Arama

Bez Epiteli (Salgı Bezi) Nedir? Bez Epitelinin Yapısı ve Görevleri

Güncelleme: 20 Kasım 2008 Gösterim: 7.128 Cevap: 0
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bez Epiteli (Salgı Bezi)
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar
Bez epiteli ya da Salgı epiteli; salgı çıkaran epitel doku çeşididir.
Bez dokusunu oluşturan hücreler kendileri için gerekli çeşitli molekülleri kandan alarak onları hücre içi biyosentez mekanizmalarıyla daha karmaşık yapılı ürünler haline dönüştürdükten sonra yine aynı yolla kana verir veya iç ya da dış ortama salgılarlar. Bu olaylara salgılamadenir. Hücrede yapılarak salgılanan maddeye salgı adı verilir. Salgılama işi için özelleşmiş hücre ve hücre gruplarına salgı bezi denir. Salgılamadaki kimyasal dönüşümde enerjiye gerek vardır.
Bez epiteli, hücrelerden salgı ürünlerinin atılmasına göre ikiye ayrılır:
  1. İç salgı bezleri (Endokrin bezler)
  2. Dış salgı bezleri (Ekzokrin bezler, Eksokrin bezler)
Vücuttaki çeşitli işlevler için gerekli maddeleri üreten özelleşmiş dokulara salgıbezi denir. Başlıca iki tip salgıbezi vardır. Dış salgtbezleri, ürettikleri maddeleri özel kanallar aracılığıyla doğrudan bir organın iç boşluğuna ya da vücut yüzeyine boşaltır. Örneğin tükürük bezlerinin salgıladığı tükü­rük incecik kanallardan geçer ve çiğneme sırasında besinlerin yumuşayıp parçalanması­na yardımcı olmak üzere ağız boşluğuna akar. Midenin ve bağırsakların içini döşeyen zarın altında da çok küçük salgıbezleri bulunur; bunların görevi, besinlerin sindirilmesine yar­dımcı olan çok etkili sindirim salgılarını üretip mideye ya da bağırsaklara boşaltmaktır. Deri­altı dokusundaki ter bezlerince üretilen ve vücut sıcaklığının düzenlenmesinde önemli rol oynayan ter, incecik kanallardan ve göze­neklerden geçerek deriden dışarı atılır. Bur­nun içini döşeyen zardaki salgı hücrelerinin ürettiği sümüksü salgı ise burundan giren toz parçacıklarını ve mikropları tutarak akciğer­lere giden havanın temizlenmesini sağlar. Gözyaşı dediğimiz tuzlu sıvıyı salgılayan göz­yaşı bezleri ile kadınlarda doğumdan sonra süt salgılamaya başlayan meme ya da süt bezleri de birer dış salgıbezidir.
İç salgıbezleri hormon denen kimyasal maddeleri üretir ve salgısını özel kanallar aracılığıyla belirli bir organa iletmek yerine doğrudan kana boşaltır. Kan dolaşımıyla bü­tün vücuda taşınan hormonlar gerekli organ ya da dokularca kandan emilir ve her biri değişik organlarda değişik etkiler yaratır (bak. Hormonlar).
En önemli iç salgıbezleri tiroit, paratiroitler, timüs, epifiz, hipofiz, hipotalamus, böb­reküstü bezleri, eşey bezleri (kadındaki yu­murtalıklar ile erkekteki erbezleri) ve pankre­astaki Langerhans adacıklarıdır.
Tiroit bezi boynun ön bölümünde, âdemelması denen gırtlak çıkıntısının hemen altında yer alır. Gırtlağın önünde bir kalkan gibi durduğu için bir adı da "kalkanbezi"dir. Kabaca bir H harfi oluşturan iki lopu (parça­sı) soluk borusunu iki yandan sarar. Bu bezin salgıladığı tiroit hormonları kemiklerinin ge­lişmesinde ve genel olarak vücudun büyüme­sinde çok önemli rol oynadığı gibi biyokimya­sal tepkimelerin ve hücrelerdeki enerji tüketi­minin hızını da denetler.
Paratiroitler tiroit bezinin hemen yanında, ikisi sağ, ikisi sol lopunun arka yüzüne yapışık dört küçük salgıbezidir. Bunların salgıladığı paratiroit hormonu vücuttaki, özellikle kemiklerdeki kalsiyum metabolizmasını düzen­ler. Başka bir deyişle, bu kimyasal maddenin kandan ne kadar emilip kemiklerde ne kadar kullanılacağını yönlendiren paratiroit bezle­ridir.
