Arama
Günlük Kontrol Paneli
Bu Mesaja Puan Verin

Aşk-I ızdırap

HANDSOME 2 Ocak 2012 16:34

KADIN: canım biraz konuşalım mı?

ADAM: tabi ki hayatım..

KADIN: eski günleri arar oldum ben artık ,heyecanım kalmadı eskisi gibi ,içimde beni ısıtan bir ateş değil de üşüten bir sızı var sanki

ADAM: Sızı olması kötü mü hayatım? Yara sızlamaz ise Yara olduğunu hatırlar mısın hiç?

KADIN: Ne yarası? Ne diyorsun anlamıyorum.? (tedirgin bir edayla,anlamış mıydı acaba?)

ADAM: Aşk yaradır,ömür boyu iyileşmeden sızlayıp duran. Benimde içimde bir sızı var canım..Dur bakim ( gömleğinin cebinden O’nun resmini çıkarttır) bak buradaymış sızım. Buldum

KADIN: Beni anlamıyorsun, heyecanım kalmadı diyorum sana,bir şeyler eksik sanki

ADAM:Eksik tabi ki bir tanem .. Ben yarın daha çok seveceğim seni. Bugün yarından eksik sadece ,telaş yapma yarın telafi ederim..

KADIN: benimle dalga geçiyorsun sen

ADIM: o nasıl söz öyle, ne dalgası…

Uzayıp gitsin istiyordu bu konuşma .. her seferinde farklı şeyler söyleyip onun ayrılmak istiyorum senden demesini engellemeye çalışıyordu. Hissettikleri kötüydü çünkü.

Engelleyemedi tabi.

KADIN: ben ayrılmamız gerektiğini düşünüyorum.

ADAM: biraz daha düşünemez misin? İkimizin yerine de..

Aklını yitirecekti ,ne konuşabiliyor,ne düşünebiliyor nede bakabiliyordu ona. Ağzından şu kelimeler çıkmıştı ; ”biraz daha düşünemez misin” . Aslında kadının çok düşündüğü belliydi.Fakat düşündüğü şey ayrılık değil de bunu ona nasıl söyleyecek olmasıydı sanki.

KADIN:Beni anlayacağını umuyorum . Sen çok iyi bir insansın, eminim ki mutluluk sana uzak değil.

ADAM:sen neden uzaklaştın benden?

KADIN: konuşmamız gereken bu değil. Ben artık bu birliktelikten umudumu kestim.

ADAM: sözlerin ,gözlerine ters düşüyor..

KADIN;parmağındaki yüzüğü çıkartıp hızla uzaklaştı oradan…

ADAM
, tam iki yıl sonra bedbaht bir halde, ilk tanıştıkları yerde oturmuş çay içerken (ki her hafta sonu aynı şeyi yapıyordu) birini ona doğru geldiğini fark etmiş olmalı ki gözlerindeki nemi elinin üstüyle sildi. Sonra buğulu olan görüntü netleşmeye başlamıştı. Bembeyaz, soluk bir beniz, dökülenlerin yerine kalemle çizilmiş incecik kaşlar,kafasındakinin peruk olduğu kolayca anlaşılan hasta bir kadındı ona doğru yaklaşan. Yaklaştıkça gözleri tekrar dolmaya başlamıştı, oturduğun beri hissetmediği o soğuk rüzgar tenini kızgın bir demir gibi dağlıyordu sanki.Kadın karşısında oturduğun da, elinin üzerindeki morlukları gördü ilk .Ardından yüzüne baktı, ama göremiyordu bir türlü, kapakları açılmış bir baraj gibi gözyaşları gözlerinin ardından akıyordu göz çukurlarına.. Kadın ise ağlayacak dermanı bile bulamıyordu kendinde,kemoterapi bitkin düşürmüştü, soluk bakışlarıyla onu izliyordu sadece.

Konuşma şöyle başladı..

ADAM:çay içer misin?

KADINMsn Surprisedlur.

Ve bitti..

Çay gelmeden, her hafta sonu o ilk buluştukları yere cebinde bir küçük kutuyla gelen adam, oradan kalkıp evine gidene kadar elini cebinden çıkarmayarak sıkıca tuttuğu o kutuyu bir anda masanın üstüne koydu. Kadının Damar yolu açılmaktan mosmor olmuş elini tutup kutunun içindeki yüzüğü incecik parmağını takmasıyla çayın gelmesi bir olmuştu…
Bu Kategoride: Aşk'a DaiR
Gösterim 388  Yorum 0  
Önceki     Ana Sayfa     Sonraki
Toplam Yorum 0

Yorumlar