Arama

Saç Nedir?

Güncelleme: 11 Kasım 2016 Gösterim: 3.638 Cevap: 3
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
24 Temmuz 2012       Mesaj #1
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Saç Nedir?
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Saç , insanda, baş üzerinde bulunan kıl kümesine verilen genel ad.
Saç diğer kıl kümelerine göre daha hızlı uzar. Saçın, büyüme hızı ortalama günde 0,3 mm ile 0,4 mm'dir. Her saç kılının büyüme ve duraklama devreleri birbirinden bağımsız olduğu için bir kıl büyürken diğer kıl dökülebilir. ortalama bir erkek saç teli kalınlığı 0,03-0,04 mm dir. Yeni doğan bebeklerde bütün kıllar aynı devrede bulunur. Bu sebeple 2-3 haftalık bebeklerde aniden saç dökülmesi görülür. 6 aydan sonra saçlar yetişkinlerin saç düzenine uyar.
Yaş, ırk, cinsiyet ve hormonların durumuna göre değişik saç şekilleri meydana gelir. Örneğin Afrika'lı birinin saçları yaklaşık 3 kat dokudan meydana gelirken ve kıvrılmaya meyilliyken bu oran uzakdoğulularda 11 kata kadar çıkar ve saçlar düz olma eğilimi gösterirler.


240px Anderson Sophie Young Girl Fixing Her Hair
"Saçını ören genç kız", Sophie Gengembre Anderson'ın tablosu.

Saç folikülü

200px HairFollicle2
Saç folikülü:
1.Saç
2.Cilt
3.Kas
4.Kök kılıfı
5.Sebaköz bez

Folikül, saçın içinde büyüdüğü yapıdır. Saçın içinde bulunduğu gözenekli yapı yağ üreterek deriyi ve saçı yağlandırır. Gözenekli yapının dışında görülen kısımlarda özel kaslar yer alır.

Saç renkleri

Saça rengini veren pigmentler sarı, kırmızı ve mavi renklidir. Sarı pigmentler en küçük, maviler en büyük hacme sahiptirler. Mavi pigmentler en dışta, kırmızı ortada ve sarı en içte yer alır. Bu nedenle kimyasal yollarla saç rengi açılırken saç önce mavi rengini yitirerek kızıllaşır, son olarak da sarı hale gelir. İşleme devam edilirse beyaz veya beyaza çok yakın bir ton elde edilebilir.
Vücutta pigmentlerin yokluğu, albino denilen durumun ortaya çıkmasına neden olur. Albino canlılarda, genellikle tüm kıllar renksizdir.
Saç ağarması, saça renk veren pigment boya maddesinin zamanla azalmasından ileri gelir. Saçların birden beyazlaşması renk değişiminden olmayıp, siyah kılların dökülmesi ve daha dayanıklı beyaz saçların kalmasından ileri gelir.
Saç renkleri tanımlanırken, mavi ağırlıklı renkler "kül veya soğuk tonlar", kızıl ağırlıklı renkler "altın veya sıcak tonlar" olarak adlandırılır. Saç rengi tanımlanırken harf ve rakamlardan oluşmuş kodlar kullanılır. Numara küçüldükçe renk koyulaşır. Genellikle 1 numara "siyah", 10 numara "açık sarı" saçları tanımlamak için kullanılır. Harfler ise genellikle rengin türünü (sıcak, soğuk, leylak vs.) belirtmek için kullanılır.

Saç hastalıkları

Saçların dökülmesine, doğrudan saçlarla ilgili mikrobik hastalıklar sebep olabildiği gibi vitaminsizlik, açlık, şeker hastalığı, akut, hormon bozukluğu gibi, bünyedeki herhangi bir rahatsızlık da sebep olabilir. Kellik, saçkıran, kepek, dazlaklık belli başlı saç hastalıklarıdır.
Vücutta doğuştan pigment bulunmayan (akşın) kişilerin saçları ve vücutlarındaki bütün kıllar beyaz renktedir.

