Arama

Bir Bebeğin Yarım Kalmış Günlüğünden

Güncelleme: 1 Ocak 2009 Gösterim: 21.982 Cevap: 28
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Şubat 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
5 Ekim: Bugün var edildim. Buradayim. Varim. Müthi$ bir duygu bu. Var oldugumu henüz annem ve babam bilmiyor.
Bir elma çekirdeginden bile küçügüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varim ya! Bu bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varligimi ve benligimi hissedebiliyorum. Bir kiz olacagim ve baharda çiçekleri sevecegim.
Sponsorlu Bağlantılar

19 Ekim: Biraz büyüdüm. Kimildamam mümkün degil. Annem henüz farkinda degil ama onun kaniyla besleniyorum. Kalbini dola$ip gelen simsicak kan bana geliyor. Beni sevecek bir kalbin kipirtilarini $imdiden hissediyorum. Annem beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz olacagim.

23 Ekim: Hiç göremedigim bir el agzimi biçimlendirmeye ba$ladi. Dudaklarimda onun dokunu$unu hissediyorum. Bu "el"in dokundugu yerler dudagim damagim oluyor. Dü$ünün bir yil sonra bu elin dokundugu yerde tebessümler açacak, gülecegim. Dudagimdan ve dilimden sözler dökülecek. Herhalde önce "Anne!" diyecegim. Anne duyuyor musun beni? Seninle konu$acagim. Sana gülecegim. Kimilerine göre hâlâ daha var degilmi$im… Nasil olur? Varim ve gülücükler sunacak dudaklarim da olmak üzere ya… Hem sonra bir ekmek kirintisi ne kadar küçük olursa olsun yine ekmektir. Öyle degil mi annecigim? Ah bir konu$abilsem!

27 Ekim: Bugün pek mutluyum. İçimde tatli bir kipirti ba$ladi. Artik bir kalbim var. Kalbim atmaya ba$ladi. Hayatim boyunca böyle atip duracak. Sevgilerle dolduracagim kalbimi. Tipki anneminki gibi... Annem bedeninde iki kalbin birden atmaya ba$ladigini bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor musun anne?

2 Kasim: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarim ve bacaklarim da biçimlenmeye ba$ladi. Hele bir büyüsün kollarim bak nasil kucaklayacagim seni annecigim. $u ayaklarim da tamamlansin da, beraber çiçekli bahçemizde yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.

12 Kasim: Ah evet… Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük $eyler. Aman Allah'im parmaklarim da çikmaya ba$ladi. Bunlarla çiçek toplayacagim, annemin elini tutacagim, kalem tutacagim. Belki de güzel bir $iir yazacagim. Annecigim, orada misin? Ellerimi ellerinin arasina koymak için sabirsizlaniyorum.

20 Kasim: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada oldugumu ögrendi.. Ya$asin! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmi$. Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun annecigim? Seneye kalmaz kollarinin arasinda olacagim…

25 Kasim: Artik babam da burada oldugumu biliyor. Fakat henüz kiz oldugumun farkinda degiller. Onlara sürpriz yapacagim..

10 Aralik: Bugün yüzüm tamamlandi. Artik iki güzel gözüm, bir küçük burnum, dudaklarim ve yanagim var… Anneme benziyorum galiba…

13 Aralik: Artik çevreme bakabiliyorum. Etrafim çok karanlik ama olsun. Yine de mutluyum. Ya$iyorum ve varim. Kisa bir süre sonra gün i$igini görebilecegim, renkleri ve çiçekleri taniyacagim. Rüyamda gördüm. Dünyada gökku$agi diye bir $ey varmi$.. Onu çok merak ediyorum.. Annecigim, babacigim sizin yüzünüzü de görecegim. Tani$acagiz…. Mutlu olacagiz. Gülü$ecegiz..

24 Aralik: Kulaklarim daha iyi duyuyor artik. Annecigim, senin kalbinin seslerini duyuyorum. Benim kalbimin ati$larini da sen duyabiliyor musun? Hatta sesini bile taniyabiliyorum. Sesin ne kadar tatli… Hiç duymadigim bir $ey bu… Güzel ve saglikli bir kiz olacagim. Kollarinda uyuyacagim, yüzüne bakacagim, o tatli sesini dinleyecegim. Benim için ninni de söyleyecek misin annecigim? Sen de beni özlüyorsundur mutlaka… Beni koklayacaksin.. Çok seveceksin, degil mi?

