Arama

Bir Bebeğin Yarım Kalmış Günlüğünden - Sayfa 3

Güncelleme: 1 Ocak 2009 Gösterim: 21.996 Cevap: 28
BlueEngel - avatarı
BlueEngel
Ziyaretçi
27 Nisan 2007       Mesaj #21
BlueEngel - avatarı
Ziyaretçi
Ya olamaz ya ne aci bisey ya allahin verdigi cani aliyorlar hic düsünmüyorlar ki cocugu olmayanlar ne cekiyor ya cocuk mutluyken ölüyor kadere bak ya allah kimsenin basina böle bisi vermesin ya ellerine saglik süper bisi bizimle paylastigin icin cok tsk ederim
Sponsorlu Bağlantılar
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
27 Nisan 2007       Mesaj #22
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
BEBEĞİM'E

Sponsorlu Bağlantılar
Bebeğimi yitirdim!bir bahar akşamı
Elleri minicikti,saçları güneşin sarısı.
O'nunla ağlardı rüzgar,Onunla gülerdi menekşeler
O'nsuz sabahlar olmazdı kahır dolardı geceler
Matem tutardı martılar ucmazlardı
Ne başımın üzerinde nede güvertede..


Kenan Misket |

Son düzenleyen Blue Blood; 27 Nisan 2007 03:04
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Nisan 2007       Mesaj #23
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sayfa no: yok
Cilt no: yok
Hane no: yok
Ana adı: ben sokak çocuğuyum abi
Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan,
Bilyelerini rüyalarında unutan,
Ve oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran
Çocuk var ya o benim işte, o benim abi...
Sahi bir annem olmalıydı değil mi?
Ben dudaklarımda sokakları besteliyorum oysa!
Sahi abi tadı nasıldı anne sütünün?
Anneler nasıl okşardı çocuklarını?
Anne kokusu nasıldır kim bilir?
Ana ha, bir anne çizebilir misin benim için,
Karanlığın kar soğuğu parmak uçlarına bir anne?
Ve yanına beni ekler misin abi,
Tıpkı suluboya resimlerdeki gibi sımsıcak?
Sahi abi senin gözlerini kesmiyor değil mi,
Bir köprünün soğuk, gergin ve karanlık bedeni?
Sahi sen hiç seyrettin mi aydedeyi bir köprünün altından,
Üşüdün mü abi kayan bir yıldıza bakarken?
Boşver...
Gel boyat istersen ayakkabılarını.
Ben şu ayakkabıların bağcıklarından asılıyorum hayata!
Gel boyat ayakkabılarını,
Boyat da resmi çıksın dostun, düşmanın tüm kaldırımların.

Sayfa no yok
Cilt no yok
Hane no yok
Yokların varlığında tam göbek bağından hiç yakalandın mı hayata?
Bir de, bir de babam olmalıydı değil mi?
Beni dövecek bir babam bile yok biliyor musun?
Nasırlı ellerinde şefkat arayacağım bir insan.
Kim bilir, bayramlarda neler alır babalar çocuklarına?
Unutmuşum, bayramlarınız da vardı sizin öyle değil mi? Arifeleriniz,
Bayramlarda temize çekilen dostluklar vardı sonra.
Oysa ben kırık dökük ıslıklar ısmarlıyorum güneşe ve mehtaba,
Yankısız, bestelenmemiş ve bestelenmeyecek serseri ıslıklar.
Bir babam olsaydı belki yeterdi.
Çocuk olurdum eskisi gibi, şımarırdım öylesine.
Boşver abi...
Kimin neyine bayram, kimin neyine hediye,
Baba kimin neyine abi?
Sahi senin düşlerin vardır.
Göremediğin rüyanın düşünü kurar mısın hiç?
Ahmet bir düş görmüş geçenlerde.
Köprü altında tanıştık, yorgun ve geç gelen bir gecede.
Utanırken anlattı, anlatırken utandı.
Bir ip bağlamış gökkuşağına,
Bak ana diyormuş uçurtmamı gördün mü?
Ya uçurtmamın gölgesinde bilye oynayan çocukları?
Ahmet'in düşü işte...
Bana düşlerini kiralar mısın abi?
Bedava boyarım ayakkabılarını.
Bana düşlerini, düşlerini abi?
Boşver, boşver...
Bak iyi parlayacak bu ayakkabılar,
En parlak ayakkabılarınla yürüyeceksin yaşama.
Sen düşünme, sokaklar düşünsün beni.
Gazete manşetleri,
Üçüncü sayfa haberleri düşünsün,
İsimsiz bir damla gözyaşı düşünsün,
Sen beni düşünme, düşünme be abi...
Nasıl olsa ben,
Olmayan ayakkabılarımın sıcaklığıyla basıyorum tüm kaldırımlara,
Olmasa da anne babası sokakların,
Sokak çocuğuyum ben, sokak çocuğuyum...
Kazanılmadan kaybedilmiş bir geleceğin herhangi bir yerinde,
Ben sokak çocuğuyum abi!
Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan,
Bilyelerini rüyalarında unutan,
Oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran çocuk var ya,
İşte o benim, o benim abi, o benim abi...
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
27 Nisan 2007       Mesaj #24
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Bir Bebeğin Yarım Kalmış Günlüğünden

