Arama

Anlayana - Sayfa 8

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 575.448 Cevap: 3.995
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
26 Mart 2006       Mesaj #71
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Ve Ben Büyüdüm mü Acaba ???

Sponsorlu Bağlantılar
Masal anlatılırdı eskilerde bizlere, büyüdükçe hikayeler okumaya başladık. Masal okuduğumuzda çocuk musun diye alay edilmeye başlandı. Büyümek; çok içten anlatılırdı. Her sözde büyüyünce ne olacaksın? Denilirdi de bir şey hep unutulurdu. Büyüdük ne acı? Masal yaşanamazmış oysa hikayeler yaşanırmış. Masallar ondan olsa gerek hep güzeldir. Çocukken bunların en azından bir kısmı yaşanır derdin ama olmadı. Ben çabuk büyüdüm galiba (!) hikayeler, romanlar okurdum. Feride Kamuran'dan ayrılmış, Kamuran onu aldatmış, Ya Sarah'ı zorla evlendirmeleri, bir de Mori'den öğrendim hayatın gerçeklerini... Ürperdim, yaşadıklarım daha kötüyken, bunlar beni bu kadar ürkmemeliydi. Demek ki yaşadıkça idrak ediliyor bazı şeyler, sineye çekiliyor. Feride aldatılmıştı da sanki aldatılmamış mıydım. Sevgimi kandıramadı yarim, öyle bir dürüstlükle bekledim ki; ne zaman döneceği belli değilken, bir gün ansızın döndüğünde dünyalar benim olmuştu. En çok güvendiğim insan aldatarak vermişti bana dürüstlüğün karşılığını, o bile inanamadı bu kadar büyük aşka, kaldıramadı... Sevenlerin kavuştuğu romanlarda varmış, mutlulukla biten hayatlarda sevenlerin kavuştuğu romanlar da varmış. Herhalde ben bulamadım ya da bulduğumda onu da diğerleri gibi zannedip umursamadan fırlattım.

Bir avukat olmak istemiştim ama vazgeçtim. Bu kadar iyi oynayan insanları savunamazdım, onlara kızıp kendimi kaybederdim. Sosyolog olmayı düşündüm. Sonra merak ettim insanlara neleri, niçin yapıyorlar? Onları kendimle endeksleyip mi varacaktım olayın köküne... Sadece Mori'nin yerinde olmak istedim bu kadar romanın arasında... Bir insan hayatın acılarına nasıl bu kadar iyimser bakabilirdi? Nasıl kendini bu kadar sevdiklerine adayabilirdi bilinmez. O öyle bir insan ki; bir gün als gibi bir hastalığa yakalanıp, bu hastalığın en sonunda onun en çok sevdiği şeyi mesleğini alacağını bile bile o hayata gülüyor ve onla alay ediyordu. Nasıl bir hastalıktı ki bu vücut bütün işlevini kaybediyordu gün geçtikçe!! Ve Mori eks olmuştu ama o bunu önceden bilmesine rağmen çok mutluydu. Kaç kişi onun gibi olabilir acaba? Kaç kişi "Bu kültür bana uymuyorsa, ben ona hiç uymam" diyebilir. Hayatın gerçekleri, o kadar sıradışı olmuş ki şu zamanda, bilinmezlik içinde kaç kişi neler yaşıyor bilinmez. Aslında hayatımız bir hikaye dahi olmadı. Bunun yeni bir adı var ad bulamıyorum. Oysa şimdi kıymetini bilmediğimiz, kaybettiğimiz yazarlarımız olsaydı çok şey söylerdi bunun üzerine...


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Mart 2006       Mesaj #72
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Seni asil insanlarin basit sevgileriyle degil, basit insanlarin asil sevgileriyle sevdim. Bu güzel askimiza nokta koyma, sana kucak dolusu virgül getirdim…

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yagmur damlasi seni seviyorum anlami tasisaydi ve sen bana seni ne kadar sevdigimi soracak olsaydin, inan ki birtanem her gün yagmur yagardi.


Yanagina düsen kar tanesi eriyip dudaklarina indiginde ve o bir damla serinligi biriyle paylasmak istediginde yüzünü rüzgara dön, ordayim!


Insanlar tanidim yildizlar gibiydi, hepsi parliyordu, hepsi gökteydi. Ama ben seni, günesi seçtim, bir günes için bin yildizdan vazgeçtim…


Bütün mevsimleri bir günde, bütün yillari bir mevsimde yasamaya raziyim seninle... Bir tutam sevinç, bir tutam umut ve bir tutam mutluluk gönderiyorum sana.


Bir gül olmak isterdim! Neden mi? Beni koparip kokladiginda vücudunun derinliklerine girip bir daha oradan çikmamak için…


Seni bulmaktan çok aramak isterim! Seni sevmeden önce anlamak isterim! Seni bir ömür boyu bitirmek degil de sana hep yeniden baslamak isterim.


Hani gözler vardir sözleri anlatir, hani sözler vardir gözleri anlatir, bir de ask vardir seni anlatir...


Beyaz bir güvercin yolluyorum sana; kanatlarinda mutluluk, yüreginde sevgi ve sadakat, karbeyaz tüylerinde umut ve gagasinda iyi geceler öpücügü, yanagini uzat.


Dün gece sen uyurken kizila boyadim denizleri, uçurumdan attim sessizligi, haber saldim rüzgarlara, fisildasinlar kulagina seni ne kadar çok özledigimi...


Sana dogru bir kelebek uçurdum, daglari denizleri asti seni buldu, yanagina ufacik bir öpücük kondurdu. Hissettin mi?


Uykudan uyaninca insani uyandigina pisman eden, geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten, hayatta bir defa görülebilen harika bir rüyasin!..


Agirdir sevmelerim her yürek tasiyamaz, büyüktür umutlarim her omuz kaldiramaz, her sey olur da su kalbim, bir tek sensiz olamaz.


Mürekkepten denizler, kagittan gemiler yaptim. Sonra ismini her yere yazdim. Ismini yazinca seni sevdigimi sandin, ben seni sevmedim sana taptim!..


Seni her düsündügümde kalbime bir yildiz çiziyorum. Benim simdi kaç yildizim var biliyor musun? Benim artik bir gökyüzüm var..


Bugün her zamankinden farkli bir sey yapayim dedim olmadi yine sana defalarca asik olup seni düsündüm...


Yedi ayri iklimden yedi çesit ari getirseler yedi çesit ari yedi ayri çiçegi dolassa yedi ayri çiçekten bal yapsa senin kadar tatli olamaz...


Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldi, ben seni bugün de sevmeyecegim çünkü bugün de bitecek; ben seni yarin sevecegim çünkü yarinlar hiç bitmeyecek!


Agzimdan çikacak söz olsan konusmam, gözümden akacak yas olsan aglamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere birakmam!


Günesin dogdugu da bir gerçek battigi da... Kalbimin attigi da bir gerçek, günün bittigi de... Ne çikar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, iste o en büyük gerçek...


Sen benim hayatimda oldugun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakiptir… Çünkü sen benim için daima teksin!


