Az konuşması ile, çok konuşup da söylenen sözlerden illa ki gereksizlerinin de zuhur etmesi sonucu rezil olma tehlikesinden feragat etmiş kişidir. Eğer espri istidadı yoksa, söyleyecek dolu dolu dopdolu şeyler bulamıyorsa kişi, az konuşan insanlardan olarak büyük bir toplumsal fayda sağlamalı, bu yolla hayranlık kazanmalıdır.
Aslında bu insanlar aslında az konuşmazlar, farklı da konuşmazlar, sadece çok konuşan insanların sarfettikleri anlamsız kelimeleri ve sesleri cümleden ayıklayıp öyle konuşurlar. dolayısıyla aynı anlamı çok daha kısa bir şekilde ve efor harcamadan dile getirmiş olurlar. ve toplum bu tip insanlara gıcık kapar, çünkü toplum istediği ve arzu ettiği şeyin şak diye hemen anında önüne gelmesine alışık değildir, toplum uğraştırılmıştır ve buna da alışmıştır ve etrafına da alıştırır, kolay ve basit şeyler her zaman zordur toplum için, çünkü asıl esas olan nasıl yaptığın değil ne yaptığındır, zaman kaybıymış, enerji tüketimiymiş bunlar çok da önemli değildir toplum için, sonuç önemlidir, süreç değil, tabi bunun bir toplum için ne kadar zararlı olduğunu kavrayan toplumlar bu zararlı huylarından vazgeçip kendilerini günümüz yaşamına adapte etmeyi becermişlerdir, beceremeyenlerden allah hepimizi korusun ve az konuşan çok konuşan insan ayrımı yerine ne konuşan nasıl konuşan insan ayrımı yapmayı öğretir herkese.
Dolayısıyla genellikle "muhabbetine doyum olmuyo" lafiyla takilinir bu kisilere. Hayatları devamlı olarak karşılarındaki insanlardan "konuşsana" tepkisi almakla geçer. Açıkcası canları isteyince gayet de konuşkan oluverirler. Bir bildigi olan insanlardir. Suskunlukları çoğu zaman sevgilileri ya da arkadasları tarafından terkedilmelerine sebep olmuştur. Ha bir de "ağzından laf almaya çalışmaktan yoruldum. yeter artık" tepkileriyle sık sık karşılaşmaları olasıdır bu grubu oluşturan bünyelerin. Bu türün iyiliği ise hala tartışılmaktadır.