Saç dökülmesi

Saç bir çok neden bağlı olarak dökülür. Dökülmenin nedeni tespit edilmeden doğru bir tedavi yaklaşımı sağlanamaz. Bu nedenle dökülmenin hangi nedenle olduğununu bilmek önemlidir.
Saç dökülmesi hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir. Erkeklerde daha sık olarak görülen saç dökülmesi, 25 yaşına kadar erkeklerin %25'ini, 40 yaşına kadar %40'ını, 50 yaşına kadar %50'sini etkiler.
Erkek tipi saç dökülmesi, alnın iki yanında ve tepede olabileceği gibi tamamen bütün başı da kapsayabilir. Kadınlarda ise dökülme daha çok, saçların seyrekleşmesi şeklinde kendini gösterir.
Bir tedaviye geçilmeden önce, saç dökülmesinin tipinin bir uzman hekim tarafından incelenmesi gerekmektedir. Birçok hastalık, hormonal ve metobolik düzensizlikler ve besinsel etkiler saç dökülmesini tetikleyebilir. Bu gibi sebepler ortadan kaldırılmadan tedavi hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmez.Saç dökülmelerini önlemek için kulandığımız kozmetiklere dikkat etmeliyiz.Saç temizliği için dogal zeytinyağlı,badem yaglı, defne yaglı, şampuan ve sabunları kullanmak saç hastalıkları,kepek,saç dökülmelerinin önlenmesini yardımcı olur.Kimyasal şampuanlar yerine eczanelerde bulunan saglık ürünleri tercih edilmelidir.
Erkek tipi kellik ve ya kadın tipi kellik olarak belli bir kalıpta dökülen saçlar kalıtımsal özellik gösterir ve kişi saç kaybını ortaya çıkaran genlere sahiptir. Erkekte, saç kaybı geni anne ve ya baba tarafından tek kişiden geçebileceği gibi, her iki ebeveynin tarafında da saç kaybı varsa, erkeğin saç kaybı yaşama riski çok yüksektir. Kadınlarda ise ebeveynlerden sadece birinde saç kaybı olması, kadında yüksek seviyede buluna östrojen hormonu sebebiyle, saç kaybı yaratmakta etkisiz olmaktadır. Saç kaybına sebep olan diğer pek çok neden vardır, bunlar genetik ile karıştırılmamalıdır.
Saç ve şampuanların içinde bulunan proteinler, ancak saçın üzerinde bulunan, hasar görmüş ve yıpranmış alanları zamanla doldurarak geçici bir dolgunluk ve yumuşaklık verebilirler. Şampuanın içeriğinde bulunan etken maddeler moleküler büyüklükleri sebebiyle saçın içine giremedikleri için saçı besleyemezler ve ya daha çabuk uzamasını sağlayamazlar.

Olağan saç dökülmesi

Ömrünü tamamlamış saç kendiliğinden veya dış etkilerle (tarama, şampuanla yıkama, fırçalama, saça şekil verme çalışmaları) dökülür. Bunun yerine yeni saç çıkar. Günde ortalama 100 veya bazen 200 adet saç dökülür. Yeni doğan bebekte ve hamilelikte görülen saç dökülmeleri kısmen olağan saç dökülmesi sayılabilir.