Dünde, bugünde, yarinda… Yüregin kadar yanindayim. Kendini yalniz hissettiginde elini kalbine koy; ben hep ordayim!


Sana yildizlar kadar yakin olmak isterdim, her baktiginda beni görebilmen için, sana bulutlar kadar yakin olmak isterdim, üzüldügünde gözyaslarini yagmur olup silebilmek için, sana sen kadar yakin olmak isterdim ki beni, seni sevdigim kadar sevebilmen için…


Günesi seviyorum diyorsun günes açinca gölgeye kaçiyorsun. Yagmuru seviyorum diyorsun yagmur yaginca semsiyeni açiyorsun. Korkuyorum sevgilim çünkü beni de sevdigini söylüyorsun!


Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim açar açmaz duyayim kokunu. Sevda essin basak saçlarinda, sesin yüzümü rüzgarla bulsun... Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim, gelsin beni en koyu zulamda bulsun ve öyle bir mektup yaz ki sevgilim varsin ölümüm olsun.


Yardim etmek mi istiyorsun? O zaman dinle; yasama sevinci getir bana çokça olsun çabuk tükenmeyenlerinden. Ihtiyacim var bu ara unutmak üzereyim mutlulugu, unuttum sicak bir çayin tadini, esen rüzgarin serinligini, hadi durma öyle hatiralarimi canlandir, iyi olanlari…


Agirdir sevmelerim her yürek tasiyamaz, büyüktür umutlarim her omuz kaldiramaz, her sey olur da su kalbim, bir tek sensiz olamaz. Mürekkepten denizler, kagittan gemiler yaptim. Sonra ismini her yere yazdim. Ismini yazinca seni sevdigimi sandin, ben seni sevmedim sana taptim!.. Günesin buz tuttugu yerde bir alev görürsen, bil ki o yalniz senin için yanan kalbimdir.


Eger seni nasil ve ne kadar sevdigimi ögrenmek istiyorsan bana yeni bir dil bulmalisin çünkü sana olan sevgimi anlatmak için kelimeler bulamiyorum. Ama bir seyi bil ki seni çok seviyorum…


Bir insani sevmek onunla yaslanmayi kabul etmek demektir benim için. Ben seni seviyorum ve bir ömür boyu seninle olmak istiyorum.


Sen benim hayatimda oldugun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakiptir… Çünkü sen benim için daima teksin!


Dünde, bugünde, yarinda… Yüregin kadar yanindayim. Kendini yalniz hissettiginde elini kalbine koy; ben hep ordayim!


Sana yildizlar kadar yakin olmak isterdim, her baktiginda beni görebilmen için, sana bulutlar kadar yakin olmak isterdim, üzüldügünde gözyaslarini yagmur olup silebilmek için, sana sen kadar yakin olmak isterdim ki beni, seni sevdigim kadar sevebilmen için…


Günesi seviyorum diyorsun günes açinca gölgeye kaçiyorsun. Yagmuru seviyorum diyorsun yagmur yaginca semsiyeni açiyorsun. Korkuyorum sevgilim çünkü beni de sevdigini söylüyorsun!


Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim açar açmaz duyayim kokunu. Sevda essin basak saçlarinda, sesin yüzümü rüzgarla bulsun... Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim, gelsin beni en koyu zulamda bulsun ve öyle bir mektup yaz ki sevgilim varsin ölümüm olsun.


Yardim etmek mi istiyorsun? O zaman dinle; yasama sevinci getir bana çokça olsun çabuk tükenmeyenlerinden. Ihtiyacim var bu ara unutmak üzereyim mutlulugu, unuttum sicak bir çayin tadini, esen rüzgarin serinligini, hadi durma öyle hatiralarimi canlandir, iyi olanlari…


Agirdir sevmelerim her yürek tasiyamaz, büyüktür umutlarim her omuz kaldiramaz, her sey olur da su kalbim, bir tek sensiz olamaz. Mürekkepten denizler, kagittan gemiler yaptim. Sonra ismini her yere yazdim. Ismini yazinca seni sevdigimi sandin, ben seni sevmedim sana taptim!.. Günesin buz tuttugu yerde bir alev görürsen, bil ki o yalniz senin için yanan kalbimdir.


Eger seni nasil ve ne kadar sevdigimi ögrenmek istiyorsan bana yeni bir dil bulmalisin çünkü sana olan sevgimi anlatmak için kelimeler bulamiyorum. Ama bir seyi bil ki seni çok seviyorum…


Bir insani sevmek onunla yaslanmayi kabul etmek demektir benim için. Ben seni seviyorum ve bir ömür boyu seninle olmak istiyorum.


Kuyruklu yildizlar vardir, dünyaya yetmis yilda bir gelirler. Insanlar onu hayati boyunca belki bir kez görürler. Ben o yildizi gördüm, o da sensin birtanem…


Sana bahçeden gül degil günesten atom koparip getirmek istiyorum ama kalbim gibi ellerin de yanar diye korkuyorum.


Karanlik gecede önemli degildir yildizlari görmek. Gündüzleri yildizlari görmek marifet, asik olmak önemli degil, bir ömür boyu sevebilmek marifet…


Seni yildizlara benzetiyorum onlar kadar uzak onlar kadar erisilmezsin ama bir farkin var onlar bin tane sen bir tanesin.


@--)--) sana dijital bir gül yolluyorum, çünkü bu uzaklarda elimden ancak bu kadari geliyor. Ama bil ki gerçegini, gözlerinin içine bakarak vermek isterdim. Ve seni sevdigimi fisildamak.. Seni seviyorum! Askim, birtanem, her seyimsin…



Hep kalanlara gidenleri kattim! Bir gün yerine geçemediler. O kalanlara gidenleri kattim yine de bir tane “sen” edemediler. Önceleri hasreti hiç tatmadim, yarimden hiç ayri kalmadim, biter diye takvimlere baktim. Zor geldi ayrilik alisamadim. An gelir insan gülerken aglarmis. Gözyaslari sel olup kalbine akarmis… Seni çok seviyor ve özlüyorum. Bu güzel askimiza nokta koyma, sana kucak dolusu virgül getiriyorum…


Uykudan uyaninca insani uyandigina pisman eden, geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten, hayatta bir defa görülebilen harika bir rüyasin! O kadar güzelsin ki yüzüne bakamiyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamiyorum. Dolanip sarmak geliyor içimden, saramiyorum. Öylesine baglanmisim ki, sensiz duramiyorum. Seni çok seviyorum…


Gönlüme taht kurdun, gönlümün sultani oldun, gece gökyüzünde parlayan yildizim, sabah ise ruhuma dogan günesim oldun…


Sen var ya sen ayni sigaram gibisin. Dumani gözlerin… Külü dudaklarin... Yalniz aranizda bir fark var sigarami ben, beni ise sen yakiyorsun...


Bir insanin idealleri olmali, sonsuzluk gibi. Bir insanin özlemi olmali, özlemle açan çicekler gibi. Bir insanin bir tanesi olmali, tipkki senin gibi.