Mersin'de, geçtiğimiz günlerde bir çöp tenekesinde cesedi bulunan bebeğin annesi olduğu iddia edilen kadın yakalandı. Genç kadının, gayrimeşru olarak ailesinden gizli dünyaya getirdiği bebeği, öldüğü için çöpe attığı ileri sürüldü.
27 Şubat tarihinde Çukurova Mahallesi 85109. Sokak üzerindeki bir çöp tenekesinde bulunan ölü kız
bebek
ile ilgili soruşturma başlatan Mersin Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, bebeğin annesi olduğu ileri sürülen 22 yaşındaki G.P.'yi gözaltına aldı. G.P., polisteki ilk ifadesinde çocuğun kendisine ait olduğunu itiraf ederken, Adana'da tanıştığı bir erkek ile girdiği ilişki sonucu hamile kaldığını söylediği belirtildi. Genç kadının ifadesinde, ayrıca ailesinden gizli banyoda dünyaya getirdiği bebeği, ölü doğması üzerine evinin bulunduğu mahalledeki çöp tenekesine attığını söylediği kaydedildi.
Gözaltına alınan G.P., doktor raporu için getirildiği hastanede, "Benim olduğunu kim söyledi. Bu olayla ilgili olduğumu nereden biliyorsunuz?" diye tepki gösterdi. Polis, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini bildirdi.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
23 Temmuz 2007       Mesaj #25
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Hani ölümden sonra hayat yok diyenlere ithaf olunur.

Karanlıktaymışlar. İki embriyo, bir ana rahminde...

Her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış, sudan bir beşiğin içinde...

Sarılıp birbirlerine, karanlıkta uyumuşlar öylece...

Haftalar geçmiş, ikizler gelişmiş.

Elleri, ayakları belirginleşmiş.

Gözleri çıktıkça meydana, Ikisi de çevrede olup biteni fark etmiş...

Ne rahat, ne güvenli bir dünyaymış bu...

Sıcak, ıslak, sevgi dolu...

"Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki" demişler, "...bize ne mutlu..."

Gel zaman git zaman, çevreyi keşfe girişmişler.

Bu karanlık dünyayı ve hayatın kaynağını deşmişler.

Onları besleyip büyüten kordonu fark edince O kordonla kendilerini var eden Anne'lerine şükretmişler.

Sonra başlamış bir var oluş tartışması:
"Buraya nereden geldik, biz nasıl olduk" diye sormuş ikizler...

"Annemiz" demiş biri, "O bizi var etti, bize can verdi."

"Ne biliyorsun" diye itiraz etmiş öteki, "Sen hiç Anneni görmedin ki...": "Belki de o sadece zihnimizdedir. Anne inancı bizi rahatlattığı için uydurduğumuz bir şeydir."

Süredursun ana rahmindeki tartışma, ikizler büyüyüp gelişmişler.

Rahme sığmaz olup tekmeleşmişler.

Artık parmakları ve kulakları varmış kerataların...

Büyüdükçe anlamışlar ki, yolun sonu yakın...
Gün gelecek, bu güzelim hayat bitecek;
Karanlık bir yolculuk, onları bir başka diyara çekecek.

"- Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz" diye fısıldamış ikizlerden biri efkarla...

"- Ben gitmek istemiyorum" diye diretmiş öteki; "doyamadım ki daha hayata..."

"- Ama mukadderat alnına yazılandır; dua et, belki doğumdan sonra hayat vardır." Sormuş karamsar olan:

"- Bir gün bize hayat veren kordon kesilecek. Ondan sonra başımıza neler gelecek?"

Şiirle cevaplamış iyimser olan: "Birçok giden/ memnun ki yerinden/ çok seneler geçti/ dönen yok seferinden..."

Ve günlerden bir gün, yer sarsılmış, duvarlar kasılmış.

Dayanılmaz sancılarla ikizler beklenen günün geldiğini anlamış.

Buruşuk kollarıyla birbirlerine son kez sarılıp vedalaşmışlar.

Ve

"ömrümüz bitti" diye çığlık çığlığa ağlaşmışlar.

Azrail sandıkları bir el kesmiş onları hayata bağlayan kordonu,

Ağlaya ağlaya karanlık bir koridordan öbür hayata çıkmışlar.

