Arama

Döllenme

Güncelleme: 25 Haziran 2011 Gösterim: 7.495 Cevap: 2
Asi-BeL - avatarı
Asi-BeL
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #1
Asi-BeL - avatarı
Ziyaretçi
Döllenme, iki çekirdeğin ve çoğunlukla iki bütün hücrenin birleşmesi.

Sponsorlu Bağlantılar
Hayvanlarda döllenme:

Dişi eşey hücresi yumurta, erkek eşey hücresi spermle döllenir ya da partenogenetik olarak uyarılır. Yumurta, spermleri kendine çekmek için bazı özel kimyasallar salgılar. Yumurtanın mukopolisakkrit dış kısmının salgıladığı bu kimyasala Fertilizin denir. Her yumurta hücresi, kendi türüne uygun fertilizin maddesi salgılar. Eğer yumurta suyu kılcal bir boru içersine konursa, spermalar bu kılcal borunun ağzında toplanır. Bu kemotropizm hareketidir. Döllenme sırasında sperm yumurtaya değer değmez, Antifertilizin denilen maddeyi salgılarak yumurta fertilizini nötralize eder. Döllenme sırasında akrozomdan salınan "Hyaluronidaz" enzimi ile yumurtanın dışındaki Corona radiata'yı eriterek spermin yumurtaya ulaşması sağlanır. Sperm yumurta içersine girer girmez, girdiği yerden başlayarak bir döllenme zarı oluşturur. Buna Kabuk Tepkimesi denir. Bu tepkimenin nasıl oluştuğu tam olarak bilinmemekle beraber, deneysel olarak bu zar kaldırıldığında birçok spermanın yumurtaya girmesine olanak tanır. Kural olarak bir yumurtaya bir sperma girer, (Monospermi), fakat bazı hayvan gruplarında birden fazla sayıda sperm yumurtaya girebilir (Polispermi). Döllenme zarı oluştuktan sonra hiçbir sperm yumurtaya giremez. Birleşme sırasında iğ iplikleri çekirdeğe yaklaşır ve daha sonra ikiye ayrılarak birbirinden uzaklaşır. İğ ipliklerinin oluşumu mitozu ve segmentasyonu başlatır. Normalde yumurta hücresinin geçirgen olmayan zarı, döllenme sonrasında geçirgen hale gelir ve metabolik aktivitesini arttırır. Yumurta, hücre içindeki depo besinleri kullandıktan sonra, zar aracılığıyla madde alış verişi yapmaya başlar. Döllenme öncesinde bulunmayan enzimlerinprotein sentezine başlanır. Böylece segmentasyon başlar ve gelişme devam eder.


Bitkilerde döllenme
Bitkilerde dişi organın stigması üzerine gelerek çimlenen polenden gelişen polen tüpü, stilusdan geçerek genellikle mikropilden, bazen de kalazandan embriyo kesesine ulaşır. Polen tüpü içindeki spermlerden biri yumurta hücresi birleşerek zigotu, bir diğeri de embriyo kesesi sekonder çekirdek ile birleşip, triploid endospermi (besi dokuyu) oluşturur. Zigot ilerki dönemlerde bölünerek embriyoyu meydana getirir.
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
6 Mayıs 2009       Mesaj #2
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
Bazı hayvanlarında kopulasyon organı ile spermlerin dişiye iletilmesi.
Döllenme, çoğu defa döllenme kanalı içersinde gerçekleşir. Özellikle iç döllenme yapan hayvanlarda eşlerin birbirlerini çekici kılması için birçok iletişim ve davranış biçimi gelişmiştir. Yavrunun en iyi gelişebileceği mevsimlerde bu davranışlar artar.
Sponsorlu Bağlantılar

İç Döllenmenin Özellikleri
  • Döllenme olayı dişi bireyin içinde olur
  • Karada yaşayan hayvanlarda görülür.
  • Çiftleşme olayı vardır
  • Çiftleşme organı vardır
  • Döllenme ihtimali yüksektir
  • Döllenme ihtimali yüksek olduğu için gamet sayısı azdır.
  • Memelilerde embriyo anne karnında gelişir.
  • Sürüngen,kuş,memeli,balina,yunus ve böceklerde görülür.

Dış Döllenmenin Özellikleri

  • Döllenme olayı suda olur
  • Suda yaşayan hayvanlarda görülür
  • Çiftleşme olayı yoktur
  • Çiftleşme organı yoktur
  • Döllenme ihtimali düşüktür
  • Döllenme ihtimalini arttırmak için gamet sayısı fazladır

Vikipedi

ѕнσω мυѕт gσ ση ツ
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
25 Haziran 2011       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Döllenme


Üremenin başlangıcı, erkek gamet ile dişi gametin birleşip yumurtacığın embriyon hâline gelmesi.

Erkek gamete "anterozoit" ya da "spermatozoit", dişi gamete "oosfer" ya da "yumurtacık), döllenmiş yumurtacığa "zigot" denir. Erkek cinsiyet hücresi ile dişi cinsiyet hücresi birbiriyle kaynaşarak tek bir hücre oluştururlar. Bu hücre, yeni canlının yaşama ilk adımıdır.