O kadar güzelsin ki yüzüne bakamiyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamiyorum. Öylesine baglanmisim ki sensiz duramiyorum.


Yüregimdeki tek arzu, hayalimdeki tek tutku, beni yasatan tek duygu senmissin bebegim...


Sen dünyaya sürgün bir meleksin ve ben seni o kadar çok sevecegim ki bir daha cennetine geri dönmek istemeyeceksin...


Sen bazen zifiri karanlik gecemin günesi, sen bazen hayatin cesaret veren mutluluk yani ve sen her zaman sevgimin tek nedenisin.


Günün ilk isiklari sahile vurdugunda, martilar yalnizca ikimizin anlayacagi bir dille sunu fisildar denizin kulagina: Seni çok özledim...


Seni seviyorum çünkü elini kalbimin üzerinde hissettigim zaman, üzüntülerimi alip onlarin yerine o tarifsiz sicakligi koymayi basariyorsun...


Sana nasil hitap etmeliyim bilmiyorum. Hayatim desem hayat çok kisa, çiçegim desem çiçek soluyor. Sana canim demeliyim, çünkü bu can sen oldukça yasiyor...


Dogan her günün sabahinda, içimde gözlerini görebilmek aski olmasa, inan hiçbir seye degmezdi yasamak..


Ben sevdanin sokaginda oturuyorum… Geceler hiç bitmiyor, ben hiç uyumuyorum.


Yüregim hafif islaktir benim kuytu köselerde aglamaktan ve rengi hafif uçuktur kurusun diye kaç kez günese asmaktan.


Seni unutmak için and içtim gözlerin geldi aklima vazgeçtim.


Hadi uyandir beni söyle gördügüm zamansiz bir düs mü? Hadi git, uzaklas, yokluguna inandir beni. Gerçekten yoruldum her buldugum yerde seni kaybetmekten.


Gözlerin nehir kirpiklerin köprü olsa, ben üzerinden geçerken ipler kopsa ve düstügüm yer dudaklarin olsa.


Buruk hasret dolu geceleri öldürecegim bir gün bu ayrilik sarkilarini kursuna dizecegim ve seni benden ayirdigi için kaderimi mahkemeye verecegim.


Güller anlatsin sana olan sevgimi, güller anlatsin yanlizligimi, çaresizligimi… Yavas yavas eriyen yüregimi güller anlatsin ben anlatamadim…


Rüzgar alabildigine hirçin,yagmur alabildigine inatçi, yüregin ise onlara inat sanki bir liman... Tipki gözlerindeki huzur gibi...


Nasil ki uzaktaki yildiz parlak gelirse insana, uzakta oldugun için tutkunum sana! Hani en güzel asklar imkansiz gelir ya insana, imkansiz oldugun için tutkunum sana…


Seni sevdigim kadar yasasaydim; ölümsüzlügün adini ask koyardim...


Önce düstügümde kalkmayi, sonra aleve dokundugumda aciyi, sevmeyi ögrendim, sevilmeyi her seyi ögrendim de yalniz seni unutmayi ögrenemedim!


Aci ve hüzün bir yildiz kadar uzak, mutluluk gözbebegin kadar yakin olsun. Umutlarin gerçek, gerçeklerin mutluluk, mutluluklarin sonsuz olsun...


Bir an buruk bir aci saplanirsa yüregine, gözlerin zamansiz takilirsa, kulaklarin zamansiz deli gibi çinlarsa bil ki bir yerlerde özlemissindir beni…


Seni unutmak için and içtim gözlerin geldi aklima vazgeçtim.


Hadi uyandir beni söyle gördügüm zamansiz bir düs mü? Hadi git, uzaklas, yokluguna inandir beni. Gerçekten yoruldum her buldugum yerde seni kaybetmekten.


Gözlerin nehir kirpiklerin köprü olsa, ben üzerinden geçerken ipler kopsa ve düstügüm yer dudaklarin olsa.


Buruk hasret dolu geceleri öldürecegim bir gün bu ayrilik sarkilarini kursuna dizecegim ve seni benden ayirdigi için kaderimi mahkemeye verecegim.


Güller anlatsin sana olan sevgimi, güller anlatsin yanlizligimi, çaresizligimi… Yavas yavas eriyen yüregimi güller anlatsin ben anlatamadim…


Rüzgar alabildigine hirçin,yagmur alabildigine inatçi, yüregin ise onlara inat sanki bir liman... Tipki gözlerindeki huzur gibi...


Nasil ki uzaktaki yildiz parlak gelirse insana, uzakta oldugun için tutkunum sana! Hani en güzel asklar imkansiz gelir ya insana, imkansiz oldugun için tutkunum sana…


Seni sevdigim kadar yasasaydim; ölümsüzlügün adini ask koyardim...


Önce düstügümde kalkmayi, sonra aleve dokundugumda aciyi, sevmeyi ögrendim, sevilmeyi her seyi ögrendim de yalniz seni unutmayi ögrenemedim!


Aci ve hüzün bir yildiz kadar uzak, mutluluk gözbebegin kadar yakin olsun. Umutlarin gerçek, gerçeklerin mutluluk, mutluluklarin sonsuz olsun...


Bir an buruk bir aci saplanirsa yüregine, gözlerin zamansiz takilirsa, kulaklarin zamansiz deli gibi çinlarsa bil ki bir yerlerde özlemissindir beni…

Gençligine güvenip erken derken belki elveda bile diyemezsin giderken.


Allah gücü erkege, güzelligi kadina vermis... Ne var ki her seyi yenen güç, güzellige yenilmis...


Bulutlara yükledim hasretimi, rüzgarlarla yolladim sevgimi, yagmurlar yagdirdim gözyaslarimla küçük melekler gönderdim seni öpmeye! Geldiler mi?


Nasil ki uzaktaki yildiz parlak gelirse insana, uzakta oldugun için tutkunum sana! Sana yildizlar kadar yakin olmak isterdim, her baktiginda beni görebilmen için, sana bulutlar kadar yakin olmak isterdim, üzüldügünde gözyaslarini yagmur olup silebilmek i


Eger gökyüzü bir parça kagit, deniz bir sise mürekkep olsaydi yine de sana olan duygularimi yazmaya yetmezdi. Seni o kadar çok seviyorum ki...


Biliyorsun her gökkusaginin bittigi yerde bir hazine saklanirmis. Gökusagini takip ettim geçenlerde sende bitti... En degerli hazinemsin benim, canimsin.


Bazi rüyalar digerlerinden çok uzun sürer. Bazilari da çok çok güzel. Benim en uzun ve en güzel rüyam su an bu mesaji okuyor.


Bana dünya yuvarlaktir dedin, dedigin dogruysa neden geri dönmedin?


Hasret kapimda nöbetler tutuyor. Sevgilim uzak bir sehirde gözlerim onu ariyor...


Bir kus olup gitsem, assam su enginleri, varsam senin yanina. Öpsem doyasiya, koklasam seni...


En güzel yarinlar senin olsun, sen buna layiksin ömrün mutluluklarla dolsun. Eger gün gelir de sen beni unutursan, inan ki tatlim canin sagolsun.