Can Dündar (Teşekkürler Gamze)
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
23 Mayıs 2008       Mesaj #26
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Bebeğim
Ninniler söyleyip uyuttum seni
Uyan bebeğim uyan bebeğim
Dar günler için büyüttüm seni
Dayan bebeğim dayan bebeğim

Yavrumuz aklı selim olmalı
Çok okumalı alim olmalı
Sevgi muhabbet ilim olmalı
Rüyan bebeğim rüyan bebeğim

Sendeki kıymete biçilmez paha
Mutluluk tattırdın sen Hilmi Şah’a
Şahsina sevgim yüce Allah’a
Ayan bebeğim ayan bebeğim


Hilmi Şahballı
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
3 Kasım 2008       Mesaj #27
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
HALEPCE5


Beni Vurdular Anne!


Anne ben daha küçüğüm
Ağzımda mavi emziğim
Henüz daha 10 günlüğüm
Anne acımasız katiller vurdular beni
Al kanlara buladılar minik bedenimi
Acımasız bombaları tepemize saldılar anne
Beni niye vurdular anne
Minik bedenimi cansız kıldılar anne

Ben dünyaya henüz yeni gelmişim
Hayata gözlerimi 10 gündür açmışım
Emzik ağzımda kime ne yapmışım
Acımasız katiller beni vurdular anne
Kurşunları bedenime saldılar anne
Acımadan canıma kıydılar anne

Çoluk çocuk demiyorlar can alıyorlar
Minik masum bedenleri al kanlarla boyuyorlar
Canilerin gözü dönmüş hep saldırıyorlar
Dünya seyrediyor insanlar gaflette anne
Kör ve sağır olmuş tüm insanlık susmakta
Tüm insanlık bilsin ki ellerimiz yakalarında
Hakkımızı söke söke alacağız mahşerde

Beni niye vurdular anne
Minik bedenimi cansız kıldılar anne...


22.08.2006

Halide Selcan Karagül
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Kasım 2008       Mesaj #28
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Senin gülüşünle şenlendi doğa yavrucağım.
Hani o ilk yağmuru yağarda baharın
şenlenir etraf -rengarenk-
ya da ilk karını serpiştirmesi karın
bembeyaz -saf-

Öyle bir sevinç bürüdü ki içimi
Seni öpmeye kıyamadım küçüğüm,
Kollarımda sarmalayıp seni,
parıldayan güneşle bir
aydınlık sabahlarda seveyim,
o gül yanaklarını
yıldızlı gecelerde okşayayım istedim.
Minicik ellerine yer bulamadım avuçlarımda...
Belkide küçük olan benim ellerimdi
Sığmadı ellerin.
Sığdıramadım bir türlü!

Nicedir özledim di seni
Nicedir hasretinle yanardı bu yürek
Nicedir sensizliğin acısıyla yaşadım
Birden sustun..!
Senin sessizliğinle uykuya büründü doğa
Hani
ilk yaprak düşer ya dalından
soğuk bir sonbaharda
Çiçekler solarda açmaz bir daha
Kurur canlıya dair ne varsa
Kurudum bende
Kuruyan çiçekle, yeşille, maviyle bir
Susuz kalmış bir çınar gibi
Sevginden yoksun köksüz bir ağaçtım o vakit.
Avuçlarımda ellerinin sıcak teri kaldı
Islak avuçlarım
ve kollarımda sıcak nefesin
Öpmeye kıyamadığım gonca gülüm
Öpmelere doyamadan seni, soldun!
Bu kadar erken mi yitecekti bahar
Onca umut ve başlamayan yarınlar
Oysa...
Sana verdiğim nice söz var şimdi yüreğimi
kavuran
ve gözümde bir damla yaş
akmaya cesareti olmayan
Sen ,
sen varsın yaşamımda ak bir adla yaşayan.
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
1 Ocak 2009       Mesaj #29
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Tut ki Bebeğinim



Tut ki: Bebeğinim, yeni doğmuşum,
O hüzünlerinde hiç günahım yok.
Benim kucağında olmak yumuşum,
Mahzun kalışında hiç eyvahım yok.

Tut ki: Bebeğinim, yere düşmüşüm,
Kaldır beni yerden, sensiz hiçmişim,
Seni gülümseten hoş bir düşmüşüm,
Öyle ağlamanda benim ahım yok.

Tut ki: Bebeğinim, çaresiz başım,
Acıkmışcasına akıyor yaşım,
Doyurmak iztersen sevdadır aşım,
Böyle dalışında inan vahım yok.

Tut ki: Bebeğinim, masulardanım,
Bağrım yansa bile bıkmaz yardanım,
Görünüşüm böyle, sanki kardanım,
İlenme... sanma ki bir Allah'ım yok.


Kenan Aydın

Benzer Konular

31 Mart 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
2 Aralık 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
24 Temmuz 2011 / Misafir Soru-Cevap
5 Aralık 2010 / glader Soru-Cevap
11 Şubat 2008 / yüksel2 Genel Mesajlar