Arama

Plasenta (Etene) Nedir? Plasentanın Yapısı ve Görevleri

Güncelleme: 19 Nisan 2016 Gösterim: 6.081 Cevap: 2
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
14 Eylül 2011       Mesaj #1
ener - avatarı
Ziyaretçi
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sponsorlu Bağlantılar
Plasenta



Plasenta, anne ve cenine ait iki dolaşım sistemini birbirinden ayıran bir organdır.
Bir sperm tarafından döllenen yumurta hücresi (zigot) ikiye, dörde ve sonra sekize bölünerek hızla büyümeye başlar. Bunun için yüklü miktarda besine ihtiyaç duyar. Besin maddelerini anneden alabilmek için, embriyo hücrelerinden bir kısmı plasentayı oluştururlar. Plasenta anneyle bebek arasındaki besin, oksijen ve diğer maddelerin alışverişini sağlayan yapıdır. Plasenta yeni hücre gruplarının yani dokuların oluşması için gerekli olan besinleri ve oksijeni özenle seçer ve bunları bebeğe taşırken, atık maddeleri ayırarak onları da annenin vücuduna gönderir.
Rahmin içi, cenini koruyan amniyon sıvısı ile kaplıdır. Amniyon sıvısı olmadan bir bebeğin anne karnında gelişmesi mümkün değildir. Bu sıvı sayesinde, hem anne ve çocuk birbirlerinden faydalanırlar hem de korunmuş olurlar. 12 haftalık olduğunda ceninin kendi kan dolaşım sistemi gelişmiştir. Ancak oksijen ve besinlerin alımı, karbondioksit ve atıkların gönderilmesi için halen annesine bağımlıdır. İki dolaşım sistemi arasındaki değiş tokuş kanlar karışmadan gerçekleşmelidir, yoksa sonuç ölümcül olabilir.
Plasenta anne ve cenine ait iki dolaşım sistemini kusursuzca ayırır. Gazlar, besin maddeleri ve atıklar anne ve ceninin kanları arasında değiş tokuş edilir. Fakat amniyon sıvısı ve ayrı dolaşım sisteminden oluşan bu fiziksel bariyerler bebeğin hayatta kalması için yeterli değildir. Bunlar ancak kısmen başarılı olabilir.
Plasentanın yapısına daha yakından bakıldığında, bu duvarı oluşturan trofoblast hücrelerinin kan için özel olarak tasarlanmış bir bariyer oluşturdukları görülür. Embriyo, annenin dokularıyla çok yakın bir bağlantı içindedir. Bir yandan anneden gelen kanın içindeki maddelerle beslenirken, bir yandan da annenin savunma hücrelerinin tehtidi altındadır. Çünkü embriyo annenin vücudunda düşman kabul edilebilecek yabancı bir madde gibidir. Dolayısıyla besinlerle birlikte anne kanındaki savunma hücrelerinin embriyoya ulaşmaması son derece önemlidir. Ancak plasenta, annenin kanında bulunan savunma hücrelerinin embriyonun tarafına geçmesini engelleyen özel bir tasarıma sahiptir. Annenin kanından alınan oksijen, besin maddeleri ve mineraller bu ince aralıklardan geçerek embriyoya ulaşır. Ama savunma hücreleri daha büyük oldukları için bu aralıklardan geçmeyi başaramazlar.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 19 Nisan 2016 21:28
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
12 Temmuz 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Organlar - Plasenta (Etene)
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Sponsorlu Bağlantılar

Memelilerde, dölütü anaya bağlayan esnek et parçası. Bir yüzü ile dölyatağının iç çeperine, diğer yüzü ile göbekbağı damarlarına bağlanan etene, esnek ve bol damarlı, değirmi bir organdır. Alt tarafında Langhans adıyla tanımlanan pütürleri dölütün beslenmesini ve solunumunu sağlar. Bu bakımdan etene, dölyatağı ile dölütü birleştiren hayati bir organdır. Doğum sırasında bebek dışarı çıktıktan sonra dölyatağının kasılmasıyla etene yabancı bir cisim gibi dışarı atılır. Etene yalnız üstün yapılı memelilerde bulunan bir organdır. Memelilerden keselilerde ve tekdeliklilerde etene bulunmaz. Dişsizler, balinalar, toynaklılarda etene "son"suz olur; filler, kemirgenler, maymunlarda ise etene "son"ludur.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
KAPTAN - avatarı
KAPTAN
Ziyaretçi
17 Temmuz 2012       Mesaj #3
KAPTAN - avatarı
Ziyaretçi
PLASENTA PREVİA

Plasenta bebek ile anne arasındaki besin ve oksijen transferini sağlayan gebeliğin devamı açısından hayati bir organdır. Plasentanın bebeğin doğum yolu üzerine yerleşmesine plasenta previa denir.
Gebeliğin henüz başında gebelik ürününü oluşturan hücre topluluğundan plasentayı oluşturmak üzere bir yapı ayrışır ve bu yapı anne rahminin iç yüzeyine yerleşir. Bu yerleşim rast geledir. Gebeliğin ilk 3 ayında plasenta rahim çıkışına (serviks uteri) doğru yerleşmiş olsa da gebelik ve dolayısı ile rahim büyüdükçe plasenta serviksi kapatmayacak şekilde yukarı çekilir. Ancak bazı gebeliklerde plasenta serviksi kapatmaya devam eder ve bu durumda plasenta previa tanısı konur. Meydana geldiğinde özellikle ciddi kanamalarla gebeliği komplike hale getirir ve çoğunlukla gebelik erken sonlandırılmak zorunda kalınır.