Stres nedenli saç dökülmesi

Deri hastalıkları ile stres ve ruhsal olaylar arasındaki ilişki öteden beri bilinir. Kişi psikolojik sıkıntılarını kişisel ya da ailsel sorunlarını bir dermatolojik problem halinde yansıtabilmektedir. Ayrıca kendiliğinden oluşmuş bir deri problemi (saç dökülmesi) kişide vücut imajını zedeleyecek bireysel, psikolojik bozukluklara ve hatta psikososyal olumsuzluklara yol açabilmektedir. Kısaca, saç dökülmesi ve stres arasında iki çeşit ilişki söz konusudur:
  • Birinci ilişki nörotik bir ruhsal yapının desteklediği görünürde organik bir neden olmaksızın, stresin körüklediği saç dökülmeleri oluşabilir.
  • İkinci ilişki ise saç dökülmesi sonucu oluşan görünüme karşı kişinin geliştirdiği psikolojik reaksiyonlardır.
Kellik
Kellik ırsi bir neden olup, yeniden çıkmayacak şekilde saçları döker. Kemoterapi görmek veya diğer bazı kanser ilaçlarını kullanmak da yeniden çıkmak üzere saçların dökülmesine sebep olabilir.
Androgenetik alopesinin ilk tıbbi tanımlamasını M.Ö. 4.yy'da Aristo'nun yaptığı söylenir. Filozof kellik ile cinsellik arasındaki ilişkiyi tarif etmiştir. Kellik konusundaki araştırmalar Osmanlılar zamanında da ve Mısır'da da görülmüştür. Yıllar sonra bazı araştırmalar yine bu yönde çalışmışlar, kısırlaştırılan erkeklerin kelleşmediklerini tespit etmişler ve Abdülhamit'in döneminde araştırmalar yapmışlardır.
Kelleşme ile erkeklik hormonu androgen arasında ilişki söz konusudur. Bir androgen hormonu olan testosteron, Alfa-5 redüktaz isimli enzim tarafından dihidrotestosterona (DHT) dönüştürülür. DHT de saç kökleri üzerindeki reseptörlere baglanarak etkisini gösterir.
Son yıllarda halk arasında saç ekimi olarak bilinen saç nakli tekniğinde yaşanan gelişmeler kelliği gidermede en önemli metod olarak ortaya çıkmıştır.
Sen sadece aynasin...
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
24 Temmuz 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Saç Nedir?
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

İnsanlarda alnın üzerinden enseye kadar başı kaplayan kıllara verilen ad. İnsan vücudunda görülen kılların bir bölümünü oluşturan saç kılları, hem vücudun başka yerlerindeki kıllardan hem de erkekle kadında farklı görünüş ve yapıdadır. Saç kılları boynuzsu deri katında oluşur ve folikül denen bir boşluktan yetişerek çıkar. Folikülün başı kıl soğanını oluşturur ve hücrelerin çoğalmasıyla kıl uzamaya başlar. Saç kökünün iç yüzeyi keratin ile çevrilidir. Birkaç gün sonra dikine çıkmaya başlayan kıl, yağ hücrelerinden salgılanan yağ sayesinde yoluna kolaylıkla devam eder. Saçı oluşturan kıllar canlı değildir. Büyümesini tamamlayan saç teli, iki ile dört yıl dökülmeden kalabilir. Çeşitli nedenlerle dökülme olursa folikül yeni bir saç teli çıkarır. Saçın ortalama büyüme hızı saatte 0,0021 cm., on günde 0,5 cm., 1 ayda 1,5 cm.dir. Normal olarak kafada 100.000 ile 140.000 saç teli bulunur. Bu sayı bazen 200.000'e ulaşır. Her iki cinste normal olarak günde 40 ile 100 saç teli dökülür. Saçın rengini veren, saç soğanının ürettiği pigmentlerdir (boya maddeleri).

İnsanların kafasındaki saçların rengi, çoğunlukla belirli bir rengin tonları şeklindedir. Değişik tonların olduğu, daha çok sarışınlarda fark edilir. Saç rengini veren pigmentlerin iki türlü olduğu, bir cinsinin sarışın ve kızıl saçlara; diğer türünün koyu kızıl, kahverengi ve siyah saçlara renk verdiği kabul edilmektedir. Beyaz saçta ise hiç pigment bulunmaz. Saçlar, herhangi bir hastalık ya da sinir sistemi bozukluğuna bağlı olarak ya da 40 yaşlarından sonra kalıtımsal özelliklere bağlı olarak beyazlaşır. Aşırı üzüntü, sinirsel gerginlik, kötü beslenme, kansızlık ve bakımsızlık sonucu saçlar, zamanından önce de dökülebilir. Kimi ırklarda dazlaklık yaygın olmasına karşılık, zencilerde ve Moğol ırkında dazlaklığa hemen hiç rastlanmaz. Saçlara değişik biçimler vermek, saçları boyamak çok eski zamanlardan beri ve hemen her toplumda güzellik ve çekicilik ögesi olmuştur.
Sen sadece aynasin...
BoraDAF - avatarı
BoraDAF
Ziyaretçi
13 Nisan 2014       Mesaj #3
BoraDAF - avatarı
Ziyaretçi
saç hastalıklarının bir sonucu olarak gelen kelleşme ve kısmi kelleşme sorunlarına çözüm getirecek saç ekimi için önemli bilgileri paylaşıyorum. umarım işinize yararMsn Happy
Seyrek saça saç ekimi yapılır mı?
Seyrek saçlı kişilere uzmanlar genellikle saç ekimi önermemektedir. Saç dökülmesi normal ise ve kellik için bir tehdit oluşturmuyorsa cerrahi bir müdahaleye başvurmak doğru bir çözüm değildir. Bu gibi durumlarda daha çok minoxil içeren ürünler ile uzun süreli tedavi yöntemine yönelmek daha makul görülür. Kişinin tercihine ve muayene sonucu karar verilen saç kaybı oranına bağlı olarak çözüm yöntemleri çeşitlilik göstermektedir.