28 Aralik: (84 gun sonra)Anne burada bir $eyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakiyor böyle... Sen aci çekiyor gibisin. Kalp seslerin degi$ti... Sustun. Benimle niye konu$muyorsun anne? Anne… Anne… Annecigim… Yüzümde soguk bir $ey hissediyorum. Anne, yüzümü parçaliyorlar... Anne bir $eyler yap… Anne… Kolumu çekiyorlar anne… Canim yaniyor anne... Anne… Ayaklarimi parçaliyor bu $ey anne... Beni sana baglayan damari kopardilar anne… Anne kalbimi parçaliyorlar… Annecigim… Anne… Anne… An… Ah! Kürtajiniz tamamlandi hanimefendi. Geçmi$ olsun!

Son düzenleyen Blue Blood; 9 Eylül 2007 18:45
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Mart 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
pic20827

Sponsorlu Bağlantılar
joey22 - avatarı
joey22
Ziyaretçi
12 Mart 2006       Mesaj #3
joey22 - avatarı
Ziyaretçi
inanmıyorum yaa ... ayy kötü oldum birden

teşekkürler paylaşımın için
PiSiK0PATR - avatarı
PiSiK0PATR
Ziyaretçi
12 Mart 2006       Mesaj #4
PiSiK0PATR - avatarı
Ziyaretçi
NE HAYALLER KURUYO BEBEK AMA SONU ÇOK ACI ALLAH BÖYLE ANNE BABA KİMSEYE VERMESİN BENİ BİLE AGLATTIMsn Confused
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Nisan 2006       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bebeğim,

Eminim kendimi yemeden, onlarca kez aynı kararı vermeden, sana dair herşeyi tedarik etmeden ve babanı defalarca test etmeden karşılamayacağım seni.. Böyle bir annen var bebeğim, siz birlikte yaşadıkça katlanmak zorunda kalacaksın ona..Takılır bebeğim, o herşeye takılır, yanlış yapmaktan korkar, ölesiye korkar başkalarını kırmaktan, ama hep hata yapar ve kırıp döker etrafındakileri, sonra yanar bebeğim.. Alış.. Yıllarca onu ve ortası olmayan coşkun sevinçleri, sevgilerini; öldüren kederlerini taşıyacaksın.. Sen herkes gibi ol bebeğim, kibarca sev,sevin, kırıldıkça gül, doğrul hemen.. Seni narin yetiştirmeyeceğim bebeğim, bilesin..

Seni yarıştırmayacağım bebeğim, hayatla.. Başarmak, hep başarmak, başladığın her işi bitirmek iş değil bebeğim.. Sadece mutluluğunun peşinde ol , yak gerisini bebeğim, boşver tutsak insanları.. Sen kurtul , kaç seni bağlayan esaret zincirlerinden.. Umarım esrik yaşamanı da sağlayabilecek kadar özgüveni yüksek bir insan yapabilirim seni..

Bir 'proje çocuk' olmayacaksın bebeğim, kararlarını ben vermeyeceğim, kendimce şekillendirmeye çalışmayacağım seni.. Zorlanacaksın belki ama kendi yolunu bulurken hep bir adım arkanda olacağım.. Annen bir proje çocuktu bebeğim, mükemmel tasarlanmış! Defolu! Aynını sana yapmaz sen korkma..

Annen hatalar yapacak yine, seni yetiştirirken bile.. Sen hoşgör bebeciğim, o çok çok sever seni.. Unutma, hatalar da ulaştırır insanları bazen doğrulara..