Risk faktörleri nelerdir?
1. Annenin 35 yaş üzerinde olması
2. Daha önce çok sayıda düşük veya küretaj geçirmiş olmak
3. Çoğul gebelik olması
4. Daha önce rahim ameliyatı geçirmiş olmak
5. Daha önceden plasenta previalı gebelik geçirmek

Plasenta previa da yakınmalar nelerdir?
İlk bulgusu lekelenme tarzında açık kırmızı vaginal kanamadır. Bu kanama şiddetli de olabilir. Kanama sırasında rahimde kasılma olmaması ve hastanın ağrı hissetmemesi plasenta previa için karakteristik bulgulardır. Ancak bazen beraberinde doğum sancısı şeklinde ağrılar görülür.

Tanı nasıl konur?
Ultrason, plasenta da dahil olmak üzere rahim içi yapıların incelenmesinde önemlidir. Ultrason ile bebeğin plasentasının yerleşim yeri saptanır. Plasenta rahim ağzına yerleşmişse tanı plasenta previadır. Plasenta rahim ağzını (serviks) tamamiyle kapatmışsa Total, kısmi olarak kapatmışsa Parsiyel Plasenta previa olarak adlandırılır. Ultrason ile previa tanısı konan gebeye vaginal yolla steril spekulum muayenesi yapılarak vaginal kanamanın başka bir patolojiden olup olmadığı kontrol edilir.

Tedavi
Tedavi tamamı ile gebenin vaginal kanama epizodlarının sıklığına ve kanama miktarına bağlıdır. Burada bebeğin doğumuna ne kadar süre kaldığı da önemlidir. Mümkün olduğunca doğum geciktirilerek bebeğin olgunlaşmasına fırsat tanınmaya çalışılsa da çok şiddetli bir vaginal kanama da gebenin hayatı tehlikeye gireceği için gebelik sonlandırılır.
Plasenta previa kanaması bebek olgunlaşmadan önce meydana gelmişse ve kanama miktarı azsa bebeğin olgunlaşmasına izin verilir.

Vaginal kanaması olan hasta hastaneye yatırılarak izleme alınır. Plasenta previadaki kanama annenin hayatını tehlikeye sokabildiği gibi daha az miktardaki kanamalar annede kansızlığa neden olacaktır. Bu nedenle tanı konar konmaz tam kan sayımı yapılır. Varsa annedeki aneminin düzeyi saptanır. Anemiyi tedavi etmek için kan yapıcı demir ilaçlarına başlanır. Eğer kansızlık ilaç tedavisi ile düzeltilemeyecek boyutta ise kan transfüzyonu zorunludur. Kan transfüzyonu ile annenin hemoglobini en az 10 gr/dl seviyesine yükseltilir.

Annenin fiziksel aktivitesi de plasentadan kanamayı başlatabilmektedir. Bu nedenle hastanın fiziksel aktivitesi kısıtlanarak yatak istirahatine alınır.

Rahim kasılmaları erken doğum eylemini ve dolayısı ile kanamayı başlatacağından önlem olarak doğum eylemini baskılayıcı (tokolitik) tedaviye başlanır.

Bu şekilde hastanede durumu stabil hale gelinceye kadar izlenen hasta bebek olgunlaşması henüz tamamlanmamışsa evinde yatak istirahatine devam etmek şartıyla taburcu edilebilir. Bu arada doktorun uygun göreceği sıklıkta takiplere devam edilir.

Cinsel ilişki de kanamayı başlatabileceğinden plasenta previalı hastalarda yasaklanır.

Takipler sırasında bebek olgunlaşması tamamlandığında veya vaginal kanama ciddi boyutlara ulaştığında doğuma karar verilir

Plasenta previa da doğum genellikle sezaryen ile olur. Ancak plasenta tam değil de kısmi olarak rahim ağzına yerleşmişse vaginal doğumda denenebilir.

ALINTIDIR

Benzer Konular

19 Şubat 2020 / ThinkerBeLL Tıp Bilimleri
28 Nisan 2016 / ener Biyoloji
12 Kasım 2013 / ThinkerBeLL Biyoloji
7 Kasım 2012 / Efulim Biyoloji
8 Ocak 2009 / Pasakli_Prenses Taslak Konular