Timüs ya da timus denen iç salgıbezi göğüste, hemen hemen kalple aynı hizada bulunur. Yeni doğmuş bebeklerde ve çocuk­larda timüs bezi çok büyüktür; ergenlik çağın­dan sonra yavaş yavaş büzülüp küçülmeye başlar ve erişkinlerde neredeyse bir kalıntıya dönüşür. Bu yüzden yakın yıllara kadar bu bezin ergenlikteki cinsel gelişme ve büyümey­le ilişkili olduğu sanılıyordu. Oysa bugün timüsün lenf sisteminin bir parçası olduğu ve bağışıklıkta önemli rol oynayan lenfositlerin üretiminde görev aldığı biliniyor (bak. Bağışıklık). Timüste üretilen bu lenfositlere (özel­leşmiş akyuvarlara), salgıbezinin ilk harfiyle T lenfositleri denir. Timüsün dölüt evresinde hızla büyüyüp ergenlikten sonra küçülmesi öbür memelilerde de aynıdır. Bu yüzden, kasaplık hayvanların "uykuluk" adıyla bilinen timüsü dana ve kuzu gibi genç hayvanlardan alınır.
Epifiz bezi beyinde bulunur ve görünümü çam kozalağını andırdığı için "kozalaksı bez" adıyla da anılır. Ama melatonin ve serotonin gibi bazı hormonları salgılayan bu bezin işlevi henüz yeterince aydınlatılamamıştır.
Gene kafatasının içine yerleşmiş bir başka salgıbezi de beynin tabanında bulunan hipofiz bezidir. İki bölüme ayrılan bu salgıbezinin ön lopundan büyüme hormonu ve üreme organ­larını uyaran iki ayrı hormon salgılanır. Arka lop, hipotalamusun ürettiği iki hormonun depolanıp gerektiği zaman salgılandığı yerdir. Bu hormonlardan vazopresin hem atardamarları daraltarak kan basıncını yükseltir, hem de böbrekleri uyararak ne kadar idrar yapmaları gerektiğini bildirir. Ositosin denen öbür hor­monun görevi ise özellikle doğum sırasında dölyatağının kasılmasını sağlayarak doğumu kolaylaştırmak ve doğumdan sonra meme bezlerini uyararak süt salgısını başlatmaktır.
Hipotalamus, beyin tabanının hemen hipofizin üstünde kalan bölgesidir ve hipofizin çalışmasını denetleyen çeşitli hormonlar üre­tir. Sıkı bir işbirliği içinde olan bu iki salgıbezi bir anlamda vücudun orkestra şefi sayılır. Sinir sistemi ile iç salgı sistemi (hormonlar) arasında doğrudan bağlantı kuran ve vücutta­ki birçok önemli sürecin eşgüdümünü üstlene­rek uyum içinde yürümesini sağlayan bu bez­lerdir.
Böbreküstü bezleri, adından da anlaşıldığı gibi, böbreklerin hemen üstünde yer alır. Birer şapka gibi her iki böbreğin tepesini örten bu iki bezin kabuk ve öz bölgesinden iki ayrı hormon salgılanır. İçteki öz bölgesinde üretilen adrenalin hormonunun salgılanması, sinir sisteminin istençdışı (insanının isteği ve iradesi dışında) çalışan bölümünce denetlenir. Beklenmedik olaylara ya da korku ve heye­can gibi tedirgin edici duygulara tepki olarak salgılanan adrenalinin etkisiyle kan basıncı ve kandaki şeker miktarı hızla artar. Böbreküstü bezlerinin kabuk bölgesinden salgılanan al-dosteron hormonu ise vücuttaki tuz metabo­lizmasını düzenler.
Eşey bezleri doğrudan cinsellik ve eşeyle ilgili salgıbezleridir. Kadınlardaki eşey bezle­rine yumurtalık, erkeklerdekine erbezi ya da testis denir. Kadınlarda ve erkeklerde birer çift eşey bezi bulunur. Bir bebeğin dünyaya gelmesi, erkeğin ve kadının eşey bezlerince üretilen üreme hücrelerinin birleşmesiyle olur. Eşey bezleri, insanda ve hayvanlarda soyun sürmesini sağlayan bu üreme hücreleri­nin yapımından başka, kadın ile erkek arasın­daki temel farklılıklara yol açan ikincil eşeysel özellikleri belirleyen hormonları da salgılar.
Pankreas denen salgıbezi midenin arkasın­da, onikiparmakbağırsağına yapışık durum­dadır. Salgıladığı bazı sindirim enzimlerini onikiparmak bağırsağına, Langerhans adacık­ları denen bölgesinde üretilen ve eksikliği şeker hastalığına yol açan ensülin hormonunu ise doğrudan kana boşaltır (bak. Şeker Hasta­lığı). Bu nedenle pankreas hem iç, hem dış salgıbezidir. Bu iki tip salgı üretimine karaci­ğerde, böbreklerde ve eşey bezlerinde de rastlanır.
Özellikle boyunda, koltuk altlarında ve kasıklarda toplanmış olan lenf düğümlerine günlük kullanımda çoğu kez "lenf bezi" de­nirse de bunlar gerçek bir salgıbezi değil, ba­ğışıklık sisteminin bir parçasıdır.


Benzer Konular

7 Aralık 2012 / reyan Biyoloji
21 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
4 Aralık 2006 / Asi-BeL Taslak Konular
6 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
21 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük