Arama

Hippokrates (Hipokrat)

Güncelleme: 4 Şubat 2018 Gösterim: 8.076 Cevap: 3
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
29 Ekim 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

HİPOKRAT

Ad:  hippokrates.JPG
Gösterim: 566
Boyut:  23.8 KB

Hippokrates, HİPOKRAT olarak da bilinir
Sponsorlu Bağlantılar
(d. İÖ y. 460, Kos [İstanköy] - ö. İÖ y. 377, Larissa, Tesalya, Yunanistan),
geleneksel olarak tıbbın babası sayılan Eski Yunanlı hekim.

Günümüzde de tıp öğrencilerinin diploma alırken bazı değişikliklerle okuduğu meslek yemininin (Hipokrat Yemini), adıyla anılmasına karşın, onun tarafından yazıldığı kesinlik kazanmamıştır.
Yaşamı. Hippokrates’in yaşamına ilişkin güvenilir bilgiler çok azdır. Çağdaşı Platon, Protagoras'ta “Koslu Asklepiades” olarak adlandırdığı Hippokrates’in ücret karşılığında öğrencileri eğittiğini ve hekimlik alanında Polykleitos ile Phidias’ın heykelcilikte ulaştığı düzeye yakın bir ün kazandığını belirtir. Günümüzde Asklepiades’in tapmak rahipleri ya da hekimler birliği üyeleri için kullanılan bir terim olmayıp ünlü hekimler yetiştirmiş bir aileden gelen hekimlerin ortak adı olarak kullanıldığı yaygın olarak kabul edilmektedir. Platon Phaidros (Phaidros, 1943) adlı yapıtında da Hippokrates’e değinerek, onun tıbba felsefi bir yaklaşım getirmiş ünlü bir Asklepiades olduğunu ve insan vücudunu “bir bütün” olarak ele aldığını anlatır. Platon ayrıca, Hippokrates’in vücudun değişik parçalarına ilişkin bilgileri kapsayıcı tek bir kavram altında topladığını, daha sonra bu bütünü parçalara ayırdığını aktarır.

Aristoteles’in öğrencilerinden Menon, yazdığı tıp tarihinde Hippokrates’in hastalıkların nedenleri konusundaki görüşlerine özel bir yer verir. Menon’un aktardığına göre, Hippokrates’in temel hastalık kuramı, yanlış beslenme sonucunda sindirilemeyen artıkların buharlar çıkardığı ve bu buharların vücuttan atılmayarak hastalıklara yol açtığı görüşüne dayanır. Aristoteles de Politika (Politika, 1975) adlı yapıtında Hippokrates’in “Büyük Hekim” olarak anıldığını, ama boyunun kısa olduğunu belirtir.

Hippokrates’in yaşadığı dönemden günümüze ulaşmış bilgiler, aktarılan bu değinmelerle sınırlıdır. 500 yıl kadar sonra Yunanlı hekim Soranos ile sonraki yazarların Hippokrates’in yaşamı konusunda yazdıkları büyük ölçüde söylentilere ve hayal gücüne dayanır. Hippokrates’in yaşamı boyunca Yunanistan ve Anadolu’da dolaşarak hekimliğin yanı sıra öğrenciler yetiştirdiği, bu arada Kos’ta (İstanköy Adası) bulunan tıp okulunda da aralıklarla ders verdiği sanılmaktadır. Doğum ve ölüm tarihleri de söylentiye dayanmakla birlikte yaklaşık olarak doğru olabilir. Kesin olan nokta Hippokrates’in tıbbın gelişimiyle hekimlik idealleri ve ahlakı üzerinde kalıcı etki yaratmış büyük bir hekim, tarihe geçmiş bir kişi olduğudur.

Hippokrates derlemesi. Ölümünden kısa bir süre sonra Hippokrates’in adını taşıyan yapıtlara başvurulmaya başlandı; bu uygulama zamanla bir gelenek biçimini aldı. Antik Çağda Hippokrates tarafından yazıldığı kabul edilen 70 dolayındaki yapıttan yalnızca 60 kadarı günümüze ulaşmıştır. Corpus Hippocraticum (Hippokrates’in Toplu Yapıtları) olarak bilinen bu yapıtların yer aldığı en eski yazma İS 10. yüzyıldan kalmadır.

Hippokrates’e atfedilen yapıtların hepsinin onun tarafından yazılmadığı Antik Çağda bile biliniyordu. Hippokrates’in “gerçek yapıtlarını” belirlemek amacıyla İS 2. yüzyılda başlatılan çalışmalar günümüzde de sürdürülmektedir.

Yapıtlar hacim ve üslup, hitap edilen çevre ve öne sürülen görüşler açısından büyük farklılıklar gösterir. Bazıları meslekten hekimler, bazıları çırak ve öğrenciler, bazıları da tıp mesleğinden olmayan kişiler için yazılmıştır. Yapıtların bir bölümü ise felsefi niteliktedir. Bilimsel incelemelerden bazılarının yazılış tarihleri, içerikten çıkarılan bulgulardan ve öteki kanıtlardan yaklaşık olarak bilinmektedir. Bu belirlemelere göre ilk yapıt ile son yapıtın yazılış tarihleri arasında en az bir yüzyıl ve belki de daha fazla bir süre olduğu söylenebilir. Yapıtların ortak özelliği, hepsinin sonradan Yunan bilim dili haline gelen İon lehçesiyle yazılmış olmasıdır.