Saç seyrekliği yoğun ise ve genetik yatkınlık sonucu saç dökülmesi hızla devam ediyor ise o halde saç nakli bir yöntem olarak düşünülebilir.

Seyrek alanı sıklaştırmak mümkündür. Ancak delikler slitle açılırsa kökler zarar görür. Delerek ekim yapılırsa kökler zarar görmez. Ancak bu bölgede dökülecek olan saçların tıbbi tedaviyle korunması gerekir.

Protez saç ekimi nedir?
Protez saç herhangi bir cerrahi işleme gerek duymadan başınızın saçsız bölgesine özel bir dokuyla birlikte saçların yerleştirilmesidir. Bu dokunun kalitesi, ekilen saçların nasıl elde edildiği vs gibi etkenlere göre protez saç yerleştirmenin etkisi değişir. Protez saç ekimi standart saç ekimi yöntemlerinden tamamen bağımsızdır ve bunu kafa derinize yerleştirilmiş bir peruk gibi düşünebilirsiniz. Bu sebeplerle protez saç ekimi ve günümüz normal saç ekimi yöntemleri derken kesinlikle farklı şeylerden bahsediyoruz hangisini istediğinize sizin karar vermeniz gerekmektedir. Doğal ve sizin kendi saçınız olması dolayısıyla standart saç ekimi sürecini protez saçlar ile kıyaslamanız bile anlamlı değildir.

Saçkıran saç ekimi ile çözülebiilr mi?
Saçkıran dermatolojik bir hastalıktır yani kafa derisi problemi olduğu için saç ekimi size bu noktada bir çözüm olmayacaktır.

Saç ekiminde son teknoloji yöntemler nelerdir?
saç ekimi yöntemlerini aslında sizin saçınızın yapısı, şartlarınız ve beklentilerinize bağlı olarak seçmeniz gerekir. Son teknoloji yöntemlerden bahsetmek gerekirse en verimli ve en güncel yöntemler FUT, FUE ve MikroFUE yöntemleridir diyebiliriz. Özellikle mikroFUE yöntemi ile saç ekimi son zamanlarda en çok verim alınan saç ekimi yöntemi olmakla birlikte teknolojinin en çok içinde bulunduğu yöntemdir. Bu tekniklerin birden fazlasına hakim olan bir doktordan bilgi alarak sizin durumunuza ve beklentinize en uygun olan yöntem için sizi yönlendirmesini isteyebilirsiniz. Hiçbir koşul gözetmeden sadece tek bir yönteme yönlendirme yapmak çok doğru bir yönlendirme değildir.

