvandır )(İnsan toplumsal hayvandır) ( yılan gibi insan) ( akrep gibi sinsi)……
Yalnızım diyorsun. bunu ben bedensel yalnızlıkla ve ruhen yalnızlıkla karıştırdım.Bedensel ihtiyaçlar şu veya bu şekilde giderilir ama ruhsal yalnızlık asıl giderilmesi gereken diye davranmam asıl yanlışlıktı ve çok gerilerde kaldı.Msn de varım ama her zaman değilim.Daha doğrusu ruhen yalnız biri ile beraberim şu anda .İki yarım bir bütün etmeye çalışıyoruz.
Şu yada bu şekilde 2000 den beri net dünyasındayım iyi yada kötü pek çok şeyle karşılaştım.Gördüğüm asıl şeyin karın doyurmak ve dolayısıyla bencil olmak olduğunu gördüm.Doğan her canlı anasının karnından aç çıkıp yiyecek aramaya başlıyor bu asla değişmiyor.
Benim gözlemlediğim bir şey oldu bazı hatunlar kocalarının geliri azalınca veya sağlığı bozulunca eyvallahı çekip ya daha yüksek gelirli sağlıklı birini aramaya başlıyorlar yada çocuklarıyla yaşamlarını sürdürüp ana kraliçeliği olmaya başlıyorlar . yada zengin evli birine veya sapıklıkla kendini genç hissetmek için olsa genç erkek ile yaşıyor.çocuğu yaşında erkekle yaşamayı tahayyül eden sapık bayan sayısı gittikçede artıyor.
Sanki evliliklerinin en başında iyi yada kötü günde beraber olmak için sözleşmeyi imzalamamışlar gibi.
Çocukları ile yaşayan dul kadınlar bir sürü arkadaş kisvesi altında değişiklikler yaşarken çocukları annelerinin yanında olduğundan bunları gözlemleyip bende annem gibi yaşayayım diye bir sürü yanlış maceralara çekinmeden atılıyorlar. Gençlik bu sefer daha da bozuluyor. dul anneler örnek olmaktan çıktı.
Erkekler sözleşmeyi bozmadan ikisini de idare etmeye çalışıyor ama kadın ipleri hemen koparıyor. boşanıyor
Kadınlar çok bozuldu. Bence toplumun değerini tayin eden kadın kendini dağıtıyor.evlileri bile……kadın kadınlığını yeniden bulana kadar toplum daha da dağılacak. ne zaman kadınlar kendine gelecek toplum dinlenecek. dinlenmede düzeltmeyi getirecek.
Sanal alem ve cep tlf larının yaygınlaşması ile herkes aldatma telaşına düştü. Dengeler karıştı.umarım düzelir.nasıl düzelecekse.yalansız günleri özlemiyorsam namertim.
Eskiden de erkek kadının peşindeydi ama kadın kadınlığını bilirdi. Şimdi para kimde ise bayan orda. kuyumcu dükkanlarına bakıyorum . bir sürü bayan içerde oturma telaşında. Sohbetler belli düzeyde devam ediyor.
İnternette bu gizli kalmış su yüzüne çıkmayan hakikati birden ortaya koyuverdi. İlk başlarda doğru yarılarını şu ya da bu sebeple bulamamış olanlar arayış içine girdiler ve de tabii arayan aradığını bulur dendiği gibi buldu da eğer her iki tarafta doğru bilgileri nete girmişlerse.
Nette o kadar boşanmış kişiler var ki hayret doğrusu. Kızım ana okulunda okurken sen neden çalışmıyorsun bütün arkadaşlarımın anneleri çalışıyor demişti .Zaman geçti oğlum orta okulda iken anne babamla neden boşanmıyorsunuz arkadaşlarımın ana babaları boşanıp duruyorlar sizde boşanın demişti .demek çocuklar daha iyi gözlemliyorlar etrafı.
*
Hasibe alıntı
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Temmuz 2006       Mesaj #166
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Anlayana öyküler !


"Dur bakalım yabancı ,
Ne yolcusun, ne hancı
Ne yağcısın ,ne yancı
Olmayasın yalancı ?"

Aman etmeyin ağalar:

"6' sında neydiysem ,
16' sında da oydum.
36' ya da bir yıl var ama ,
Değişmem herhal bu arada ."

Merak edersen hala kimim diye ,
Kulak ver şu hikayeye :

Bir yerlerde ,
Bir ahşap ev varmış.
Evin sakinleri,
Sağ oda benim ,
Sol oda senin diye kavga eder dururmuş .

Sağ odadakiler düğmelerini sağdan sola ,
Sol odadakiler çeketlerini soldan sağa iliklermiş .
Sol odadakiler, en soldaki benim diye birbirini ezer ,
Sağ odadakiler her kötülüğü ,
Sol odadakilerden bilirmiş .