09.03.2006
PLAYBOY - avatarı
PLAYBOY
Ziyaretçi
7 Haziran 2006       Mesaj #6
PLAYBOY - avatarı
Ziyaretçi
Icimde hic duygu kalmamis zannediyodum...
Genede Belli Etmeyecem Hissettiklerimi...
Saol paylasimin icin... guzel olmus...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Temmuz 2006       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hiç ulaşamayacağımı bildiğim halde seviyorum seni, biliyorsun değil mi?
Gecenin karanlığı ne kadar gerçekse, sen o kadar yalansın...
Tıpkı, o siyahlığı yok etmek için yakılmış lambalar gibi, ben de ancak sensizliğimi
sahteliklerle sıvayabilirim...

Sen hiç olmayacaksın ki!

Göğsüme bastırdığım bedenin olmayacak meselâ...
Ne ellerin olacak avucumda, ne bunları okuyacak gözlerin...
Ne de üstüne söyleyecek sözlerin...

Saçların olmayacak meselâ...
Kulaklarımda sesin,
yüzümde nefesin,
olmayacak...

Beni ne kadar çok sevdiğini anlatamayacaksın bana; dilin olmayacak,
Korkup rüyalarında beni çağıramayacaksın yanına; uykuların olmayacak,
Boynuma atlayıp, sarılamayacaksın bana; kolların olmayacak,
Yüzümde gezinip, yanağımı okşayamayacaksın benim; ellerin olmayacak,
Yürüyüp peşimden, gittiğim yerlere gelemeyeceksin benimle; ayakların olmayacak,
Beni hiç öpemeyeceksin meselâ; dudakların olmayacak...

Sen hiç olmayacaksın ki...

Hep bir parça eksik yaşayacağım, öte yanımda koskoca bir boşluk olarak kalacaksın; hiç dolmayacak.
Oysa; bütün hayatımı sana adayabilirdim. Adını dua gibi tembihleyebilirdim dilime.
Sadece ve sadece seni sevdiğim için, beni sevdiğin için yaşayabilirdim.


Ama sen, hiç olmayacaksın...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Temmuz 2006       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
1. gün
böylesi kötü bir başlangıç beklemiyordum.oha hortumumu bile kesmişler! meme diye, süt diye birsey varmış. nerden nasıl bulunur bu ya? hayattan daha 1. günden soğutacaklar beni.

2. gün
meme buldum ama bundan süt gelmiyor, emiyorum allah emiyorum, tık yok, süt başka yerde mi? neyse biraz daha emdim geldi, fazla abaninca meme sahibi kişilik bağırdı, ne bağrıyosun açım ben! çok yalnızım be günlük. hayır bişi değil içerdeyken de yalnızdım ama yediğim önümde yemediğim arkamdaydı en azından, bak yine aklıma geldi, hortumu bile kestiler yaa!
uykum geldi yine. zzzzz!

3. gün
memeyi sevdim, bu dünyadaki tek dostlarım bu iki meme. iyi ki varsınız.

4. gün
bugün bir sürü olaylar oldu, gürültü yaptılar, baska biryerlere gittik galiba. memeden ayrılınca bağırıyorum geri geliyor, sonra uyuyorum, uyanıyorum bir bakıyorum meme yok, neyse ama tekrar bağrınca geri geliyor nasılsa. s.çmak da zevkliymiş be, eskiden yapamıyordum.

5. gün
bugün 15 kez kaka yaptım, rekorumu geliştirmeliyim. dikkat ettim de her yaptğımda temizliyorlar, bunu sevdim. dikkatimi çeken bir noktada şu ki, amma koca kafalıyım be arkadaş, ağır mı ağır tutamıyorum ********im, pat o yana, pat bu yana, dikkat etseler bari de çatlatmasak daha ilk günden.

6. gün
avucuma ne verseler hemen tutuyorum, tik gibi birşey, maalesef farkettiler, herkes parmağıını veriyor avucuma, mecburen tutuyorum, alemin maymunu oldum iyi mi?
bu arada ne çok uyuyorum ya arkadaş, atamadım şu yorgunluğu, daha çok süt içeyim en iyisi. hayır içtikçe de yoruluyorum o da ayrı, nerde o eski günler, hortumdan geliyordu ne güzel, şimdi em allah em, bak yine aklıma geldi, ********ler kesti hortumu yaa.

7. gün
bi kutunun içine girdim, sarılık mı ne ondanmış. yine uykum geldi.