Büyük olasılıkla Kos’ta bulunan bir tıp okulu kütüphanesinde yer aldığı sanılan derlemenin İÖ 2. ya da 3. yüzyıl içinde İskenderiye’deki büyük kütüphaneye taşındığı ve sonraki kopyaların buradaki metinlerden elde edildiği konusunda görüş birliği vardır. Derlemede üzerinde durulan konular anatomi, hekimlik uygulamaları, kadın ve çocuk hastalıkları, kutsal hastalık olarak da adlandırılan sara, salgın hastalıklar, hastalıkların gelişmesi, ilaç ve diyetle tedavi, cerrahi ve tıp ahlakıdır.


Son düzenleyen Safi; 4 Şubat 2018 00:21
Biyografi Konusu: Hippokrates (Hipokrat) nereli hayatı kimdir.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
14 Ekim 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Hippokrates
(İ.Ö. 460 İstanköy/Kos Adası - 377 Larissa/Tesalya),
Sponsorlu Bağlantılar
İlk Çağ'ın en büyük hekimi.

Hekimlerin babası sayılır. Babası Heraklides de hekimdi. İlk tıp bilgilerini babasından alan Hippokrates, felsefeyi de devrin tanınmış filozofu Demokritos'tan öğrendi. Hippokrates, her olayın nedeninin, doğa yasalarına bağlı olduğuna inanmıştı. Ona göre sağlam olmak, vücuttaki 4 sıvının (kan, balgam, sarı ve kara safra) dengeli bulunmasına bağlıydı. Hastalığı bilimsel gözleme dayanarak inceleme ve ona göre bir tedavi uygulama geleneğini kurdu. Hekimlerin mesleğe başlarken ettikleri yemin de onun adını taşır (Hippokrates Yemini).
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi


Ad:  Hippocrates.jpg
Gösterim: 433
Boyut:  210.6 KB

Son düzenleyen Safi; 3 Şubat 2018 19:56
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Şubat 2018       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  Hippocrates.jpg
Gösterim: 772
Boyut:  26.5 KB
HİPOKRAT

(İÖ 460-377).
Eski Yunanlı he­kim


Hipokrat ya da adının tam okunuşuyla Hippokrates, hastalıkların bilimsel yöntem­lerle tedavisini başlattığı için "tıbbın babası" olarak anılır. Onun yaşadığı çağda, hastala­nan bir insanın tanrılarca cezalandırıldığına ya da bir düşmanının bedduasına uğradığına inanılırdı. Bu boş inançları bir yana iterek sağlam ve inandırıcı nedenler arayan Hipok­rat, hastalıkların sağlığa elverişsiz yerlerde yaşamak ve çalışmak, kötü beslenmek gibi basit nedenlerden kaynaklandığını öne sürdü. Yaptığı en önemli ve yararlı şeylerden biri de, gözlediği bütün hastalık belirtilerini özenleMansell Collection tanımlayıp yazmış olmasıdır. Günümüzden yaklaşık 2.500 yıl önce tutulmuş olan bu kayıtlar bugün bile, doktorlar için değerli bir belgedir.

Hipokrat'ın yaşamı konusunda bilinenler pek azdır. Kesin olan tek bilgi, bir doktorun oğlu olduğu ve İÖ 460 yıllarında Ege kıyıları­na yakın Kos Adası'nda, bugünkü adıyla İstanköy'de doğduğudur. İÖ yaklaşık 377'de, Yunanistan'daki Larissa'da öldüğü sanılıyor. Yaşamı boyunca bütün Yunanistan'ı dolaşa­rak doktorluk yapan Hipokrat aynı zamanda iyi bir cerrahtı. Apseleri yararak irini akıtma­yı ve kırık kemikleri alçıya almayı bilirdi.

Hipokrat'ın iki oğlu ve birçok öğrencisi oldu. Öğrencilerini yetiştirirken uymaları ge­reken kuralları saptadı ve iyi bir doktorun her şeyden önce hastaları için elinden geleni yapması gerektiğini öğütledi. Hipokrat'ın bu kuralları yazılı olarak günümüze ulaşmamış­tır, ama birçok ülkede tıp öğrencilerinin diploma töreninde ettikleri meslek yemini onun adıyla, "Hipokrat Yemini" olarak bili­nir. Mesleğe atılacak genç doktorlar bu gele­neksel yeminle, ne olursa olsun hastalarına zarar vermekten kaçınıp yardımcı olmaya çalışacaklarına, kimseye öldürücü bir ilaç vermeyeceklerine ve hastalarının özel yaşamlarıyla ilgili bilgileri kutsal bir sır gibi saklaya­caklarına ant içerler.
MsxLabs & TemelBritannica
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Şubat 2018       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
HİPPOKRATES
Ad:  Hippocrates1.jpg
Gösterim: 378
Boyut:  28.4 KB

Antikçağ'ın en büyük hekimi
(İstanköy adası 460 - Larissa, Tesalya, İ.Ö. 377'ye doğr.).

