Ziyaretçi
Ferdinand Magellan (Macellan)
Magalhâes, Fernâo de, MACELLAN olarak da bilinir, İspanyolca FERNANDO ya da HERNANDO DE MAGALLANES
(d. y. 1480, Sabrosa/Porto, Portekiz - ö. 27 Nisan 1521, Maçtan, Filipinler),
önce Portekiz (1505- 12), ardından da Ispanya (1519-21) adına seferler düzenleyen Portekizli denizci ve kâşif.
İspanya’dan denize açıldıktan sonra kendi adıyla anılan boğazı bulmuş ve Güney Amerika’nın çevresini dolaşarak Büyük Okyanusu aşmıştır. Onun Filipinler’de öldürülmesinden sonra batıya doğru yoluna devam eden Basklı denizci Juan Sebastiân de Elcano, Ispanya’ya dönmeyi başararak dünyanın çevresini denizden dolaşan ilk kişi olmuştur.
Gençliği.
Rui de Magalhâes’le Alda de Mesquita’nm oğlu olan Mşgalhâes, bir Portekiz soylusuydu. Genç yaşta Lizbon’da Kraliçe Leonor’un hizmetine girdi. 1505 başlarında, Portekiz’in ilk Hindistan genel valisi Francisco de Almeida’nın filosuna gönüllü yazıldı. Kral Manuel’in Afrika ve Hindistan’da Müslümanların deniz gücünü denetim altına almakla görevlendirdiği Almeida, 25 Mart’ta Lizbon'dan denize açıldı. Vakayiname yazan Gaspar Correia’ya göre Magalhâes, Hindistan'ın Malabar Kıyısı'nda bulunan Kananor’daki bir deniz savaşında yaralandı. Kasım 1506’da Nuno Vaz Pereira’yla birlikte, bir Portekiz kalesinin bulunduğu Mozambik kıyısındaki Sofala’ya doğru yola çıkanlar arasına katıldı; 1508’de Hindistan’a geri döndü. Ardından, Portekiz’in Hint Okyanusunun büyük bölümünde üstünlüğü ele geçirmesiyle sonuçlanan büyük Diu Çarpışması’na katıldı (2-3 Şubat 1509). Diego Lopes de Sequeira’nın filosuyla Koçin’e ulaştıktan sonra başka askerlerle birlikte Malakka’ya doğru yola çıktı. Malakka’dayken Malayların saldın haberini komutana ulaştırmakla görevlendirildiği ve çıkan çatışmada kahramanca çarpışarak ileride Maluku Adalarından kendisine çok yararlı bilgiler gönderecek olan Portekizli kâşif Francisco Serrâo’nun yaşamını kurtardığı söylenir. Magalhâes, Goa’yı geri alma planlannın tartışılması için 10 Ekim’de Koçin’de yapılan bir toplantıda, mevsim gereği büyük gemilerin kullanılmamasını salık verdiyse de, yeni genel vali Afonso de Albuquerque bunu kabul etmedi ve kent 24 Kasım’da düştü. Magalhâes’in adı çarpışmaya katılanlann arasında geçmemektedir.
Afrika’nın doğu kıyılarıyla Hindistan’ın batı kıyılarında Portekizlilerin kazandığı zaferler, Müslümanların Hint Okyanusundaki gücünü kırmış ve deniz ticaretinin kilit noktalarının Arapların elinden çıkmasıyla Almeida’mn seferi amacına ulaşmıştı. Ama Malakka’nın denetim altına alınmamış olması bu başarıları eksik bırakıyordu. Haziran 1511’in sonunda Albuquerque komutasındaki bir filo Malakka’ya doğru yola çıktı ve kent altı hafta içinde ele geçirildi. Magalhâes’in de katıldığı bu sefer, Portekizlilerin Doğu’daki en parlak başarıları oldu. Malakka’nın ele geçirilmesinden sonra Doğu’nun zenginlikleri bu kent üzerinden Batı limanlarına akmaya başladı ve Malakka Boğazını ellerinde tutan Portekizliler Malezya limanlarına ve denizlerine giriş çıkışı denetimleri altına aldılar. Geriye, baharat yetişen zengin Maluku Adalarının keşfedilmesi kalıyordu. Portekizliler bu amaçla Aralık 151 l’in başında bölgeye bir sefer düzenlediler ve Banda’ya ulaştıktan sonra 1512’de yanlarında baharatla geri döndüler. Giovanni Battista Ramusio ve Leonardo de Argensola’nın Magalhâes'in bu sefere katıldığı yolundaki açıklamalarının doğruluğu kanıtlanamamıştır.
1512’de Lizbon’a dönen Magalhâes, ertesi yıl Azamor Kalesi’ni FaslIlardan almakla görevlendirilen birliklere katıldı. Kalenin ele geçirilmesinden sonraki bir çarpışmada, yaşamı boyunca topal kalmasına yol açan bir yara aldı. Kasım 1514’te Lizbon'a döndü ve Kral Manuel’den, maaşına rütbesinin yükseldiğini gösterecek bir zam yapılmasını istedi. Ama Magalhâes'in Azamor’un kuşatılmasından sonra uygunsuz davranışlarda bulunduğu yolunda asılsız haberler almış olan Manuel, onun bu isteğini geri çevirerek Fas’a geri dönmesini emretti. Magalhaes 1516 başlarında isteğini yinelediyşe de, Manuel dilerse başka bir hükümdarın hizmetine girebileceğini belirterek Magalhâes'i bir kez daha reddetti.