Bugün yeni bir meyhane kesfettim mezarligin karsisinda. Bir gün beni arar da bulamazsan ya meyhanedeyim ya da tam karsisinda.


Seni günde bir defa düsünüyorum o da 24 saatime maloluyor.


Denizi içerken maviler takildi bogazima, karaya vuran balik gibi çirpiniyorum.


Bugün yeni bir meyhane kesfettim mezarligin karsisinda. Bir gün beni arar da bulamazsan ya meyhanedeyim ya da tam karsisinda.


Seni günde bir defa düsünüyorum o da 24 saatime maloluyor.


Denizi içerken maviler takildi bogazima, karaya vuran balik gibi çirpiniyorum.


Paylastikça çogalan tek seyin sevgimiz oldugunu hiç unutmayalim ve sevgimizi daima çogaltalim sevgilim.


Biliyorsun her gökkusaginin bittigi yerde bir hazine saklanirmis. Gökusagini takip ettim geçenlerde sende bitti... En degerli hazinemsin benim, canimsin. Sana dogru bir kelebek uçurdum, daglari denizleri asti seni buldu, yanagina ufacik bir öpücük kondur


Mutlu olmayi biliyorsan, sevmeyi bileceksin gerçekten seviyorsan, ömrünü vereceksin.


Bir deniz düsün "susuz", bir gece düsün "uykusuz", bir insan düsün "sevgisiz", bir bahar düsün "çiçeksiz", bir de beni düsün "sensiz"...


@--)--) sana dijital bir gül yolluyorum, çünkü uzaklarda elimden ancak bu kadari geliyor. Ama bil ki gerçegini, gözlerinin içine bakarak vermek isterdim. Ve seni sevdigimi fisildamak.. Seni seviyorum! Seni denizdeki kumlar, gökteki yildizlar, ormandaki a


Ne seni unutmak için bir çabam var ne de askimi körükleyen bir rüzgar... Ne seni görmeden durabilecek kadar güçlüyüm ne de görmeye dayanacak kalbim var.


Hadi gel tut ellerimi! Benimle yan! Benimle meydan oku her çaresizlige! Benimle uyu benimle uyan. Birlikte varalim nice yillara...


Ne zaman tutsam ellerini gözlerimin önünden mevsimler geçer, ne zaman gözlerin gözlerime degse samanyolundan bir yildiz düser.


Yatagini gül yapraklariyla, rüyalarini papatyalarla süsledim, üzerini sevgimle örttüm tüm kabuslarini da ben aldim ki sen rahat uyu birtanem!


Askim yatagin, sevgim yorganin, yüregim yastigin olsun iyi uyu birtanem.


Sen seni seveni görmeyecek kadar körsen, O da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.


Bazi rüyalar digerlerinden daha uzun sürer. Bazilari da çok çok güzel olur. Benim en uzun ve en güzel rüyam, su an bu mesaji okuyor. Seni çok ama çok seviyorum biricigim. Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi degil, özledigimi bil her an çünkü hiçb


Bir gün dudaklarin kurursa okyanusu getiririm sana, aksam ayazinda titrersen günesi getiririm sana, eger gönlün bir sevgi ararsa kalbimi söküp getiririm sana...


Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi degil, özledigimi bil her an hiçbir sey seni sevmek gibi degil...


Yatagini gül yapraklariyla, rüyalarini papatyalarla süsledim, üzerini sevgimle örttüm tüm kabuslarini da ben aldim ki sen rahat uyu birtanem!


Askim yatagin, sevgim yorganin, yüregim yastigin olsun iyi uyu birtanem.


Sen seni seveni görmeyecek kadar körsen, O da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.


Yapraklar sararip dökülürken yere, yasli gözlerini çevirip göklere, her gün istemem yilda bir kere, adimi anmayi sakin unutma!


Kimsin sen? Yasamak isteyip de yasayamadigim umutlarim, farkinda olmadan yillardir bekledigim mi? Kimsin sen? Sen benim sevdigimsin, sevdigimi söyleyebildigim...

Bir deniz düsün "susuz", bir gece düsün "uykusuz", bir insan düsün "sevgisiz", bir bahar düsün "çiçeksiz", bir de beni düsün "sensiz"...


@--)--) sana dijital bir gül yolluyorum, çünkü uzaklarda elimden ancak bu kadari geliyor. Ama bil ki gerçegini, gözlerinin içine bakarak vermek isterdim. Ve seni sevdigimi fisildamak.. Seni seviyorum! Seni denizdeki kumlar, gökteki yildizlar, ormandaki a


Ne seni unutmak için bir çabam var ne de askimi körükleyen bir rüzgar... Ne seni görmeden durabilecek kadar güçlüyüm ne de görmeye dayanacak kalbim var.


Hadi gel tut ellerimi! Benimle yan! Benimle meydan oku her çaresizlige! Benimle uyu benimle uyan. Birlikte varalim nice yillara...


Ne zaman tutsam ellerini gözlerimin önünden mevsimler geçer, ne zaman gözlerin gözlerime degse samanyolundan bir yildiz düser.


Yatagini gül yapraklariyla, rüyalarini papatyalarla süsledim, üzerini sevgimle örttüm tüm kabuslarini da ben aldim ki sen rahat uyu birtanem!


Askim yatagin, sevgim yorganin, yüregim yastigin olsun iyi uyu birtanem.


Sen seni seveni görmeyecek kadar körsen, O da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.


Bazi rüyalar digerlerinden daha uzun sürer. Bazilari da çok çok güzel olur. Benim en uzun ve en güzel rüyam, su an bu mesaji okuyor. Seni çok ama çok seviyorum biricigim. Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi degil, özledigimi bil her an çünkü hiçb


Bir gün dudaklarin kurursa okyanusu getiririm sana, aksam ayazinda titrersen günesi getiririm sana, eger gönlün bir sevgi ararsa kalbimi söküp getiririm sana...


Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi degil, özledigimi bil her an hiçbir sey seni sevmek gibi degil...


Yatagini gül yapraklariyla, rüyalarini papatyalarla süsledim, üzerini sevgimle örttüm tüm kabuslarini da ben aldim ki sen rahat uyu birtanem!


Askim yatagin, sevgim yorganin, yüregim yastigin olsun iyi uyu birtanem.


Sen seni seveni görmeyecek kadar körsen, O da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.


Yapraklar sararip dökülürken yere, yasli gözlerini çevirip göklere, her gün istemem yilda bir kere, adimi anmayi sakin unutma!


Kimsin sen? Yasamak isteyip de yasayamadigim umutlarim, farkinda olmadan yillardir bekledigim mi? Kimsin sen? Sen benim sevdigimsin, sevdigimi söyleyebildigim...

Seni denizdeki kumlar, gökteki yildizlar, ormandaki agaçlar, dünyadaki insanlar, okyanustaki sular ve günesin isiklarindan daha çok seviyorum.


Seni denizdeki kumlar, gökteki yildizlar, ormandaki agaçlar, dünyadaki insanlar, okyanustaki sular ve günesin isiklarindan daha çok seviyorum.