Spermatozoitler Leeweuhoek tarafından 17. yüzyılda bulundu. Ancak, döllenme olayı Spallanzani tarafından 18. yüzyılın ortalarında bilimsel olarak açıklanabildi. O tarihe kadar, erkek tohumun, yumurtaları uzaktan etkilediğine inanılıyordu. Konuyla Barry, Hertwing, Boveri, Van Beneden, Wilson gibi bilim adamları da uğraştılar. 1854'te Turet ilk kez bir bitkide döllenmeyi keşfetti.

Hayvanların büyük bir bölümünde erkek ve dişi gametleri oluşturan özel bezler ayrı ayrı bireylerde bulunur. Suda yaşayan hayvanlarda erkek ve dişiler, cinsiyet hücrelerini dışarıya bırakırlar. Döllenme vücut dışında olur. Bu çeşit döllenme "dış döllenme" diye adlandırılır. İnsanlarda ve kara hayvanlarında ise döllenme organları vardır. Döllenme, dişinin vücudu içinde olur. Buna "iç döllenme" denilir.

Türden türe değişse bile, yumurtacığın döllenebilir duruma geldiği yumurta oluş evresi, belli bir tür için hep aynıdır. Erkek gametin yumurtacığa girişi ya ilk olgunlaşma mitozundan önce ya birinci ve ikinci olgunlaşma mitozu arasında ya da iki kutup yuvarı yok olduktan sonradır. Döllenmiş yumurtada spermatozoitin gireceği yerde bir tür çekim çökeği ya da konisi, bir sitoplazma yoğunlaşması meydana gelir. Spermatozoitin ya yalnızca başı ya da hepsi birden girer, kuyruk kısmı sonradan ayrılır. Yumurtaya genel olarak bir tek spermatozoit girer, buna "tek spermalılık" denir. Bazı böceklerde, sürüngenlerde, köpekbalıklarında birçok sperma birden girer (çok spermalılık), ancak yalnızca bir tanesi yumurta çekirdeğiyle birleşir. Spermatozoit girdikten sonra olgunlaşma bölünmesi hızla gerçekleşir; yumurtanın çekirdeği "dişi önçekirdeği"ne, spermatozoitin başı da bazı değişikliklere uğrayıp "erkek önçekirdeği"ne dönüşür. İki önçekirdek birleşmiş ve döllenmenin temel evresi tamamlanmıştır (karışmalı döllenme). Bundan sonra ilk bölütlenme gelir, yumurtanın geçirgenliğinde değişiklik ve oksijen alımında yoğunlaşma oluşmuştur.

Döllenmenin bazı türleri şunlardır:

Çapraz döllenme:
Ayrı bireylerden doğan iki gametin birleşip kaynaşmasıdır. Ayrı eşeyli hayvanlarda ve iki evcikli bitkilerde bu tür döllenme kuraldır. Ancak çapraz döllenme yersolucanı gibi erdişi hayvanlarda ya da birevcikli bitkilerde de olur. Çünkü aynı çiçeğin dişiorganı ile çiçektozları çoğu zaman birleşemez; ya olgunlaşma zamanları farklıdır ya da aralarında anatomik engel vardır. Aralarında bir uyumsuzluk bulunması da olasıdır.

Kendi kendine döllenme:
Aynı bireyden doğan iki gametin birleşip kaynaşması kendi kendine döllenmedir. Bu tür döllenme nadir olur. Çünkü yalnızca erdişi ya da birevcikli bireylerde görülür. Açık ve tomurcuk durumundan doğrudan doğruya meyve durumuna geçen menekşe gibi çiçeklerde, kendi kendine döllenme kesin kuraldır.

Yapay döllenme:
Yumurtacığın doğal koşullar dışında döllenmesi yapay döllenmedir. Döllenmenin normal olarak gerçekleşebilmesi için fizyoloji, anatomi, hormonlar ve içsalgılar bakımından karmaşık yapılı bir dizi uyumlu koşullara gereksinim vardır. Bu koşullardan herhangi biri bulunmazsa döllenme olanaksızdır. Yapay döllenme, genel bir deyimdir. Yapılan müdahalenin biçimini belirtmez. Üstelik yapay döllenmesiz üremeyi de kapsar. Ludovic Jacobi, 1725'te dişi bir sombalığının karnına bastırarak çıkarttığı yumurtalar ile erkek sombalığının tohumlarını karıştırıp yavru elde etmeyi başarmıştır. Bu yöntem, balık üreticileri tarafından günümüzde yaygın olarak uygulanmaktadır. İnsanlarda yapay döllenme, çok az başvurulan bir çocuk yapma yoludur. Kocadan ya da başka bir vericiden sperma alınarak yapılır. 1980'li yıllarda batılı ülkelerde uygulamaya konulan yapay döllenme yöntemiyle çocuk edinme, Türkiye'de ilk kez 1989'da gerçekleştirildi.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi


Benzer Konular

20 Nisan 2017 / QWeRSa Soru-Cevap
30 Mart 2017 / Misafir Cevaplanmış
27 Aralık 2015 / Misafir Soru-Cevap
15 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
22 Ekim 2013 / Misafir Soru-Cevap