Ne çabuk değişiyor canlarımız?
Hiç düşündünüz mü Ne çabuk değişiyor canlarımız? Herhangi biri canınız oluyor bir anda... ''CANIM'' diyorsunuz birine; yalansız, sıcak ve içten... Oysa o sizi canı saymıyor ve çekip gidiyor birgün ansızın.... H...erşey güzel giderken, bir bakıyorsunuz hepsi yalanmış Sizi yarı yolda bırakmış, çekip gitmiş ...''canım'' dediğin...iz... Sevginizi, ona verdiğiniz değeri hiçe sayıp gitmiş... Ama yalnız gitmemiş, sizden önemli bir parça da almış yanına. Ondan olan diğer yarınızı, canınızı... Her yeni ilişkide bir can daha kazanıyoruz, Oysa bitenler de bir can alıyor canınızdan Size kalansa her bitişin ardından; Bir başlangıç değil asla! Acı, hüzün ve onların çocuğu olan gözyaşı Sonusuz bir karanlık, boşluğunda kaybolduğunuz... Ve tabi size kalan diğer yarınız... Bir diğer yarısı hiç acımadan kesilip çalınmış sizden. Ve o kesik hiç iyileşmeyecek aslında... Ama siz, kendinizi kandırmayı yeğlıiyorsunuz Her şeyi itiraf etmektense kendinize... Çünkü böylesi çok daha kolay... Gerçeklerden kaçıyorsunuz Herşeyin tekrar eskisi gibi olacağını söyleyip Avutuyorsunuz ruhunuzu... Sizde farkındasınız oysa, Bir daha geri gelmeyeceğinin giden canlarınızın... Ama bu gerçek ürkütüyor sizi Karanlıkta kaybolan sessiz bir çığlık gibi Kayboluyorsunuz sizde; yitik canlarınızı düşündükçe... Biliyorum Diyeceksiniz ki, bu ne karamsarlık... Ama hayat bu kadar karamsarken, Aydınlık: yüzünü göstyerip, yerini hemen karanlığa bırakırken, canlarımız yiterken, Ben nasıl umut dolu şiir yazabilirimki? Belki çok klişe bir söz olcak ama; Hayatın gerçekleri bunlar... Sizde elinizde olmadan, hiç farkına bile varmadan Yeni canlar edinecek, Ve canınızdan olacaksınız. Yine ve yine yarım kalacak, yine eksileceksiniz. Kendinizi eksilten siz olacaksınız. Çünkü buna izin veren sizsiniz... ''HOŞGELDİN'' diyen siz... Hiçliğe sürüklenişinizi izleyeceksiniz bir köşeden Soluğunuzu tutup sessizce... Birine ''canım'' demeden önce iyi düşünün... O, canınız olmayı hakediyormu gerçekten? Ve siz, Bir kesiğe, bir parçanızın daha kopup gitmesine, Bir candan daha olmaya hazırmısınız? Hadi, durmayın, gidin yeni bir can bulun kendinize, Yeniden yarım kalın... Söylesenize, ne çabuk değişiyor CAN'larınız? Sahi, sizin kaç YİTİK CAN'ınız var??
Toplam Yorum 1
Yorumlar
- Sonsuz bir karanligin içinden dogdum.
Isigi gördüm, korktum.
Agladim.
Zamanla isikta yasamayi ögrendim.
Karanligi gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanliga ugurladim sevdiklerimi. ..
Agladim.
Yasamayi ögrendim.
Dogumun, hayatin bitmeye basladigi an oldugunu;
aradaki bölümün, ölümden çalinan zamanlar oldugunu
ögrendim.
Zamani ögrendim.
Yaristim onunla...
Zamanla yarisilmayacagini,
zamanla barisilacagini, zamanla ögrendim...
Insani ögrendim.
Sonra insanlarin içinde iyiler ve kötüler oldugunu...
Sonra da her insanin içinde
iyilik ve kötülük bulundugunu ögrendim.
Sevmeyi ögrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalici oldugunu,
sevginin güvenin saglam zemini üzerine kuruldugunu
ögrendim.
Insan tenini ögrendim.
Sonra tenin altnda bir ruh bulundugunu. ..
Sonra da ruhun aslinda tenin üstünde oldugunu ögrendim.
Evreni ögrendim.
Sonra evreni aydinlatmanin yollarini ögrendim.
Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreni aydinlatabilmek gerektigin ögrendim.
Ekmegi ögrendim.
Sonra baris için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini.
Sonra da ekmegi hakça ülesmenin, bolca üretmek kadar
önemli oldugunu ögrendim.
Okumayi ögrendim.
Kendime yaziyi ögrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazi, kendimi ögretti bana...
Gitmeyi ögrendim.
Sonra dayanamayip dönmeyi...
Daha da sonra kendime ragmen gitmeyi...
Dünyaya tek basina meydan okumayi ögrendim genç yasta...
Sonra kalabaliklarla birlikte yürümek gerektigi fikrine vardim.
Sonra da asil yürüyüsün kalabaliklara karsi olmasi gerektigine aydim.
Düsünmeyi ögrendim.
Sonra kaliplar içinde düsünmeyi ögrendim.
Sonra saglikli düsünmenin kaliplari yikarak düsünmek
oldugunu ögrendim.
Namusun önemini ögrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk oldugunu;
gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha el
sürmemek oldugunu ögrendim.
Gerçegi ögrendim bir gün...
Ve gerçegin aci oldugunu...
Sonra dozunda acinin, yemege oldugu kadar hayata da
lezzet kattigini ögrendim.
Her canlinin ölümü tadacagini, ama sadece bazilarinin
hayati tadacagini ögrendim.
Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim.
Olur ya ...
Kalp durur ...
Akıl unutur ...
Ben dostlarımı ruhumla severim.