İspanyanın hizmetinde.
Bunun üzerine Ispanya'ya gitmeye karar veren Magalhâes, 20 Ekim 1517’de Sevilla’ya ulaştı. Orada kendisini karşılayan Portekizli kozmograf Rui Faleiro’yla birlikte Valladolid’deki saraya doğru yola çıktı. Portekiz uyruğundan ayrıldıklarını ilan eden Magalhâes ve Faleiro, Kral I. Carlos’un (sonradan İmparator V. Karl/Şarlken) hizmetine girdiler. Magalhâes’in adı bu tarihten sonra İspanyolca biçimiyle, Fernando de Magallanes olarak anılmaya başladı.
1493’te yayımlanan bir papalık fermanına göre yeni keşfedilen ya da keşfedilecek topraklardan belli bir sınır çizgisinin doğusunda kalanlar Portekiz’in, batısındakiler ise İspanya’nın olacaktı. Bu sınır çizgisi 1494’te yeniden belirlenmişti. Zengin Maluku Adalarının söz konusu sınır çizgisinin batısında kaldığını, dolayısıyla Portekizlilere değil, İspanyollara ait olduğunu iddia eden Magalhâes ve Faleiro, bu iddialarını kanıtlamak amacıyla batıya denizden bir sefer düzenlemeyi önerdiler. Önerileri 22 Mart 1518’de kral tarafından onaylandı ve ikisi ortak sorumlulukla, İspanyol sularından geçerek Maluku Adalarına giden bir denizyolu bulmak üzere düzenlenecek bir seferin kaptanlığına atandılar. Sefer sırasında keşfedilecek bütün toprakların yönetim sorumluluğunu (vârislerine de geçmek üzere) ve seferin net kazancının yirmide birini alacaklar, ayrıca her ikisi de Santiago Şövalyeleri adlı dinsel ve askeri tarikata kabul edileceklerdi.
Magalhâes, Tierra Firme’den geçen bir boğaz bularak gemilerini Atlas Okyanusundan “Güney Denizi”ne geçirebileceğine inanıyordu. Ama bunu ilk düşünen o değildi. Daha önce de sürekli batıya doğru giderek doğuya ulaşılmasını sağlayacak ve böylece Portekizlilerin denetimindeki Ümit Burnunu dolaşma zorunluluğunu ortadan kaldıracak bir geçit arayanlar olmuştu. Sefer öncesinde yapılan anlaşmada da kral, Magalhâes ve Faleiro’dan bu geçidi bulmalarını istedi. Faleiro’nun son anda bir çılgınlık nöbeti geçirmesi sefere katılmasını engelledi.
1517’de, Sevilla’da görevli önemli bir devlet memurunun kızı olan Beatriz Barbosa’yla evlenmiş olan Magalhâes, karısı ve bebek yaştaki oğlu Rodrigo’ya veda ederek 20 Eylül 1519’da, aralarında dokuz ülkenin temsilcilerinin de yer aldığı yaklaşık 270 kişi taşıyan beş gemiyle Sanlûcar de Barrameda’dan denize açıldı. Sancak gemisi “Trinidad”la ona eşlik eden “San Antonio”, “Concepciön”, “Victoria” ve “Santiago” adlı gemilerden oluşan filo, 26 Eylül’de Tenerife’ye ulaştı. 3 Ekim’de ise Brezilya’ ya doğru yeniden yola çıktı. Rüzgârın esmemesi nedeniyle Gine açıklarında bir süre hareketsiz kalan Magalhâes, henüz sınır çizgisine ulaşmadan fırtına patlak verdi. 29 Kasım’da St. Augustine Burnunun 27 fersah güneybatısındaydı. Ardından Frio Burnunun çevresini dolaşarak 13 Aralık’ta Rio de Janeiro Körfezine girdi. Daha sonra güneye Rio de la Plata’ya doğru yelken açtı. Bu haliçte geçidi bulmak için yaptığı araştırmalardan hiçbir sonuç alamadı. 31 Mart’ta, 49° 20' güney enlemindeki Port San Julian’a vardı. Burada Paskalya gününün geceyarısı, İspanyol kaptanlar Magalhâes’e karşı ciddi bir ayaklanma başlattılar. Magalhâes kararlı ve acımasız bir biçimde davranarak ayaklanmayı bastırdı. Ayaklanmacı kaptanlardan biri idam edildi, bir başkası ise, filo 24 Ağustos 1520’de San Julian’dan ayrılırken karada bırakıldı.
Macellan Boğazının keşfi.
