”Kaptan’ın Seyir Defteri”
-- ÖZ-LEMEK --
Karanlıktı her yer. Yalnızdım.
Kimseye ihtiyaç duymuyordum.
Çünkü zaten hiç bir zaman kimsem olmamıştı benim. Tek tabanca yaşıyordum ve hiç şikâyet dilekçesi yazasım gelmiyordu.
Sonra dar gelmeye başladı dünyam. Sığamadım bulunduğum yere.
Dedim ya yalnızdım diye, toplanacak tasım tarağımda yoktu. Aldım başımı, kaçtım gördüğüm ilk aydınlığa. Ciğerlerim yandı biraz. Ağladım…
Doğdum…
Ve sardı bedenimi sıcak bir kucak. Annemmiş…
Sevdim. Çok sevdim. Yalnız değildim artık. ÖZdeşleştirdim onu kendimle.
Sonra yokluğunda ÖZlemeye başladım. Meğer ne zormuş yalnızlık.
Nasıl dayanmışım onca süre. Ağladım…
Bebek oldum…
Annemin yokluğunda, durumun farkına varmayayım diye tutuşturdular elime bir nesne. Oyuncakmış adı. Fazla yıpranmasınlar diye idare ettim durumu. Elimdekini kurcalamaya başladım. Vay be… Benden daha küçük bir şey bu. Benim kontrolümle hareket eden. Sevdim. Onu da ÖZdeşleştirdim kendimle. Ama sonra, elimde göremediğim zamanlar ÖZledim. Ağladım…
Çocuk oldum…
Dost edindim kendime. Harika bir şeydi bu. Annem-Babam bazı yaptıklarıma kızıyordu, oysa dostum her hareketimi onaylıyordu benim. Her düşüncemi, her fiilimi paylaşabiliyordum onunla. Sevdim. Çok sevdim hemde. Hiç vakit kaybetmeden ÖZdeşleştirdim kendimle. İlk başlarda bomboş olan ÖZbenliğim git gide doluyordu artık. Okuldu dersti derken, akşamları eve gittiğimde bile ÖZlemeye başladım dostumu. Ne zormuş onsuz yaşamak meğer. Bu yaşıma kadar nasıl büyümüşüm ben onsuz? Ah be güneş… Hadi bi uçan tekme at şu ay dedeye de sabah oluversin biran evvel. Çok ÖZlüyorum... Ağladım…
Genç oldum…
Bugüne kadar sahip olduğum her şey, herkes önemsizmiş. Âşık olunca anladım. Allah’ım bu nasıl bir varlık böyle. Gel de ÖZdeşleştirme kendinle. ÖZbenliğimin en güzel köşesi senin olsun yar. Sonsuza dek böyle el ele kalalım. Dur gitme. Zaman geçmez, yarın olmak bilmez bana. Yanımdayken bile ÖZlüyorum zaten seni. Gitme ağlarım… Ağladım…
Asker oldum…
Annemi, babamı, sevgilimi ÖZledim. Denize girmeyi, parkta gezmeyi, bisiklete binmeyi ÖZledim. Çıplak ayakla halıya basmayı, hastalandığımda ilgi görmeyi ÖZledim. Her sabah saat 8 de uykumun içine eden çalar saatin iğrenç sesini, en nefret ettiğim iş olan, akvaryumun suyunu değiştirmeyi ÖZledim. İnanır mısın, babamın her hafta zorla gönderdiği pazarı ÖZledim.
Bitmez bu ÖZlem sandım. Ağladım…
Evlendim…
Dünyanın en güzel, en özel varlığına sahiptim artık. Nur yüzlü bir kızım oldu. Oksijenim benim. Doğduğu günü hatırlıyorum. O nasıl bir mutluluktu öyle… Daha dünyaya gelmeden ÖZdeşleştirdim onu kendimle. Sadece onun rahat etmesi için çalıştım, onun mutluluğu için çabaladım. Geceleri yan odada yattığını bildiğim halde ÖZlüyor, defalarca kalkıp bakıyordum nur yüzüne. Asla onsuz yapamazdım. Sonra en korktuğum gün geldi. Hiç tanımadığım bi genç, benden kızımı, oksijenimi istedi. Kızıma baktım, gözleri parlıyordu. Seviyorum dedi… Gitti… O’nun en mutlu, benim en hüzünlü günümdü. Her saniye ÖZledim. Gözyaşlarımla suladım odasındaki çiçekleri… Ağladım…
Yaşlandım…
Kimse ÖZlemiyordu beni. Kızdım önce. Üzüldüm… Ve ağladım…
Sonra düşünmeye başladım. Anladım…
ÖZdeşleştirmekle alakalıymış her şey meğer. ÖZbenliğine katmadığını ÖZlemezmiş insan. Sahip olmak gerekirmiş önce. ÖZümsemek… Ancak ince bir çizgi varmış burada.
Kendini dünyanın merkezi görüp de, sana ait olduğunu düşündüğün her şeyi alıyormuş elinden evrensel sistem. Oysa benlik tutkunu bir yana bırakıp, sende o sistemin bi parçası olduğunu idrak edince, yanında var olmasını istediğin her şey eşlik ediyormuş sana. Bunu anlayamayan, ÖZlem ateşiyle yanarmış. Ve gözyaşı, o ateşi söndürmek yerine daha çok harlatırmış.
Kozmik Bilinch'in "Kaptan'ın Seyir Defteri" İsimli Kitabından Alıntıdır..
Kaptan'ın Seyir Defteri'nden - ÖZ'LEMEK!
KoZMiK BiLincH 31 Mart 2010 15:40
31 Mart 2010 16:56 ahmed tarafından güncellendi (başlık düzenlendi.)
31 Mart 2010 16:56 ahmed tarafından güncellendi (başlık düzenlendi.)
Toplam Yorum 4