Sevginin oldugu yerde mantik olmaz derler... Ne kadar dogru! Seni o kadar çok seviyorum ki aklim basimdan gitti... Birlikte daha nice sevgi dolu mutlu günlere sevgilim..
Ayrılıklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir.Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp yangını güçlendirdiği gibi...

Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm , seni koklamak olsa da ölüm, uğrunda ölmeye değer gülüm..

Dünyada 2 renk gül olsun,biri kırmızı diğeri beyaz,sen beni unutursan kırmızılar solsun,ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.

Kim bilir hangi aksam güneşle beraber bende söneceğim kim bilir hangi ellerden son suyumu içeceğim belki göremeden öleceğim fakat yinede seni 'EBEDİYEN SEVECEĞİM'

Bir gün bir rüzgar eserse oralara.Benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi yolla........

Dünyan öyle bir kararsın ki, seni aydınlatan tek ışık gözlerim olsun

Sevmek ölmektir bence , ben de sevmistim ölmeden önce

Sari giyer günes olursun, Mavi giyer deniz olursun, Siyah giyer matem olursun, Kimbilir belki bir gün, Beyaz giyer benim olursun.

Gözlerin Nehir,Kirpiklerin Köprü Olsun,Ben Tam Üzerinden Geçerken Ipler Kopsun,Düstügüm O Yer DUDAKLARIN OLSUN...

Yalnizlik gecelerin,Umit bekleyenlerin,Hayal caresizlerin,Yagmur sokaklarin, Tebessum dudaklarin, Sen ise yalniz benimsin birtanem...

Gül bahçesinde geçsede ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm , seni koklamak olsada ölüm, ugrunda ölmeye deger gülüm..

Eger beni bu sokakta,bu semtte,bu $ehirde bulamazsan sevgilim bilki ben, Gözlerinin daldigi yerdeyim...

Güller hep ellerinde açsin,ama dikenleri batmasin.sevda hep seni bulsun,ama seni yaralamasin.mutluluk hep yüregine dolsun,ama beni unutturmasin.

Gün bir gün, sevdalanmis geceye gecede yakomoz düsürmüs denize ogünden bugüne geceyle gündüz ayrilmaz olmus taki günes tutlup gölge düsürene dek sevdalara

Dunyada iki kor tanidim; biri beni gormeyen sen, biri de senden ba$kasini gormeyen ben...

Eger colde bir cicek olsan; seni kaybetmemek ; icin gozyaslarimla sulardim Eger gozumdeki bir damlayas olsaydin; seni kaybetmemek; icin hic aglamazdim..

Gece midir insani hüzünlendiren,yoksa insan midir hüzünlenmek icin geceyi bekleyen?gece midir seni bana düsündüren yoksa ben miyim seni düsünmek icin geceyi
bekleyen ?

Ölsen bile benden kurtulamazsin. Kefen olur bedenini sararim.Yagmur olur üzerine yagarim.Çiçek olur mezarinda açarim. Ölsen bile benden kurtulamazsin

Önce düstügümde kalkmayi ögrendim sonra aleve dokundugumda aciyi sevmeyi ögrendim sevilmeyi sonra terkedilip beklemeyi sayende unutulmayida ögrendim herseyi ögrendimde yalniz unutmayi ögrenemedim..............

Bir Gün Cehennemde Karsilasabiliriz. Sen Kalp Hirsizi Oldugun için , Bense Tanriyi Birakip Sana Taptigim için.....

Ustune `seviyorum` yazdigim bir kagittan, sandal yapiyor, dereye birakiyorum. ister yuzsun, ister batsin, ister bir caliya takilsin o kagit sandal, hep derenin bir yerinde olucak biliyorum..

Kalbim seni unutacak kadar adi ise ellerim onu parcalayacak kadal asildir.

Basini gögsüme yasladiginda tek bir düsmanim vardir:geçip giden zaman.

Seni benim kadar sevenler , sana benim kadar hasret kalsin.

Sen elimden tutunca, deniz basardi içimi. Sen elimden tutunca, yüregim yesil yosunlara takilip günlerce dip akintilarinin pesisira gitmk isterdim.

Yanagina konan kar tanesi eriyip dudaklarina indiginde o bir damla serinligi biriyle paylasmak istediginde yönünü rüzgara dön yeter. Çünkü ben o rüzgardayim....

Ben seni dün sevmedim, çünkü dün bitti. Ben seni bugün sevmedim çünkü bugün bitecek. Ben seni yarin sevdim çünkü yarinlar hiç bitmeyecek...

Ask bir elma sekeridir. Sekeri yersin sapi kalir...

Rüyalarini gül yapraklaiiyla yatagini papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kabuslari aldim ki en güzel rüyalari sen göresin..
Yillar vardir nasil geçtigini bilmezdim, bir gün vardir yasamin anlamini degistirdi bana dair; hissetmedigimi, bilmedigimi yasatti, iste o ani senle yasadim senle sevdim.

Kalem olsa dünyadaki bütün agaçlar ve bütün denizler mürekkep olsa senin siirini yazamam yinede...

Yaprak döken gençligimin satir aralarinda alti kirmiziyla çizilmis ve tirnak içine alinmis suskunlugumun bas harflerisin.

Utanirim , söyleyemem yasadigim yalnizligi , kelimeler yetmiyor ki , bu mu sevda dedikleri.

Yaninda benden yakin baska biri de olsa , her seyi inkar etmis inandirmis olsanda , ve ona duygulanmis sevdalanmis olsanda , biliyorum bu gece beni düsüneceksin.

Sevgimiz yavas yavas süzülen çisil yagmur gibi ama irmaklari tasiran cinsten...

Seni düsünür , seni özlerim , sevgilerin özlemlerin derinliginde ne olur kir seytanin bacagini birkez beni hatirla , bir sonbahar serinliginde...

Sert rüzgarlar karanlik geceleri severmis , aynen benim seni sevdigim gibi.

Sen bazen en zifiri karanlik gecemin günesi, sen bazen yasanacak hayatin cesaret verecek mutluluk yani, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedeniI...

Seni yildizlara benzetiyorum onlar kadar etkileyici,çekici ve güzelsin ama aranizda tek fark var onlar milyonlarca sen birtanesin.....

Seni unutmak için and içtim gözlerin geldi aklıma vazgeçtim.

Hadi uyandır beni söyle gördüğüm zamansız bir düş mü? Hadi git, uzaklaş, yokluğuna inandır beni. Gerçekten yoruldum her bulduğum yerde seni kaybetmekten.

Gözlerin nehir kirpiklerin köprü olsa, ben üzerinden geçerken ipler kopsa ve düştüğüm yer dudakların olsa.

Buruk hasret dolu geceleri öldüreceğim bir gün bu ayrılık şarkılarını kurşuna dizeceğim ve seni benden ayırdığı için kaderimi mahkemeye vereceğim.