Kaynak
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Kasım 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Kıl yapımı, fetal yaşamın 3. ayı başında primer germlerin oluşması ile başlar ve giderek tüm vücut medüllasız, uzun lanugo tüyleri ile kaplanır. Bunlar 8. fetal ayda dökülürler ve yerlerini kısa lanugo tüyleri alır. Saçlı deri dışında bulunan bu tüyler ise yaşamın 3.-4. aylarında dökülürler. Lanugo tüyleri bundan sonra normal şartlarda görülmez.
Üç tip kıl bunun yerini alır:
  1. Vellus kılları (ayva tüyleri): Avuç içi, ayak tabanı, mukoza ve yarı mukoza dışında hemen tüm vücud yüzeyinde bulunan renksiz, ince, 2 cm'den kısa, medüllasız kıllardır. Vellus tipi kılları bazen çıplak gözle farketmek mümkün olmayabilir.
  2. Terminal kıllar: Koyu renkli, kalın, uzun ve medüllalı kıllardır. Saç, sakal, koltukaltı ve pubis kılları bu tiptir. Vücudun diğer bölgelerinde, genetik nedenlere bağlı olarak terminal kıl-vellus kılı ayrımı yapmak zor olabilir.
  3. İntermediyer kıllar: Ara formlardır, oldukça sık rastlanır.
Kılların kalınlığı ilk on yıl oldukça hızlı artar, sonra bu artış yavaşlayarak durur. Kıl çapının artışına karşın, santimetrekareye düşen kıl sayısı doğumda 1000 dolayında iken 20-30 yaşlarında 300-500 dolayına iner. Doğumdan sonra yeni kıl follikülleri meydana gelmez.
Bir kişideki kıl folliküllerinin sayısı ve dağılımı genetik olarak belirlenmiştir. Kadınlarda ve erkeklerde total kıl follikülü sayısı aynı olup, yetişkin bir insanda ortalama 5 milyon'dur.

İnsan vücudundaki kıllar morfolojik olarak altıya ayrılır:
1. Saç, 2. Kaş ve kirpik, 3. Sakal ve bıyık, 4. Gövde ve ekstremite kılları, 5. Pubik kıllar, 6. Aksiller kıllar.
İnsan vücudundaki kılların uzamasına androjenik hormonların etkili olup olmadığına göre de sınıflama yapılmıştır:
Androjenler saçların, kaş ve kirpiklerin, ekstremite kıllarının uzamasında etkisiz; sakal, bıyık, gövde kılları, pubik kıllar ve aksiller kılların uzamasında etkilidirler.
Her kıl follikülü, oluşumundan başlayarak büyüme (anagen), gerileme (katagen) ve dinlenme (telogen) şeklinde siklik devrelerden geçer. Bu devrelerin süresi, saçlı deri ve diğer vücut kıllarında farklıdır.
1. Anagen devre:
Kıl folliküllerinin aktif olduğu devredir. Saçlı deride bu devrenin süresi 2-5 yıldır. Anagen devre, bacaklarda 19-26 hafta, kollarda 6-12 hafta, bıyık bölgesinde 4-14 haftadır.
2. Katagen devre:
Anagen devre ile telogen devre arasında geçiş devresidir. Matriksdeki mitozun durması, melanositlerin dendritlerini çekmesi ve sonunda follikülün kısalması ile kendini gösterir. Saçlı deride birkaç gün içinde tamamlanır.
3. Telogen devre:
Bulbus depigmente durumda ve dermal papilla yukarı çekilmiş haldedir. Saçlı deride bu devre 3 ay kadar sürer, sonunda anagen devrenin kıl yapımı başlar.

Kıllar, değişik zamanlarda değişik devrelere girmeleri yüzünden yer yer ve belirli bir kelliğe neden olmadan dökülürler, buna mozaik dökülme denir. Saçlı derideki kıl folliküllerinin % 85-90'ı anagen, % 10'u telogen, %1'den daha azı katagen fazdadır. Normalde anagen/telogen oranı 9/1'dir. Koparılan kılların köklerinin incelenmesi ile o kılın hangi devrede olduğu saptanabilir. Kıl kökü anagen dönemde pigmente ve silindirik, telogen dönemde depigmente ve yuvarlaktır.

Saçların günlük büyüme hızı, kadınlarda 0.34 mm, erkeklerde 0.37 mm'dir. Saçlar hiç kesilmese 100 cm'ye, nadiren 170 cm'ye kadar uzayabilirler. Saçların sayısı ortalama 100.000 olarak kabul edilir. Günde dökülen saç miktarı ise en çok 100 kadardır.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

6 Ekim 2014 / GÜLGECELER Moda
2 Temmuz 2019 / nünü Sağlıklı Yaşam
9 Temmuz 2016 / neslihanyare Sağlıklı Yaşam
20 Ağustos 2012 / mhmmdcngz Soru-Cevap
23 Mayıs 2011 / DERUNİ X-Sözlük