Arada bir kavga kızışırsa eğer ,
Kapıdan gelir bekçiler ,
Bizimkilerin kafasına vurur
Kimini kayırır ,
Kimini ayırır .
Heryer gülbahçe olur.
Yada bekçi öyle sanır.

Bekçi çekilende kapıya ,
Herşey yeniden başlaya...

"Ahali böyle de ,
Ev nasıl derseniz ",beyler.
Geniş mi geniş ,
Ferah mı ferah ,
Deniz manzaralı ,
Dört bir yanı ...

Ah şu kavga olmayaydı ,
Ocakta aş kaynayaydı .
Sol kaşık ,
Sağ tabaktan alaydı .
Sağ çatal ,
Sol tencereye dalaydı ?
Azıdı zaten yemek ,
Adam olana akıl gerek!

Ama masal bu ya ,
Olmamış tabi ,
Akla uygun olan.
İlla çıkacak bir çapan...

Gün gelmiş ,
Sağcı, solcu kalmamış ...
Onlar meğer insaflı , yürekli imiş .
Hiç olmazsa evini severmiş .
Artık düzen bozulmuş .
Kimi bulduğunu yemiş ,
Kimi hiç bitirememiş .
Sonra toplanmış herkes, bir bakmış
Eyvah tencere boşalmış.
Bu sefer "hadi komşu yetiş!"
"Bakma sildiğimize bıyıkları ,
Biz az yedik ama çabuk bitmiş .
Doldur bakalım biraz ,
Öderiz yavaş yavaş . "

Tok ev çok çekmiş aç kediden ,
Derken bu arsız yemek sürerken ,
Nedir bu çıtırtı dört taraftan ?
Yok mu hiç duyan ?
Kurularmış dadanan !
Ama biliriz biz Hayyam'dan ,
Kurunun farkı olur mu yaştan ?
Yemiş o da utanmadan !
Kah yumurtadan ,
Kah villadan ,
Kah telefondan !
Ah!
Bu ev yapılmalı en baştan .

Bir de ortalık boş diye,
Kurular yerleşmiş tavana ağalar emme ,
Yiye yiye kalmamış tabi temel de ...

Kuru ,sende akıl yok mu ?
İbni Haldun'u okudun mu?
Evin damı yenir mi ?
Yiyip yiyip doymazsan ,
Tavan başa çökmez mi?

Ev sallanırken hafiften,
Bekçiler bakmış yine camdan .
Ama bu sefer "kaçılın" demiş komşular:
"Karışmayın bakayım bekçiler,
Hem size ne oluyor?
Herkes ev yıkılsın diye bakıyor.
Manzarası güzel ,
Arsası değerlidir ,
Borcu var, bizim sayılır!
Zaten hakeden oturmalıdır ,
Bak sıradayız nicedir ."

Sonra gülerek eklemiş komşular :
"Hem Kurular haklı ,
Herkes istediğini yapmalı,
Bu devir bitmeli ,
Eski resimler inmeli."

Ahali saf saf seyrederken,
Açgözler sarhoş haram yemekten ,
Son bir çatırtı gelmiş derinden ...

Uzun lafın kısası,
Böyle olunuyor demek ki ulusalcı ...

Sağ sol kavgasından bıkanlar ,
Kurudan kaşınanlar,
Haram yemeğe kızanlar ,
Bekçiden himmet ummayanlar ,
Evine sahip çıkanlar,
Odaları terkedip,
Sofada buluşurmuş
Her gece...
Önce gizli gizlice
Sonra ,
"Yeter artık ,
Nedir bu işkence ! "
"Kurulara güle güle,
Komşular hizaya çekile,
Bekçiler bekçilik görevine.
Artık borçla yemek kesile,
Mutfakta birileri yemek pişire ."

Şimdi ,
Acıyorsa içiniz bu aralar
Hiç bakmayın bana ağalar ,
Dost sanıp el açtıklarınız ,
Hep sırtınızdan yaralar .
Hala sağ,sol diyorsanız eğer ,
İdeoloji durumuysa tek değer,
Sizde pek bi körmüşsünüz meğer !
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Temmuz 2006       Mesaj #167
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bugün vazgeçtim...
Seninle yaşayacağım o büyük aşktan ..

Ellerinden,gözlerinden,yalan sevginden..
Bana ait hiç bir şey olmadığını gördüğüm yüreğinden..
Tüm çaresizliklerimi toplayıp,yürüyorum batan güneşe doğru..


Sensiz gideceğim yönün,varacağım hiç bir durağın önemi yok..
Ve artık gördüm ki senin bunları bilmeninde gereği yok..

Acemi şiirlerimi,kırık umutlarımı ateşe verdiğin gibi
Sevdamı,yüreğimi de elinin tersiyle itersin çünkü..

Çünkü..
Hiç bir önemi yoktur gönlünde..

