Arama
Günlük Kontrol Paneli
Bu Mesaja Puan Verin

SULTAN FATİH’İN AYASOFYA VAKFİYESİ

Baragyal 1 Aralık 2012 18:41


“İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar.

Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse;

Allâh’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın.

Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır.

Allâh’ın azabı onlaradır.

Allâh işitendir, bilendir.

(Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453)



***


Fatih Sultan Mehmed'in yayınladığı Ayasofya Camii'nde kapsayan Vakfiyesi ile ilgilenen hukukçular, sözkonusu kararnamenin hukukî olmadığı kanaatine varmışlardır. Fatih'in orijinal vakfiyesinin bir kısmı şöyle:

"Eğer bu hayır müesseseleri yıkılacak olursa, ikinci defa, üçüncü defa ila ahir yeniden inşa oluna… Bütün bu şerh ve ta'yin eylediğim şeyler, tesbit edilen şekilde ve vakfiyede yazılı haliyle VAKIF olmuştur; şartları değiştirilemez; kanunları tağyir edilemez; asılları maksatları dışında bir başka hale çevrilemez; tesbit edilen kuralları ve kaideleri eksiltilemez; vakfa herhangi bir şekilde müdahale Allâh'ın diğer haramları gibi haramdır.

Kim ki, bozuk teviller, hurafe ve dedikodudan öteye geçmeyen bâtıl gerekçelerle, bu vakfın şartlarından birini değiştirirse veya kanun ve kurallarından birini tağyir ederse; vakfın tebdili ve iptali için gayret gösterirse; vakfın ortadan kalkmasına veya maksadından ve gayesinden başka bir gayeye çevrilmesine kast ederse, vakfın temel hayır müesseselerinden birinin yerine başka bir kurum ikame eylemek ve vakfın bölümlerinden birine itiraz etmek dilerse veya bu manada yapılacak değişiklik veya itirazlara yardımcı olur yahut yol gösterirse; veya şer'-i şerife aykırı olarak vakıfda tasarruf etmeye azm eylerse, mesela şeri'a-ta ve vakfiyeye aykırı ferman, berat, tomar veya talik yazarsa veyahut tevliyet hakkı resmi yahut takrir hakkı resmi ve benzeri bir şey taleb ederse, kısaca bâtıl tasarruflardan birini işler yahut bu tür tasarrufları tamamen geçersiz olan yazılı kayıtlara ve defterlere kaydeder ve bu tür haksız işlemlerini yalanlar yumağı olan hesaplarına ilhak ederse, açıkça büyük bir haramı işlemiş olur, günahı gerektiren bir fiili irtikâb eylemiş olur. Allâh'ın, meleklerin ve bütün insanların la'neti üzerlerine olsun. Ebeddiyyen Cehennemde kalsınlar, onların azapları asla hafifletilmesin ve onlara ebediyyen merhamet olunmasın. Kim bunları duyup gördükten sonra değiştirirse, vebali ve günahı bunu değiştirenlerin üzerine olsun.

Hiç şüphe yok ki, Allâh her şeyi işitir ve her şeyi bilir."
(Tarih ve Düşünce Dergisi, sayı:66)
Bu Kategoride: Varsayılan
Gösterim 4543  Yorum 2  
Önceki     Ana Sayfa     Sonraki
Toplam Yorum 2

Yorumlar

  1. diabloazul - avatarı
    Sultan Fatih hiç şüphesiz ki zamanının hakim liderlerindendir. Ancak her nasıl oldu ise ki yorumlar bu konuda tam bir arap saçıdır; dünyaya hükmetmeye en büyük aday osmanlı zayıflamış be kendi toprağındaki hakkı dahi sorgulanır olmuştur. Dünya monarşi ile yönetilen ülkelerin çoğu cihan harbinin sonunda paylaşılmıştır. Ve kurtuluş sabaşı anadoluyu kurtarmış, galip devlet rolünde son kozunu lozan da oynamış. Ancak orada ki kararlar arasında kültürel varlıkların kültürüne iadesi Ayasofya gibi herkezin hak talep edeceği bir hassas konu olarak tarihi varlık olarak müzeleştirilip itilaf konusu olmaktan ancak korunabilse de yukarıda vasiyet niteliğindeki fermanla bizler, ortodokslarda merkezlerinin orası olması konusunda hakkaniyet talepleri ile sık sık yine gündeme gelmektedir. Allah birlik içinde söz sahibi olacağımız (itilaf edilen değil itibar edilen ) adaletin tek adresi olduğumuz günlerde tekrar ibadete açılmasını ihsan eylesin.
    Paylaşımın için teşekkürler
     
    diabloazul 1 Aralık 2012 19:27