Güller anlatsın sana olan sevgimi, güller anlatsın yansızlığımı, çaresizliğimi? Yavaş yavaş eriyen yüreğimi güller anlatsın ben anlatamadım

Rüzgar alabildiğine hırçın,yağmur alabildiğine inatçı, yüreğin ise onlara inat sanki bir liman... Tıpkı gözlerindeki huzur gibi...

Nasıl ki uzaktaki yıldız parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana! Hani en güzel aşklar imkansız gelir ya insana, imkansız olduğun için tutkunum sana.

Seni sevdiğim kadar yaşasaydım; ölümsüzlüğün adını aşk koyardım...

Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim, sevilmeyi her şeyi öğrendim de yalnız seni unutmayı öğrenemedim!

Acı ve hüzün bir yıldız kadar uzak, mutluluk gözbebeğin kadar yakın olsun. Umutların gerçek, gerçeklerin mutluluk, mutlulukların sonsuz olsun...

Bir an buruk bir acı saplanırsa yüreğine, gözlerin zamansız takılırsa, kulakların zamansız deli gibi çınlarsa bil ki bir yerlerde özlemişsindir beni

Gençliğine güvenip erken derken belki elveda bile diyemezsin giderken.

Bulutlara yükledim hasretimi, rüzgarlarla yolladım sevgimi, yağmurlar yağdırdım gözyaşlarımla küçük melekler gönderdim seni öpmeye! Geldiler mi?

Nasıl ki uzaktaki yıldız parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana! Sana yıldızlar kadar yakın olmak isterdim, her baktığında beni görebilmen için, sana
bulutlar kadar yakın olmak isterdim, üzüldüğünde gözyaşlarını yağmur olup silebilmek iÇİN

Eğer gökyüzü bir parça kağıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi. Seni o kadar çok seviyorum ki...

Biliyorsun her gökkuşağının bittiği yerde bir hazine saklanırmış. Gökkuşağını takip ettim geçenlerde sende bitti... En değerli hazinemsin benim, canımsın.

Yedi ayrı iklimden yedi çeşit arı getirseler yedi çeşit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa yedi ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı olamaz...


Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı, ben seni bugün de sevmeyeceğim çünkü bugün de bitecek; ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek!


Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!


Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da... Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de... Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük
gerçek...


Sen benim hayatımda olduğun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakiptir? Çünkü sen benim için daima teksin!


Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım. Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep ordayım!


Sana yıldızlar kadar yakın olmak isterdim, her baktığında beni görebilmen için, sana bulutlar kadar yakın olmak isterdim, üzüldüğünde gözyaşlarını yağmur olup silebilmek için, sana sen kadar yakın olmak isterdim ki beni, seni sevdiğim kadar sevebilmen için?


Güneşi seviyorum diyorsun güneş açınca gölgeye kaçıyorsun. Yağmuru seviyorum diyorsun yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun. Korkuyorum sevgilim çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun!


Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim açar açmaz duyayım kokunu. Sevda essin başak saçlarında, sesin yüzümü rüzgarla bulsun... Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim, gelsin beni en koyu zulamda bulsun ve öyle bir mektup yaz ki sevgilim varsın ölümüm olsun.


Yardım etmek mi istiyorsun? O zaman dinle; yaşama sevinci getir bana çokça olsun çabuk tükenmeyenlerinden. İhtiyacım var bu ara unutmak üzereyim mutluluğu, unuttum sıcak bir çayın tadını, esen rüzgarın serinliğini, hadi durma öyle hatıralarımı canlandır, iyi olanları?


Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz. Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!.. Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen, bil ki o yalnız senin için yanan kalbimdir.


Eğer seni nasıl ve ne kadar sevdiğimi öğrenmek istiyorsan bana yeni bir dil bulmalısın çünkü sana olan sevgimi anlatmak için kelimeler bulamıyorum. Ama bir şeyi bil ki seni çok seviyorum?


Bir insanı sevmek onunla yaşlanmayı kabul etmek demektir benim için. Ben seni seviyorum ve bir ömür boyu seninle olmak istiyorum.


Kuyruklu yıldızlar vardır, dünyaya yetmiş yılda bir gelirler. İnsanlar onu hayatı boyunca belki bir kez görürler. Ben o yıldızı gördüm, o da sensin birtanem?


Sana bahçeden gül değil güneşten atom koparıp getirmek istiyorum ama kalbim gibi ellerin de yanar diye korkuyorum.


Karanlık gecede önemli değildir yıldızları görmek. Gündüzleri yıldızları görmek marifet, aşık olmak önemli değil, bir ömür boyu sevebilmek marifet.

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
26 Mart 2006       Mesaj #73
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
BİLMİYORUM!!!

Bu sefer hangi sefer? Hangi ayrılığın? Kim yaktı canını? Sen, kime üzüldün? Bilmiyorum...

Senin gidişini hatırlayamıyorum. Seninle birlikte başka bir arkadaşım da terk etmişti beni. Ama sen benim arkadaşım değildin. Ve ben hatırlayamıyorum senin gidişini. İlkbahar mıydı, sonbahar mıydı? Bu gidiş hangi gidiş?

Gitmen gerekiyormuş. Anlayamadım o zaman. Ve gittin. Hatırlamıyorum ağladım mı, güldüm mü? Ne yaptım sen giderken. Sonrası yıllarca süre gelen bir acıydı sadece. Ben seni bilemedim. Ulaşılmaz mıydın? Hayır, değildin.Ama ulaşmak için geç kaldım.Sen ise bana ulaşmayı hiç düşünmedin.Düşündün mü?Bilmiyorum...

Sana ulaşmak zordu. Can yakıcıydı her şey. Ulaşmak kolaydı belki dokunmak zordu. Dokunmak da kolaydı belki seni sevmek zordu. Sen, yokluğun içinde var olandın. Dayanak mıydın yaşama? Hayır, değildin. Sen, yokluğun içinde var olandın. Yani mecbur kılınandın. Sonra senin mecburiyetin de bitti bende. Yaşamda da bittin sen.

Ve sen artık yokluğun içinde var olan değildin. Belki yanılgıydın.
Evet evet öyleydin.
Senin mecburiyetin bitti bende.
Sen de bittin benim için mecburiyetinle birlikte.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Mart 2006       Mesaj #74
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben Bu Notada Kendim Oldum
Her Bir Rotada Kaybım Oldu
Oltalarda Yemde Yoktu
Ankarada Tek Bir Ordu
Noktalarda Nakarat Oldu
Yaptığın Bu Seranet
Aşka Dair Tek Bir Yoldu
Sen Turla CrasH LoRd Oldu
Bence Aşk Bu Yok İstisnaya YoK Mecal
Kalbimde Bir Kız Gözlerinde Kalmamış Sual
Bir Anda Oldunuz Bir Şah Geldi Mat Talumar
Denizde Ottunuz CrasH'da Okyanus.!
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
26 Mart 2006       Mesaj #75
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
ARANAN!!

Bu gece nedensizim,sebepsizim ve anlamsızım...