İkna ettiğin masum duyguların,yarattığın aşkın ne denli büyük...
Ne denli yürekli olduğunu farketmezsin bile.

"Biliyorumki artık, senin aşk dediğin,Üç beş gün oynanan bir oyundur sadece..."

Acımı attım artık içimden.Özlemeyi de bıraktım ..
Anlıyorum artık kimin kime bir numara büyük geldiğini.
Sana ait bir tek şarkılar kalacak kulağımda belkide..

Seçim yapmaya zorlanıyordum... "evet" ya da "hayır"ı seçmek, "iyi"yi ya da"kötü"yü seçmek,"gitmek" ya da "kalmak",ben "vazgeçmeyi" seçiyorum ..

Beklemek, zorlaştırır...
Beklemek, bıktırır....
Beklemek bitirir....
ve tabi beklemek, unutturur...


Ve işte,Kayıp giden bir gemi daha..Yitip gitti işte..Koyverdim avucumdan..

Oysa sadece..

‘Yüreğine sıkıştırsana beni’ demişti..

Sadece bu..Koyverdim..
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
21 Temmuz 2006       Mesaj #168
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Hani Bir An Gelir...

Hani bir ân gelir... Ve söylenmez sözler söylenir olur!
.....
Hani bir ân gelir...
Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada!
.....
Hani bir ân gelir...
Bir ân gelir...
Hani bir göz bir göze gelir.

Hani, öyle bir ân gelir ki;
En “gelinmez” yollarla en “varılmaz” yolların, senle ben arasındaki yarda boyun büktüğünü görürsün...
Bu yar; iki yâr arasıdır! ..
Her yar iki yâr arasıdır! ..
Ve üstelik;
Yaralar yara benzer,
Her yar yaraya benzer!
Yar başında duruşum;
Yâre nâraya benzer! ...

Halbuki gök yerin...
Halbuki gök yarın...
Halbuki gök yârin içindedir bu mesafelerde! ..
.....
Veya gök, mavi bir hançer gibi dalıvermiştir de toprağın içine; şimdi toprak, kendi içindeki kocca bir yarayı yâr bilmiş... Kendini parçalayan kooskoca bir yar başına türbedar olmuştur! ! !

Halbuki hep...
Hep iki yârdır;
Bir yar başında duran...
.....
Her yar, yâri gördüğüm rüyadır! ..

Yolun biri gözlerinden başlaar senden içeri gider; diğeri gözlerimden, benden içeri...
Bir yar oluşur her yârin arasında kalan boşlukta! ..
Ben, yarın bir duvarı olup sana bakarım bu yandan... Sen yarın bir duvarı olur, o yandan bana bakarsın! ..
Ve en derinimden gelip en derinine gidebilecek olan yol ile, en derininden çıkıp en derinime inebilecek olan gökkuşağı “bakışlarımızda” kopar! ..
Biz, sarılmadıkça...
.....
Yarlar kaldıkça yârlar arasında! ..

Hani bir ân gelir...
Ve söylenmez sözler söylenir olur!
.....
Hani bir ân gelir...
Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada!
.....
Hani bir ân gelir...
Bir ân gelir...
Hani bir göz bir göze gelir...
Hani bir ân gelir...
Bir ân...
Bakışlar düğümlenir;
Bütün yarlar silinir,
Sıra söylenmezlere gelir...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Temmuz 2006       Mesaj #169
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
> >>>Bir kus soguk bir kis gününde yiyecek bulmak icin kanat çirpip
> >>>duruyomus.Hava okadar ayazmis ki minikkus dayanamayp karin üstüne
> >>>düsmüs.minik kus çaresiz soguk karin üstüne ölümü beklerken ordan
geçen
> >>>bi inek kusun üstüne siçmıs. kus öyle bir sinirlenmis ki kanatlari
> >>>donmamıs olsa kalkip inegi dövecek.bide bakmıs ki ***un sicakliği
ile
> >>>kanatlari çözülmüs,yasama geri dönmüs. öyle bi sevinçle ötüyomuski
ordan
> >>>geçen bir kedi bunun sesini duymus ve ***u eseleyip kusu ***tan
> >>>çikarmıs,kus bunada çok sevinmis KEDİ ye tesekkür edecekmişki..KEDİ
onu
> >>>yemis!Bu hikayeden çikaracamiz 3 anafikir var;
> >>>1)Her üstüne siçani düsmanin sanma!
> >>>2)Seni her***tan çikarani dostun sanma
> >>>3)enönemlisi: ***UN IÇINDE MUTLUYSAN,SESINI ÇIKARMA

PoYrAz_89 - avatarı
PoYrAz_89
Ziyaretçi
27 Temmuz 2006       Mesaj #170
PoYrAz_89 - avatarı
Ziyaretçi
hepside süper paylasım için saolun