Zamanının tıbbi bilgilerini tümüyle özümseyen ve en iyi biçimde uygulamaya koyan insandır. Klinik gözlemlerin öncüsü olan Hippokrates kendi adıyla bilinen ama kuşkusuz bazıları da kendisine ait olmayan birçok inceleme kitabında, çok ilginç ve tutarlı bir tedavi yöntemini ortaya koydu. Hippokrates'in tıp kuramı organizmanın yapısal bozukluklarına dayanır. Birtakım hayali etkenleri de işe karıştırmasına rağmen uygulamada sağlıklı ve mantıklı bir tedavi sanatına ulaşmıştı. Hippokrates'e ait olduğu söylenen yapıtlar içinde en otantik olanları: Peri aeron, hydaton, topon (Hava, sular ve ortamlar ders kitabı); Aphorismoi (Özdeyişler); Prognostika (Prognoz)'dır. Doktorların mesleğe başlamadan ettikleri ant ona aittir.

Hippokrates andı, tedavi sanatının ahlak kuralları. Hippokrates'in koyduğu bu kurallar, Fransa'da hemen hiç değiştirilmeden XV. ve XVI. yy.’da hekimlik andı kabul edildi. O zamandan beri uygulanan andın özgün metni şöyledir:
"Aşağıdaki sözlerimi ve andımı bütün gücüm ve kudretimle yerine getireceğime hekim Apollon, Hygieia, Panakeia ve bütün tanrı ve tanrıçalar üzerine and içer ve hepsinin tanıklığına başvururum: hekimlik hocamı annemle babam kadar seveceğim, mallarımı kendisiyle paylaşacağım ve gerekirse onun ihtiyacını karşılayacağım; çocuklarını kardeşlerim bilecek, isterlerse hekimliği onlara karşılıksız öğreteceğim. Kuralları, sözlü dersleri ve öğretimin geri kalan bütün inceliklerini, oğullarımdan, hocalarımın oğullarından ve tıp yasalarına göre ant içmiş ve söz vermiş öğrencilerimden başka kimseye öğretmeyeceğim.

Hastalarımın rejimini gücüme ve sağduyuma dayanarak onların yararına göre vereceğim; her çeşit kötülükten ve haksızlıktan kaçınacağım. Benden istense bile hiç kimseye zehir vermeyeceğim ya da bu konuda bir telkinde bulunmayacağım; aynı şekilde hiçbir kadına çocuğunu düşürmeyi sağlayacak bir nesne vermeyeceğim. Yaşamımı namus ve saflık içinde geçirecek, mesleğimi bu yönde uygulayacağım. idrar torbasından taş çıkarma ameliyatı yapmayacağım. Girdiğim her eve sadece hastaların yararı için gireceğim. Bozucu nitelikte olan ve isteyerek yapılan her çeşit kötülükten uzak duracağım, özellikle özgür ya da köle, kadınları ve erkek çocukları baştan çıkartmaktan kaçınacağım. Mesleğimi uyguladığım sırada ya da bunun dışında, toplum içinde gördüğüm ya da işittiğim, açıklanması gerekmeyen hiçbir şeyi açıklamayacak ve böyle durumlarda ağız sıkılığını bir görev sayacağım.
Bu andımı hiç bozmadan yerine getirebilirsem, yaşamımı ve mesleğimi mutluluk içinde geçireyim, insanlardan daima hıristiyan mahallesi saygı göreyim, eğer andımı bozar, yerine getirmezsem bütün bunların tersi olsun."

Türkiye'de Tıp fakültesi'ni bitirenlerin diploma andı şöyledir:

"Hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda hayatımı insanlık hizmetine adıyacağıma açıkça söz veriyorum.
Beni eğitenlere karşı saygım ve minnettarlığım devam edecektir.
San'atımı vicdanıma uyarak vakarla uygulayacağım.
Hastalarımın sırrını her zaman için saklayacağım.
Hekimlik mesleğinin şerefini ve yüce geleneklerini sürdüreceğim. Meslektaşlarım kardeşlerim olacaktır.
Din, milliyet, ırk, parti ya da sosyal sınıf ayrılıklarının hastamla görevim arasına girmesine izin vermeyeceğim.
İnsan hayatına ana karnına düştüğü andan sonuna kadar mutlak bir saygı duyacağım.
Baskı altında bile olsam tıp bilgilerimi insanlık yasaları dışında kullanmayı kabul etmeyeceğim.
Tüm bunları yerine getireceğime namusum ve şerefim üzerine açıkça ant içerim.”
Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

22 Kasım 2010 / Misafir Cevaplanmış
3 Şubat 2018 / virtuecat Tıp Bilimleri