Susmuş insanlar ve bütün İstanbul...ıssız ve soğuk sokaklar!..Acıyan ve kanayan yanlarımı görüyorum...Herşey ne kadar acı değil mi?..Yaşananlar ve yaşadıklarımız...Hepimiz yalnızız aslında...Hepimizin kafasında binlerce çelişki,binlerce şüphe ve müthiş muamma,hepimiz ütopik değerler yaşıyoruz...

Sen ve ben sıradan yaşayamadığımız için bütün acıları hep üzerimize çekiyoruz,düştüğümüz yer öyle açık seçik ki! Tıpkı bir kırmızı gülün ateşe düştüğü zamanları yaşarız...Birşeyler bizi hep önce sıcağa,sonra acıya sonrada gecenin dadasına alır götürür...Aslında aşkın olduğu yerde,bütün adamlığımızla biz vardık...Bir işçinin kalbinde ekmek gibi biz vardık..Bıraktıkları kadar adamız...

Bütün yokluğumuzda aşka ve sevgiye talipliğimiz her zaman devam edecek.Bir teoris şöyle demişti "Eğer uğruna ölecek birşeyiniz yoksa,bu sizin hayat mücadelenize müsait olmadığınızı gösterir.." İşte biz bu birşeyleri arıyoruz belkide...Kırılgan mektuplar yazıp olmayan adreslere yolluyoruz,kimbilir belki birgün doğru adresi buluruz ne dersin?...







GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
30 Mart 2006       Mesaj #76
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
KUŞLAR...

Dünü bugün bu günü dün gibi yaşıyorum her geçen gün bir öncekine hatıra bırakıyor
Ben kuşları özledim ama nereye gittiler bilmiyorum yaz mevsimi geçmedi ki daha akşam olunca yamaçlara bakarım yoklar dere kenarına inerim orada da değiller kuşlar özgür derler ama öyle değil özgür olan kuş uçar durmadan ama bir tane bile yok uçan bana bakıyorsun oradan kızgın kızgın hadi çık kafesten uç artık özgürsün nereye gitmek istersen oraya git yeni bir şehre yeni bir dosta yeni ufuklara benim olmadığım bu tel parçasının olmadığı yere git gidemezsin dimi alıştın sende telle çevrili yaşama zor gelir özgür yaşamak ben derim ki nerede mutlu olacaksan orada kal yüreğinin götürdüğü yere git ve dönme...



Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Nisan 2006       Mesaj #77
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
En güzel gülüşünle karşıla beni
İşte geldim yanına yorgun ve yitik
Yılmışım, yıkılmışım, kahrolmuşum
İçimde tarifsiz bir gariplik

Anlamaya çalış bir şey sormadan
Yaklaş yanıma, gözlerime bak
Dağıt saçlarını çocuklar gibi
Sonra başını omuzlarıma bırak

Dertliyim, kahırlıyım, efkarlıyım
Ağır, çaresiz hüzünlerle geldim sana
Birlikte ömür boyu yaşayacağımız
Perişan gecelerle, günlerle geldim sana

Paramparça hayallerim, umutlarım
Ne kalmışsa içimde kırık dökük
Al, yeniden yarat beni, ayıkla arıt
Baksana, bütün ışıklarım sönük

Ağır ağır karanlığım koyu, zifir
Göklerin üstüme abandığı gecelerdeyim
Dinle, sana bir şarkı söyleyeceğim özlem dolu
Dinle, bütün çalgıların sustuğu yerdeyim

Oysa ki sen aradığım, bulduğumsun benim
Oysa ki bu en güzeli kavuşmaların
Bakma şimdi böyle kahırlı olduğuma
En mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın

Yeter ki mahşere dek beni özle, beni sev
Zamanların en ölümsüzünde yaşat beni
İşte geldim yanına alev, alev dopdolu
Al dilediğin gibi yeniden yarat beni

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Nisan 2006       Mesaj #78
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir sabah,
Zamanı durdurdun sen...
Ayrılığı ekledin sonbahara
Mevsimin bütün bulutları,
Gözlerimde birikti de
Ben yağamadım bakışlarına...

Söyle!
Hangi güneş
Baharı getirecek şimdi bana?
Kadehimiz ayrılağa kalkmadı ki hiç
Ben nasıl içebilirim yokluğuna...

Belki,
Zamansızdı sevgim
En az gidişin kadar!
Elde değil bu.
Sen hiç eylülde sevip de
Vakitsiz hüzünlere beyaz bayrak salladın mı?
Bilemezsin sevdiğim...
Nasıl da koyuyor adama güzün geri kalanı...

Doğduğum gündeyim şimdi.
Yoksun...
Bir başıma içip,
Kağıda gidişini karaladım...
Hazanda sevmek akıl kârı değilmiş sevgili
Anladım...

melish - avatarı
melish
Ziyaretçi
2 Nisan 2006       Mesaj #79
melish - avatarı
Ziyaretçi
Dudağımda güz türküleri birikiyor, şiirler dökülüyor kaldırımlara sonbahar seslerinden. Ürküyorum…
Oysa mevsim bahar mevsimi, gül mevsimi, umut mevsimi. Göç etmiş hüzünler, acılar, başka alemlere. Çiçekler selam gönderiyor yeni yetme sevdalara…

Ama ben sevinemiyorum, bütün ihanetler iz bırakıyor yüreğimde… Mutsuzum, kalabalıklar içinde yalnız ve avuntusuz, hiç bir neden derinliğimi doldurmuyor… Hep bir yerlere gitmeleri özlüyorum… Özledikçe ıssızda kendini arayan ve kanayan dervişler gibiyim…

Renkleri solmuş güz yapraklarıyla saklıyorum yüzümü, inadına kimsesiz sözcüklerle yürüyorum. İnadına kesmiyorum saçımı sakalımı… Yabancı bir ülkenin sokaklarında hayatı adımlarken, üzgün kuşlar üşüşüyor saçlarıma. Soğuk, ıssız ve eğreti bir gülüşle hayatı anlamdırmaya çalışıyorum, olmuyor…

Bütün acılar eskise de yerine yeni acılar yeşeriyor. Yağmur yağıyor sokaklara, yüreğime gözlerim yağıyor, ıslanıyor duygular… İnsanlardan ve küçük hesaplardan anlamıyorum. Anlamak da istemiyorum. Bazen öfkeleniyorum iki yüzlü, içtenliğini yitirmiş dostluklardan, çıkarcı ilişkilerden kaçıp kurtulmak istiyorum…
Rüzgar esiyor, üşüyor gözlerim… Herkes kendi acısını taşıyor yarınlara. Kimse dönüp bakmıyor yureğimdeki acıya…

Yıldızlı geceler kayboldu artık. Kirli düşünceler, onursuz davranışlar, insanın yüreğini incitiyor. Her ihanet kan oluyor ciğerime… İnsanların kirlenmiş nehirlere benzediği bir iklimde temiz ve onurlu kalmak ne kadar da zor. Nereye gittimse ***** ilişkiler kesmiş yol başlarını, ne yana döndüysem ihanet…