Magalhâes Santa Cruz Irmağının ağzına ulaştıktan sonra yeniden güneye yöneldi. 21 Ekim’de Vırge- nes Burnunu döndü ve yaklaşık 52° 50' güney enleminde, sonradan aradığı boğaz olduğu anlaşılan ve adını taşıyacak olan geçide girdi. “Santiago” daha önce Santa Cruz Irmağı ağzı yakınlarında karaya oturmuş, “San Antonio” ise filoyu terk etmişti. Bu nedenle geçidin batı ucuna gemilerden yalnız üçü ulaştı. Magalhâes okyanusun göründüğü haberini sevinç gözyaşlarıyla karşıladı.
“Trinidad”, “Concepciön” ve “Victoria” 28 Kasım’da “Güney Denizi”ne girdiler. Bu denize, yolculuklarının çok sakin geçmesi nedeniyle sonradan Pasifik Okyanusu (Büyük Okyanus) (İspanyolca pacifico: “sakin, durgun”) adı verilecekti. Susuzluktan kıvranan, iskorbüte yakalanan, farelerin kemirdiği peksimetlerle beslenen ve en sonunda serenlerin ucundaki derileri bile yemek zorunda kalan tayfalar, bir süre Peru Akıntısıyla sürüklendikten sonra Magalhâes’in kararlılığı sayesinde Büyük Okyanusu aşmayı başardılar. 18 Aralık’a değin Şili kıyılarının yakınlarında seyreden Magalhâes sonradan rotasını kuzeybatıya çevirdi. 24 Ocak 1521’de Tuamotu Adalarındaki Pukapuka olduğu sanılan noktaya ulaşılıncaya değin kara görünmedi. 13 Şubat’ta yaklaşık 158° batı boylamından ılım (ekinoks) çizgisini geçen denizciler, 6 Mart’ta, Mariana Adalarındaki Guam’da seferin başlangıcından beri ilk kez karaya ayak bastılar.
Magalhâes’in İspanya’dan ayrılmadan önce Kral Carlos’a gönderdiği bir rapor, Maluku Adalarının konumuna ilişkin az çok bilgi sahibi olduğunu düşündürmektedir. Bu bilginin kaynaklarından birinin de Serrâo’nun mektupları olduğu sanılmaktadır. Guam’dan ayrıldıktan sonra doğrudan Ma- luku Adalarına gitmek yerine Filipinler’e yönelen Magalhâes, kuşkusuz Maluku Adalarına ulaşmadan önce yeniden erzak depolama ve Filipinler’i üs olarak kullanma düşüncesindeydi.
9 Mart’ta yeniden denize açılan Magalhâes, sonradan Filipinler adı verilecek olan adalara doğru güneybatı yönünde dümen kırdı. Filipinler’e ulaştıktan sonra Massava’da bir ittifak antlaşması imzalayarak Ispanya’ya Büyük Okyanus bölgesindeki ilk müttefiğini kazandırdı. Cebu’da ise adanın yöneticisine ve reislere Hıristiyanlığı kabul ettirdi. Ama aradan iki ay geçmeden, Maçtan Adasında Yerlilerle yaptığı bir çarpışmada öldürüldü.
Dünyanın çevresinin denizden dolaşılması.
Magalhâes’in ölümünden sonra gemilerinden yalnızca “Trinidad” ve “Victoria” Maluku Adalarına ulaşabildi. İspanya’ya ise tek gemi, Elcano’nun komutasındaki 85 tonluk “Victoria” geri döndü. Elcano önceden “Concepciön”da kaptanlık yapmış ve Port San Julıan’daki ayaklanmaya katılmıştı. 8 Eylül 1522’de su alan, baharat yüklü bir gemi, “görülmedik ölçüde zayıf 17 AvrupalI ve dört Yerliyle ülkeye dönen Elcano’nun armasına, imparatorun emriyle, üstünde Primus circumdedisti me (Çevremi ilk dolaşan) yazılı bir küre işlendi. Böylece dünyanın yuvarlaklığını somut olarak kanıtlama başansı, Ümit Burnu yoluyla geri dönen Elcano’nun oldu.
Magalhâes’in başansı, dünyanın çevresinin denizden dolaşılmasıyla sonuçlanan seferin yönetiminde gösterdiği ustalıkta ve geniş görüşlülüğünde yatar. Doğudan batıya Büyük Okyanusu geçen ilk denizci olan Magalhâes, Yenidünya’dan batıya doğru birkaç gün yol alınınca Doğu Hint Adalanna ulaşılacağı yolundaki yaygın inancın asılsızlığını kanıtlamıştır. Yaşadığı dönemde bir Portekizlinin hükümdarına olan bağlılığının Tann’ya olan bağlılığından hemen sonra geldiği görüşündeki birçok yazar, İspanya kralının hizmetine girdiği için Magalhâes’i suçlamıştır. Başka bazı yazarlar ise Kolomb, Cabot ve Vespucci’nin de aynı şeyi yaptıklarına dikkati çekerek onu savunmuştur.
kaynak: Ana Britannica
BAKINIZ Macellan Boğazı
Son düzenleyen NeutralizeR; 20 Eylül 2016 00:58
Biyografi Konusu: Ferdinand Magellan (Macellan) nereli hayatı kimdir.