8. gün
biraz daha iyi hissetim kendimi, daha çok süt içiyorum artık. kaka yapma işini de tam alt açma anına denk getiriyorum ki etraf pislensin, eziyet olsun. naapayım ama alt açıkken daha rahat roketleyebiliyorum. kaka yaparken başka birşey daha yapıyorum galiba, anlamaya çalışacağım bakalım.

9. gün
çok fena hıçkırık tutuyor, geçsin diye nefesimi tutayım dedim onu da beceremedim, neyse ki süt içince geçiyor. bu süt her derde devaymış, bugün bunu gördüm.

10. gün
sütten başka birşeyler verdiler, var ya, yeter artık be, tam alışıyordum yine dayadılar başka birşey, hayret bişi ya, vitaminmiyiş neymiş.
bu arada memelerin arasından dün gördüğüm ***** gündüzleri piyasada yok akşamları geliyor sadece, hadi bakalım hayırlısı.

11. gün
al işte, başladı yine bir arıza. sütten sonra çok feci karnım ağrıyor, böyle gaz gibi bişi, eğilip bükülüyorum, binbir şekile giriyorum çıkaracağım diye. sırtımı falan sıvazlayın bari be kardeşim.

12. gün
bütün gün gazdan kıvrandım arkadaş ya, bela oldu başıma, yaygarayı bastım ben de. uyutmadım, diktim bunları da hazır asker. sonra bir saldım ki evlere şenlik, akabinde uyudum hemen gerisini hatırlamıyorum

13. gün
annemin suratına s.çtım. tamam utandım biraz da insan bebeği g.tünden öper mi yaa. ayıp oldu di mi? naapıım abi, neyse fazla kızmadı herhalde.

14. gün
anneme kırmızı renkli birşeyler içiriyorlar, o zaman süt daha bi randımanlı oluyor sanki, böyle tadıda hoşuma gidiyor, şu memelere bir rating aleti taksalar da hangisini sevip hangisini sevmediğimi söyleyebilsem.

15. gün
topuktan kan alıp duruyorlar, metin olayım çok ağlamayayım diyorum ama canım yandı be arkadaş, hayır ondan sonra da hemen süt verince sakinliyorum, kızgınlığım geçiyor, ağız tadıyla asabiyet yaptrmıyorlar, şu memelere karşı biraz daha dikbaşlı durabilsem.

16. gün
şu memeleri çok sevdiğimi bir kez daha anladım, çok seviyorum onları, onlardan ayrılınca içimi bir huzursuzluk kaplıyor, en iyisi onlardan uzaklaştığım anda yaygarayı basayım ben. bugün benden biraz büyük biri geldi yanıma, sevme amaçlı olsa gerek bir geçirdi başım dönüyo hala. sonradan öğrendim kuzenmiş, neyse yazdım kenara intikam alınacak.

17. gün
etrafı daha net seçer oldum, ama el ve ayak koordinasyonu hala zayıf, memeyi kavrayabiliyorum ancak. bir de bu eller ve ayaklar bana mı ait tam olarak emin değilim, sallyorum öyle, zevkli birşey. yüze ve gözlere dikkat etmem lazım ama, tırnaklar tehlikeli. diğer yandan annem bugün onları kesmeye çalıştı ama huysuzluk ettim, etmeseydim daha iyi olacaktı galiba, bak çizdik tam gözün altını yine.

18. gün
elime torbalar taktılar, kafaya çarpınca artık acıtmıyor, yara bere de yapmıyor. sanırım onlar da beni seviyor, iyiliğimi düşünüyorlar. aslında hala çıktığım yeri özlüyorum, geri girme imkanım olmaz mı acaba?

19. gun
nihayet o adamin neden eve sadece akşamlari geldigini anladim megerse bana ve anneme bakmak icin gunduz calişiyomuş..aferin gozume girdi şimdi bak!..