Susmanın sınırını tüketiyorum artık. Haykırmak geliyor içimden var gücümle, tüm *****liklere. Tiksindiriyor beni ucuz çıkar ilişkileri… Durmadan bir öfke büyüyor içimde, bunalıyorum bazen, hiç bir tarafta esmiyor rüzgar, çağıltısı uzak düşüyor suların. Anlıyorum ki, ben bu çağın insanı değilim…

Günlerim hep tek düze geçiyor, alabildiğine boş ve anlamsız. Bir incinmişlik alıp gözlerimi benden taa uzaklara götürüyor.
İnsanları iyi tanıyorum artık, kirli, aşağılık şeyleri unutmuyorum. Bir ihanet gününde ikiyüzlülük hançeri nasıl saplanır yüreğe onu ögrendim, ögrendim bir ihanet ne kadar kırar insanı…Bir ihanet faslında bir bıçak ne kadar işler kalbe biliyorum artık…

Uykularıma acılar sızıyor, içim sızlıyor, küle dönüyor, karabasan oluyor rüyalarım. Düşündükçe yabancılaşıyor duygularım. Öfkeleniyorum…

Unutmak istiyorum gördüğüm bütün ihanetleri, acıları unutmak istiyorum… Unutmak istiyorum bana edilen bütün kötülükleri, haksızlıkları. Ama kırgınlıklar kolay iyileşmiyen yaralardır, her anışta kanar içimiz, hele de yakınımızda duranlarsa ihanet eden…

Ama yinede insan umudunu terketmeden, dişiyle, tırnağıyla mücadele edip, tüm acılara ve ihanetlere rağmen, inadına, inadına yaşamalı diyorum…
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Nisan 2006       Mesaj #80
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yine gece oldu, seni düşünme mesaim başladı.
Sabah 4-7 seni düşünme nöbetindeyim. Kız olduğum için askerliğimi yapmadım ama sanırım askerlik gibi birşey bu. Ben zaten seni sevmekle büyük bir suç işlemişim. Bitmez benim sözde askerliğim.
Lafa nerden gireceğimi inan bende bilmiyorum. Elbet bir yerden gireceğiz. Şimdi gözlerinden girsem çok klasik olacak. Şöyle henüz denenmemiş birşeyler olsun istiyorum. Senin ve benim için özel olmalı....
Buldum! Kulak memen olabilir mesela ya da daha özel olsun diyorsan Örs Kemiği'nden de başlayabilirim. O kadar güzelsin ki Örs Kemiğin güzelliğinin yarısı kadarsa, bir roman bile yazabilirim.
Neden kulağına ve duyma organlarına taktım biliyor musun? Bilemezsin tabi. Bilsen zaten aramız böyle olmaz!
Sen beni duymuyorsun. Yüreğimi dinlemiyorsun. Aşkımı anlamıyorsun.
Benim dinlediğimle senin dinlediğin aynı şarkılar. Fakat bende başka etki uyandırıyor, sende... belki uyandırmıyor bile. Sen uyuyorsun oğlum. Uyuyorsun!
Ben, seni düşünüyorum o şarkılarda; Sen ise o şarkıyı söyleyenin ne kadar güzel, etkileyici olduğunu... Aramızdaki fark da bu işte! Ben sanata aşığım ve tabiki sana, sen şarkıya aşıksın ve tabiki şarkıcıya...
Ben hep senin gibi aptal erkeklere mı aşık olmak zorundayım? O aptal erkeklerin bana aşık olma durumları bile olmadığına göre sanırım zorundayım. Aptal bir erkeksin ama bana aşık olacak kadar değil!
Sen Top-10'lara takılırken ben sana şarkılar besteliyorum. Top-10'un en delikanlı şarkılarını... Öyle abuk sabuk şarkılar değil benimkiler. Adam gibi şarkılar. Bir erkeğe yazılmış adam gibi parçalar. Bu parçaları başka bir erkek dinlese, benim üstüme atlar ve beni parçalar.
Senin adını taşıyan bir kaset çıkarsam ve listelerde 1 numara olsam, sonra da seni Miami'den arayıp "Aşk meşk palavraymış be güzelim! Param var, pulum var. Etrafımda her daim 100 küsür erkek var. Hepsi senden iyi! Bak Sibeller de burada. (Sibel Can'dan söz ediyorum) Benden yeni kasedi için parça istiyor. Unuttum seni oğlum. Şimdi sen düşün beni!" desem, ne yapardın acaba? O anki yüz ifadeni görmek için neler vermezdim bir bilsen!
Ama yapamıyorum işte! Seni görünce herşey değişiyor. Dünyam küçülüyor. Sana bile sığabiliyor. Dünyamı sen rahat taşıyabil diye küçültüyorum iyice. Stress Topu gibi oldu dünyam. Stress atmamı sağlıyor senin elinde değilken. Asabiyetim, senin elindeyken başlıyor. Allah kimseyi senin eline düşürmesin! Stress topunu bile!
Senin yüzünden birgün Almanya'nın herhangi bir üstgeçidinden atlayıp intihar edebilirim. Özellikle trafiğin yoğun olduğu akşam saatlerinde yaparım bunu. Daha eğlenceli olur kanaatindeyim.
Özellikle de o Dom Kilisesi'nın ortasındaki üstgeçitten atlayabilirim. Otobüsler durmuş, tüm yolcular bana, yani cesedime bakıp "Yazık kizcağıza! Kimbilir ne derdi vardı?" gibi klişeleşmiş, salakça bir laf ediyorlar. Ordan yaşını almış, başı kalmış bir amca da "Aşk meselesidir!" yorumuyla, yolcuların kafasında hiç oluşmayan bir sorunun yanıtını verir.
Bu işi o saatlerde yaparsam daha çok farkedilirim en azından.
Sen haber bültenlerinde seyredersin olayı. Belki üzülürsün. Sonra arkamda bıraktığım son mektubumu bulurlar. Hep senden söz etmişimdir mektupta. Bir Reality Şov'da bu mektup okunur. Belki Savaş Ay seni bulur ve programında beni tartışırsınız. Savaş Ay, kendisinden nefret ettiğimi asla bilemeden beni savunur sana karşı. Sen, yüzünde hüzünlü bir ifadeyle "Bilmiyordum. Bana hiçbirşey söylemedi." türünde klişe laflar edersin. (İlla söylemek mi lazım? Anlayamadın mı beni?!) "Duygularını açsaydı, belki... bilmiyorum" dersin gözlerin dolarak. (Açsaydım n'olurdu ha?! Açıldığıyla kalırdı!)
Bilmiyormuş beyfendi! Zaten neyi bildin ki bugüne kadar? Ridaniye Savaşı'nı sorsam onu bile bilmezsin! Adını sorsam 10 dakika düşünürsün! Aptalsın işte, aptalsın!
Aptalsın ama hiç olmazsa sevilen bir aptalsın. Ben öyle bile olamadım. Ben hep seven bir aptal olarak tarihe geçmeyeceğim. Tarihe niye alsınlar ki beni? Aptalın ne işi var koskoca tarihte?
Allah belamı versin seni seviyorum!
Belamı vermiş zaten. Sen benim belamsın!
...ve aptalsın!!


GeniouS'iS / 2004