20. gün
tabii ya, annemin karnındayken de duyuyordum o adamın sesini sık sık.ona da ilgi alaka gösterdim, bağırdığımda bazen o alıyor beni kucağına, meme vardır diye saldırdım ama vermedi. bir ara meme açıkken kıstırdım ama emme olayından bir randıman alabilmiş değilim, meme yüzeyi bayağı bir farklı.bizaman sonra yine denicem.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Temmuz 2006       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
KÜÇÜK ÇOCUK
Bir Bebeğin Yarım Kalmış Günlüğünden Bir dondurma küpün çok daha ucuz olduğu günlerde, 10 yaşında bir erkek çocuğu bir otelin kafeteryasına girdi.
Boş masaya oturdu. Kadın garson, çocuğun önünde bir bardak su koydu.
Çocuk sordu: Bir dondurma küp ne kadar?
Garson Elli sent dedi.
Çocuk elini cebinden çıkarıp parasını saydı. Peki ya bir porsiyon sadece dondurma ne kadar? diye sordu.
Kafeteryada masa bekleyen insanlar vardı ve garson sabırsızlanıyordu. Ters bir biçimde Otuz beş sent dedi.
Çocuk parasını tekrar saydı ve Ben bir porsiyon sade dondurma alayım dedi.
Garson dondurmayı getirdi, adisyonu masaya bıraktı ve gitti. Çocuk dondurmasını yedi, kasaya parasını ödedi ve kafeteryadan ayrıldı.
Garson geri gelip masayı silerken gördüklerine inanamadı.
Boş dondurma kasesinin yanında düzenli bir biçimde on beş sent vardı; bu, onun bahşişiydi.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
ChinaDoll - avatarı
ChinaDoll
Ziyaretçi
13 Temmuz 2006       Mesaj #10
ChinaDoll - avatarı
Ziyaretçi
Bir Saatini Alabilir miyim?


Adam yorgun argın eve döndüğünde beş yaşındaki oğlunu kapının önünde kendisini beklerken buldu. Çocuk babasına, saatte ne kadar para kazandığını sordu. Zaten yorgun gelen adam, oğluna:

- ''Bu senin işin değil'' diyerek karşılık verdi.

Çocuk dayattı:

- ''Babacığım lütfen bilmek istiyorum'' dedi.

Adam:

- ''Bu kadar çok bilmek istiyorsan söyleyeyim, saatte 20 dolar kazanıyorum.''

Bunun üzerine çocuk, babasından bir istekte bulundu:

- ''Peki babacığım, bana 10 dolar borç verir misin?'' dedi.

Adam, daha çok sinirlendi:

- ''Benim senin saçma oyuncaklarına ya da benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi derhal odana git ve kapını kapat.''

Çocuk sessizce odasına çıkıp, kapısını kapattıktan sonra, adam sinirli sinirli düşünmeye başladı:

- ''Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder?'' dedi kendi kedine.

Aradan bir saat geçmiş, adam biraz daha sakinleşmişti. Çocuğuna, parayı neden istediğini bile sormadığı geldi aklına. Yukarıya, çocuğun odasına çıktı ve yatağında uzanan çocuğuna, uyuyup uyumadığını sordu.

- ''Hayır uyumuyorum'' diye yanıtladı çocuk.

Adam, çocuğundan özür diledi:

- ''Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim, yorgundum'' dedi.

Ve elindeki parayı uzattı:

- ''Al bakalım istediğin 10 doları.''

- ''Teşekkürler babacığım'' dedi.

Ve yastığının altında sakladığı buruşuk paraları çıkardı, elindeki parayla birleştirdi, tümünü tane tane saymaya başladı. Oğlunun yastık altından para çıkarıp saydığını gören adam, yine sinirlendi:

- ''Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun?'' diye bağırdı, ''Benim senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak zamanım yok.''

Çocuk, babasının bağırmasına aldırmadı bile:

- ''Fakat yeterince param yoktu ki... Ancak şimdi tamamlayabildim'' dedi.

Ve elindeki paraların tümünü babasına uzattı.

- ''İşte sana 20 dolar babacığım, şimdi bir saatini alabilir miyim?''
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

31 Mart 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
2 Aralık 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
24 Temmuz 2011 / Misafir Soru-Cevap
5 Aralık 2010 / glader Soru-Cevap
11 Şubat 2008 / yüksel2 Genel Mesajlar